Kim ne derse desin, nasıl düşünüyorsa serbesttir. Hakikat şu ki insanlığın önünde ebedi bir hayat var. İnsanoğlu orada  dünyadaki karnesinden sorgulanacaktır.

Peki bu o kadar korkunç bir durum mu? Derseniz, hayır diyebilirim. Çünkü yüce Allah kullarını af etmek için bahane arıyor. İnsan gibi yaşamaya çalışanların mağfiretine mazhar olacağını ifade ediyor. Ama insanlığa leke sürenleri ise cezalandırılması kadar normal bir sonuç da olamaz tabi.

Hayat bir imtihandan ibarettir, ama öyle bir imtihan ki kopya çekmek serbest, her gün imtihandayız, Kitabullah’a bakmak serbest her müracaat ettiğinde sevap kazanıyorsunuz, okuması dahi harf başına on sevap sayılıyor. Peygamberi model alanların adeten yaptığı davranışlar dahi ibadete dönüşür.

Yüce Mevlam, “İman edip ameli Salih işleyenler kurtuluşa erenlerdir” mealinde ferman buyurmaktadır. İman, kul ile Allah arasında bir mevzu ama ameli salih örneklendirilebilir.

Nedir bu ameli Salih?

Anne babana sevgi ilgiyle, saygı gösterip sahiplenmektir,

Gayret ederek, aile efradını helalinden yedirip, giydirmektir,

Akrabalarını, hak ve doğru yolda koruyup kollamaktır,

Komşularınla selamlaşmak, yardımlaşmak ve duasını alabilmektir,

Toplumun içinde emin bir insan profilini sergileyebilmektir,

Hak hukuk konusunda başkasına arka çıkabilmektir,

Allah’a secde ederek, yüce Allah’ın huzurunda eğilip nefsini terbiye edebilmektir,

Zekatınız varsa Allah rızası için verebilmek, fakire minnet etmemek tam tersine zekatınızı kabul ettiği için muhtaca teşekkür edebilmektir,

Hz.Peygambere, aline ve ashabına selat ve selam getirebilmektir, Dolayısıyla onları model alarak hak üzerinde yaşayabilmektir.

İnsanlara karşı yüzünden tebessümü eksik etmemektir,

Kalben mütevazi, kibirden uzak, fakat hayatın içinde veqar ile yaşayabilmektir,

İcap ettiği zaman zekat dışında da Allah yolunda sadaka verebilmektir,

Zaman zaman hiddetini yenebildiğiniz gibi gerektiğinde yanlış yapıp sana iltica edeni af edebilmektir,

Beş vakit namazını daima hüşu içinde eda edebilmektir,

Hakkı hakikati yaşadığınız gibi hakkı dillendirip, yanlıştan uyarmayı becerebilmektir,

Bu vasıfları yaşayan kimselerin kuyusunu kazan kimselerin yerine göre yüzüne tükürmesini bilmektir.

Daha hangisini dillendireyim bilemiyorum. Ama benim bildiğim şudur ki bunların kat katını yaşasanız bile Yüce Mevla’nın Müminler için hazırladığı ebedi hayatı/huzuru kazanmak için az gelir.

Bilinen adıyla Cennetül Firdevs o kadar pahallı bir yedir ki, hiç kimse ameliyle hakkedemez diyen Resulüllah’a, sen de mi ya Resulüllah Hz.Muhammed(as) evet ben de amelimle kurtulamam diye cevap veriyor.

Malum yukarıda saydığım özelliklerin tamamı ayet/hadis destekli özelliklerdir. Ayrıca bu vasıflara ehil bir insan, saymakta zorlandığım bir çok güzelliği de beraberinde getiriyor.

Rabbin İman edip ameli Salih işleyenlerden eylesin.