Milli Eğitim Bakanlığı’nın dersaneleri özel okula dönüştürme projelerinin yankıları Van’da sürmeye devam ediyor. Bakan Nabi Avcı bir an önce uygulamayı hayata geçirmeye çalışırken, Van’daki dersaneler ise öğrenci kaydetmeye devam ediyor. Dersaneler bu uygulamanın hayata geçirilmesinin epey zaman alacağını ve alt yapısı oluşturulmadan kesinlikle uygulanamayacağını savunurken, öğrenci velileri de bin bir tereddütle öğrencileri dersaneye kaydetmeye devam ediyor. Hal böyle olunca özelleştirme konusu sadece Ankara’da konuşulan bir konu olarak yansırken, Van’daki eğitimciler ise projeden yana hiç de olumlu görüş bildirmiyor.

 

Şehrivan Gazetesi olarak dün Atak-Çaba ve Kavram Dersanesi müdürlerinin Milli Eğitim Bakanlığı’nın dersaneleri özel okula dönüştürme çalışmaları ile ilgili açıklamalarına yer vermiş konu ile ilgili yorum ve çekinceleri dile getirmiştik. Bugün ise yine Van’ın önde gelen iki dersanesi olan Açı ve Çınar Dersaneleri’ne aynı soruyu sorduk ve konuyla ilgili düşüncelerini aldık. Tıpkı Van’daki diğer dersanelerde olduğu gibi iki dersanede de bu sistemin kolay kolay uygulamaya konulmasının mümkün olmadığı görüşü hakimken, bir taraftan da özel okula dönüştürüldüğünde Van’da bunun ne derece verimli olacağı soruluyor. Milli Eğitim Bakanlığı projeyi uygulamaya koymaya çalışırken, Van’daki dersaneler ise “ÖSYM sınavları var oldukça dersaneler de var olmaya devam edecektir” düşüncesiyle öğrenci kayıtları almaya ve öğretmenlerle anlaşmaya devam ediyor. Sonuç olarak, çürük sisteme acı ilaç olarak sunulan dersaneleri özel okula dönüştürme projesinin Van’da henüz somut anlamda bir hazırlık içine girme aşamasına gelmediği görülüyor. Üstelik hocalar dersanelerin bir şekilde yine farklı yöntemlerle devam edeceği gerekirse öğretmenlerin yasa dışı bir şekilde merdiven altı dersliklerle öğrenci yetiştireceğini kaydediyor.

DERSHANELER KAYITLARI ÇOKTAN ALDI

Bu konuda görüşleriğine başvurduğumuz dersanelerden biri de Açı Dersanesi oldu. Konuyla görüş bildiren Açı Dershanesi müdürü M. Fatih Akıncı  “Dünya’ya baktığımız zaman özel öğretimler noktasında Dünya’nın hemen hemen her yerinde bununla ilgili çalışmalar var. Tabi Türkiye’de özellikle geçmiş sürece baktığımız zaman geçen sene Başbakan’ın, bir alt yapı hazırlığı olmadan dershanelerin kapatılması gibi bir süreç söz konusuydu. Hatta Başbakan’ın dediği olmuş olsaydı, geçen sene 2013 Ocak ayında dershanelerin kapanması gerekiliyordu. Tabi o işin içine girdiklerinde bu işin böyle olamayacağını, olmaması gerektiğini bununla ilgili adımlar atılmaya başlandı. En son olarak Nabi Avcı’nın daha önce SBS kapandı, dershane için acele etmeyelim gibi bir açıklaması oldu. Tabi bu açıklama yapıldığında Türkiye genelinde yüz binlerce öğrenci dershanelere kayıt yapılmıştı. Bölgemizde de çocuklarımız yada velilerimiz bu noktada gerekeni yapmaya başlamışlardı. Tabi bu süreç biraz zorlu ve sıkıntılı bir süreç öncelikle kapanması yada dönüştürülmesi konusunda bir alt yapının olması gerekiyor. Devlet sağlıkta yapmış olduğu bazı adımlar vardı bu adımların eğitim için atılması gerektiğini düşündü ve atmaya başladılar. Eğitim biraz farklı bir sektör sonuç itibari ile. Kazanımlar farklı, ciddi anlamda bir alt yapının olması gerekiyor. En son dershaneler birliğinin yapmış olduğu bir araştırma vardı. Şuan da Türkiye’de okula olabilecek 200 civarında bir dershane var ama Türkiye’de resmi ve gayri resmi binlerce hatta yüz binlerce dershane mevcut.”dedi. 

