ŞEHRİVAN GAZETESİ/HAMİT KARAKUŞ- Son dönemlerde yaşanan ekonomik sıkıntılar vatandaşın cebine zarar vermeye devam ederken, Van ile ilgili can sıkan bir çalışma sonucu daha açıklandı. Son yıllarda yapılan yatırımlara, alt çalışmalarına rağmen Van hala bir çok alanda Türkiye’nin son 10 ya da 15 ili arasında yer alıyor. Yıllarca terör ve benzeri sebepler başta olmak üzere bir nedenden dolayı dezavantajlı kentlerden birisi olarak kalan kentte son açıklanan gelir raporları da durumu ortaya koyarken Van gelir sıralamasında da bir çok ilin gerisinde kaldı. TÜİK’in 2017 raporlarında gelir seviyesi en düşük iller arasında sıralanan Van, yıllak 10 bin 30 lira gelir ortalamasıyla dipte kaldı. Sanayi üretiminin istenilen seviyede olmadığı, işsizlik yüksek oranlarda seyrettiği kentte son dönemlerde alım seviyesi iyice düşerken mevcut durumu ekonomi patronları ve vatandaşlar Şehrivan için değerlendirdi. Uzmanlar bu gidişatın doğru teşvikler, yeni hükümet programları gibi yöntemlerle aşma önerisinde bulundu. Vatandaş ise son dönemlerde gelirlerinin oldukça düştüğünü belirterek, “Bir an önce buna bir çare bulunmalı.” Yorumunu yaptı.

 

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017 yılı gelir ve yaşam koşulları araştırması bölgesel sonuçları verilerine göre; Ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirinin en düşük olduğu iller arasında Van’da yer alıyor. TÜİK verilerine göre en düşük gelirli iller arasında Van’ın yanı sıra Doğu ve Güneydoğu illerinin yer alması dikkatlerden kaçmadı. Van en düşük gelirli iller sırlamasında ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelir seviyesinde Türkiye’de son 10’da yer aldı.

 

 

EN DÜŞÜK GELİRLİ ŞEHİRLERARASINDA VAN’DA VAR

 

Ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirinin en düşük olduğu bölgeler arasında Van'da yer alıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017 yılı gelir ve yaşam koşulları araştırması bölgesel sonuçlarına göre; Ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirinin en düşük olduğu bölgeler: 9 bin 872 lirayla "Mardin, Batman, Şırnak, Siirt"; 10 bin 30 lirayla "Şanlıurfa, Diyarbakır"; 10 bin 878 lirayla "Van, Muş, Bitlis, Hakkâri" olarak sıralandı.

 

 

TAKVA’DAN DÜŞÜK GELİR YORUMU

 

TÜİK’in açıkladığı rakamlar aslında hepimizin bildiği uzun süredir dile getirdiğimiz gelir adaletsizliğinin göstergesi olarak malumun ilanı olduğunu belirten Van TSO yönetim kurulu Başkanı Necdet Takva; “Van Türkiye’nin en düşük gelirli bölgesinde en düşük gelirli kentlerinden biri olma ünvanını korudu. Dolasıyla kurun yükselmesiyle beraber işte 10 bin 600 TL ortalama hane halkı yıllık gelir ortalamasıyla aşağı yukarı bin 600 dolar civarında yıllık bir gelire sahip. Buna karşılık olarak işte Marmara bölgesindeki rakamlar çok yüksek.”

 

 

“BU SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR POLİTİKA DEĞİL”

 

“Biz Van Ticaret Sanayi Odası yönetimi olarak, uzun zamandır savunduğumuz bir teori var. Türkiye bütün sorunlarını çözse bile, en önemli gündem maddelerin biri olarak bölgeler arasındaki gelir adaletsizliğinin temel bir gündem olarak gelecek 20-30 yılını meşgul edecek önemli meselelerden biridir. Dolasıyla kamu maliyesini organize edenler aynı şekilde karar alma mercileri, karar alma yetkilileri bu gerçeği göz önüne alarak bundan sonra Türkiye’nin gelir adaletsizliğini ortadan kaldıracak yapısal tedbirleri acilen hayata geçirmeleri gerekiyor. Bu sürdürülebilir bir ekonomi politika değil. Dolaysıyla gelişmiş ülkelerde ya da OECD ortalaması en az gelişmiş bölge ile en fazla gelişmiş bölge arasındaki maksimum farkın yüzde 30 seviyesinde olması öngörüyor. Fakat bizde bu yıl tam tersi yüzde 70 oranında bir fark var. Bu sürdürülebilir bir politika değil.”

 

BU VERİLER YILLARDIR HEP AYNI!

 

“Dolasıyla yöneticilerin insanların bulundukları yerde huzurlu ve mutlu olmalarını sağlayacak kararlar ve uygulamaları hayata geçirmeleri gerekiyor. Aksi durumda insanlar gelir yüzeyi yüksek bölgelere doğru göç etmeye başlayacaklar. Bu da Türkiye’nin özellikle Metropollerde yaşanan sorunların daha da derin hale getirecek. Ayrıca bizim gibi dezavantajlı bölgelerde ki insanların da hizmetlere erişimini, yaşam kalitesini, maslahatını, refahını olumsuz etkileyen sonuçlar doğuracaktır. Bu veriler yeni değil aşağı yukarı 20 yıldır aynı rakamlar. Doğu ile Batı arasında gelişmiş bölge ile az gelişmiş bölge arasındaki farklardır. Açıklanan verilerle bir kez daha bizim bu konudaki yaklaşımlarımızın ciddiyetle ele alınması gerçeğini ortaya çıkarmıştır.”

 

 

“HÜKÜMET POLİTİKALARI YENİDEN YAPILANDIRILMALI”

 

Az gelişmiş bölgelerin kalkınmasına yönelik temel iki stratejiyi ön plana çıkardıklarını ifade eden Takva; “Bunlardan bir tanesi burada maaş üretenlerin sayısını artırmamız lazım. Yani girişimci sayısını artırmamız lazım. Bu yüzden özellikle bölgesel kalkınma stratejileri içerisinde girişimciliğin desteklenmesidir. İnsanların iş arama yerine kendi işyerlerini kurmalarına zemin hazırlayacak bir yaklaşım içerisinde olması gerekiyor. Hükümet politikaları bu çerçevede yeniden yapılandırılmalı. Yine özellikle batıda yürütülen çılgın projelerin aslında birazda dezavantajlı bölgelerde hayata geçirilmesi ve oradaki insanların refah düzeyini gelir seviyesini yükseltecek ve bir alt yapıya hizmet edecektir.”

 

TEŞVİK POLİTİKALARI YENİDEN YAPILANDIRILMALI

 

“Yine önemli stratejilerden bir tanesi de kümelenme anlayışını hızlı bir şekilde hayata geçirmemiz lazım. Özellikle sektörel kümelenmeleri bizim gibi az gelişmiş bölgelerde başta kentimiz olmak üzere hayata geçirmemiz gerekiyor. Bunun gibi temel stratejileri Dünya’dan da iyi örnekleri göz önüne alarak hayata geçirmemiz gerekiyor. Bu halkın bulunduğu yerde, yaşadığı coğrafya da gelirin artmasına sebebiyet verecektir. Teşvik politikalarında yeniden yapılandırılması gerektiğini düşünüyoruz. “

 

“GELİR ADALETSİZLİĞİN ASIL SEBEBİ FABRİKALARIN OLMAMASIDIR”

 

Van’ın en düşük gelirli iller sırlamasında Türkiye’de son 10’da yer almasının sebebi, bölgeler arasında yaşanan dağılım adaletsizliğinden kaynaklandığını ifade eden Van Şubesi MÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Tasan, “Doğu ile Batı arasındaki gelir adaletsizliğin asıl sebebi fabrikaların olmamasıdır. Batı’da verilen desteklerin Doğu’ya verilen desteğin az olmasından kaynaklı olarak farkın oluşmasına neden oluyor. Doğu ve Güneydoğu tarım ve hayvancılıkta bir numara idi. Zaman içerisinde tarım ve hayvancılık desteklenmeyince, gerileme başladı. Akaryakıt ve işçiliğin artmasıyla birlikte maliyetlerin artması neden oldu. Bununla birlikte maliyetler yükselince, buradaki üretim durmasına neden oldu. Maliyetler yükselince devlet, tarım ve hayvancılık sektörüne destek verilmesi lazım. Örneğin Bodrum’da, Didim’de ve Aydın’da memlekete hiçbir katma değeri olmayan yatlara verilen akaryakıt desteğiyle indirim yapıldı. Yani yatları yapılacak akaryakıt indirimi yerine tarım ve hayvancılığa destek verilmesi lazımdı. Tarım ve hayvancılık desteklenmediği için memleket sürekli geriye doğru gidiyor. İster istemez bu bölgede fabrikalar yok. Fabrikalar olmadığı için tarım ve hayvancılığın desteklenmesi lazım. Maliyetlerin yüksek tutulmasından dolayı tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaş yapamaz hale geldi.” İfadelerini kullandı.

 

“TÜRKİYE’NİN OTURUP ŞAPKASINI ÖNÜNE KOYMASI LAZIM”

 

Tasan; “Türkiye’nin oturup şapkasını önüne koyması lazım. Özellikle 2017 yılında Türkiye Buğday ithalatında Dünya rekoru kırdı. Bu sene ise, 2300 ton ihalesi açıldı. Yani bunun sebebi ne? Yeteri kadar tarım ve hayvancılığın desteklenmemesidir. Türkiye’nin bu konuda acil kararlar alması lazım. Özellikle İran ile aramızda olan Kapı Köy sınır kapısının acilen açılması lazım. Kapının açılmasıyla birlikte Doğu ve Güneydoğu illerine ticaretin canlanmasına sirayet edecektir.” Dedi.

