Sohbet ortamlarında konu ne zaman enflasyona gelse “siz pinpon topuyla enflasyon hesaplıyorsunuz” gibi söylemlerle karşılaşıyorum. Pinpon topu söylemi benim memuriyet hayatımdan daha da eskiye giden bir söylem.

 

Biri bir gün öyle bir laf atmış ki ortaya, onun yol açtığı yanlış algıyı yüz yıl geçse ortadan kaldırmak mümkün olmayacak gibi.

 

Her yapılan iş ne kadar güzel ya da ne kadar doğru olursa olsun,  onun toplumda algılanış biçimi, nasıl anlaşıldığı çok daha önemli oluyor.

 

Yanlış ve kötü algılar çok hızlı yayılıp akılda daha uzun süre kalıyor. Gerçek ve iyi algıların ise hem yayılımı hem de ömrü fazla olmuyor.

 

***

 

Enflasyon nedir? Nasıl hesaplanır?

 

Bunu dilimin döndüğünce sizi sıkmadan açıklamaya çalışacağım.

 

Enflasyon, fiyatlar genel düzeyindeki artış demektir. Belirli bir mal ve/veya hizmet grubunda yer alan ürünlerin fiyatlarındaki ortalama değişim aylık olarak ölçülür. Buna fiyat endeksi denir.  Eğer fiyat endeksi artış eğiliminde ise enflasyon, düşüş eğiliminde ise deflasyon olarak adlandırılır. Genelde Ülkemizde fiyatlar artış eğiliminde olduğu için biz enflasyon kelimesini daha sık duyarız.

 

Önceden iki çeşit fiyat endeksi hesaplanırdı. Bunlar; üretici fiyat endeksi (ÜFE) ve tüketici fiyat endeksi (TÜFE) idi. Günümüzde ise; TÜFE, Yurt içi ÜFE, Yurtdışı ÜFE, Hizmet ÜFE, Tarım ÜFE gibi birçok fiyat endeksi hesaplanıyor.

 

 ***

 

Enflasyon sepetinde pinpon topu yok!

 

Bu yazının konusu halk arasında en çok bilinen ve enflasyon olarak adlandırılan TÜFE’nin nasıl hesaplandığıdır. Biz burada, anlaşılır olması için “TÜFE” ifadesinin yerine enflasyon ifadesini yer yer kullanacağız.

 

Enflasyon hesaplanmasında kullanılan maddelerin oluşturduğu sepete enflasyon sepeti deniyor. Enflasyon sepeti öncelikle 12 ana harcama grubundan oluşuyor:

Gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içecekler ve tütün, giyim ve ayakkabı, konut, ev eşyası, sağlık, ulaştırma, haberleşme, eğlence ve kültür, eğitim, lokanta ve oteller, çeşitli mal ve hizmetler.

 

Bu harcama gruplarının altında ise toplam 407 madde çeşidi bulunuyor.

Bu maddeler içerisinde pinpon topu yok. Futbol topu var ama. Eğlence ve kültür harcama grubu içerisinde kapsanmış. Demek ki, eğlence amaçlı yapılan aktiviteler içerisinde futbol oynamak önemli bir yer kaplıyor, futbol topu da alınıp satılan bir ürün olmuş. 

 

Her harcama grubunun ve her madde çeşidinin kendine ait bir ağırlığı var. Örneğin; gıda ve alkolsüz içecekler grubunun ağırlığı yüzde 23,03 iken, eğlence ve kültür harcamalarının ağırlığı yüzde 3,39. Madde bazında bir örnek verecek olursak, ekmek fiyatının ağırlığı yüzde 2,1170 iken sinemanın fiyatı yüzde 0,0656, yani on binde 6,56 gibi çok düşük bir ağırlığa sahip.

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) her ay bu 407 madde çeşidinin fiyatlarını ilgili işyerlerinden ve kurumlardan derliyor. Bazı maddelerin fiyatı ayda dört kez (yani her hafta) ölçülürken, bazıları ayda iki kez, bazılarının fiyatı ise ayda bir kez derleniyor.

