Tatvan’ın 5 bin yıllık geçmişinden günümüze her zaman konumu ve nüfusu itibariyle tercih kabul gören il konumunda bir ilçe olduğunu ifade eden Doç. Dr. Mehmet Demirtaş, “Tatvan, Bitlis’e bağlı bir ilçe olmasına rağmen Bitlis’e göre çok daha büyük bir yerleşim yeri. Nüfusu ve gelişmişlik düzeyi bakımından Bitlis’e bağlı bütün ilçeler içerisinde örnektir. Bitlis’e göre de çok ileride bir ilçe, ancak sadece statüsü il değil. Diğer bütün her şeyiyle il olmayı fazlasıyla hak ediyor. Tabi Tatvan’ın böyle talebi ve iddiası yok. Statü bakımında il olmaması bir yana her geçen gün biraz daha gelişerek hamle yapan Tatvan’ın varlığı, Bitlis vilayeti için çok büyük bir değer ifade ediyor. Yani Bitlis, Tatvan’la vardır. Tatvan’la tanınan bilinen bir şehirdir. Elbette ki Bitlis çok eski bilinen kadim ve eski bir yerleşim yeridir. Bir medeniyet şehridir. Ama Tatvan’sız bir Bitlis olmaz. Bitlis’in daha çok gelişip iyi bir yere gelmesi isteniliyorsa, bu ancak Tatvan’la birlikte olabilecek bir şeydir. Tatvan’ı görmeden gelerek onu yok sayarak, hele hele önünü kesmeye çalışarak Bitlis ileri bir hamle yapmaz. Bitlis’i Tatvan’dan bağımsız bir şekilde düşünmek onun dışında geliştirmeye çalışmak beyhude bir çabadır. Ancak Tatvan gelişimini hızlandırırsa Bitlis’te aynı paralelde gelişmeye devam eder. Onun dışında bir seçenek söz konusu değildir” dedi.

“TATVAN HER ZAMAN BÖLGENİN EN ÖNEMLİ YERLEŞİM YERİ OLMUŞTUR”

Tatvan’ın Van Gölü’nün kıyısında olması münasebetiyle her dönemde Doğu Anadolu Bölgesi’nin en önemli yerleşim birimi olduğunu ifade eden Mehmet Demirtaş, “Yani özellikle karayolu bağlantısı 200 yıl öncesinde Erciş üzerinden Van’a doğru bir şekil gösteriyordu. Yine denizyolu ulaşımı her dönemde daha ileriydi. Mesela işte Reşadiye Limanı üzerinde 150 tonluk bir tekneden bahsediyor kaynaklar. 18 - 19. yüzyılların sonlarında 100’e yakın bir deniz trafiği yürüten çeşitli gemiler vardı Van Gölü üzerinde. Bunların tamamının yük, yolcu ve ticaret malzemesi taşıdığını biliyoruz. Savaş dönemlerinde ise orduya mühimmat taşıdığını biliyoruz” diye konuştu.

“TATVAN OSMANLI DÖNEMİNDE DE CAZİBE MERKEZİ OLMUŞTUR”

Tatvan, Osmanlı tarihinin yaklaşık 500-600 yıllık dönemi boyunca bu bölgenin en önemli cazibe merkezlerinden bir tanesi olduğuna dikkat çeken Demirtaş, “Günümüzde de arada kesintiler olsa da genel anlamda hızlı bir gelişlim seyri izliyor. Yani bugün 80 bine dayanan nüfusuyla her gün biraz daha büyüyen bir şehir görüntüsü ve modern bir kent olma yolunda da hızlı adımlar atıyor. Dolayısıyla Tatvan’ı bölgenin Paris’i olarak adlandırılması son derece doğrudur. Ayrıca Tatvan Nemrut Dağı ve Krater Gölü’ne sahiptir” şeklinde konuştu.

“TATVAN TURİZM BÖLGESİ OLARAK İLAN EDİLDİ”

Tatvan’ın turizm bölgesi ilan edildiğini hatırlatan Demirtaş, konuşmasına şöyle devam etti:
“Önemli bir husus daha, Tatvan’da iki tane antik kent var. Bir tanesi tescillidir. Bugünlerde halk plajı olarak kullanılan ve halk arasında Çöplük mevkii olarak bilinen Tatvan - Ahlat yolu üzerindeki Van Gölü kıyısındaki alandır. Yine Çekmece köyünün hemen alt tarafında bir diğerine çok benzeyen, adeta birebir özellikler gösteren bir ikinci antik kenttir. Bununda tescillenerek insanların dikkatine sunulmasında büyük fayda var. Çünkü bu antik kentler özellikle yapılacak olan bilimsel kazılarla ortaya çıkarıldığında, sadece bu bölgenin değil Türkiye’nin de belki kurtarıcı olabilecek özellikte yerlerdir. Bu bağlamda ben bu yerin tescillenmesi ve gün yüzüne çıkarılması çağrısında bulunmak istiyorum.” 

Editör: TE Bilisim