Darbeyle gelen halkı karşısında bulur.
İhtilal ile gelen halk arasında boynu bükük eli kelepçeli bilinmezliğe gider.
Cunta ile gelen halkın tepkisi ile neye uğradığına şaşırır.
Elhamdulillah 15 Temmuz 12 Eylül'e dönüşmedi. 
15 Temmuz akşamı devreye koyulan bu sinsi planı eğer halk korkudan kabullenmiş olsaydı şuan belki bu yazıyı yazma olanağımız dahi olamazdı. Belki ertesi gün ekmek dahi bulamayacak, birden onlarca yıl geriye gidecek ve zulüm, kaos, kanunsuzluk ve keyfiyet ve sıkıyönetimler ile sarsılacaktık. Elhamdulillah öyle olmadı halk kendini siper etti ve bir askeri ihtilal böyle akim kaldı.
Elbetteki her musibetin hem Îlahî ve hem de dünyevi yönden söyledikleri vardır. Îlahî manada bir hişyarî, bir silkeleme ve bir uyarı söz konusudur. Îlahî bir tokat dahi diyebiliriz. Çünkü bir musibet hezar nasihatten yeğdir. İslamiyetin insan hukukunu önemse ve hiçe sayma! Îslamîyet hukukundan ayrılma ve taviz verme!
Dünyevi yönden ise insan haklarına dikkat et, siyasetine çeki düzen ver, naif ol, sulhî ol! Askeri yöntemler ile değil insani yöntemlerle çare ol! Halklar arasında barışı tesis eyle!
Şuradan kısaca şunu dillendirmekte fayda hissediyorum. Halk müthiş bir iş başardı. Fakat şu da hakikattir ki sıradan erler bizleriz, sizlersiniz. Askeriye vazifesi mecburi olduğundan gitmek ve görevini ifa etmek zorundadır. Onlar emir erleridir. Onların bazılarına halk tarafından yapılan zulüm hiçbir zaman maruz görülemez. Zaten ele geçmiş. Yapılacak iş o garibanı teslim etmek olacaktı. Unutmayalım işid aynı zamanda bu zülüm ve vahşetleriyle psikolojik olarak sinsice zihinlere yer etmeye çalışmıştır. Bizler o vahşet çetelerinin yaptığı işkenceleri yapamayız. O nedenle metaneti hiç bir zaman elden bırakmamalı hep mantıklı ve islamlı olmalıdır.
Hülasa yukarıda dediğimiz gibi çok şükür 15 Temmuz 12 Eylül'e kalbetmedi. Bu yüzden bunu bir fırsat bilmeli ve 12 Eylül Askeri Cuntasının tüm izlerinin düşmanı olmalıyız. Yürürlükteki tüm kanunlarını temizlemeli yerlerine daha insani ve hukuki kanunlar ile süslemeliyiz. Halk olarak idam idam yerine 12 Eylül Kanunlarını istemiyoruz sloganlarını atmalıyız. Daha fazla huzur istemeli ve daha fazla demokrasi demeliyiz.