ŞEHRİVAN HABER: FATMA NUR POLATCAN-SONER İZGİ

Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte vatandaşlar çareyi suda yüzmekte buluyor. Son zamanların en sıcak yılını geçiren Van’da da serinlemek isteyen vatandaşlar su kaynaklarına yönelirken, bununla birlikte boğulma vakaları da oluyor. Türkiye’nin en büyük gölüne sahip olan Van’da da boğulma vakaları sıkça yaşanıyor. Türkiye genelinde 1 Haziran-15 Temmuz tarihleri arasında deniz, göl, gölet, akarsu ve sulama kanallarında 82 kişi, Van’da ise bu yılın ilk 8 ayında 20 kişi boğularak hayatını kaybetti. Boğulma vakalarının bu yıl arttığı Van’da ‘boğulma tehlikesi levhaları’nın azlığı ile cankurtaran kulübelerinde cankurtaran olmaması da dikkatlerden kaçmıyor.

BOĞULMA VAKALARI AÇIKLANDI, UZMANLAR UYARDI

Van’da boğulma vakalarının önlenmesi için kurumlar tarafından yeteri kadar tedbir alınmazken, vatandaşların da bu konudaki duyarsızlıkları adeta pes dedirtiyor. Boğulma vakalarıyla ilgili Şehrivan’a konuşan Van İl Sağlık Müdürlüğü Acil Sağlık Hizmetleri Başkanı Uzm. Dr. Mehmet Tatlı ve Vangölü Aktivistleri Derneği Başkanı Ali Emrah Dağer, kurumların bu konuda tedbirler bir an önce alması gerektiğini dile getirirken, vatandaşları da boğulma vakalarına karşı uyardı.

HEM VAN’DA HEM TÜRKİYE’DE BÜYÜK ARTIŞ VAR…

PFDK'dan Enis Destan'a 3 maç ceza PFDK'dan Enis Destan'a 3 maç ceza

Boğulma vakalarıyla ilgili Şehrivan’a konuşan Van İl Sağlık Müdürlüğü Acil Sağlık Hizmetleri Başkanı Uzm. Dr. Mehmet Tatlı, ülke genelinde boğulma vakalarının arttığını belirterek, “Sadece Van’da değil tüm Türkiye’de boğulmalar arttı. Bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin daha üzerinde seyretmesidir. Hava sıcaklığı attığı zaman insanlar ister istemez serinlemek maksadıyla soğuk sulara girmeye çalışmaktadır. Boğulmaların en önemli nedeni havaların sıcaklığından ziyade halkımızın yüzme eğitimi almamasıdır. Yüzme eğitimi çocukluk çağında verilebilirse bu tür vakalar çok daha az görülecektir” dedi.

TATLI: TEHLİKELİ BÖLGELERE UYARICI LEVHALAR KONULMALI

Van’da yüzülmek için tehlikeli olan tüm bölgelere uyarıcı levha konulması gerektiğini dile getiren Tatlı, “Bazı yerlerde farklı akıntılar olabilir. Bunun için YYÜ öncülüğünde bilimsel çalışmalar yapılıp, nerede yüzme tehlikesinin fazla olduğu tespit edilip buralara uyarıcı levhalar konulabilir. Çarpanak Adası’nda çok fazla boğulma vakaları oluyor. O bölgelere uyarıcı levhalar konulabilir. Halkımızın çok sık yüzmek için gittiği plajlarda cankurtaran ekipleri olması da boğulma ihtimallerini azaltabilir. Boğulmada en önemli şey ilk müdahaledir. Hızlı bir şekilde canlandırma faaliyeti yapılmalıdır. Ambulansların olay yerine ulaşması maalesef çok kısa sürede olmuyor çünkü plajlar şehir merkezine uzak yerlerde oluyor. Vatandaşlar Edremit, Gevaş’tan tutun Çarpanak Adası, Amik’e kadar her yerde suya girebiliyor. O yüzden buralarda cankurtaran ihtimali de biraz zayıf. Halkın ilk müdahale açısından bilgi sahibi olması da çok önemli” ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLARA DİKKAT!

