ŞEHRİVAN ÖZEL: ÖNDER ALTINAL / Türkiye yüksek et fiyatlarını konuşmaya devam ediyor. Özellikle Ramazan aylarında sofraların olmazsa olmazı olan et bu Ramazan’da rafa kalkarken Türkiye et fiyatlarını tartışmaya devam ediyor. Ülkede büyük bir et krizi yaşanırken farklı cepheler et üzerinden görüş bildirmeye devam ediyor. Kırmızı et fiyatının iyice gündem olduğu süreçte Van da bu noktada gözlerin çevrildiği önemli kentlerden birisi olarak duruyor. 3 milyonu aşkın küçükbaş hayvan varlığı ile Türkiye’nin lideri olan Van bu durumuna rağmen eti İstanbul, Ankara ile aynı fiyata yerken küçükbaş hayvan etlerinin fiyatları bile 40 liranın altına düşmüyor. Küçükbaşta yaşanan kriz büyükbaşta da yaşanırken 1 kilogram et 45-50 TL’nin altında sofraya gelmiyor. Vatandaşın iyice isyan ettiği et fiyatları tartışılırken Şehrivan gazetesi olarak et ve tarım-hayvancılıktaki önemli isimlere krizi sorduk. Et üreticilerinin kendilerinden çıkan etin oldukça düşük maliyet ile piyasaya sürülmesine rağmen satışta büyük miktarda zam gördüğünü söylerken üretici ise yüksek yem fiyatlarından yakınıyor. Yani vatandaşın yüksek et fiyatından yakındığı süreçte üretici de, satıcı da memnuniyetsizlik ortaya koyuyor. Krizin adresi muallak olarak kalırken Ramazan’ın sonu ve Kurban Bayramı öncesi et fiyatlarının daha da artma ihtimali ise et almanın iyice güçleşeceği korkusunu yaşatıyor.

 

Kırımız etin en fazla tüketildiği aylardan bir tanesi olan Ramazan Ayı ve Ramazan Bayramı vatandaşı yüksek et fiyatlarından dolayı düşündürüyor... 38-40 liranın üzerine çıkan et fiyatları vatandaşın yüksek maliyetten dolayı sıkıntıya sokarken, konunun yetkilileri ise hayvan sayılarından dolayı et fiyatının arttığını ancak bu artışında ciddi seviyelerde olmadığını savundu... 1970 ile 1990’lı yılları arasında hayvancılık anlamında dışarıya ciddi ihracat yapan Van şimdiler ise ancak kendine yetecek kadar hayvana sahip. Hayvan sayısının azaldığı her dönemde ise en büyük kırımız eti vuruyor. Üstelik şikayetçi olan sadece vatandaş değil. Sektörün her aşamasındaki isimler durumdan şikayetçi. Daha önce vatandaşın şikayetinden sonra bu kez sözü piyasadaki isimlere yönetllik. Peki, sektörün içindekiler durumu nasıl yorumluyor?  İşte cevabı...

 

 

YILMAZ: SPEKÜLASYONLAR YARATIYOR

Şehrivan Gazetesi olarak görüştüğümüz Van İli ve İlçeleri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Sabri Yılmaz kırımız et fiyatları konusunda üreticinin bir sıkıntısının olmadığını söyledi. Yılmaz ilk olarak şunları söyledi: “Bizim kırımız et ile ilgili bir sıkıntımız yok. Biz çok da kötü durumda değiliz. Birileri kırmızı etle ilgili spekülasyonlar yaratıyor. Ben açık bir şekilde söylüyorum. Biz eti pahalıya satmıyoruz. Kuzu şu anda 33-34 liradır, dana ise 27-28 lira arasıdır. Bizim üretici olarak satış fiyatlarımız budur. Ancak bir yerlerde insanlar yüksek fiyatlara denk geldiği zaman bunu lütfen üreticiye mal etmesinler. Bu eti aldıkları yerlerden kaynaklanan bir şeydir.”

