Önceki gün gelen bir haberde Kuzey Kore'nin geçen sene Aralık ayında ürettiğini açıkladığı hidrojen bombasının denendiği ifade edilmişti. Hatta yakın bölgede küçük çapta bir deprem meydana geldiği de söyleniyordu. Yaşanan bu gelişmeye Asya ülkelerinden Japonya, Çin ve Güney Kore'nin yanı sıra İngiltere, Fransa da tepki göstermişti. Fakat bu tepkilerden en dikkat çekeni ise Kore'ye herkesten daha uzak olan ABD'den geldi.

 

ALMANYA'DAN KORKUN

Konuyu Sabah Gazetesi'ndeki köşesine taşıyan Mehmet Barlas şu soruyu sordu:Amerikalılar en fazla kimden korkmalı? Barlas yazısına bir komedyenin ABD halkına şu seslenişini hatırlatarak başladı: Ey Amerikalılar. Kuzey Kore denilen o küçücük ve yoksul ülkeden korkmayın. Eğer bir ülkeden korkmanız şartsa Almanya'dan korkun. Çünkü Kuzey Kore kimseye bir şey yapmadı. Ama Almanya geçen yüzyılda iki kez dünyaya savaş açtı.

 

KUZEY KORE HİÇ AMERiKALI ÖLDÜRMEDİ AMA...

Obama'nın ülkesindeki bireysel silahlanmayı önlemek için aldığı kararları açıklarken ağlamasını eleştiren Barlas "Şimdi Amerikalılar en fazla kimden korkmaya karar vermek durumundalar. Eli ve beli silahlı kendi vatandaşlarından mı, yoksa hidrojen bombalı Kim Jongun'dan mı korkmaları daha doğru olur? Neticede silahlı Amerikalıların kendi ülkelerinde kendi vatandaşlarını hedef aldıkları saldırılarda, 100 bin kişi yaşamını yitirmiş. Kim Jong-un ise hiçbir ABD'liyi öldürmedi" diye yazdı.

 

KUZEY KORE'NİN ABD'Yİ TEHDİT EDİP, ÜRKÜTMESİ İLGİ ÇEKİCİ

Barlas yazısına şu şekilde devam etti: Yine de Kuzey Kore gibi minyatür bir ülkenin ABD'lileri nükleer silahlarla tehdit edip ürkütmesi, ilgi çekici bir durum değil mi? Buna benzer bir durum geçmiş bir dönemde bizde de siyasi mizaha konu olmuştu. Anlatıldığına göre Türkiye'nin kronik ekonomik krizler sarmalında bunaldığı geçmiş dönemlerden birinde, Bakanlar Kurulu ne yapılması gerektiğini araştırmak üzerinde bir toplantıya çağırılır. Bu toplantıda bakanlardan biri söz ister ve Başbakan'a hitaben "Ekonomik krizlerden kalıcı olarak çıkış yolunu buldum sayın başbakanım" der. Başbakan ona "Anlat bakalım bulduğun çözümü" deyince de anlatmaya başlar: "Sayın Başbakanım... Çok uzun menzilli bir savaş uçağı alacağız ve bu uçağa tahrip gücü yüksek bombaları yerleştireceğiz. Sonra bu uçak havalanacak, Okyanusu aşıp New York'a varacak. Orada bombalar New York'a atılacak. Bu olay üzerine doğal olarak ABD bize savaş ilan edecek. ABD bizi işgal ettikten sonra da, 2'nci Dünya Savaşı ertesinde işgal ettiği Almanya'yı ve Japonya'yı nasıl kalkındırdıysa, bizi de kalkındırıp güçlü bir ekonomiye sahip olmamızı sağlayacak." Bakanın sözlerini dinleyen başbakan, bu çözümden pek tatmin olmuşa benzemiyordu. Bunun üzerine çözümünü anlatan bakan "Sevgili başbakanım, takıldığınız bir nokta mı var" diye sorunca Başbakan, "Ya ABD bize savaş ilan ettikten sonra bu savaşta biz ABD'yi yenersek ne olacak" diye sordu.

 

SAVAŞA MI HAZIRLANIYOR?

Bu hikaye üzerinden Kore'nin gergin hale getirdiği ilişkilerin sebebinin ekonomik olabileceğii işaret eden Barlas, "Acaba Kim Jong-un bu hikâyeyi duydu da, ülkesinin yoksulluğunu gidermek için aynı çözümü mü düşünüyor?" diyerek Kore'nin savaşa hazırlandığını ifade etti...

 

NE OLMUŞTU?

Bombanın kullanıldığının duyurulmasının ardından ABD'nin konuya ilişkin ilk açıklamasında şu ifadeler kullanılmıştı: "Kuzey Kore tarafından yapılan provokasyona gereken yanıt verilecektır. Kore'nin bu iddialarını henüz teyit edemememize karşın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararlarının ihlalini kınıyoruz ve bir kez daha Kuzey Kore'ye uluslararası zorunluluklara ve taahhütlere riayet etmesi çağrısında bulunuyoruz.”

 

ABD, ASYA ÜLKELERİNE GÜVENCE VERDİ

Kore'ye en uzak noktada olan fakat konuyu çok yakından takip eden ABD Başkanı Obama, önce Güney Kore Cumhurbaşkanı Park daha sonra Japonya Başbakanı Abe ile telefonda görüştü. Görüşmede "ABD'nin bu iki ülkenin güvenliğine olan sarsılmaz bağlılığını" bir kez daha teyittiğini belirtti. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de Japon mevkidaşı Fumio Kishida ile telefon görüşmesi yaparak, Kuzey Kore'nin hidrojen bombası denemesi sonrasında ABD'nin Japonya'nın güvenliğine olan bağlılığını bir kez daha belirtti. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, telefon görüşmesinde, hem ABD ile Japonya arasındaki ikili hem de Güney Kore'nin de dahil olduğu üçlü koordinasyonun bölgedeki gidişat açısından önemine dikkat çekildiği kaydedildi.


HÜR HABER / HABER MERKEZİ

Editör: TE Bilisim