 

Yaş sebze ve meyve, tüp gaz, lpg, altın ile seçilmiş 15 gıda ürününün fiyatları her hafta; ulaşım, sağlık, eğitim vb. harcamalara ait ücretler ayda bir defa, belirtilen maddeler dışında kalan tüm mal ve hizmetlerin fiyatları ise ayda iki defa derleniyor.

 

Her bir madde için sadece bir ürün belirlenip bu ürünün fiyatı bir işyerinden derlenmiyor tabi ki. Örneğin pirinç fiyatını ele alalım. Sadece bir marka pirincin fiyatı bir işyerinden alınınca o üründeki fiyat değişimi ölçülmüş olmuyor. Pirinç fiyatındaki değişimin temsil edilebilmesi için piyasada yaygın olarak satılan pek çok pirinç markası ele alınıyor ve her birinin fiyatı piyasada yaygın olarak hizmet veren marketlerden derleniyor. 

 

Ölçülen fiyatlar madde çeşidinin ağırlığına göre ağırlıklandırılarak ilgili harcama grubunun fiyat endeksi hesaplanıyor.  Harcama gruplarının ağırlıkları hesaplandıktan sonra, harcama grupları da ağırlıklarına göre bütünleştirilerek Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) hesaplanmış oluyor.

 

***

 

Peki, enflasyon sepeti ve ağırlıklar neye göre güncelleniyor?

 

TÜİK tarafından her ay bilimsel metodlara göre rastgele örnek olarak seçilen hanelerle Hanehalkı Bütçe Anketi yapılıyor. Bu anket ile örnek hanelerin bir aylık tüm harcamaları, satın alınan ürünün adı, markası, gramajı ve fiyatına kadar tüm özellikleriyle birlikte derleniyor. Bu verilerden Türkiye’deki hane halklarının tüketim harcamalarının miktarları, hangi ürün gruplarından ne oranda tükettikleri gibi sonuçlar hesaplanıp “Hanehalkı Tüketim Harcamaları” adıyla haber bülteni olarak kamuoyu ile paylaşılıyor.

 

İşte bu anketin verilerinden yola çıkılarak her Aralık ayında bir sonraki yılın enflasyon sepetindeki maddeler ve ağırlıkları güncelleniyor. Vatandaşlarımız neyi daha çok tüketiyorsa o ürünler sepete dahil ediliyor veya ağırlığı güncelleniyor. Neyi tüketmeyi bırakmışsak o ürün de gerekirse sepetten çıkartılıyor. Güncellenen madde ve ağırlıklar bir yıl boyunca kullanılıyor.

 

Burada şöyle bir örnek verelim; önceden evlerde çalı süpürge kullanılırken daha sonra gırgır adlı aletler kullanılmaya başlandı. Daha sonra, elektrikli süpürgeler çıktı. Artık bunlar kullanılıyor, kimse gırgır ya da çalı süpürge kullanmıyor. Buna göre, enflasyon sepetinde de önceleri çalı süpürge ve gırgır bulunurken artık bunlar yok. Bunların yerine elektrikli süpürgesinin fiyatı derleniyor.

 

***

 

Kaç çeşit enflasyon hesaplanıyor?

 

Tüm harcama gruplarını kapsayan ve genel fiyat düzeyindeki değişimi temsil eden tüketici fiyat endeksi, ekonomi camiasında manşet enflasyon olarak biliniyor. Türkiye’de enflasyon aylık olarak yüzde 1 arttı denildiği zaman bu manşet enflasyondan söz edilmiş oluyor.

TÜFE, dört farklı gösterge şeklinde açıklanıyor. Bunlar, 100 üzerinden endeks değeri, endeks değerinde görülen bir önceki aya göre (aylık) yüzde değişim, bir önceki yılın aynı ayına göre (yıllık) yüzde değişim ve oniki aylık ortalamalara göre yüzde değişimdir. 

