Terörden yana fikir beyan etmek;

*Hendeğin arkasında insanlar ölsün,

*Şehitlerin cenazesi gelmeye devam etsin,

*Kürt halkı daha çok mağdur olsun,

*Türkiye’nin ekonomisi bir az daha sarsılsın,

*İstikrar ve güven ortamı geri gelmesin,

*AK Parti iktidarı el değiştirsin,

*Cumhurbaşkanı riyaseti bıraksın,

*Eski Türkiye geri gelsin,

Bunları özlemek, bunları istemek anlamına geliyor. Dolayısıyla 

fitne/fesada destek anlamına geliyor ki katilden daha beterdir. 

Peki hangi ehli vicdan bunu masum bir ifade özgürlüğü olarak 

değerlendirebilir? Sadece ilk üçü bir fikir olarak ifade ediliyorsa dahi 

Anadolu insanının canını acıtıyor, eğer yargı olaya el atmazsa maazallah 

tezcanlı vatandaşlarımız harekete geçebilirler ki bu da bambaşka bir 

felaketin başlangıcı olur. 

HDP vekillerine bir şey diyemem kendileri bu vaad ve siyasetle 

meclise gelmişler, hakla rağmen siyaset yapıyorlar, eğer diğer partiler 

halkın hak hukukuna sahip çıkarsa son anketlere göre zaten vatandaş 

onları meclisin dışına bırakmış.

Bu zihniyet Kanton/komün siyasetine gömüldüğünü söyleyebiliriz.

Eğer diğer partiler kendinden emin vekil adaylarla halkın önüne 

çıkarlarsa en önde oldukları illerde dahi oy oranı %50’nin altına girecek 

bunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Sakın ola meclis muhalefetin oyununa gelip, 506 dosyayı meclise 

getirip, çalışmalarını aksatmasın. Bu halktan kopuk kimselere meclisin 

mesaisini verip, meclisten atarak onları mağdur duruma sokmasın. 

HDP vekillerinden 21 tanesi 1 Kasım seçimleri sonucu meclis dışında 

kaldı, şimdi var olan vekiller de eğer %10 baraj devam ederse meclisin 

dışında kalmalarına kesin gözüyle bakılıyor, bir şartla meclis yasal ve 

anayasal düzeyde Kürt haklarına yönelik çalışmalar yaparsa, benden 

söylemesi.

Bir teklifim daha var, HDP’nin içinde olup ehli vicdan olan vekiller en 

az bir grup oluşturarak kadar HDP’den ayrılıp 20 vekille Hükümetin 

çalışmalarına katkı verip, halkı bu parlamenter sistemin derdinden kurtarıp 

Başkanlık sistemine yardım etsin, nasıl fikir ama.

Başta Mir Dengir Fırat ve Celal Doğan’a sesleniyorum, kendiniz gibi 

ılımlı düşünen 18 kişi daha alın ve partinizi kurun, yeddi talebinizde AK 

Partiye gidip dışarıdan destek sözünü verip, Yeni Anayasaya destek 

vererek tarih yazın.

Unutmayın Akademisyen de olsa hendeğin arkasında kim durursa 

dursun onlara hakkımızı helal etmiyoruz, çünkü birebir bizim canımız 

yanıyor. 

Benim fikrim bu aklınıza başka bir çözüm geliyorsa esirgemeyin.