Aktif Eğitimciler Sendikası ve Eğitim Bir Sen Van Şubesi öğretmenlere okullarda nöbet tutturulmasına tepki gösterdi. Öğretmenlere tutturulan nöbetin ne hukuk ilkelerine ne de öğretmenlik mesleğinin gereklerine uygun olmadığını ifade eden sendika temsilcileri, tutturulan nöbetler karşılığında öğretmenlere bir ödemenin de yapılmadığını belirtti. Öğretmenlere nöbet tutturmanın hukuksuzluk olduğunu ifade eden sendika temsilcileri, hukuk sisteminde öğretmenlerin nöbet görevlerini düzenleyen ortak yasal bir düzenlemenin de mevcut olmadığı belirtildi.

 

Öğretmenlere tutturulan nöbetlerin haksız ve hukuksuz olduğu gerekçesiyle basın açıklaması düzenleyen Aktif Eğitimciler Sendikası Van Şubesi, tutturulan nöbetler karşılığında ise öğretmenler ek ödeme gibi bir ödemenin de yapılmadığını belirtti. Sendika binasında düzenlenen basın açıklamasını sendika Başkanı Şevket Gengörü, “Öğretmenlik mesleği son yıllarda hem maddi hem de manevi açıdan ciddi bir itibar kaybına uğrarken, Milli Eğitim Bakanlığı’nın hukuksuz ve mesleki esaslara aykırı uygulamalarının da bu erozyona zemin hazırladığı, hatta arttırdığı görülmektedir.

Bu uygulamalardan birisi de öğretmene okullarda nöbet tutturulmasıdır.” Dedi.

 

GENGÖRÜ: NÖBETLER HUZUKSUZDUR

Öğretmenlere tutturulan nöbetin ne hukuk ilkelerine ne de öğretmenlik mesleğinin gereklerine uygun olmadığını ifade eden Gengörü, karşılığında öğretmenlere bir ödemenin de yapılmadığını belirtti.

Gengörü, “Öğretmene nöbet tutturmak hukuksuzdur. Hukuk sistemimizde öğretmenlerin nöbet görevlerini düzenleyen ortak yasal bir düzenleme mevcut değildir. Öğretmenin asli görevi eğitim ve öğretimdir. Öğretmenin görevleri arasında sayılmayan nöbet kavramı, kanunun hiçbir yerinde de geçmemektedir. Yürürlükte bulunan Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği ile Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 3. maddelerinde yönetmeliğin hazırlanmasına dayanak gösterilen 222, 573, 652, 1739 ve 5580 sayılı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerin hiçbirisinde nöbet kavramı geçmemektedir. Bu tablo ortada iken, okullarda ihtiyaç duyulduğunda konuyu temel bir hukuki çerçeveye oturtmak yerine yönetmelik gibi geçici ve yüzeysel düzenlemelere gidilmiştir. Millî Eğitim Bakanlığı Nöbet Hizmetleri Özel Talimatı’nın ise hem yasallığı hem de uygulanabilirliği tartışmalıdır.” Dedi.

 

GENGÖRÜ: ÖĞRETMEN POLİS DEĞİLDİR

Öğretmenin güvenlik sağlamaya yönelik nöbet tutmasının mesleki açıdan uygun olmadığını söyleyen Gengörü, “Öğretmen bir güvenlik görevlisi değildir. Hiçbir öğretmen, öğretmenlik mesleğine yönelik bilgi ve donanımın kazandırıldığı okullarda ya da programlarda, nöbet görevi ile ilgili hiçbir eğitim almamaktadır. Buna rağmen nöbet tutmaya mecbur edilen öğretmen, nöbeti süresince mesleğiyle değil güvenlik işlemleri ile uğraşmak zorunda kalmakta, hatta yaşanan olaylar nedeniyle fiziksel veya sözlü saldırılara hedef olmaktadır. Uygulama bırakın güvenlik sağlamayı, öğretmenin kendi güvenliğini de tehlikeye atmaktadır. Devletin güvenlik görevini de öğretmenlere yıkarak, onların olası saldırılar karşısında hedef haline getirilmesi kabul edilemez. Öğretmenin nöbet görevi karşılığı verilmeyen bir emek sömürüsüdür. Hukuki dayanaktan yoksun, mesleğe aykırı nöbet uygulaması, mevcut şekliyle öğretmene dayatılan bir angarya ve zorla fazladan çalıştırmadır. Diğer bütün mesleklerde, nöbet karşılığında ek ödeme yapılmaktadır. Ancak öğretmene fazladan iş yükü getiren bu külfet karşılığında hiçbir ek ücret ödenmemektedir.” Dedi.

