Van depreminin 2. yıldönümünde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Van’a gelecek olması şehirde ayrı bir heyecan uyandırmış.

Van, Erdoğan’ın depremde yapmış olduklarını unutmuş değil ve unutmayacak da.

Depremden birkaç saat sonra Erdoğan’ın Van’a ayak basması ( Hem de o gün tüm sistemin çöktüğü hava alanına rağmen) on yıllar boyunca anlatılacak dersek bunda pekte abartmış sayılmayız.

Burada AK Parti hükümetinin deprem öncesi, deprem esnası ve deprem sonrası Van için neler yaptığını anlatacak değilim.

Yapılanlar ortada ve söze gerek bırakmayacak cinsten.

Yalnız sorunlar da yok değil.

Ve birtakım devam eden sorunlar yapılanları artık gölgeler hale geldi.

TOKİ’nin yaptığı afet konutlarında devam eden su, kömür ve benzeri sorunlar artık rutinleşti.

Ve bu sorunlar yapılan hizmetlerin önüne geçmeye başladı.

Su konusunda bir nebze de olsa anlayış gösteren ve bu konu da belediyenin sorumluluğunu da vurgulayan sakinler kömür konusunda ciddi ciddi TOKİ ve anlaşmalı olduğu şirketleri adres gösteriyor.

Sakinlere göre kullanılan kömür hem kalitesiz hem de normal fiyatın üstünde. Yara büyümeden tedavi edileceği yerde bu yıl daha da açılmışa benziyor.

Ve sakinler artık açık açık “Burada birilerinin AK Parti’nin kaybetmesi için elinden geleni ardına koymadığını” dile getiriyor.

Bu konuda yapılacak en iyi çalışma Başbakan Erdoğan’ın Ankara’da samimiyetine güvendiği birkaç ismi buraya göndermesi, şikayet ve sorunların yerinde dinlenilmesi ve ona göre çözüm üretilmesi…

Yoksa“Yapılan güzel bir hizmet ancak bu kadar ters teper” diyeceğimiz günler çokta uzak değil.

2. bir husus 4 – 5 ay önce Özgür Gündem Gazetesi’nin gündeme getirdiği ama kimsenin cevap vermediği bir iddia.

İddiaya göre bu evlerin (afet konutları) maliyeti 35 bin ile 40 bin TL arasında. Ama devlet bu evleri vatandaşına 80 bin ile 90 bin TL arasında satıyor.

İlk başta kimselerin ciddiye almadığı iddiayı şimdi Van’ın ekonomi patronları da artık rahatlıkla gündeme taşıyabiliyorlar.

Konuyu en son VATSO Başkanı Necdet Takva dile getirdi.

Takva da bu konuda aynı görüşe sahip.

VATSO Başkanının sahip çıktığı görüş, görebildiğim kadarıyla kamuoyunda da artık ciddi ciddi konuşuluyor.

Aslında Kütahya - Simav’da yapılan afet konutlarıyla Van’da yapılan afet konutları arasında fiyat kıyaslanırsa belki gerçeğe daha yakın yorum ve görüşlerle karşılaşabiliriz.

Ancak madem birileri ısrarla bu görüşü dile getiriyor. O zaman bu görüşü dile getirenlerin önünün açılması gerektiğine inanıyorum.

Önerim şudur: “Araziyi devlet versin ve bu görüşe sahip kişilere de ‘gelin bu işi siz yapın’ denilsin.

Hatta görüş sahibi kişilere, “Siz, vatandaşa bu evleri 35 bin, 40 bin TL’den değil, aynı koşullarda (İlk 2 yıl ödemesiz 20 yıl ödemeli) 50 bin ya da 60 bin TL’den verin” denilebilmeli.

Binlerce kişinin ev beklediği Van’da böylece bu sorun da kökten çözülmüş olur.

Bu görüşü dile getirenlerin önü açılır ve bu kişiler de söylediklerini somutlaştırabilirlerse Van’da halk nezdinde kahraman olurlar.

Bundan kimsenin kuşkusu olamasın.

***

Kayatürk’ün seçim stratejisi

Geçen hafta Van Belediyesi’ne yönelik eleştirileriyle gündeme gelen Kayatürk seçim startını bundan aylar önce verdi aslında.

Son il kongresinde ters düşen tarafları yaptığı kritik hamleyle uzlaştıran Kayatürk, uzun süredir AK Parti’nin kuruluşundan bu yana görev yapmış, milletvekili, belediye başkanı, il başkanı, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri, il – ilçe yönetim kurulu üyeleriyle temas halinde.

Kayatürk, bu yerel seçimde eski – yeni ayrımı olmadan tüm isimlerin çalışmasını istiyor.

“2 birin yan yana gelmesi 11, 3 birin yan yana gelmesi 111 eder” ifadesini sıklıkla tekrarlayan Kayatürk, “Dönüşler olumlu. Depremden sonra İstanbul’a taşınan bir arkadaşımız sırf bu talebemizden dolayı evini Van’a getirdi. İnşallah bu seçimde birlikte hareket etmenin bereketini göreceğiz” diyor.

Kayatürk’ün 2 girişimi ise rakamlarla ilgili.

Son günlerde rakamlar üzerinde çalışan Kayatürk, önce seçmen algısıyla ilgili bilgi veriyor: “Seçmenimizde şöyle bir algı var. AK Parti kendi belediyesi döneminde çok para gönderdi. Bu belediye döneminde ise az. Bu algı neden kaynaklanıyor bilemiyorum ama. 2004-2009 arası ile 2009-2014 arasında dağlar kadar fark var. Bu dönem belediyelere gönderilen para geçen dönem belediyelerine gönderilen paradan çok fazla… Ve bunu seçmenimizin önüne rakamlarla sereceğiz”

Kayatürk bu bilgilerle yetinmiyor: “ Aynı şekilde borç meselesi. Herkes geçen dönemin borcunu konuşuyor. Ama bu dönemin borcunu konuşan yok. Yine arada dağlar kadar fark var. Şimdi kurumlardan belediyelerin borçlarıyla ilgili bilgiler alıyoruz. Bazı kurumlara olan borçlar dudak uçuklatacak cinsten. Ve bu bilgileri de seçmenimizle rakam rakam paylaşacağız. Takdiri onlara bırakacağız. Ayrıca bizim dönemizde kaç Yap - İşlet - Devret (YİP) yapıldı, bu dönem kaç? Bizim dönemizde Belediye Vanspor’un durumu neydi, bu dönem ne? Bunları da rakamlara dökeceğiz”

Kayatürk, günümüz dünyasında işlerin artık rakamlar üzerinden yürüdüğünü ve doğruların ancak rakamlarla ortaya dökülebileceğine vurgu yapıyor.