Ankara’daki hain saldırının yası dün de sürdü. Bir Vanlı’yı da o saldırıya yitiren Van, Ankara’daki o acıyı yüreğinde hissetmeye devam etti. Yaşanan büyük acı kentin adeta ruhuna işlerken kimisi güne anma ile başlarken kimisi hayatı durdurma eylemi ile acısını yaşadı. Kimisi gözyaşı dökerken kimisi de acısını sözcüklere dökerek halk ile paylaştı… En nihayetinde Van Ankara oldu, acısını acısı olarak yaşadı… Türkiye’de 3 gün yas ilan edilirken o katliamı yapanlara inat intikam değil ‘barış’ çığlıkları atılırken, o saldırıyı yaşayanların Ankara dönüşü söyledikleri de düşmanları kahreden cinstendi. O saldırıda hayatta kalmayı başaran Vanlılar da tüm Türkiye gibi inadına barış diye çağrı yapmaya etti. Her kesimin ‘lanet’ ettiği saldırı yüze yakın insanın yaşamını elinden alırken gözler o katliamı yapanların bir an önce bulunup gün yüzüne çıkarılmasına çevrildi… Türkiye’nin tamamı gibi Van da hem bu ihaneti yapanların ortaya çıkmasını ve barışın yeniden bulunmasını bekliyor…

 

Ankara’da gerçekleştirilen ve 97 kişinin hayatını kaybetti terör saldırısı için Van tek yürek oldu. Sağlıktan eğitime, esnaftan vatandaşa, STK, dernek, sendika ve oda temsilcileri yapılan terör saldırısı için bir araya geldi, tek yürek oldu.

 

Geçtiğimiz hafta sonu Ankara’da gerçekleştirilen bombalı saldırı tüm ülkeyi yasa boğdu. 97 insanın hayatını kaybettiği saldırının ardından insanlar bu ülkede neler oluyor sorusuna bir cevap bulamaz hale geldi. İnsanlar bir yandan bu soruların cevabını ararken diğer yandan da Ankara’daki terör saldırısını kınadı. Kentte bulunan Sivil Toplum Kuruluşları, Dernekler, Sendikalar, Sağlıkçılar, Eğitimciler, Esnaf ve Vatandaşlar Ankara saldırısı için tek ses ve tek yürek oldu. Çok sayıda kınama mesajı, oturma eylemi, saygı duruşu ve basın açıklamasıyla 120 kişinin hayatını kaybettiği saldırı kınandı. Sözcüklerin yetersiz kaldığı kınamalarda, Van yine tek bir ses yükseldi: ‘Barış, barış. İnadına barış, her için barış.’ Daha önce Suruç ve Diyarbakır’da yaşanan saldırılarda hayatını kaybedenler için aynı mesajı veren Van, yine barıştan yana durdu. İşte Ankara ve Barış için tek yürek olan Vanlılar ve o mesajlar:

 

VAN TSO İŞE SAYGI DURUŞUYLA BAŞLADI

Ankara’da yaşanan terör saldırısı için ilk atak Van Ticaret ve Sanayi Odası’ndan geldi. Van TSO Başkanlığı ve personeli, Ankara’da hayatlarını kaybedenler anısına sabah saatlerinde saygı duruşunda bulunarak mesaiye öyle başladılar. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB)’nin Cumartesi günü Ankara’da yapacakları ‘Savaşa hayır, barış hemen şimdi’ mitingi öncesi tren garına giden köprü altında meydana gelen patlamada onlarca insan yaşamını yitirmişti. Bugün Van Ticaret Ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva ve oda personeli ile Bak Hele Bak Yusuf Konak Kahvaltı salonunun çalışanları patlamada yaşamalarını yitirenlerin anısına saygı duruşunda bulundu.

 

TAKVA: YÜZDEN FAZLA İNSANIMIZ HAYATINI KAYBETTİ

Saygı duruşunun ardından bir açıklama yapan VANTSO Başkanı Necdet Takva, “Malumunuz 10 Ekim saat on sularında çeşitli sivil toplum kuruluşlarının gerçekleştireceği barış, emek ve demokrasi yürüyüşü öncesinde bir patlama oldu ve orada biriken insanlar bu patlamaya maruz kaldı. Yüzden fazla insanımız hayatını kaybetti. Türkiye’nin her tarafından insanlar gitmişti. Van’dan da giden arkadaşlarımız vardı. Hayatını kaybeden Vanlılar var. Orada yaşamını yitirenler bu sabah itibari ile kendi memleketlerine gönderilmeye başlandı.” Şeklinde konuştu.