‘DEVLET YÜKÜNÜ HAFİFLETMEK İSTİYOR’ 

Dershanelerin kapatılması durumunda da velilerin öğrencilerine özel ders vermek isteyeceğini ve dershaneler kapatılırsa merdiven altı dershaneciliğin başlayacağını belirten Akıncı  “Devletin yapmak istediği şudur; üzerindeki yükü hafifletmek. Çünkü bir öğrencinin devlete maliyeti ciddi anlamda fazladır. Bölgemizde en son Hürriyet Koleji açıldı, bu kervana katıldı. Şimdi bir okulun açılması için ciddi anlamda bir sermaye gerektiriyor. Dershanelerin bunu karşılaması ise çok zordur. Köklü dershanelerde dönüşümler devam ediyor. Ki buda zaten süreç başlatılmadan önce yapılıyordu. FEM en son olarak Sağlık Meslek Lisesi’ni açtı. Fakat biz ve diğer dershaneler için devletin şuan için ciddi anlamda bir program sıkıntısı var. Dönüştürülsün deniliyor ama siz şuan Ankara’da bulunan özel öğretimler ya da bununla ilgili birimler gittiğinizde onlarında bu olaydan haberleri yok. Avcı en son olarak dershaneler dönüştürülecek ama bunun bir yer tashihi, belli bir kredi söz konu olacak diyor ama hiç bir netlik yok. Tabi bunların öncelikle netleşmesi lazım, kurumların bu anlamda bilgilendirilmesi gerekiliyor. Diğer anlamda da zaten siz çocuklarınıza özel eğitim istediğiniz zaman kimse sizi engelleyemez. Başbakan’ın kendisi de merdiven altı bir dershanecilik olacak diyor ki buda doğrudur. Çünkü şuan yüz binlerce insan çocuklarına özel ders veriyor. O yüzden bu süreç sıkıntılı ve uzun bir vaade içinde gerçekleşebilecek olan bir süreçtir. Belki bir tarih açıklansaydı ve bunun bir alt yapısı hazırlanmış olsaydı o zaman olabilirdi. Ama şuan dershanelerin kapanması çok zor bir durum.”diyerek ekledi.

NEREYE GİDİYOR BU BAŞARILAR?

Deprem sürecinden sonra Van’ın eğitim başarısı anlamında il bazında sondan 3. Sırada yer aldığını belirten Akıncı “Bakanlıklarda kararlarındeğişmesi, bazı sıkıntıların ortaya çıkması ile birlikte doğuyor. Bundan önceki Bakanın değişmesi de kılık kıyafetin değişmesi ile ilgili bir durumla alakalıydı. Kesinlikle kılık kıyafet serbest olacak deniliyordu. Şimdi ise velilerin imzalarına bağlı olarak bir kılık kıyafet oluşturuluyor. Muhakkak ki bir şeylerin ülke genelinde ya da ilimiz anlamında düşündüğümüzde hele ki bir deprem sürecinden sonra insanların çocuklarına eğitim anlamında yatırım yapmaları ciddi anlamda zorlaştı.Çünkü biz toplum olarak yatırımlarımızı daha farklı yerlere yönlendiriyoruz. Eğitim ve Sağlık bunun biraz daha gerisinde kalıyor. Milli eğitime bağlı bir kurum dershaneler. Bir ağacı düşündüğümüzde dershaneler o ağacın dallarını oluşturuyorlar. Kökü ne kadar Milli eğitimine ve devleteait olmasına dahi. Bu konuda Milli eğitim Müdürü Mucip Beyle birlikte bir görüşme yaptığımızda onunda aynı düşünceleri vardı. Çünkü dershanelerin kapanması aynı zamanda eğitim ve öğretmen farkını ortaya çıkaracaktır. Şuan da bir Fen Lisesi ile bir düz lisenin aynın olmamasının nedeni, temelinde öğretmenden kaynaklanıyor. Çünkü bir Fen Lisesi, bir Öğretmen lisesinde çalışan bir öğretmen arkadaşlarımız belli bir aşamadan geçtikten sonra orada öğretmenlik yapmaya başlar.” Şeklinde konuştu.

