Kars'ta bileziklerini bozdurarak iş hayatına atılan ve kaz etiyle yapılan yemeklerin markalaşmasını sağlayan 58 yaşındaki Nuran Özyılmaz, hem diğer kadınlara örnek oldu hem de pek çok ailenin doğrudan gelir etmesini sağladı.

 

Kars'ta "Kaz Evi" adıyla açtığı yöresel restoranda, kente gelen yerli ve yabancı turistlere başta kaz etinden yapılan yemekler olmak üzere yöresel lezzetler sunan Özyılmaz, iş yaşamına giriş öyküsü ve elde ettiği başarıyla dikkat çekiyor.

 

Özyılmaz, yaptığı açıklamada, 19 yaşında evlendiğini ve o yıllarda Kars'ta kadınların çalışması hoş karşılanmadığı için 13 yıl boyunca çalışmadığını söyledi. 4 kız çocuğuna daha iyi bir hayat sunabilmek için evde de olsa bir şeyler üreterek para kazanmaya karar verdiğini anlatan Özyılmaz, 24 yıl önce kolundaki 10 bileziği bozdurarak elde ettiği sermayeyle evde yün alıp satmaya başladığını dile getirdi. Ardından daha çok kar getireceğini düşünerek satın aldığı makine ile örgücülüğe başladığını aktaran Özyılmaz, açtığı işyerinde siparişlere yetişemez hale geldiğini ancak hazır giyimdeki gelişmeyle işlerinin bozulduğunu söyledi.

 

Özyılmaz, şöyle devam etti: "Tekrar eve dönmek, benim için zor olurdu. Bu kez, sektör değiştirdim. Kars'ta yöresel bir restoran yoktu, bunu ilk açan girişimci kadın ben oldum. Benden sonra kadınlar, örnek almaya başladı ve Kars'ta ticarette daha etkin olmaya başladı. Örnek alınacak bir rol model olmuştum. 2008'de yöresel restoran işletmesini kurduktan sonra Kars'ın çıtasını çok yüksek tuttum. Kars'ı kaz yemeği ile özdeşleştirdim. Kurduğum işletmeyle kaz üreticilerine ve kaz yetiştiricilerine bir pazar kapısı oluşturdum."

 

UNESCO'YA SUNDUĞU PROJEYLE ÖDÜL ALDI

Kars'ta açtığı işletmeyle kaz etinin pazar yolunu açtığını dile getiren Özyılmaz, şunları söyledi: "Kadınlar, önceden kazı evinde çocuklarına pişirir, eşe dosta pay ederek evinin geleneksel yemeği olarak yapardı. Ben, işletmemi açtıktan sonra ürüne ulaşmam biraz sıkıntılıydı, ürün tedariki zordu. Bunun için Kaz Yetiştiriciliği ve Irkını Devam Ettirme Derneği'ni kurarak mahalle ve köylerde kaz yetiştiren 40 kadını bu derneğe üye yaptım. Kadınlar, ellerindeki ürünün para ettiğini fark edince bu ürün değer kazanmaya başladı. Aile bütçesine katkı sağlamak için satmak daha cazip geldi."

 

Özyılmaz, Kars'ta kazcılığı geliştirmek için UNESCO'ya sunduğu "Sürdürülebilir Kars Kazı Projesi" ile ödüle layık görüldüğünü belirterek şunları şu ifadeleri kullandı: "Bu çalışmalar sonucunda kaz, artık Kars ile özdeşleşti. Nereye giderseniz Kars denilince herkes, kaz eti istiyor. Kars olarak telefonla il dışından siparişler alıyoruz. Türkiye'nin her yerine gönderiyoruz. Bu, ailelerin gelir düzeyini arttırıyor. Bu işletmeyi açmakla yalnız ben kazanmadım, bütün şehir kazandı ve kazcılık sektör olmaya başladı. Tüyü satın alınmaya başladı. Önceden kaz tüyleri evlerde çeyizlik ve hediyelik yastık yapımında kullanılıyordu. Şimdi ise satılıyor. Sakatatı değerlendiriliyor. Böyle değerli bir ürünü tanıttığım için ben de çok mutluyum. Bu hazır bir üründü, pazar arıyordu ve pazar kapısını ben oluşturdum."

 

"ÇALIŞAN KADININ AİLESİNİN DE REFAHI YÜKSELİYOR"

Hazırladığı projeyle UNESCO'dan aldığı ödülün ardından bu yıl da "Kaz Evi" işletmesiyle Türkiye Kadın Girişimciler Derneği, Garanti Bankası ve Ekonomist Dergisi iş birliğinde verilen "Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimci" ödülüne layık görüldüğünü belirten Özyılmaz, şunları kaydetti: "Türkiye'de 38 bin başvurunun içerisinden 15 finalist içerisindeydim. Bunca emeğimin ödülünü aldım. Demek ki her emeğin bir karşılığı varmış. Bu ödül, beni ve Kars halkını onurlandırdı. Bu, yalnız benim değil, Kars halkının başarısıydı. Kadınların ruhunda girişimcilik vardır, destek vermek lazım. İşletmemde hep kadın çalıştırdım. Çalışan kadının ailesinin de refahı yükseliyor." 

Editör: TE Bilisim