Anadolu’nun Orhun Abideleri olarak da bilinen Ahlat Selçuklu Mezarlığı ve abidevi mezar taşları her geçen gün ilgi görmeye devam ederken, Selçuklu Mezarlığı’ndaki yenileşme çalışmaları ise ziyaretçi artışına önemli katkı sağlıyor. Konu ile ilgili açıklama yapan Recai Karahan, Selçuklu Mezarlığı’nın Orhun Abidelerinin bir devamı olduğunu söyledi.

KARAHAN: ZİYARETÇİ SAYISI HERGÜN ARTIYOR

Karahan, “Van’da yaşayan biri olarak ziyaretçi artışını hissetmeye başladık. Aylardır bize gelen telefonlar var. ‘Biz 100 kişilik, 150 kişilik gruplarla Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nı gezmek istiyoruz. Bize yardımcı olur musunuz?’ diyenler var. Bunlar geçen yıllarda yoktu. Bu yıl çok erken başladı. Bizde ziyaretçilere mahcup olmamak için kazı mevsimimizi erkenden başlattık. Şu anda devam ediyoruz. Hakikatten her gün yeni gelen ziyaretçilerimize saatlerce konferans veriyoruz. Hemen hemen her gün artarak buraya gelen ziyaretçi artışını gözlemliyoruz” diye konuştu.

SÜREÇ TURİZME BÜYÜK KATKI SAĞLADI

Barış sürecinin yanı sıra Selçuklu Mezarlığı’ndaki değişimin de ziyaretçi potansiyelini arttırdığını vurgulayan Prof. Dr. Recai Karahan, “Birincisi, barış sürecinin katkısı ziyaretçi sayısında önemli bir etken oldu. İkincisi ise, kulaktan kulağa Ahlat Selçuklu Mezarlığı’ndaki değişimleri görüp rahat gezme kısmını da ele almamız lazım. Çünkü önceden çok fazla gezilemiyordu. Buralar ve taşlar çok perişan durumdaydı. Şu anda bununda etkisi var diye düşünüyorum. Şu anki değişimler ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Bir de bilgi levhaları. Artık insanlar geldikleri zaman sizi aramak zorunda kalmıyorlar. Burada ne var ne yok diye gelip kendileri gezebiliyorlar. Bilgi levhaları, taşların temizlenmiş olması, çok eğri olan taşların düzeltilmesinin yanı sıra Kültür Bakanlığımızın yapmış olduğu ahşap yol çok dikkat çekici. Bunların hepsi bir değişim” dedi

ÇANAKKALE VE AHLAT RUHU BİRLEŞTİ

Bir zamanın Kubbet-ül İslam şehri Ahlat’ın 300 bin nüfuslu olduğunu belirten Karahan; “Şimdi biz her toplantımızda, her konuşmamızda buranın Orhun Abidelerinin bir devamı olduğunu söylüyoruz. Anadolu’ya giriş kapısı olmasından dolayı elbette ki önemli bir yer. Burada şehitlerimiz var, atalarımız var. Bir zamanın Kubbet-ül İslam’ı, bir zamanın ata şehri olarak nitelendirilen buralarda elbette ki bu insanlar 300 binlik Ahlat’ın yükünü taşıyorlar. Eğer bir mezarlık sizinse, o şehir zaten vaktinde sizindir. Bu yüzden Çanakkale ruhuyla Ahlat ruhunun birleşmesi gayet normaldir. Ahlat’ı mutlaka tanımak, görmek gerekiyor. Ayrıca sadece taş olarak görmemek lazım. Üzerindeki kitabelerin mümkün olduğu kadar Türkçe ve İngilizceye çevrilerek okunması gerekiyor. Çünkü çok çok değişik fikirlerde insanlar buranın kime ait olduğunu kasıtlı olarak sorabiliyorlar. Biz bunların o yönlerini bastırabilmek için her taşta Kuran-ı Kerim’den ayetler olduğunu, isimlerin orada olduğunu, bu art niyetli insanlarında boşuna heveslenmemesi gerektiğini de söylüyoruz” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim