11 gümrük memurunun kaçırılmasının ardından uzun bir süredir kapalı tutulan Kapıköy için Van’ın bir numaralı AK Parti adayı Beşir Atalay müjdeyi verdi. 20 Ekim’den önce kesin olarak açılacağı sözü verilen Kapıköy, Esendere ile birlikte tekrardan kapılarını açmaya hazırlanırken kısa bir süre de olsa kapalı kalan Kapıköy’ün Van’a maliyeti büyük oldu. Zira Van'ın Eylül ayı ihracatı 2014 yılının Eylül'üne göre yüzde 51 düşüş yaşarken önemli bir kapı olan Esendere’nin kapatılmasıyla birlikte Hakkari'de 2015 Eylül ihracatında ise geçen yıla göre kayıp yüzde 92 civarında oldu…

 

Çözüm sürecinin bitmesiyle birlikte sınır illerinde kapıların kapanması sonucu başlayan ekonomik dar boğazlık sona mı eriyor? Daha önce Kapıköy Sınır Kapısı’nın açılması için söz veren Ak Parti Van Milletvekili Adayı Beşir Atalay’ın ardından, Yüksekova’da yaşanan gelişme sevindirdi. İki kapının da en geç 19 Ekim 2015 Pazartesi günü açılması beklenirken, Van için son zamanlarda ‘can damarı’ olarak lanse edilen Kapıköy’ün deprem sonrası zaten büyük bir ekonomik krizden geçen Van’ın yeniden toparlanması için bir şans olması bekleniyor. Zira depreme rağmen İran ve diğer ülkelere açılan bir kapı olan Kapıköy’ün son yıllardaki istatistiklerine bakıldığında Van ekonomisindeki katkısının önemi bir kez daha anlaşılıyor…

 

KAPIKÖY’ÜN ÖNEMİ BÜYÜKMÜŞ…

Kapanmasının ardından ekonomik olarak zor günlerden geçen Van, Kapıköy’ün önemini bir kez daha anladı. Zira son yıllardaki barış ve huzur ortamı ile gelişen iki ülke ilişkilerinden sonra Van, tam anlamıyla bir İran pazarı haline gelmek üzereyken bir anda bu rolünü kaybetmiş ve tırmanışa geçtiği bir dönemde bu potansiyelinden mahrum kalmıştı. Rakamlar ışığında bakıldığında Van'ın Eylül ayı ihracatı 2014 yılının Eylül'üne göre yüzde %51 düşüş yaşanmıştı. yaşarken Hakkari'de 2015 Eylül ihracatında ise geçen yıla göre kayıp %92 civarında... Türkiye'nin toplam ihracatında yüzde %20 düşüşe rağmen İran'la olan ihracatında yüzde %15 artış yaşarken bu ülkeye sınır komşusu olan Van'ın ve Hakkari'nin ihracatında düşüş yaşanmasının sebebi seçim sonrası yaşanılan olaylar ve Kapıköy'ün kapalı kalması olmuştu.

 

TAM YOLUNA GİRMİŞTİ Kİ…

Son yıllarda modernizasyonlar, yollar, gümrüğe dair kurumsal yapılanmalar ve daha diğer atılan adımlarla tam bir ticaret kenti olma yolunda ilerleyen Van’ın potansiyeli rakamlara da yansımıştı. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin verilerinin referans aldığı verilerde Van’daki ihracatın bir tek 2007 yılındaki demokratikleşme adımlarının atıldığı yıl ve çözüm sürecinin en verimli yılı olan 2014’te zirveye çıktığı görülüyor. 2006 yılında 16.359 milyon dolar olan ihracat rakamları Kürt sorunu ile ilgili adımların atıldığı yıl 31.257 milyon doları bulmuş ardındaki krizlerden sonra ise 4.065 milyon gibi sert bir düşüş yaşamıştı. Öte yandan çözüm sürecinin başlamasıyla birlikte yeniden bir yükselişe geçen ihracatımız sırasıyla 2012 yılında 21.442 milyon dolar, 2013 yılında 20.584 milyon dolar, 2014 yılında ise 33 milyon doları bulmuştu. Bu yükseliş Van ekonomisine de yansırken, Van sadece ihracat ve ithalat ile kalmayıp Van’da ağırladığı İranlıların ekonomiye olan kaktısıyla da ciddi bir yükselişe geçmişti. Ulamış ve diğer gelişmeler ile birlikte İstanbul, Ankara, Antalya gibi illere sadece alışveriş için giden İranlı turistler Van’ı önemli bir uğrak yeri haline getirmişti.

 

SADECE İTHALAT DEĞİL TURİZM DE COŞTU!