“VAN EĞİTİM KONUSUNDA BİLİNÇLENMELİ”

Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü, “Eğitim sektöründe Van’da baktığımız zaman işlev ve işleyiş değişiyor. Daha iyi bir duruma getirilmesi için çalışmalar yapılıyor. Fakat iller bazında da düşündüğümüzde de belki bu deprem sürecinde daha geriye atıldık ama Van eğitim anlamında sondan 3. ya da 4.’lükte yer alıyor. Bazen öğrenciler yada veliler gelip soruyorlar. İşte hocam başarı nedir? Sizlerde afişlerde görüyorsunuz, her dershanenin en az 200-300 öğrencisi doktoru var. Peki, bu doktorlar Türkiye’de nereye gidiyorlar? Bu kadar sıkıntılar neden kaynaklanıyor? Buda belki ayrı bir problemdir. Van’ın ciddi anlamda eğitimde bilinçlendirilmesi gerekiyor. Tabi beraber çalışmalar yapıldığında ki özellikle medya ile beraber çalışmalar yapıldığında, bu halka ulaştırıldığında ciddi bir kıpırdanmalar olacak, başarıda bu şekilde değişecektir.”

DERSHANELER HALA TERCİH EDİLİYOR 

Öğretmenlerin bakanlığın açıklamalarından sonra tedirginleştiğini, fakat onların da sonradan bu konunun bir yere varmayacağını anladıklarını dile getiren Fatih Akıncı “Dershanelerde şuan sistem değişti dershaneler kaldırıldı denildi ama eğitimci insanlar çocuklarını yine göndermeye devam ediyorlar. Ki şuanda da zaten sadece dershanelerle yetinilmiyor. Burada sadece Nabi Beyin açıklanmasından sonra SBS’de bir durgunluk yaşandı, daha sonradan tekrar devam etti. Fakat SBS’ye baktığınız zamanda eskiden son 3 yılın ardından bir sınav yapılıyordu, şuan ise yılda 2 sınav yapılacak ve her dersten ayrı ayrı sınavlar yapılacak. Buda kendisiyle beraber tekrar farklı şeyleri doğuracak. Çünkü öğrenci o sınavda iyi bir puan alması gerekiyor. Alacağı bu puan doğrultusunda belli bir liseye geçecek. Buda insanlar için tekrardan bireysel dersler almaya yönlendirilecektir.Bu biraz psikolojik bir durum. Bakanın açıklamalarından hemen sonra öğretmen arkadaşlarımız bizleri arıyorlar. İşte; ‘hocam ne olacak’ diye, olacak bir şeyde yok bizler devam ediyoruz. Tabi buda öğretmenler için olumsuzluk etkisi yaratıyordur. Bir de şu vardır, yüz binlerce öğretmen dershanelerde istihdam ediliyor. Buda sadece öğretmen değil. Bunun güvenlik görevlisi var, hizmetlisi var, çalışan birçok personeli var. Şimdi ilk etapta devlet buraları kapatırsa, Bunların ücretlerini kim ödeyecek? Bunların geçimini kim sağlayacak? Nabi Beyin açıklamasında işte öğretmenlerinde belli yerlerde istihdam edileceği söyleniyor, ancak bu biraz zordur. Bakanımızın açıklaması insanlarımızın üzerinde ciddi psikolojik yaralar oluşturuluyor.. Son olarak yaptığınız bu çalışmadan dolayı sizlere teşekkür etmek istiyorum. Çünkü halkı bilinçlendirmeye yönelik bir çalışma olmuş. Bence bu çalışmaların daha fazla olması kanaatindeyim de. İnşallah düşündüğümüz şeyler olur ve insanlarımız, öğretmenlerimiz, velilerimiz ve öğrencilerimiz burada mağdur duruma düşmezler.”sözlerini kullandı.