 

GENGÖRÜ: FAZLA MESAİ ÜCRETLENDİRİLMELİ

Uluslar arası Çalışma Örgütü sözleşmesine göre fazla mesainin ancak belli ücret karşılığında yapılacağının belirtildiğini söyleyen Gengörü, “Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 14 sayılı Sözleşmesi; fazla mesailerin ancak belli bir ücret mukabilinde yapılacağı kabul edilmiştir. Ülkemiz de bu sözleşmenin tarafıdır. Kısaca öğretmenlerin nöbet hizmeti ve normal mesai saatleri haricindeki verilen her türlü görev, ‘fazla çalışmadır’ ve zorla hiçbir öğretmene dayatılamaz, bilâ ücret yürütülmesi istenemez. Anayasamızın ‘Zorla Çalıştırma Yasağı’ başlıklı 18. maddesinde ‘Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır. (…)” hükmüne yer verilmiştir. Yine Anayasa’nın “Ücret Emeğin Karşılığıdır” başlıklı 55. maddesinde “Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.” hükmü bulunmaktadır.” Dedi.

 

EĞİTİM ÇALIŞANLARINA ANKET ÇALIŞMASI

Eğitim çalışanları ile yaptıkları anket sonucunu da paylaşan Gengörü, “Nöbet görevi karşılığında ek ders ücreti ödenmeli midir? Sorusunu 2 Bin 586 eğitim çalışanı cevaplandırmıştır. Katılımcıların 2 Bin 410’u evet derken, 176 katılımcı ise hayır cevabını vermiştir. Eğitim çalışanlarının yüzde 93’ü nöbet görevi karşılığında ek ders ödenmesi yönünde görüş bildirmiştir. Nöbet görevi öğretmenler için angarya mıdır? Sorusunu 2 Bin 547 eğitim çalışanı cevaplandırmıştır. Katılımcıların 2 Bin 160’ı evet derken, 387 katılımcı ise hayır cevabını vermiştir. Eğitim çalışanlarının yüzde 85’i nöbet görevinin öğretmenler için bir angarya olduğu ve asli görevinin dışında iş verildiği yönünde görüş bildirmiştir. Okulların güvenliğinden öğretmenler sorumlu olmalı mıdır? Sorusunu 2 Bin 593 eğitim çalışanı cevaplandırmıştır. Katılımcıların 132’si evet derken 2 Bin 461 katılımcı ise hayır cevabını vermiştir. Eğitim çalışanlarının yüzde 95’i okulların güvenliğinden öğretmenlerin sorumlu olmaması önünde görüş bildirmiştir.” Dedi.

 

GENGÖRÜ: ÖĞRETMENLER GÜVENLİK GÖREVLİSİ GİBİ KULLANILMAMALI

Tüm bu olumsuzluklara rağmen bu uygulamanın devam etmesi halinde uygulamanın yasal zemine oturtulması gerektiğini ifade eden Gengörü, “Öncelikle açık ve net bir hukuki zemin oluşturulmalıdır. Nöbet hizmeti anaokulundan liseye kadar eğitimin her kademesini kapsayacak şekilde ortak-yasal bir zemine dayandırılmalı, uygulamadaki farklılıklara ve idarecilerin keyfi davranışlarına imkan verilmemelidir. Bir öğretmene haftada birden fazla nöbet verilmemelidir. Öğretmenler güvenlik görevlisi gibi kullanılmamalı, nöbet görevi, mesleğin gerekleriyle sınırlı olmalıdır. En değerli varlıklarımızı emanet ettiğimiz okullarda güvenliği nöbetçi öğretmenler değil, okul polisi ve özel güvenlik görevlileri sağlamalıdır. Okullarımız, başta kameralı takip olmak üzere güvenlik sistemleriyle donatılmalıdır. Öğretmen nöbetleri eğitsel boyutta yapılandırılmalı, öğretmenlerden güvenlik görevlisi hizmetleri beklenmemelidir. Nöbetçi öğretmen kapı girişinde öğretmen dövmeye gelenleri engelleyen bir polis, esrar, tiner, çakmak gazı çeken öğrencileri karşılayan bir güvenlik görevlisi, zil çaldığında ‘hadi çocuklar içeri’ diyen bir hizmetli, boş geçen dersleri dolduran bir joker, okul idarecilerinin kendi ihtiraslarına göre istediği gibi görevlendirebileceği bir tatmin aracı değildir. Öğretmenlerin tutacağı nöbet mutlaka ücretlendirilmelidir. Bütün diğer meslek gruplarında tutulan nöbetler “Fazla Çalışma” sayılıp ücretlendirilirken, öğretmenlere nöbet hizmetleri için herhangi bir ek ücret ödemesinin yapılmaması Anayasa’nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırıdır. Bu nedenle, nöbet hizmeti angarya olmaktan çıkarılıp “fazla mesai olarak kabul edilmeli, öğretmene nöbet tuttuğu her gün için 6 saat ek ders ücreti ödenmelidir.” İfadelerini kullandı.