Tatlı, yüzme eğitimlerinin çocuk yaşta alınması gerektiğine dikkat çekerek, “Dünyada gelişmiş ve gelişmemiş ülkeler arasında ciddi bir fark vardır. Bunun da en önemli nedeni çocukluk yaşta yüzme eğitimlerinin verilmesidir. Çocukluk yaşlarında yüzme eğitimi verilirse boğulma ihtimalleri daha da azalır. Van’da belediyeler, Gençlik ve Spor Bakanlığı İl Müdürlüğü bu yüzme eğitimlerini veriyor ama okullarda havuz imkânı maalesef yok. İnsanların bu konuda bilinçli olup çocuklarına yüzme eğitimi için destek olabilir. Çocuklarımızı yüzme konusunda teşvik etmemiz lazım” diye aktardı.

SULAMA KANALLARI TEHLİKE ARZEDİYOR!

Boğulma vakalarına karşı neler yapılması gerektiğini dile getiren Tatlı, “Yüzme eğitimini yaygınlaştırılmalı, teşvik edilmeli, hatta yüzme eğitimi zorunlu kılınmalıdır. Temel yaşam desteğinin bilinmesi lazım. Suda gereksiz şakalaşmalardan, tehlikeli hareketlerden uzak durulması gerekir. Sulama kanallarında, göletlerde de boğulmalar oluyor. Bunun nedeni de gölet diplerinin dip çamuruyla kaplanmasıdır. Vatandaşlarımız ayaklarını çamurun içine bastıklarında çamurdan çıkaramıyorlar. Bundan dolayı hızlı bir şekilde boğulabiliyorlar. Sulama kanalları da yüzmek için uygun olmayan yerler arasındadır. Böyle yerlerde yüzülmemesi lazım. Buna da çok dikkat edilmesi lazım” dedi.

VAN’DA BOĞULMA VAKALARINA KARŞI ÇEVRECİLERDEN UYARI!

Buğulma vakaları için Şehrivan’a konuşan Vangölü Aktivistleri Derneği Başkanı Ali Emrah Dağer, “Van Gölü’nde maalesef bu yıl boğulma vakalarının arttığını üzüntüyle görüyoruz. Bu durumun birkaç sebebi olabilir; artan ziyaretçi sayısı, deniz güvenliği önlemlerinin yetersizliği veya insanların su güvenliği konusundaki farkındalığının az olması gibi. Vangölü Aktivistleri Derneği olarak, bu tür kazaların önlenmesi için daha fazla göl güvenliği ekipmanının sağlanması ve eğitimlerin artırılması gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.

CANKURTARAN EKSİKLİĞİ HAT SAFHADA

Van’da cankurtaranların azlığına dikkat çeken Dağer, “Van Gölü sahilinde cankurtaran kulübesinin olmasına rağmen cankurtaran eksikliği gerçekten endişe verici bir durum. Bu eksikliğin acilen giderilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, yüzme bölgelerinin belirli alanlarda sınırlanması ve tehlikeli bölgelerin levhalarla işaretlenmesi önemlidir. İnsanların güvenliği için bu tür önlemler alınmalıdır” ifadelerini kullandı.

DÜZENLEMELER DE ŞART…

Dağer, boğulma vakalarının azalması için alınması gereken tedbirlere değinerek şunları söyledi: “Boğulma vakalarına karşı alınacak tedbirler çok önemlidir. Öncelikle, göl güvenliği eğitimlerinin halka yaygınlaştırılması gerekmektedir. İnsanlar, hangi bölgelerde yüzebileceklerini ve hangi bölgelerin tehlikeli olduğunu bilmelidir. Ayrıca, cankurtaran sayısının artırılması ve gerekli donanımın sağlanması gerekmektedir. Yetkililerin de bu konuda daha etkin denetim ve düzenlemeler yapması önemlidir. Van Gölü'nün güzelliklerini korumak ve ziyaretçilere güvenli bir deneyim sunmak için hep birlikte çalışmamız gerektiğini vurgulamak isterim. Herkesin su güvenliği konusunda duyarlı olması ve gereken tedbirleri alması, daha fazla kaybın önlenmesine yardımcı olacaktır.”

Editör: Necmettin Dursun