Dün bayram öncesi Van caddeve sokaklarından geçtikten bir kaç saat sonra gazetemiz yazarlarından Ömer Aytaç Aykaç’ın paylaştığı bir twiti okudum.

Denk geldiğim manzara ile twitter’da paylaşılan mesaj aynı minvalde idi:

“Bayram öncesi yine cadde ve sokakların işgal edildiği görüntüler var. Yine vergisini, kirasını ödeyenlere hakaret ediliyor...”

Geçtiğimiz bayram, Van’da cadde ve sokaklarda pazarlar kurulmasına izin verilmedi. Fakat bir çok bayram arifesinde 3-4 gün boyunca Van’ın cadde ve sokakları deyim yerindeyse işgale uğruyor.

Olaya ‘ekmek parası’ perspektifinden bakıp tablacıların, seyyar satıcıların kurduğu stantlardan ekmek parası kazanmaya çalıştığı mesajını verenler bir şeyi gözden kaçırıyor.

Dükkanının önüne tezgah kurulup, mağazasının önü kapatılan esnafın hakkı gasp ediliyor. Bu bir...

Kentte girilip çıkılamayan cadde ve sokaklar tam anlamıyla tıkanıyor. Bu iki...

Olur mu kardeşim...

Zaten Cumhuriyet Caddesi, Kazım Karabekir Caddesi’nde dükkanı olan vatandaş İstanbul’da İstiklal, Ankara’da Kızılay’da ne kira veriliyorsa iki katını veriyor.

Bir de tam da para kazandığı zamanlarda gelinsin dükkanın önüne tezgah kurulsun. İyi de çığlık atan bir tezgahtar kardeş bağırsın:

“3 tanesi 10 lira”, “Ne alırsan “10 TL!”

İyi de kardeşim nereye baksan en az 10 bin TL, 30 bin TL kira veren bu vatandaşın emeğini gaspetmek neyin nesidir?

Bu adam fahiş kiralar ödüyor.

Vergisini veriyor.

Primini yatırıyor.

Sonra? Bayram arifesinde de yatış...

Bir dönem iyice çığırından çıkan bu işe geçtiğimiz bayramda el atıldı ama bu bayram manzara erken başladı.

Bir kaç gündür cadde ve sokaklarda yine yürünmüyor.

Sıhke Caddesi, İskele Caddesi araçlar, seyyarlar, kaldırımları dolduran ucuzlukçular ile dolu.

Trafikte ilerlemek tam anlamıyla çile...

Cumhuriyet, Maraş Caddelerinde tezgahlar yetmezmiş gibi her metrekareye bir de cızbızcı düşüyor.

Cadde alışveriş yaparken ızgara dumanından yanınızdaki adamı seçemiyorsunuz.

Yarın bayram. Gönül ister ki kentte herkes bayram etsin ama iş kurmak, istihdam sağlamak böyle olmuyor.

Herkes bir şekilde kurduğu işin mücadelesini veriyor ama bayram arifesinde herkesin rızkını aradığı bir süreçte bu hengame bu kentin yıllanmış esnafına hakaret sayılıyor.

Benden söylemesi.

Büyükşehir başta olmak üzere belediyelerin bu konuda sorumluluğunu yüklenmesi gerekiyor.

Tedbirlerin artması, zabıtanın gerekirse bayrama haftalar kala bu işin önünü alması gerekiyor.

Ama bakıyorsunuz.

Koca Sıhke caddesinde bir tane sebze arabası, hemen yanında domates arabası, karşıda ayakkabı tezgahı.

Toplamda 5-6 aracın yan yana geçebileceği caddede, olur da bir çıkış bulursanız anca kendinizi Beşyol’a atıyorsunuz.

Bir Büyükşehire hiç mi hiç yakışmıyor...

Bu bayram tedbir alınır mı bilmiyorum...

Ama artık bu manzara bitmeli...

Bunun adı haksızlıktır, başka bir şey değil...

Hatta size başka bir öneride daha bulunayım.

Madem bu caddede ne esnaf doğru düzgün satış yapabiliyor.

Ne tezgahlar insanların yürümesine geçit veriyor.

Ne de araçlar ilerleyebiliyor.

Belediye şunu yapsa ya:

Cumhuriyet Caddesi, Kazım Karabekir Caddesi gibi caddeler bayram arifesinde araç trafiğine de tezgahtarlara da kapatılsın.

Varsın bir kaç gün insanlar doya doya yayalaştırılmış bu caddede alışverişini yapsın.

Ne trafik sıkışsın, ne haksızlık olsun...

Böylelikle ilerde olası bir yayalaştırmanın projesinin de provası yapılsın.

Daha mantıklı olmaz mı?

Belediye düşünmeli.

Dikkate almalı.