 

GENGÖRÜ: BU UYGULAMALARI PROTESTO EDİYORUZ

Nöbet uygulamalarına karşı çıktıklarını söyleyen Gengörü şöyle konuştu: Aktif Eğitim-Sen olarak hukuki temelden yoksun, öğretmenlik mesleğinin esaslarına aykırı, keyfi uygulanan ve karşılıksız emek sömürüsü anlamına gelen nöbet uygulamasına karşı çıkıyoruz. Bu uygulamayı bütün okullarımızda protesto ediyor, hükümeti ve MEB’i biran evvel bu konuda hukuki, hakkaniyetli, öğretmene yakışır bir düzenleme yapmaya çağırıyoruz.”

 

UCA: ANGARYAYA HAYIR

Eğitim Bir Sen Van şubesi de Beşyol Dabbağoğlu parkında basın açıklaması yaptı. Eğitim Bir Sen üyelerinin katıldığı basın açıklamasını derneğin basın ve iletişim sekreteri Mehmet Ali Uca okudu. ‘Angaryaya Hayır Diyor, Nöbet Görevi İçin Ücret İstiyoruz’ diyen Uca, “Karşılıksız nöbet görevine hayır demek, ek ders esaslarındaki adaletsizliğin giderilmesini haykırmak, uzun süredir iyileştirme yapılmayan öğretmenlerin ek ders ücretlerinin iki katına çıkarılmasını, sınav görev ücretlerinin artırılmasını, halk eğitim merkezleri ve okullarda ücretsiz olarak, verilen takviye kurslarında görev alan memur ve hizmetlilerin fazla çalışmalarının ücretlendirilmesine yönelik talebimizi bir defa daha dillendirmek için toplanmış bulunuyoruz.” Dedi.

 

UCA: İLAVE ÜCRET ÖDENMELİ

Uca, “öğretmenlerin görev ve sorumluluklarını tanımlayan temel kanunlarda hiçbir şekilde yer almayan öğretmenin nöbet yükümlülüğü sadece üç yönetmelikte Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği, Okul Öncesi Eğitim ve ilköğretim Kurumları Yönetmeliği ile Mesleki ve Teknik Eğitim Yönetmeliği’nde yer almaktadır. Diğer bir ifadeyle, kanuni dayanağı olmayan bir çalışma koşulu yönetmelikle öğretmenlerimize dayatılmaktadır. Normlar hiyerarşisinde Anayasa ve kanunların altında yer alan yönetmeliklerin kanuni düzenlemeleri genişletmek ve değiştirmek gibi bir işlevleri bulunmamasına rağmen normlar hiyerarşisi içinde daha üst nitelikte norm olan Anayasa ve yasaya uygunluğu zorunlu bulunan yönetmeliğin, kanunda bulunmayan öğretmene nöbet görevini, yasal düzenlemeleri genişleterek uygulanır hale getiremeyeceği açıktır. Kısacası öğretmenlerimiz, hukuka ve kanuna aykırı bir şekilde karşılığı ödenmemiş bir görevle bağlı kılınmışlardır. Diğer taraftan, bu görev için hiçbir ilave ücret ödenmemekte, yani karşılığı ödenmemiş bir emek öğretmenlerimizden beklenmektedir. Öğretmenlik mesleğinin asli bir unsuru olmayan ancak buna rağmen sorumluluğu son derece geniş olan bu görevin idari nitelikli bir görev olduğu, bu itibarla mesleğin ifasını doğrudan