 

“BUNLARIN KARŞISINDA KAYITSIZ KALMAMAK GEREKİR”

Sebep ne olursa olsun bir mesnet, bir dayanak olmadan bu şekilde hunharca yapılan katliamın insanlık dışı olduğuna vurgu yapan Takva, “Bu şekilde insanların arasına dalmak suretiyle bombalayarak, bedenler paramparça ederek ve bunların birçoğu da gencecik insanlar. 9 yaşında babasıyla birlikte hayatını kaybeden insanlar var. Bunu yorumlamak, buna bir anlam atfetmek çokta mantıklı gelmiyor aslında. Tabi bunların tümüne karşıda kayıtsız kalmamak gerekir. Hayatın her anlamında insanlar bir tepki dile getirme durumunda.” Dedi.

 

TAKVA: BUNU UNUTMAYACAĞIZ

Van Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu sabah itibari ile VANTSO çalışanlarıyla birlikte mesaiye başlamadan, Cumartesi günü hayatını kaybeden insanların anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunduklarını kaydeden Takva, hatıralarına saygı göstermek için bir etkinlik gerçekleştirdiklerini söyledi. Takva, “Gerçekten vahim bir durum söz konusu. Türkiye’de birçok şey oluyor ama Ankara’nın göbeğinde, başkent olma hasebiyle güvenli olmasına rağmen güpegündüz, hafta sonu ve öncesinden bilinen bir etkinlik içerisine canlı bomba olduğu iddia edilen 2 şahsın güçlendirilmiş bombalarla insanların arasına girerek bu şekilde kendilerini patlatmalarını açıkçası yorumlayamıyoruz. Uzmanlar her akşam çıkıp konuşuyorlar ama bütün o konuşmaları izlediğimizde insanları tatmin edici bir yaklaşım içerisinde olmadıklarını görebiliyoruz. Bizim yapmaya çalıştığımız orada iyi niyetle ve bu ülkenin geleceğine dönük barışı ve huzuru hâkim kılmaya yönelik bir anlayışla, samimiyetle giden insanların hayatına kast edilmiş olması ve o insanların bu şekilde hunharca katledilmiş olmasıdır. Biz de onların anısına binaen bu sabah arkadaşlarımızla birlikte bir etkinlik gerçekleştirdik. Bu borcumuzdur. Bu unutmayacağız. Bu tür olayların hiçbirini unutmuyoruz.” İfadelerini kullandı.

 

“ÜLKENİN İYİ YÖNETİLDİĞİ KANAATİNDE DEĞİLİM”

Artık failler bulunsun ve cezalandırılsın sözlerinin çok klasik geldiğine dikkat çeken Takva, “Failler bulunamıyor. Adam gidip orada kendini paramparça ediyor. Aslında birçoğu da biliniyor. Kimler tarafında gönderildiği gibi şeyler biliniyor. Ama dediğim gibi işimiz o değil. Ama bunlardan etkilenmemek mümkün değil. Dünya etkileniyor kadı ki aynı coğrafyayı ve ülkeyi paylaşan bizler nasıl etkilenmeyelim. Hafta sonunu bu acı ile geçirdik. Daha önceki acılarımızdan açılan yaralar kapanmadan yeni acılar yaşadık. Kısacası ben ülkenin iyi yönetildiği kanaatinde değilim. Sevgi ile yönetilmiyoruz. O yüzdende üzgünüz.” Dedi.

 

GÖRMEN: KEŞKE DEMOKRATİK ORTAMDA YAŞAYABİLSEK

Takva’nın ardından kısa bir açıklama yapan TOBB Van İl Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Görsel Görmen de, “Yaşanan acının söze dökülecek bir yanı yok inan ki. Canlar gitti, analar, babalar, eşler ve çocuklar öldü. Aslında insanlık öldü. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki keşke sevgi saygı biriktirip öyle yaşayabilsek. Keşke demokratik ortamda yaşayabilsek. Her insan demokratik çerçeveler içerisinde yaşanan katliama tepki göstermeli. Yaşanan olay asla unutulmamalı ve bir daha yaşanmaması için elimizden gelenini yapmalıyız.” Dedi.