 

“SÜBVANSE DEĞİL, GERÇEK ANLAMDA TEŞVİKLERİN VERİLMESİDİR”

 

Türkiye'de bölgeler arası gelişmişlik farkının bugüne kadar giderilmediğinin altını çizen Van TSO ve VATBO Eski Başkanı Feridun Irak; “Bu gelişmişlik farkının, farkından dolayıdır ki bu bölge milli gelirden aldığı pay daha azdır. Bölgeler arası kalkınmışlık farkının giderilmesi için çok uzun süren zamandan beri gelen onlarca hükümet çeşitli teşvik paketlerini uygulamaya koymuşlardır. Ancak bu teşvik paketlerinden hiçbirinden istenilen sonuç alınamamıştır. Çünkü bu teşvik paketleri hiçbiri bölgenin gerçeklerini göz önünde bulundurarak düzenlenmiş, teşvik paketleri değildir. Genellikle bölgede ki girişimciyi sahaya indirecek teşvikler olmamıştır. Her defasında batıdaki iş adamlarını bölgeye yatırım yapması hedeflenerek düzenlenmiştir. Ama batıdaki iş adamları bu bölgeye gelmemişlerdir. Bundan dolayı bölgenin kalkınması için düzenlenecek teşviklerde iki unsurun çok önemli olduğunu ve dikkate alınması gerektiğini dile getirdim. Bunun bir tanesi bölgedeki girişimciyi sahaya indirmek hedef alınmalıdır. İkincisi ise, Sübvanse değil, gerçek anlamda teşviklerin verilmesidir. Umarım önümüzdeki zamanlarda bu yönde gerekli adımlar atılır.” Dedi.

 

“GEÇİM SIKINTISI YAŞIYORUZ”

 

Van’da iş olanaklarının az olmasından yakınan ve geçim sıkıntısı yaşadığını belirten Vatandaş Mehmet Yıldız; “Son zamanlarda yaşanan ekonomik sıkıntılardan dolayı şuan geçim sıkıntısı yaşıyoruz. Van’da iş olanaklarının olmamasından dolayı zor günler geçiriyoruz. Şu süreçte maddi durumunuz iyi olsa bile, yapılan zamlarla birlikte geçim sıkıntısı yaşayabiliyorsunuz.” Dedi.

 

“İŞ SIKINTISI VAR”

 

Her geçen gün geçim sıkıntısının artığını ve geçim sıkıntısı yaşadığını kaydeden Ayhan Koç; “Geçim sıkıntısı her geçen gün artıyor. Bu zamanda geçinmek gerçekten çok zor. Eskiden zor geçiniyorduk. Şimdi dolar ile birlikte gelen zamlarla birlikte geçinmek ve aile bakmak bizleri daha zor durumda bırakıyor. Memleketimizde üretim yapılmıyor. Dışardan gelen ürünlerin dolar ile gelmesinden dolayı fiyatın iki katına çıkmasına neden oluyor. İş sıkıntısı var. Vatandaş olarak geçim sıkıntısı yaşıyoruz. Ben de değil halk olarak geçim sıkıntısı yaşıyoruz.” İfadelerinde bulundu.

 

“GEÇİM SIKINTISI İKİ KATINA ÇIKTI”

 

Esnaflık yaptığını dile getiren ve geçim sıkıntısı yaşadığını belirten Ecevit Köydeniz; “Son zamanlarda yaşanan ekonomik sıkıntılarından doların yükselmesiyle gelen zamlarla birlikte geçim sıkıntı yaşadığımı söylenilirim.  Dolar bazlı yapılan zamlarla birlikte geçim sıkıntısı iki katına çıktığını söyleyebilirim. Eskiden geçim sıkıntısı yaşayan vatandaş, dolar ile birlikte yapılan zamlarla birlikte daha fazla geçim sıkıntısı yaşamak zorunda kaldı. Vatandaşın alım gücü zaten sınırlı bir seviyede. Bununla birlikte geçim sıkıntısı yaşamasına neden oluyor. Bir an önce buna bir çare bulunması lazım.” Dedi.

 

“MEMLEKETTE İŞ YOK, GÜÇ YOK, GELİR YOK VE GİDER ÇOK”

 

İş olmadığından dolayı geçimini seyyar satıcılık yaptığını belirten Şükrü Duman; “Hayat şartları gerçekten çok zor ilerliyor. Memlekette iş yok, güç yok, gelir yok ve gider çok olduğundan dolayı geçim sıkıntısı yaşıyoruz. Son zamanlarda yaşanan ekonomik kriz ile birlikte her şeyin üzerine zam üstüne zam yapılıyor.” Dedi.

 

“ESKİSİ GİBİ GEÇİNEMİYORUZ”

 

Hayat şartlarının çok zor olduğunun ve zor günler yaşadığını dile getiren Fevzi Fidan” Şahsım olarak çok zor günler yaşıyoruz. Durumumuz şuan çok zor durumda. Yaşanan zamlar ile birlikte zor günler geçiriyoruz. Artık parayla bir şey alamıyorsunuz.  Daha önce aldığımız bir ürünü 10 liraya alırken, şuan 20 liraya çıkmış durumda.  Son zamanlarda her şeye zam yapıldı. Neredeyse her şeye zam yapıldı. Bununla birlikte artık eskisi gibi geçinemiyoruz ve geçim sıkıntısı yaşıyoruz.”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Editör: TE Bilisim