15 Temmuz gecesinde FETÖ’nün ülkede yapmaya kalkıştığı hain ‘derbe’ teşebbüsü her yönüyle bu ülkede bir ‘devrimin’ de başlangıcı oldu.

O darbe teşebbüsü 250 civarında vatandaşımızın canıyla, kanıyla ve milyonlarca insanın sokak direnişi ile durduruldu.

Onların hesapları, kitapları, uzun zamana varan planları vardı.

Ama şunu unuttular:

“Onlar tuzak kurarlar, Allah da tuzak kurar. Ama Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.”

Bununla birlikte halkın direnişini, insanların bu ülkeyi bir kez daha darbecilere teslim etmeyecek kenetlenmesini de hesaba katmadılar.

Tuzaklarında boğuldular.

Daha önce verdiği istiklal mücadelesi ile yedi düvele karşı ülkesini Kürdüyle, Türkiyle, ARabıyla, Çerkeziyle yedirmeyen bu ülkenin evlatları bir kez daha aynı direnişi sergiledi.

Çünkü o gece herkes o alçakların ve hainlerin bu ülkede ‘iyi’ emeller ile harekete geçmediğini hemen farketti.

İnsanımız yıllardır ülkenin tüm kademelerine kene gibi yapışan bu örgütün içten içe ülkenin altını kazdığını çoktan farketmişti.

Gerek hükümete, gerek Erdoğan’ın şahsına yapılan sayısız girişimin sonunda ülkede tüm insanları hedef alması kimsenin kabul edemeyceği bir durumdu.

Gözleri insanları uçaklarla bombalayıp acımasızca bu ülkenin evlatlarını şehit edecek kadar dönen insanlara insanlar ‘cihat’ eder gibi göğüs gerdi.

Selalar ile, tekbirler ile 15 Temmuz’da bir direniş hikayesi yazıldı.

İşte hesaba katmadıkları buydu.

“Allah bir daha bu millete İstiklal Savaşı yazdırmasın.” Sözü belki de en anlamlı halini almıştı.

Hep beraber ortaya konulan o direniş, ülkenin kuruluşundan bu güne verilen belli başlı direniş, kahramanlık ve anlamlı mücadeleler arasına eklendi.

15 Temmuz ruhu hala diri.

Kimse şehitleri unutmadı.

Kimse o gece yaşadığı alçaklığı ve ihaneti unutmadı.

Kimse cemaat iken örgütleşen ve ülkenin tüm askeri gücünü yine bu ülkenin evlatları üzerine çeviren o ihanetçileri unutmadı.

Ve kimse o destanı da unutmadı.

Unutmayacak da.

Bu vesileyle 15 Temmuz şehitlerini minnetle, saygıyla anıyorum.

 

***

 

15 Temmuz’un bu ülkeye öğrettiği çok şey vardı.

Terör örgütü ülkeden atılsa, kökleri temizlenmeye çalışılsa da hala saldırıya devam ediyorlar.

Tüm mücadeleye rağmen bir yerlerde sinsice bekiyor, kimisi de yurt dışında bu ülkeyi hedef etmeye devam ediyor.

Türkiye’ye karşı oluşturulan tüm olumsuz algıların başını onlar çekiyorlar.

Aleni olarak yatıkları belli olsa da buna dış basını ve dünyanın farklı kesimlerindeki yapıları da alet edip top yekün bir saldının lokomotif oluyorlar.

Ama millet gerçek yüzlerini biliyor.

Dedim ya...

Öğrettikleri çok şey vardı.

Artık bu örgüt ve benzeri yapıların bu kadar nüfuz etmesinin önüne geçilmeli.

Gördük ki bu tür yapıların kendince ‘iyi niyetli’ gördükleri bu örgütlenmeler ileriki aşamalarda eli silahlı örgütler olmaya kadar varıyor.

Son günlerde gündemden düşmeyen Adnan Oktar meselesi bile bu yönüyle ülkedeki yapıların derinliğini ortaya koyuyor.

İslam’ı ağzına sakız ederek yıllarca dini pis işlerine alet eden Oktar’ın da örgütlenerek, silahlanarak, pis işler organize ederek nasıl hale geldiğini tecrübe ettik.

Ve yine Oktar çetesinin çökmesine de en çok İsrail’in ve diğer düşmanların üzülmesine de elbetteki şaşırmadık.

Bu hem darbeyi destekleyenlerin hem de son yaşananların Türkiye’nin dostu ile düşmanının kimler olduğunu ortaya koydu.

O gece milletçe darbeyi çökertenler bundan sonra da milletçe bu tür yapılanmaların, organizasyonların önünde durmalı.

Bu ülkede her kes her yerde kendi emeği ile, kendi başarısı ile, kendi mücadelesi ile hiç bir yere bağlı olmadan var olabilmeli.

Birilerinin adamı olmadan bu ülkenin idaresinde, eğitiminde, güvenliğinde olabilmek en güzeli, en hayırlısı.

Ama birilerinin himayesinde olunca...

Darbeciler ve onların ağa babaları fırsatı kaçırmıyor.

Bize düşen...

Tüm her şeye rağmen 15 Temmuz’da baş gösteren o mücadeleyle devam etmektir.

15 Temmuz’un bize öğrettiği en güzel şey birliktelikti.

O birliktelik de hiç bir ırk, din, görüş, ayrım yoktu.

O birliktelik çok güzel, çok anlamlıydı.

O birliktelik bu ülkeye daha çok güzellikler kazandırmaya da gebe bir güzelliktir.

Devam etsin ki...

Diğer örgütler diğer yapılar da bir bir yıkılsın!