ŞEHRİVAN ÖZEL: ORHAN SAĞLAM- Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını nedeniyle verilen aranın ardından internet ortamında yeniden başlayan ‘Ziya Öğretmen ile Eğitim Buluşmaları’nda, Van'daki öğretmenlerle bir araya geldi. Farklı ilçelerde görevlerini icra eden öğretmenler Van’daki eğitim sorunları için ses olmaya çalıştı. Selçuk, çevrimiçi ile sürdüğü buluşmasını Van'da görev yapan öğretmenlerle gerçekleştirdi. Birçok öğretmen evlerindeki bilgisayarlar aracılığıyla buluşmaya katılırken, binlerce öğretmen de youtube kanalından canlı yayınlanan bu buluşmayı takip etti. Öğretmenler başta canlı derslere bağlanma, bölgedeki erişim sorunu, öğrencilerin problemleri gibi bir çok konuyu öğretmenlerden dinleyip notlar aldı.

BU KEZ DE VAN’I DİNLEDİ

Bakanlığının başlangıcından bu yana bakanlığa farklı bir yaklaşım getiren Bakan Ziya Selçuk, bir süredir başlattığı meslektaşları ile dijital ortamda bulaşmalar yapmayı sürdürüyor. Rize, Sakarya, Mersin, Hakkâri, Bartın, Edirne, Muş, Çanakkale, Düzce, Kars, Ardahan ve Artvin’in ardından Ziya Öğretmen bu kez de Van’daki öğretmenlerin evine konuk oldu. Van merkez de ve ilçelerde görevlerini yapan öğretmenlerin her biri Bakan Selçuk’a farklı bir sorun ve sıkıntı yöneltti. Ziya Öğretmen ile dijital ortamda bulaşma şansı yakalayan Van’daki öğretmenler, bölge ile ilgili birçok sıkıntıya değindikten sonra görev yaptıkları ilçe okullarının da sorunlarını dile getirdiler. Öğretmenlerin hemen hemen hepsi farklı bir soruna işaret ederek çözüm bulunmasını istedi.

BAKAN SELÇUK: BİR ÜLKENİN EĞİTİM SİSTEMİNİN BAŞARISI, ÖĞRETMENLERİYLE DOĞRUDAN ALAKALIDIR

Millî Eğitim Bakanlığının, bütün teşkilatlıyla gösterdiği fedakârlığa değinen Bakan Selçuk, "Salgın sürecinde öğretmen arkadaşlarıma bütün öğrencileriyle, bütün velileriyle irtibatı kesmeden gösterdikleri üstün çabayı bütün dünya biliyor. 'Çocuklarımız bize emanettir' sorumluluk bilinciyle hareket eden, duygu alışverişini ihmal etmeden bu hassasiyeti gösteren bütün öğretmenlerimize sonsuz sevgilerimi sunuyorum. Bir ülkenin eğitim sisteminin başarısı, öğretmenleriyle doğrudan alakalıdır. Bu bakımdan çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin her zaman hizmetindeyiz." diye konuştu.

“İNTERNET KOTALARI ÇOK AZ”

Van’daki öğretmenlerden Melek Şahin, “Çocuklar sabah 8’den akşam 16.00’e kadar bizimle birlikte etkileşimlerini sürdürmektedirler. Her gün EBA destek noktalarımızda iki tane öğretmenlerimiz görev almaktadır. Elimizden geldiğince görevimizi hakkıyla yerine getiriyoruz. Ben bir anne olarak da öğrencilerimiz eksik kalmasın diye çocuğumla birlikte sabah erkenden görevimin başına geldim. Bu imkânı sağladığınız için teşekkür ediyorum. Ama ilerleyen günlerde öğrencilerin kotaları yetmiyor. Buna yönelik bir çalışmanız var mı? Buna yönelik kotaların artırımı, hafta sonların da EBA destek noktalarının çalışması ve EBA destek noktalarına öğrencilerin gelme durumları nasıl olacak, sistem ise çok yoğun bunlarla ilgili bir çalışma yapılacak mı?” Şeklinde konuştu.

BİRLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM ANLAYIŞINDAN VAZGEÇİLMELİ

Öğretmenlerden Elif Nur Günaydın, “Van’daki dördüncü yılımı tamamladım. 3 yıl üst üste birleştirilmiş sınıf öğretmenliği yaptım. Birleştirilmiş sınıf öğretmenliği gerçekten çok zor. Hem öğretmen hem de öğrenciler açısından çok zor bir süreç. Ülke olarak bu birleştirilmiş sınıf eğitim anlayışından ne zaman sıyrılırız? Birleştirilmiş sınıftaki şartlar ve imkânlar da yok. Farklı yaşlardaki öğrencilerin bir arada olması da bir yerden sonra sorunlara neden oluyor. İnşallah eksikler giderildikten sonra daha iyi şartlarda eğitim vereceğiz.” Dedi.

“CANLI DERSLERE KATILIM ÇOK AZ”

Derslere katılımının az olmasını teknolojik cihazların eksikliğine ve kardeş fazlalığına bağlayan Türkçe Öğretmeni Tuğrul Sandaloğlu, “Van’daki beşinci yılım, öğrencilerle birlikte sizi selamlamak istiyoruz. Buradaki 5 yılın verdiği tecrübeyle bulunduğumuz bölge kırsal bir bölge, benden önce konuşan arkadaşlar da hemen hemen aynı sorun ve sıkıntıları dile getirdiler. Bizim de burada canlı derslere katıldığımız zaman katılım seviyesinin çok az olduğunu görebiliyoruz. Bunun nedenini araştırdığımız zamanda kardeş sayısının çok fazla olduğuna ve bununla birlikte teknolojik alet sayısının ise az olduğuna denk geliyoruz. Bunlarla ilgili hem biz hem veliler hem de öğrenciler çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Bir başka soruna daha değinmek istiyorum, buradaki beşinci yılım olmakla birlikte 8. Sınıf öğrencilerinde bir eksiklik gördüm. Sadece bu bölge için değil tüm Türkiye’deki 8. Sınıf öğrencileri için LGS zor bir sınav kendi branşım için konuşacak olursam ders kitabı içeriği ile sınav müfredatı içeriği çok farklı bu noktada bir sıkıntı olduğunu düşünüyorum, bu noktada bir çalışma olursa öğrencilerin eğitimi için daha yararlı olacağını düşünüyorum.” İfadelerinde bulundu.

“GEZİCİ ÖZEL EĞİTİM ÖĞRETMENLERLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR YAPILSIN”

Sınıf Öğretmeni Ayşe Ata, “İlkokul ve anaokulu öğrencilerimizle okullarımızı güvenli bir şekilde açtık. Ama ön düzeyde yetersizliği olan ve evde eğitim almak zorunda kalan öğrencilerimize özellikle temel becerileri kazandırmak adına misal tuvalet eğitimi, öz bakım becerileri ya da dil ve konuşma bozukluğu üzerine daha profesyonel bir yardım gerekli, bunlar için ilçelere gezici özel eğitim öğretmenlerinin atanmasıyla ilgili bir çalışma ya da bir planınız var mı, bu gibi çalışmalar yapılabilir mi? Çünkü köy okulları olarak bu konularda büyük sıkıntılar çekiyoruz. En azından eve eğitime giden öğretmenlerimizin ulaşım problemleri de ortadan kalkabilir.” İfadelerinde bulundu.