BİZİM ZATEN KOLEJİMİZ VAR

Öte yandan Van’da zaten özel okulu bulunan bir kurum olan Çınar Dersanesi ise bu uygulamanın uygulanmasından ziyade uygulandıktan sonra yaşanacaklara dikkat çekiyor. Bu konuda gazetemize önemli açıklamalarda bulunan dersane müdürü çok önemli bir noktaya dikkat çekiyor. Zaten bazı dershanelerin özel okullara sahip olduğunu ve bu konuların dershaneleri okullara rakip olarak gösterdiğini dile getiren Çınar Dershanesi müdürü Ali Nemli “Bakanımızın açıklamaları bu son Milli Eğitim Bakanımızda olan bir açıklama değil. Daha önceki Bakanlarımızın da böyle bir açıklaması vardı. Dershanecilik sektörünün kapatılmaya yönelik 1960’lardan bu yana çalışmalar var. O yıldan beridir böyle söylemler var ve devam ediyor. Dershanecilik bir lüks değil, dershanecilik sektörü eğitimde mevcut olan yaraları kapatma yönelik açılan bir sektör, sınavları kazanmaya yönelik olan bir sektördür. Bunlar eğitim sistemimizdeki boşluğu doldurmaya, öğrencilerin Milli Eğitim’de alamadığı dersleri burada almaya çalışmak ve rekabet içine girmek için gelinen noktadır. Bakanımızın açıklamalarında şunlar vardı; ‘Biz dershaneciliği kapatacağız ve onların yerine özel okullar açacağız’. Tabi bunun altını tam doldurmadılar. Geçen yıllarda da böyle bir söylem vardı, bu sene de kesinlikle kapatılacak denildi ve enson açıklamalarda da şu vardı: ‘Biz önümüzdeki yıl bu kapatmayı yada dönüştürmeyi yapacağız.’ Şuan bu ülkedeki özel okullar içerisinde mevcut doluluk oranı %100’ü bulamamış ki yeni okullar açılsın. Bugün Çınar Eğitim Kurumları olarak bizim zaten bir kolejimiz var. Sadece Van’da 5-6 kolejimiz var. Bu kolejlerimiz %100 dolmuyorlar ki. Van’da kaç tane daha özel okul açılabilir ki? Bir kere bunların şimdiden somutlaştırılması lazım.”dedi.

DERSHANE PARASINI BİLE ZOR VERİYORLAR

Özel okulların fiyatlarının dershaneleri açık ara farkla geçtiğini ve velilerin dershane ücretlerini bile zor ödediğini belirten Nemli “Biz özel okula giden öğrenciler şu kadar destek bulunacağız. Şuan bununla ilgili herhangi bir çalışma yok, tamamıyla söylem. Biz bütün dershaneleri kapatacağız bunları özel okullara dönüştüreceğiz. Bir kere özel okul şartlarını biliyorsunuz. Van’da ortalama olarak bir özel okulun fiyatı 9 bin liradan başlıyor. Bugün Batı’ya doğru gittikçe bu fiyatlar 50 bini dahi buluyor. Dershanelerin fiyatlarına baktığınızda 2 bin 500, 2 bin hatta bin 500 liralara kadar öğrenci alan kurumları biliyoruz. Bu öğrenci velisinin 2 bin 500 lira verirken bile zorlana bildiğini görüyoruz. Bu ücreti ödeyemeyen veli 7.8.9.10 lirayı nasıl ödesin? Hükümetin ilk önceşunu somutlaştırması lazım biz okula gönderdiğimiz her öğrencinin bu kadar fiyatını karşılayacağız. Bunuda iyimser olarak yaklaşıyorum hepsini karşılıyorum desinler. Biran için bütün öğrencilerin özel okullara gittiğini düşünün. Ama siz bunun sonucunda yine sınav yaparsanız. Yine öğrenci o rekabette bir adım öne geçmek için yine bir şekilde ya özel ders alacaktır ya etüt merkezlerine gidecektir yada merdiven altı dershanecilik dediğimiz yerlere gideceklerdir. Bizim yıllık vergimizi, 50’ye yakın çalıştırdığımız elemanlarının sigortasını yatırdığımız bir kurumuz. Bu kurumu kapatın deseler ne olur 3-4 öğretmen birleşir, kendilerine bir daire kiralarlar öğrenci alırlar devlete vergi ödemezler bu işi kendilerince bir şekilde çevirmeye çalışırlar. Bu ne kadar doğru olur, ne kadar sağlıklı eğitim verilir onuda bilemiyorum.”diyerek ekledi.

