Takip ettiniz sanırım.

Haftanın en önemli gündemini ‘Türkiye-İran’ Forumu oluşturuyordu.

2 gün boyunca bu forumda önemli görüşmeler konuşuldu.

İki ülke adına ve özelde Van-İran adına paneller düzenlendi.

 

***

Kentteki bir çok toplantı gibi yine tüm detaylar Şehrivan’da yer aldı.

O toplantılarda ne konuşuluyorsa Vanlı’nın bilme hakkı var.

Bu mantıkla Şehrivan’da bu ve benzeri toplantıların tüm detayları paylaşılıyor.

Çalışma arkadaşlarımız çok büyük bir emek harcayıp satırı satırına önemli detayları sizlere sunuyor.

 

***

Bu toplantıda da öyle oldu.

Katılmadan da kimin neler konuştuğu yönünde önemli bilgiler paylaşıldı.

Fakat sosyal medyayı takip edenlerin de göreceği üzere paylaşılan ve tartışılan başka konular da vardı.

Örneğin toplantıyı yakından takip eden Şehrivan’ın emektarlarının haklı bir sitemi.

İlgisizlik.


***

Şehrivan’ın alandaki ismi ve gazetemiz yazarı Ömer Aytaç Aykaç iki gün boyunca toplantıdalardı.

Toplantılar sürerken sitem etmişlerdi.

Sitemler şuydu:

-Kentteki bir çok isim bu önemli toplantıya ilgi göstermedi.

-Protokol ile gelip açılış konuşmasıyla birlikte protokol ile ayrılanlar oldu.

-Sınır Ticareti ile ilgili her fırsatta ahkam kesenler ortada yoktu.

-İki ülke ilişkilerini bilmesi gerekenler katılmadı.

-Toplantı İranlılar ile İranlılar arasında yapıldı. Van’dan çok da Türkiye’nin farklı kesimlerden katılımlar vardı.

 

***

Olacak iş değil.

Değil mi?

Arkadaşlarımız çok haklı.

Lafa gelince mangalda kül bırakmayanlar, neden bu tür görüşmeleri önemsemezler.

Katılıp bir ‘cik’ deyip geri çekildikten sonra kente ve diğer konulara dair konuşulanlar kimseyi ilgilendirmiyor mu?

Kapıköy konusunda ne büyük bir mücadele verildiğini görmedik mi?

On yıllardır bir Kapıköy deyip durmuyoruz muyuz?

Bunu anlatmak, İran tarafının da çalışmalarını hızlandırmasını konuşmanın tam zamanı değil miydi?

Ya da bizim ithalat ve ihracatı öğrenmemiz gerektiğini...

Ya da bizim artık şu kaçakçılık dışında daha büyük düşüncelerimiz olması gerektiğini...

Ya da bizim sınırda olmamıza rağmen daha komşumuzu tanımadığımızı...

 

***

Bu konuyu yazırımız Ömer Aytaç Aykaç katıldığı bir toplantıda dile getirdi.

“Birbirimizi tanımıyoruz bile!” dedi.

Hadi ben ekonominin önemli isimlerini, STK’ları, dernekleri, meslek kuruluşlarını, siyasetçileri geçtim.

Tam da yanıbaşımızdaki ülkeyi konuştuğumuz toplantıda meslektaşlarımız da yoktu.

Belli ki kentin ağalarını ilgilendirmeyen konular camiayı da ilgilendirmiyor.

Halbu ki bir çok ‘çiçek-böcek’ haberinden daha kıymetliydi.

Öyle değil mi?

 

***

Lafım kentteki, birilerini temsil eden yetkisi olan, makamı olan herkese!

Sizlerin bu kente borcu var.

Hizmet yapmak için oturduğunuz koltukları şu tür işlerde biraz donanımlı bir şekilde temsil edin.

Bugün bunda yoksanız, kentin sorunlarının tartışıldığı ortamlarda yoksanız, kritik kararların alındığı görüşmelerde yoksanız.

Ne zaman olacaksınız?

 

***

Sonra oturup kent adına iyi şeyler düşününce aklımıza hep bunlar geliyor işte.

Derdi Van olmak bu değil.

Arkadaşım...

Kent için dertlenmek kenti her yönüyle sahiplenmek ile oluyor.

Böyle ilgisiz kalarak değil.

Ne diyim...

Allah bizlere bir Kayserili, Bir Konyalı, bir Erzurumlu gibi kentine gerçekten sahip çıkan yöneticiler ve temsilciler nasip etsin.

Amin.