Van’ın son 5 yıllık ihracatı toplamı 114 Milyon Dolar olurken, çalışmalar ağır aksak ilerlemesine rağmen atılan adımlar ve çözüm süreciyle birlikte 2023 ihracat hedefi tam 1 milyar dolar olarak masaya konmuştu. Van bu rakama çok yakın olmasa da son İran’la yapılan ihracat ve ortadoğuya açılabilme noktasındaki konumu bu noktada umut verici gelişmeler yaşanmasına neden olmuştu. Zira sadece ekonomide değil, turizmde de o özlenen tablonun görülmeye başlandığı bir dönemde Van yine çözüm sürecinin en güçlü olduğu 2013-2014 ve 2015 yılının ilk yarısında büyük yükselişe geçmişti. Van Kültür ve Turizm İl Müdürü Muzaffer Aktuğ yaşanılan bu artışı doğrularken yaptığı açıklamada bu yükselişi şöyle yorumlamıştı. “2013 yılında 239 bin olan yabancı turist sayısı 2014 yınıda 405 bin oldu. 2015 yılının ilk altı ayında ise adeta bir rekor kırıldı. Daha ilk 6 ayda Van İranlı turistlerin de gelişiyle 485 bine ulaştı. 2009’dan bu yana 2015 yılı en iyi yılımız. Ortaya çıkan rakamlar çok sevindirici. 2009 ilk altı ayı 276 bin iken 2015 yılı 481 bini bulmuş. 2014 yılı itibari ile 6 ayımız 405 bini bulmuş fakat 2015 yılı 481 bini bulmuş. Aylar itibari ile Ocak ayında 53 bin ile başlıyor, Şubat ayında ise 68 bine çıkıyor yerli yabancı turist sayısı. Mart ayında büyük bir rakam karşımıza çıkıyor. Bu da Nevruz Bayramı nedeniyle ilimize gelen İranlı turistlerden kaynaklanıyor. Mart ayında ilimize gelen turist sayısı 104 bin 486, Nisan 77 bin, Mayıs ayı 98 bin ve Haziran ayı ise 76 bin olarak belirleniyor. Toplam sayımız 481 bin. 12 ayı değerlendirdiğimizde yıl itibari ile 1 milyonu bulacağını tahmin ediyorum” demişti. Yıl sonunda 1 milyonu aşması gereken bu gelişler 7 Haziran seçimleri ve ardındaki çatışmalı süreç ile bir anda durmuş ve Van tarihinin en yüksek rakamlarına ulaştığı 2015 yılında Eylül ayına kadar toplamda 600-700 bin civarında bir turist ağırlamıştı. Sadece turizme değil ekonomiye de can veren bu turistler çatışmaların başlamasıyla birlikte bir anda Van’ı terketmiş ve Kapıköy’ün kapanmasıyla birlikte de Van’a turist gelmez olmuştu.

 

İRAN OLMAZSA OLMAZIMIZ

Van’ın en çok İhracat yaptığı ilk 5 ülke arasında birinci sırada yer alan İran, bu noktada Van’ın diğer ülkelere de açılan önemli bir komşusu olarak ön plana çıkarken Türkiye ile gelişen ilişkiler kısa sürede ekonomiye ve rakamlara da yansımıştı. İran’ı diğer yakın ülkeler olan Irak, Türkmenistan, Makedonya ve Romanya gibi iller ihracatta takip eden iller olurken Türkiye İran ile en çok Kimyevi Maddeler ve Mamulleri, Ağaç mamulleri, Demir ve Demir Dışı Metaller ile ticaret ağını genişletmişti. Son zamanlarda ise turizm ve parekende yapılan satışlar Van’ı şaha kaldıran gelişmeler olmuştu. Tüm bu veriler incelendiğinde Van’ın İran ile Kapıköy özelindeki işbirliği kaçınılmaz bir hale gelirken en geç önümüzdeki hafta açılacak olan Kapıköy’ün rolü bir kez daha anlaşılmış oldu. Siyasilerin önünde 1 Kasım seçimleri sonrasında da önemli bir adım olarak duran Kapıköy’ün ekonomideki rolü Van TSO gibi kuruluşlarca da kapandıktan sonra dile getirilmişti. Bölgenin can damarı olarak anılmaya başlayan Kapıköy için türlü girişimler yapılmış ve konuyla ilgili en net girişim Başbakan eski Yardımcısı Beşir Atalay’ın konuyu Başbakan’a iletilmesi ile başlamıştı. Atalay birkaç haftalık girişimden sonra geçtiğimiz hafta Kapıköy’ün açılması müjdesini vermişti.

 

KIYMETİNİ İYİ ANLADIK…

Van Akil Tacirler Kurulu da istatistiklerin önemini bir kez daha ortaya koyduğu Kapıköy’ün önemini yaptığı açıklama ile hafta içinde dile getirmiş ve bir açıklama ile çağrısını yenilemişti. Açıklamada, Van ekonomisi için çok önemli olan Kapıköy Gümrük Kapısı’nın Van’ın ekonomik kalkınmasında çok önemli bir yer tuttuğunu belirterek “Van Kapıköy Gümrük Kapısının Van ekonomisi için çok önemli olduğunu kapalı olduğu 2 ayda daha iyi anlamış olduk. Kapıköy Gümrük Kapısının kapanması ile birlikte şehirde ekonomik canlılık sona ermiş, bir çok tüccar ve esnafımız günü siftah yapmadan bitirmektedir. Turizm sektörü başta olmak üzere kentteki birçok iş kolu can çekişmektedir. Bu nedenle Kapıköy Gümrük Kapısı amasız ve şartsız bir an önce açılmalıdır. Aksi takdirde Van kenti daha fazla bu kadar ağır bir ekonomik yükü kaldıramaz. Esnaf ve tüccarımız kan ağlıyor. Kent ekonomisi durma noktasındadır” ifadesi kullanıldı. 


ŞEHRİVAN EKONOMİ : YUNUS EMRE AYKAÇ -ÖZEL

Editör: TE Bilisim