Türkiye'de 6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli iki yıkıcı deprem yaşandı. Depremde Kahramanmaraş'la birlikte etrafındaki 11 il de önemli ölçüde yıkıma uğradı. Depremin ardından yıkılan binaların enkazları kentlerin dışına çıkartıldı. Hasarlı binaların ise yıkımına başlandı. Bir yandan yeni konutların yapımı sürerken diğer yandan yıkım devam ediyor. Bu süreçte deprem bölgesinde yıkılamayan binalarla ilgili yargıda "hızlı karar" sürecine geçileceği açıklandı. Buna göre, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde yıkılamayan binalarla ilgili yargısal süreçlerin hızlandırılacağını ve bu konuda genel usulden farklı geçici bir usulün uygulanacağını bildirdi.

İDARİ YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN DÜZEEMELER

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, Meclis'te kabul edilerek yasalaşan "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nde, idari yargılama usulüne ilişkin düzenlemelerle ilgili açıklamalarda bulundu.

"DEPREM BÖLGESİNDE İPTAL DAVALARI NEDENİYLE YIKILAMAYAN AĞIR HASARLI BİNALAR VAR"

Yasada, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerden etkilenen illerde açılan iptal davalarına ilişkin düzenlemenin yer aldığını belirten Yüksel, deprem bölgesinde iptal davaları nedeniyle yıkılamayan ağır hasarlı binaların bulunduğunu ifade etti.

YIKILAMAYAN BİNALAR CAN VE MAL KAYBI İÇİN TEHDİT

Yargısal süreçlerin devam etmesi nedeniyle yıkılamayan binaların, bölgedeki vatandaşların can ve mal güvenliğine karşı tehdit oluşturduğuna işaret eden Yüksel, düzenlemeyle bu binaların durumlarının hızlıca ele alınmasının ve süratle karar verilmesinin sağlanacağını dile getirdi.

"YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEBİNE İLİŞKİN OLARAK VERİLEN KARARLARA İTİRAZ EDİLEMEYECEK"

Kanunla İdari Yargılama Usulü Kanunu'na geçici madde eklendiğini bildiren Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü: Gazi Meclis'imizde kabul edilen kentsel dönüşüme yönelik kanundaki düzenlemeyle depremler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, hak sahipliğine ilişkin işlemler hariç olmak üzere hasar tespit raporları dikkate alınarak güçlendirme, tahliye ve abonelik iptali gibi işlemler ile yıkım kararlarına karşı idare mahkemelerinde açılan iptal davalarındaki süreçlerin hızlandırılmasına yönelik genel usulden farklı geçici bir usul uygulanacak. Buna göre de 10 gün içinde ilk inceleme yapılacak ve dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılacak. İdari yargılamada 30 gün olan savunma verme süresi, 15 güne indirilecek. Bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla 10 gün uzatılabilecek. Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılacak. Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilen kararlara itiraz edilemeyecek.

"İDARENİN SAVUNMASI BEKLENMEKSİZİN KEŞİF VE BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ BAŞLATILACAK"

İdarenin savunması alınmadan keşfe gidilemediğini aktaran Yüksel, düzenlemeyle, idarenin savunması beklenmeksizin keşif ve bilirkişi incelemesinin yapılabileceğini anlattı.

15 Gün İçinde Keşif Yapılacak

Yüksel, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gereken hallerde, dosyanın tekemmülünden itibaren 15 gün içinde keşif yapılacağını, bilirkişi raporlarının 15 gün içinde mahkemeye teslim edileceğini belirtti.

"SÜRECİN HIZLANDIRILMASI SAĞLANDI"

O ilde orman yangını! O ilde orman yangını!

İdari yargılama usulüne göre ilk derece mahkemelerinde tarafların istemesi halinde duruşma yapılmasının zorunlu olduğunu hatırlatan Yüksel, yeni düzenlemeyle, duruşma yapılmasının, hakimin takdirine bırakıldığını söyledi.

YARGI SÜRECİ KISALTILDI

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yüksel, şunları kaydetti: İdare mahkemeleri, delillerin toplanmasından itibaren en geç 15 gün içinde karar verecek. İdare mahkemesinin kararlarına karşı 30 gün içinde istinaf kanun yoluna başvurulabilirken, düzenlemeyle istinafa başvuru süresi 15 güne indirildi. İstinaf kanun yolu incelemesinin en geç 6 ay olan sonuçlandırılması süresi de yine düzenlemeyle 2 aya düşürüldü. Bilirkişi görevlendirilmesi, istinaf yargı çevreleri esas alınmak suretiyle bilirkişilik bölge kurullarınca oluşturulmuş listelerden yapılmaktadır. Kural olarak mahkemeler, içinde bulundukları bölgenin listesinden bilirkişi seçebilmektedir. Düzenlemeyle, genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde depremlerle bağlantılı iş, dava, soruşturma ve kovuşturmalarda liste dışından da bilirkişi görevlendirilmesi yapılabilmesine imkan tanındı ve buradaki sürecin de hızlandırılması sağlandı.

Kaynak: ENSONHABER