 

“ÜRETİCİ ÜLKELERİN TEMEL TAŞIDIR”

Üreticinin şehirler ve ülkelerin temel taşı olduğunu kaydeden Yılmaz, “Hangi ülkede, hangi şehirde olursa olsun üretici oranın temel taşıdır. Bizde temel taş olan bu üreticilik görevini üstlenmişiz ve bu görevi yerine getirmeye çalışıyoruz. Bizim etin fiyatını artırmaya yönelik bir amacımız yoktur hiçbir zaman olmazda. Biz bunun talebinde bulunmuyoruz. Biz eti üretiyorsak kendi insanımıza düzgün bir şekilde yedirmemiz gerekiyor. Bu bizim görevimizdir. Ancak aradaki fiyatı farkı hiçbir zaman üreticiye mal edilmesin. Üretici de hiç bir zaman spekülasyona gelmez.” İfadelerine yer verdi.

 

 

YILMAZ: TALEPLERİMİZ VAR

Üreticiler olarak taleplerinin olduğunu söyleyen Yılmaz şöyle devam etti: “Üretici olarak taleplerimiz var mı? Elbette ki var. Hükümetten, bakanlıktan isteklerimiz var. Daha önce bazı destekler alıyorduk şimdi o destekler kesildi ve destek alamıyoruz. Bu da üreticiyi bir hayli zora soktu ve bir güvensizlikte oldu. Bu ayrı bir durumdur ama üretici hiçbir zaman bunu da bahane olarak kullanmak ya da elinde bir şart olarak kullanarak fiyatları hiçbir zaman yükseltmedi. Bunu yapmaz da. Çünkü dediğim gibi biz sadece yaptığımız üretimi halkla buluşturmak için görevli olan insanlarız.”

 

“İLK İHRACATI VANLI FİRMA YAPTI”

Van’ın küçükbaş hayvancılıkta yer aldığı konumla ilgili de konuşan Yılmaz eski yıllara göre daha iyisini yapabileceklerini söyledi. Yılmaz, “Van küçükbaş hayvancılıkta Türkiye’de birinci sırada yer alıyor. Türkiye’deki küçükbaş hayvanının yüzde 10’u Van’da bulunuyor. Küçükbaş hayvancılık için bizim coğrafi şartlarımızda çok uygun. 1970 ile 1990 yılları arasında sürekli Van’dan diğer ülkelere ihracat yapılıyordu. Türkiye’de küçükbaş hayvancılıkta ilk ihracatı yapan firma Vanlı bir firmadır. Bu çok önemlidir. Bunun dışında Türkiye’den diğer ülkelere yapılan küçükbaş hayvancılığın yüzde 70’i Van’dan geriye kalan yüzde 30 ise Türkiye’nin diğer bölgelerinden karşılanıyordu.” Dedi.

 

 

VAN HAK ETTİĞİ YERDE DEĞİL

1990’lı yıllara göre hayvan sayısının artırılabileceğini söyleyen Yılmaz şöyle konuştu: “Bizim babalarımız böyle ihracat yapıyorlardı. Biz bunu yapamaz mıyız? Emin olun biz daha iyisini yaparız. Bugün şartları çok daha uygun bir haldedir. Ancak yayla sorunlarının verdiği sıkıntılar var. Bunun dışında insanların şehirlere göçünden dolayı yaşanan sorunlar var. Bu sorunlardan dolayı Van’da hayvancılık sayısında azalmalar oldu. Van’da şu anda 3 milyona yakın bir küçükbaş hayvan var. Biz bunu 7-8 milyona çıkarabilir miyiz? Elbette ki çıkarabiliriz. Van bu kapasiteyi çok iyi taşır. Şu anda şartlar ne yazık ki elvermediği için Van ne yazık ki hak ettiği yerde değil. Her şeye rağmen şu adan Van’da kuzu varlığı var. Ben günü birlik takip ediyorum. Bugünde Van’dan diğer illere hayvan gidiyor. Türkiye’de fiyatlar daha yüksek olduğu için Van olarak bizim bir sıkıntımız yok.”

