24 TV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, Türk askerinin Musul'daki nöbet değişimine yönelik açıklamalarda bulundu.

 

"TÜRKİYE'DEN HEP YARDIM İSTEDİLER"

Çavuşoğlu, Irak'taki yeni hükümet kurulduktan sonra Türkiye'den hep yardım istenildiğini belirtti.

"Gerek Savunma Bakanlığı, gerekse İçişleri Bakanlığı, yönetim, Abadi defalarca söyledi." diyen Çavuşoğlu, 'DEAŞ'la mücadelemize Türkiye daha aktif destek vermeli' diyen Iraklı yetkililer için şunları söyledi:

 

"Askeri destekleri veriyoruz, mühimmatları veriyoruz. Öldürücü olmayan ihtiyaçlarını, gereçlerini tamamlıyoruz, veriyoruz. Ama onun dışında Peşmerge'ye eğit-donat desteği veriyoruz. Bugüne kadar 2 bin 500 civarında Peşmerge'yi eğittik. Orada içeride eğit-donat veriyoruz. Irak içinde en ciddi yapılanma içinde olan güvenlik gücü Peşmerge. Henüz Bağdat'ın bir ordusu yok. Ağırlıklı Şii milislerden oluşuyor. Yani Abadi'den önceki yönetimin, Maliki'nin oluşturduğu bir yapılanma. Bu da zaten Irak'ı felakete götüren yapılanma. Irak yeni bir kanun kabul etti. Ulusal Muhafızların Kurulması Kanunu ve Musul'da Ulusal Muhafızlar kurulmaya başladı. Musul Valisi'nin ve Irak yönetiminin daveti üzerine bizim askerlerimiz buraya gitti. Burada Başika'da oluşturduğu bir yapılanmayla eğit-donat desteği verdi. Yine aynı şekilde burada da 2 bin 500 civarında Ulusal Muhafızı, askeri eğitti. Bunların bir kısmı halen eğitimine devam ediyor. Daha üst düzeyli eğitim almak için buradalar."

 

"KİMİN BAĞDAT YÖNETİMİNİN RIZASI OLMADAN ASKER GÖNDERDİĞİNİ BİLİYORUZ"

Başika'da bir taraftan eğitim verirken, diğer taraftan eğit-donat desteği veren Türk askerine tehditlerin de arttığını söyleyen Çavuşoğlu, "Hemen yanı başımızda, Musul'da DAEŞ unsuru var. Bir taraftan da tabii ki değişimler oluyor. Bu tehditlere karşı tabii ki burada eğitim veren askerlerimizin güvenliğini sağlamak da bizim görevimiz. Bu tür intikaller olabilir. Ama son günlerde baktık ki zannediyorum bazı komşu ülkelerin de tesiriyle Bağdat yönetiminden tepkiler gelmeye başladı. Kimin baskı yaptığı belli ama Irak'ın buradaki mevcudiyetinin de ne olduğunu biliyoruz ve Bağdat yönetiminin rızası olmadan buraya milisler gönderildiği, asker gönderdiğini, kuvvetler gönderdiğini de biliyoruz. Bunu da zaten saklamıyorlar. Boy boy oradan pozlar veriyorlar, fotoğraflar çektiriyorlar. Bizim elimizde zaten tüm belgeleri var" dedi.

 

"BÜYÜKELÇİMİZ GEREKLİ BİLGİYİ VERDİ"

Bakan Çavuşoğlu, yaşanan gelişmelerin ardından Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi'nin gerekli bilgiyi verdiğini vurgulayarak, "Aynı şekilde Savunma Bakanımız, Irak Savunma Bakanı'nı aradı ve bunun Irak'ın sınır bütünlüğüne ya da bağımsızlığına yönelik bir hareket olmadığı, kendilerinin de bildiği, burada eğitim veren askerlerinizin güçlendirilmesine yönelik bir adım olduğunu söyledi. Keza Sayın Başbakanımız Abadi'ye bir mektup yazdı ve Irak'ın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığına en çok önem veren ülkenin Türkiye olduğunu ve Irak'ın endişelerini gidermeden de ilave bir intikal yapılmayacağını söyledi. Yine Savunma Bakanı'nı Türkiye'ye bekliyoruz. Önceden beri planlanmıştı. Tüm bunları konuşacağız. Ondan sonra Irak'a nasıl destek verebiliriz, nasıl hareket edebiliriz. Bunları birlikte değerlendireceğiz. Kararlarını alacağız" ifadelerini kullandı.

 

"BARZANİ 9 ARALIK'TA ANKARA'YA GELECEK"

"Barzani'nin Ankara'ya gelmesi daha önceden planlanmıştı. Yani bu gelişmelerle hiçbir ilgisi yok. Bu hafta gelecek, 9'unda gelecek. 4'ünde gelecekti, ertelendi. Bu olaylar gelişmeden önce planlanmıştı, tarihi de belliydi ama ertelendi. Bu hafta içinde Barzani Ankara'ya gelecek. Görüşmeler yapılacak. Bu zaten rutin olan bir şey. Bazen bizim yetkililerimiz Irak'a gider, Irak'a gittiği zaman Kuzey Irak'a da gider. Burada da görüşmeler yaparız. Neçirvan Barzani, Mesut Barzani, Türkiye'ye gelirler, görüşmeler her zaman yapılır. Bunlar da Irak'ta ve Kuzey Irak'la olan ilişkilerimizin bir başka boyutudur. Eskiden beri olagelmiştir. Herhangi olağanüstü bir durum yok. Gelmişken her konuyu konuşuyoruz."

 

"IRAK, AZERBAYCAN VE İRAN'LA HER GÖRÜŞMEMİZDE EN ÖNDE ENERJİ KONULARI OLUR"

"Biz doğalgaz ve petrol konusunda her türlü çalışmaları devam ettiriyoruz. Başka ülkelerden alma konusunda, kaynağın çeşitlendirilmesi konusunda zaten öteden beri çalışmalarımız var. Elbette bundan sonraki süreçte de bu çalışmalarımıza hız vereceğiz. Her ülke enerji kaynaklarının bir tek elden olmasını istemez, arzu etmez. Türkiye için de geçerli, başka ülkeler için de geçerli. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri de bugün enerji güvenliği konusunda nasıl alternatif yaratılabilir, bunun çabası içinde. O nedenle bizim Irak'la her görüşmemizde, Azerbaycan'la, İran'la her görüşmemizde enerji konuları en önde olur."

 

"IRAK'TA HERKESİN MEVCUDİYETİ VAR, HEPSİNİN DE AMACI BELLİ"

"Irak'ta herkesin mevcudiyeti var. Almanya'nın da var, Amerika'nın da var, diğer ülkelerin de var. Hepsinin de amacı belli. Diğerleri de bu tür eğit-donat desteği veriyor veya danışmanlık desteği veriyor. Peşmerge ve diğer güçlere. Dolayısıyla bizim buradaki mevcudiyetimiz de gizli saklı bir mevcudiyet değil, herkesin bildiği bir mevcudiyet, herkesin başından beri bildiği ve saygı duyduğu bir durum."


KAYNAK-HÜR HABER

Editör: TE Bilisim