Van Büyükşehir Belediyesi, “Anne ve Çocuk Sağlığı Eğitimi” konulu bir seminer düzenledi. 


Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından Büyükşehir Kültür Merkezi’nde düzenlenen seminere Genel Sekreter Mustafa Yalçın, Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Sinan Bağlı, AK Parti Van İl Kadın Kolları Başkanı Havva Duran, AK Parti Van İl Kadın Kolları yöneticileri ile çok sayıda davetli katıldı. Yağmurlu havaya rağmen salonu dolduran anneler, semineri başından sonuna kadar ilgi ile izledi. Konferansta kısa bir açılış konuşmasıyapan Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Yalçın, Kayseri Belediyesi Genel Sekreterliğigörevinden sonra Van'a geldiğini belirterek, "Bana ‘Diyarbakır,Şırnak ve Van’dagörev var’ denincehiç tereddüt etmeden Van’ı tercih ettim. Gönüllü olarak sizlere hizmet etmek için Van’a geldim. Genel sekreter, Büyükşehir Belediye Başkanı adına belediyeyi yöneten kişi demektir. İnşallah sizlerde göreceksiniz ki biz her alandayaptığımız veyapacağımız hizmetlerle var olacağız. Belediye insanların hayatınıkolaylaştırmamüessesesidir. Yol, su, ulaşım, elektrik, toplu ulaşım gibi bunların hepsidoğumdan ölüme kadarinsanlara belediye eliyle ulaştırılan hizmetlerdir. Bizlerde inşallah arkadaşlarımızla beraber ve elbette sizinde katkılarınızla sizlere hizmet edeceğiz. Bir anneye senin için en kıymetli şey nedir diye sorsanız, şüphesiz ‘evladım’ der. Bir babaya sorsanız yine aynı cevabı alırsınız. Öğretmene sorsanız aynı cevabı alırsınız. Devlet adamına sorsanız oda benim için en kıymetli şey ‘genç nesildir’ der. Siz anneler bu nesli dünyaya getiren ve onları yetiştiren en kıymetli öğretmenlersiniz. Değerli hocamız bizleri kırmayarak buraya kadar geldiler. Sizlerle bilgi ve birikimlerini paylaşacaklar. Kendilerine sizlerin adına teşekkür ediyorum" diye konuştu.


Yalçın’ın konuşmasından sonra söz alan Doç. Dr. Hayri Gözlükgiller, "İnsanlar istedikleri şehirde, istedikleri doktora rahatça ulaşabilirler. Fakat burada şunu sormak lazım, fitoterapi yani bitkisel tedavi ile bu hastalıkların üstesinden gelebilir miyiz? Ben bunu anlatmak istiyorum. Antibiyotik kullanmadan hastalıkların üstesinden nasıl gelirizi konuşalım. Hem de insanların bizlere sormak istediği şeyler varsa bunların cevabını verelim diye geldik" dedi.



“Gereksiz antibiyotik kullanımı tehlike saçıyor”

"Çocuğunuz gerçek anlamda hasta olmadan hastaneye gitmeyin. Hemen ilaçlara sarılmayın" diyen Gözlükgiller, "Maalesef bizim toplumumuzda yerli yersiz antibiyotik kullanma alışkanlığı var. Biz bir yılda Amerika'nın yaklaşık olarak 3 katı antibiyotik kullanıyoruz. Küçük yaştaki çocuklarımıza da antibiyotik kullanıyoruz ve kullanmaya başladığımızın ikinci günü, ‘çocuğum iyileşti’ diyerek antibiyotikleri atıyoruz. Bu şekilde hastalığı üzerinden tamamen atamayan çocuğun vücudunda antibiyotiklere karşı direnç gelişiyor. Bizim ülkemizde antibiyotik ve vitaminler şeker gibi tüketilmeye başlandı. Çocuğumuz bir gün hasta olsa hemen hastaneye koşuyoruz, antibiyotik kullanılmasını istiyoruz. Bir gün devlet hastanesine gitsek, diğer gün özel hastaneye, tamamen iyileşmezse üçüncü gün başka bir hastaneye gidiyoruz. Tamamen bir iyileşme olmazsa Ankara, İstanbul planları yapıyoruz. Gerekli gereksiz kullanılan antibiyotikler nedeniyle daha genç yaşlarda çocuklarımızın eklemlerinde kireçlenmeler, böbrek yetmezliği gibi türlü türlü hastalıklar türüyor. Biz kendi kafamızda bir standart oluşturuyoruz ve çocuğumuzu bu standara uydurmaya çalışıyoruz. Bize göre çocuğumuz asla yeterince beslenmiyor, yeteri kadar kilo almıyor, yeterince iyileşmiyor. Doğru zamanda doğru kararlar verebilmek için önce kendimizi eğitmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.