 

Hali hazırda 2003=100 bazlı endeks kullanılıyor. Bu şu anlama geliyor; 2003 yılında aylık endekslerin ortalaması 100 olacak şekilde ayarlanıyor, buna göre her ay fiyat düzeyindeki değişime göre endeks değeri hesaplanıyor.

 

Örneğin; 2018 yılı Temmuz ayında TÜFE endeksi 359,41 iken Ağustos ayında 367,66 olmuş. Buna göre Ağustos ayında aylık değişim, (367,66-359,41)*100/359,66 =  2,30 olarak hesaplanıyor. 2017 yılının Ağustos ayında endeks 311,85 imiş. Buna göre yıllık değişimi hesaplarsak; (367,66-311,85)*100/311,85= 17,90 oluyor.

 

TÜİK, manşet enflasyon rakamlarının yanı sıra, harcama grupları bazında göstergeler,  bazı harcama gruplarının bileşimini yansıtan özel kapsamlı göstergeler, bazı maddelere ait madde düzeyinde endeksler de hesaplıyor.   Bu detaylı TÜFE göstergeleri daha çok ekonomi camiasının ve karar alıcıların ihtiyaçlarına yönelik oluyor. Enflasyonun analizinde ve enflasyonla mücadele politikalarının belirlenmesinde özel kapsamlı TÜFE göstergeleri önemli bir veri kaynağı niteliği taşıyor.

 

***

 

Enflasyon kötü bir şey mi?

 

Fiyatlar hiç artmamalı mı?

Deflasyonun, yani fiyatlar genel düzeyinin sürekli düşmesinin enflasyondan çok daha tehlikeli olduğu kabul edilir.  Çünkü fiyatların hiç artmaması veya sürekli düşmesi üreticilerin üretim motivasyonlarını düşürür, tüketicilerin tüketim arzularını ertelemelerine yol açar. Deflasyon durumunda, tüketiciler fiyatların daha da düşeceği beklentisiyle harcama yapmazlar ve talep daralır. Buna mukabil, üreticiler de üretim yapmazlar, üretim durma noktasına gelir. Japonya yıllardır deflasyonla boğuşuyor ve ekonomisini canlandırmak için çaba harcıyor.

 

Yüksek enflasyon ise toplumda fiyatların daha da yükseleceği beklentisi oluşturarak talebi artıran ve dolayısıyla enflasyonu daha da körükleyen bir ortama yol açıyor. Yüksek enflasyon faizleri de yükseltiyor. Enflasyonun çok yükselmesi tasarrufların üretim yerine faize yönelmesine yol açıyor.  Yatırımcılar, paralarını risk alıp üretime yatırmak yerine, faize yatırarak enflasyonla birlikte artan reel faizden yararlanmayı tercih ediyorlar.

 

Bir miktar enflasyonun ise üretim ve tüketim döngüsünün sağlanması için yararlı ve gerekli olduğu kabul edilir. Peki, enflasyon yüzde kaç olmalıdır?

 

Ekonomi camiasında genel kabul gören görüş, enflasyonun yıllık 2, faizlerin ise 2,5-3 civarında olmasının arzu edildiği yönündedir.

 

***

 

Spekülatif haberlere prim vermeyelim!

 

TÜİK web sitesinde, TÜFE madde sepetini oluşturan maddeler, harcama gruplarının ve maddelerin ağırlıkları, aylık derlenen ortalama madde fiyatları ve TÜFE endeksleri en ayrıntısına kadar detaylı bir şekilde yayımlanıyor. Konunun uzmanı herkes, bu verilerden yararlanarak TÜFE endeksini kendisi de hesaplayabilir.

 

Son söz olarak, medyada dolanan çeşitli spekülasyonlara, asparagas haberlere lütfen prim vermeyelim. Kafamıza takılan bir şey varsa açalım TÜİK web sitesinden bakalım.

Sürç-ü lisan ettiysek affola…