ilgilendirmeyen bu türden tedbirlerin öğretmenlerin üzerine yıkılmaması gerektiği açıktır. Bu nedenle, temizlik ve güvenlik gibi, okul ortamının ve öğrencilerin güvenliğinin ve esenliğinin sağlanması noktasında eğitim-öğretime yardımcı bir unsur niteliğinde olan bu görevin öğretmen haricindeki görevlilerce yürütülmesi kamu hizmetinin doğası gereğidir.” Dedi.

 

UCA: NÖBET GÖREVİ İÇİN ÜCRET İSTİYORUZ

“Anayasa'nın ‘Ücrette adalet sağlanması’ başlıklı 55. maddesinde, ‘Ücret, emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan

yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır’ hükmü, ‘Zorla çalıştırma yasağı’ başlıklı 18. maddesinde ise ‘Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır” hükmünün yer aldığını söyleyen Uca, “Hal böyleyken, yönetmelik zoruyla ceza tehdidi altından zorla nöbet görevi verilmesinin ve karşılık olarak hiçbir ücret ödenmemesinin angarya niteliğinde olduğuna kuşku yoktur. Kamu kurumlarında yapılan her nöbet görevinin bir karşılığı bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı eğitim kurumlarında nöbet görevinin bir karşılığının olmamasının izah edilecek bir tarafı yoktur. Toplu sözleşme masasının yanı sıra Kasım 2013, Mart 2014 ve Kasım 2014 Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantılarına da taşıdığımız 'Eğitim kurumlarında görevli yönetici ve
öğretmenlerce fiilen yerine getirilen nöbet görevi karşılığında, nöbet tutulan her gün için ek ders ücreti ödenmesi' yönündeki talebimizin geçen süre zarfında karşılanması noktasında somut bir adım
atılmaması üzerine haklı davamızda kamuoyu bilinci oluşturmak ve acil çözüm bekleyen sorunu
konunun muhataplarının dikkatine sunmak amacıyla böyle bir kampanya başlattık. Angaryaya hayır
diyor, nöbet görevi için ücret istiyoruz.” Dedi.

 

UCA: FAZLA ÇALIŞMALAR ÜCRETLENDİRİLMELİDİR

Milli Eğitim Bakanlığının iki yıl önce sendikalardan da görüş alarak ek ders esaslarında yapmayı planladığı değişikliğin bir türlü yapılamadığını söyleyen Uca, “Ek ders esaslarında ücret dengesizliğine ve mağduriyete neden olan hükümler, uzun bir zaman geçmesine rağmen hala değiştirilmemiştir. 2006 yılında köklü bir değişikliğe uğrayan ek ders esasları, dokuz yıla yakın bir süredir uygulanmakta ve değiştiği günden beri bazı adaletsizlikler devam etmektedir. Sendika

olarak hazırlayıp bakanlığa sunduğumuz taslak dikkate alınarak, gereken mevzuat değişiklikleri bir an önce yapılmalıdır. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ve izahı mümkün olmayan ek ders ücreti farklılıkları sorunu bir an evvel çözüme kavuşturulmalıdır. Hala 10 TL'nin altında olan ek ders birim ücreti, iki katına çıkarılmalı, öğretmenlerin girebilecekleri ek ders saati üst limiti yeniden gözden geçirilerek, ihtiyaçlar doğrultusunda artırılmalıdır. Memur ve Hizmetlilerin Fazla Çalışmaları Ücretlendirilmelidir. Sınav görev ücretlerinin artırılması, halk eğitim merkezleri ve okullarda ücretsiz olarak verilen takviye kurslarında görev alan memur ve hizmetlilerin bu fazla çalışmalarının ücretlendirilmesi konusunda da ivedilikle düzenleme yapılmalıdır. Bu amaçla, Kamu Personeli Danışma Kurulu Nisan Toplantısı gündemine taşımak üzere, imza kampanyamızı başlatmış bulunuyoruz.” Şeklinde konuştu.  


ŞEHRİVAN HABER - ORHAN AŞAN

 

 

Editör: TE Bilisim