“Antibiyotikler çocuklara kalıcı hasarlar veriyor”

Çocukların gereksiz antibiyotikler nedeniyle alerjik bronşit, astım hastası olduklarını belirten Gözlükgiller, "4 yaşına kadar hırlama ve öksürük olarak kendini gösteren alerjik bronşit, eğer tedbir alınmazsa astıma dönüşüyor ve maalesef astım temizlenmesi çok zor bir hastalıktır. Bu hastalığa neden olan etkenlerin başında annelerin sürekli olarak antibiyotik kullanması geliyor" dedi.
Çocukların ilk 3 yaşında antibiyotik kullanmasının sakıncalı olduğuna dikkat çeken Gözlükgiller, "3 yaşından önce antibiyotik kullanan bir çocuğun obez olması kaçınılmazdır. İlk 6 ayında ağızdan damla yoluyla antibiyotik alan çocukların yüzde 30-40'ında mutlaka kronik bir hastalık gelişiyor. Bunların başında hipertansiyon ve astım var, dahası böbrek veya karaciğer rahatsızlığı da olabilir" ifadelerini kullandı.


İki çocuğunun da astım hastası olduğunu söyleyen bir anne ile bir süre sohbet eden Gözlükgiller, hastalık için kullanılan ilaçların isimlerini sayarak, "Maalesef bu ilaçlar çocuklarımıza kalıcı hasarlar veriyor. Özellikle kortizon kullanımı ülkemizde yüzde 30'ları buluyor. Diyebilirsiniz 'doktor bey ben yıllardır kullanıyorum. Kullanmaya devam edeceğim. Ne olacak ki?' Bu tür ilaçların uzun süre kullanımı beyin üzerine etki eder. Beyin hücrelerinin ölümüne neden olur. Sürekli kullanılınca çocuğumuzun ilerde parkinson veya unutkanlık hastası olması olasılığı yüzde 30'dur. Derseniz ki, bunu kullanmayalım mı? Elbette kullanmak gerekiyorsa kullanacaksınız. Önemli olan gerçek anlamda gerekli olduğu zaman ve yeteri kadar kullanmaktır. Ama ben hem doktor, hem de fitoterapist olmam hasebiyle bu ilaçların doğada bir karşılığının olduğunu söylüyorum. Osmanlıca eserlerde İbn-i Sina'nın kitaplarında bu hastalıklara karşı kullanılacak doğal ilaçları buluyoruz. Doğa bize ihtiyacımız olan her türlü şifayı sunuyor. Yeter ki biz bakmayı bilelim” diye konuştu.


Konuşmasının ardından soru cevap kısmına geçen Gözlükgiller, salonda bulunan annelerin çocukları ile ilgili şikayetlerini dinleyerek, çeşitli biktisel karışımlar önerdi.
Seminere katılan vatandaşlara Büyükşehir Belediyesi tarafından Doç. Dr. Hayri Gözlükgiller'in "Anne Babayı Kullanma Kılavuzu" isimli kitabı hediye edildi.

Editör: TE Bilisim