“DOKUNARAK ÇOK ŞEY ÖĞRETEBİLİYORDUK”

Ziya Öğretmen ile Eğitim Buluşmaları’nda konuşan Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Serap Özkan Taşkın, öğrencilerinin sorularını dile getirdi. Taşkın şunları sordu: “Ziya Öğretmenim ilimize, ilçemize hatta evimizde sizi ağırladığımız için çok mutluyuz. Öncelikle öğrencilerimizin bana sorduğu sorular var onları sizinle paylaşmak istiyorum. Hafta sonu kurstaki 12. Sınıf öğrencileri okullar geç açılırsa, 2020 – 2021 müfredatın tamamından sorumlu olursak biz konularda geri kalacak mıyız, zaten EBA’ya düzenli giremiyoruz peki, bu problemleri nasıl aşacağız dediler. Aslında bütün hocaların dile getirdiği gibi bölgesel sıkıntılar yaşıyoruz. Evde interneti ve teknolojik aletleri paylaşmada sıkıntı yaşayan aileler var, çünkü kardeş sayısı çok fazla buna bağlı olarak da EBA’ya girdiğimiz zaman bazen 5 veya 6 öğrenciyle ders yapabiliyoruz. Biz bu süreçte bunu fark ettik dokunarak çok şey öğretebiliyormuşuz, temas bizde çok önemli, öğrencilerimizin bu sürece alışması biraz daha zor oldu. Biz de zorlandık ama onlar bizden daha fazla zorlandı haliyle gelecek kaygıları da arttı. Öğretmenler okulda değil öğrenciler okula gidemiyor bu endişelerini dile getirmek istedim, umarım faydalı olur.” Cümlelerini kullandı.

“YÜZ YÜZE YAPILACAĞI SINAVLARDA ÖĞRENCİLERİN ENDİŞELERİ VAR”

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Sevgi Taş, “ Okulumuz pansiyonlu bir okul bundan dolayı ilçelerden ve illerden gelen okulumuzda öğrenim gören öğrencilerimiz var. Sınavların yüz yüze yapılacağı konusunda öğrencilerin endişeleri var. Haliyle ailelerin de bu süreçten dolayı çocuklarını göndermeme gibi durumlar da var. Evet, süreç zor bir süreç, ama çocuklarımızın da eğitimi çok önemli, öğrencilerin endişe ettiği, nerede konaklayacağız, pansiyonlar açılacak mı, bu konuda bizi aydınlatırsanız çok seviniriz. Bir de pandemi sürecindeki dönemde nasıl bir yol izlemeliyiz?” Diye ekledi.

“DİL EĞİTİMİ ALAN ÖĞRECİLER İÇİN KOLAYLIKLAR SAĞLANMALI”

Öğrencilerin dil eğitimindeki sorunu aktaran Rumeysa Krist, “Öncelikle Van’a hoş geldiniz. Van’ın tek Sosyal Bilimler Lisesi’nden katılıyorum. Bir küçük sorunumuz var. Bizim hazırlık sınıflarımız var, hafta da 20 saat, uzaktan eğitim sürecinde de malumunuz dil eğitiminde beklediğimiz hedeflere ulaşmamız çok zor oluyor. Acaba 8 ve 12. Sınıflar tanınan hakların dil eğitimi öğrencilerine de verilmesini isteriz. Biz zaten bütün tedbirleri aldık, bu sürecin üstesinden öğrencilerimizle birlikte geleceğimize inanıyoruz.” İfadelerine yer verdi.

KÖY OKULLARI SADECE İKİ ÖĞRETMENDEN İBARET

5 yıla yakındır Van’da görev yapan Öğretmen Derya Ergin, şunları söyledi: “Görev yaptığım okulda öğrencilerimin sayısı çok fazla değil. Köy okullarının kapanmasını istemiyorum. Aksine bu bölgenin daha çok kalkınması ve daha çok gelişmesi gerekiyor. Biz buraları kapatırsak buradaki insanlarımıza ulaşamayız. Ayrıca bu bölgelerden farklı yerlere göçler olacak çünkü biz gidersek onlarda gitmek zorunda kalıyorlar. Bunun için biz kalmak durumundayız. Çünkü öğrencilerimiz Türkçe bilmiyorlar keza velilerin birçoğu da bilmiyor. Biz konuştukça dil gelişiyor bu noktada neler yapılabilir, köy okullarında en fazla bir sınıf veya bir tane ana okul öğretmeni bulunuyor. Bu bölgelere rehber öğretmen atamaları yapılabilir mi?”

Editör: TE Bilisim