AVRUPA’DA DA VAR

Avrupa’da da dershaneciliğin olduğunu ve orada ki eğitim sisteminin daha düzenli olduğunu dile getiren Ali Nemli “Bunuda bırakalım biz kurum olarak her yıl durumu olmayan, şehit, gazi çocuklarının 40-50 tanesini ücretsiz okutuyoruz. Van’da 10 tane dershane olduğunu düşünün ortalama 30-40 öğrenciden 300-400 öğrenci bu imkânlardan yararlanıyor. Bu öğrencileri nasıl okutturacağız? Merdiven altı eğitimde bu öğrenciler nereden kaynak ve destek alacaklar? Bunların hepsi bu işin diğer parçalarıdır. Hepsini toparlamak gerekirse Türkiye’de sınav sistemi olduğu müddetçe öğrencilerimizi en iyisine yerleştirme çabamız olduğu müddetçe, bu dershanecilik sektörümü dersinizi, çalışma merkezlerimi dersiniz, etüt merkezlerimi dersiniz isimdeğiştirilebilir ama bunlar olacaktır ve olmakta zorundadır. Biz ihtiyaca binaen açılmış bir kurumuz. Öyle lüks için, hobi olsun diye paramı çöpe atmak yerine buraya geleyim denilen bir yer değiliz.Şimdi Batı’ya, Avrupa’ya baktığınızda dershanecilik yine var. Ama oradaki dershanecilik bizdekinin biraz daha farklısıdır. Orada eğitim-öğretim planlaması yapılırken sene başından, sene sonun kadar öğrenciye neler kazandırılacak bu bellidir. Oradaki eğitim bu sisteme başarılı olamayan öğrencileri tamamlayıcı kurumlara gönderir. Sene sonuna kadar ben sana bu ücreti veriyorum sen bu öğrenciye eksiklerini kazandır. Ama bizde kendi okullarımız arasında farklılık olduğu müddetçe eğitim sisteminde mutlaka bir boşluk olacaktır. Bugün kolej öğrenciside dershaneye gider ders alır Fen Lisesi ve diğer lisedeki öğrencilerde dershaneye gider ders alır. Neden? Çünkü burada temel gaye sadece Üniversiteye gideyim değil, en iyi üniversiteye gideyimdir. Siz kendi okullarınız arasındaki bu farklılığı kaldırmadıkça öğrenciler ve velilerimiz arasında bir rekabet olacaktır. Bu farklılıklar kaldırılmadıkça bizlere ihtiyaç duyulacaktır.”dedi.

 

AÇIKLAMALAR BİZLERİ ETKİLİYOR

Bu gibi söylemlerin bile geçmişe dayandığını ve yapılan açıklamalar sonucunda dershanelerin de etkilendiğini belirten Nemli “Bu söylem Ömer Bey döneminden başlayıp, taki Başbakanımızın yaptığı açıklamalara kadar süre gelen bir şeydir. Bizler bunlardan kesinlikle etkilendik. Nasıl olsa dershaneler kapanıyor öğrencimi göndereyim Üniversiteyi kazansın gibi bir söylem pek yok. Aksine nasılsa kapanıyor ben en iyisimi öğrencimi göndermeyeyim gibi bir söylem var. Biz geçen yıl eğitim öğretim planlarımızı yaparken velilerimiz bize hep şunu diyorlardı; ‘hocam nasılsa kapanacak siz niye bunları yapıyorsunuz?’, biz öğretmen anlaşmamızı yaparken öğretmende işte ‘hocam ne olacak?’ bizde anlaşmaları yapıyoruz ama ne olacak diye endişeye kapılabiliyorduk. Bu kurumsal ve maddi anlamda bizlere zarar verebiliyor. Biz şöyle bir şey bekliyoruz, kapatılacaksa tamamıyla kapansın, kapatılmayacaksa da insanların zihinlerini bulandırmayalım. Çünkü buradaki öğretmenlerimizin moral-motivasyonu kesinlikle öğrencilerimize dayalı bu yüzden de çalışırken öğretmenlerimiz demolize edilebiliniyor. Olan yine bizim çocuklarımıza oluyor. Dershaneler gereklilik, zorunluluk haline gelmiş. Sınavlar olduğu müddetçe dershanelerin sadece isimlerini değiştirebilirsiniz. Bu bir şekilde takviye anlamındayürüyecektir, yürümekte zorundadır. Bizim bakışımız budur. Özel okulda olursa bizler kurum olarak da buna hazırız. Bizim bu konuda bir tedirginliğimiz yok açıkçası. Sadece şunu söylemek istiyoruz velilerimize ve öğretmenlerimize; ‘biz sınavlar olduğu müddetçe herkese iyi eğitim vermeye, onları her zaman sınavlara iyi hazırlamak için yanlarında olacağımızı söylüyoruz’ Ali hoca olarak bu benim kişisel görüşüm seneye en kötü ihtimal dershaneler sadece isim değiştirerek yine eğitim vereceklerdir.”ifadelerini kullanarak sözlerini noktaladı.


Ömer Faruk TOKTAŞ-Erol CANSEVER/Şehrivan ÖZEL

Editör: TE Bilisim