 

YILMAZ: ÇOK LEZZETLİ BİR ET

Van’ın etinin çok lezzetli olduğunu da söyleyen Yılmaz son olarak, “Van’ın eti Türkiye göre çok farklıdır. Bizim etimiz diğer illere göre daha iyidir. Bizim hayvanlarımız yüzde 100’ü meralarda ve yaylalarda yetiştiği için etimiz çok daha lezzetli oluyor. Etimizi sadece biz Van olarak değil Türkiye’deki çoğu il tercih ediyor. Ancak işte bizim buna sahip çıkmamız ve hayvancılık anlamda eski günlerimize gelmemiz gerekiyor.” Şeklinde konuştu.

 

 

ÖZGÖKÇE: GİRDİ MALİYETİ ÇOK YÜKSEK

Tuşba Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Özgökçe Van’daki hayvan sayısının azaldığını söyledi. Özgökçe şunları kaydetti: “Yem, yonca ve samanın fiyatının çok yüksek olması; üretici bir torba yemi 53 TL’den satın almaktadır. Saman dışarıdan ilimize gelmektedir. Bir kilogram samanın fiyatı yaklaşık 40 ile 45 kuruş arasında satılmaktadır. Bir kilogram yonca ise yaklaşık 1 TL’den satılmaktadır. Yani girdi maliyetleri çok yüksektir. Üreticiler geçen yıllara göre maliyetlerin yaklaşık olarak yüzde 40 oranında arttığını ifade etmektedirler.”

 

“İLİMİZDE HAYVAN SAYISI AZALIYOR”

Yasaklanan yaylaların üreticiyi olumsuz etkilediğini söyleyen Özgökçe, “Yayla yasaklarından dolayı insanlar hayvanlarını satmak zorunda kalıyorlar. Yayla yasaklarına bir düzenlemenin yapılarak çiftçilerimizin mağduriyetleri giderilmelidir. Güvenlikli alanlar oluşturulmalıdır. Hem büyükbaş hem de küçükbaşta dişi hayvanların erken kesilmesi, havacılığımıza vurulmuş en büyük darbedir. Bu konuda da yetkili kurumlar bir düzenleme yapmalıdır. Yani dişi hayvanların bir yavrulamadan sonra kesilmelerine izin verilmelidir. Yoksa hayvancılığımızın azalmasına engel olamayız. Hayvan pazarında tüccarlarla yaptığımız görüşmelerde ilimizde hayvan sayısı azaldığından, satış fiyatları artmıştır. Bu nedenle ilimize dışarıdan küçükbaş ve büyükbaş hayvan gelişleri başlamıştır. Şanlıurfa, Muş, Sivas, Sakarya, Samsun, Irak gibi yerlerden canlı hayvanlar getirilmektedir.” İfade etti.

 

ÖZGÖKÇE: KÖYDEN KENTE GÖÇ BAŞLADI

Çobanlık sayısının azalmasının da hayvancılığı kötü etkilediğini söyleyen Özgökçe şöyle devam etti: “Üreticinin kesim fiyatı ile kasap ve market satış fiyatları arasındaki büyük fark üretimi olumsuz etkilemektedir. Üretici zarar ettiğinden üretimde gittikçe azalmaktadır. İnsanlar tarım ve hayvancılıkla geçinemedikleri için bu mesleği terk etmektedirler. Bundan dolayı köyden kente göçler başlamıştır. Bu meslekler tekrar cazip hale getirilmeli, köylerin boşalması önlenmelidir. Üretimin sürekliliği için üretim yapan çiftçiler ayrıca desteklenmelidir. Hayvan pazarında üreticilerle yaptığımız görüşmelerde resmi kayıtlardaki hayvan sayısı ile var olan hayvan sayısı arasında yaklaşık olarak yüzde 20 oranında bir farkın olduğu vurgulanmaktadır. Gerçekte olan hayvan sayısı daha azdır.”

Editör: TE Bilisim