 

IRAK: ACIYI TARİF EDECEK SÖZ BULAMIYORUM

Yaşanan saldırıyla ilgili gazetemize konuşan eski Van Ticaret Borsası (Van TB) Başkanı ve iş adamı Feridun Irak ise yaşanan saldırıyla ilgili sözcükler bulamadığını ifade etti. Irak, “Yaşanan vahşet yüreğimizde acılar bıraktı. Bu vahşeti tarif edecek bir söz bulamıyorum. Bu vahşeti yapanları lanetleyecek bir sözde bulamıyorum. Bütün bunların olmaması için çaba sarf etmeyen, bunların olmaması için gereken adımları atmayanlar içinde söz bulamıyorum. Ben bu vahşette hayatını kaybedenler için Allah’tan rahmet diliyorum. Bizim ve tüm insanlığın başı sağ olsun. Bu vahşette yaralanan insanlarımıza acil şifalar diliyorum. Hayatlarını kaybeden ailelere Allah’tan sabır diliyorum.”

 

GÖRGÜ TANIKLARI PATLAMAYI ANLATTI

Ankara’da yaşanan patlamanın görgü tanıkları yaşadıkları olayı halkın karşısına geçerek anlattı.

 

10 Ekim günü Ankara tren garında yaşanan patlamanın canlı tanıkları dün Feqêye Teyran Parkı’nda halkın karşısına geçerek yaşadıkları trajediyi gözyaşları içerisinde anlattı. İlk olarak yaşadığı trajediyi gözyaşlarıyla anlatan Fatma Arslan, “Tren garının yanında yürüyüş halindeyken bir anda büyük bir patlama sesi geldi. Kısa bir süre sonra bir patlama sesi daha geldi. İnsanlar bir anda paramparça oldu. O kadar parçalara ayrılmıştı ki insanlar yürüdüğümüzde arkadaşlarımızın parçaları ayaklarımıza takılıyordu. Yere bakmamaya çalışıyordum ama bakmak zorunda kalıyordum. Yaralılara koşmak zorundaydık. Durumu kötü olanlar kendilerini unutup diğerlerine koşun diyordu. İlk müdahaleyi yapmaya çalıştık. Ambulans yoktu, sağlık malzemesi yoktu yanımızda. Ambulans diye bağırıyorduk, itfaiye geliyordu. Ambulans diye bağırıyorduk toma geliyordu ve bize su sıkıyordu.” İfadelerini ağlayarak anlattı. Parkta toplanan halk sık sık ‘Barışa uzanan eller kırılsın’ sloganlarını attı.

 

ARSLAN: SEVGİLİ SAĞLIK BAKANIMIZ KAN İHTİYACI YOK DEDİ

Bir türlü güçlü olamadığını dile getiren Arslan, arkadaşları için bir şey yapmak istediğini ancak elinden bir şey gelmediğine vurgu yaptı. Arslan, “Yaklaşık 20 dakika sonra tek tük özel ambulansların geldiğini gördük. 112’nin ambulanslarını görmedik orada. Gelen ambulanslara ağır yaralı arkadaşlarımızı bindirmeye çalıştık ama o kadar çok yaralı vardı ki yetmiyordu ambulanslar. Barışı dile getirdiğimiz pankartlar orada bize sedye oldu. Bundan daha acı bir şey olabilir mi hiç. Her gördüğümüz kamyona, özel taksiye yaralılarımızı doldurmaya başladık. Üç saat boyunca meydanda yaralı toplandı. İnsanlar yanındakini arıyordu. Daha sonra kan lazım dediler. Kan merkezlerine akın ettik. Sonra duyduk ki sevgili sağlık bakanımız kan ihtiyacı yok dedi. Sevgili sağlık bakanımız diyor ki olaya anında müdahale edilmiş. Biz oradaydık. Canlı tanıktık. Yalan söylüyor.” Şeklinde anlattı.

 

“165 KİŞİ HALA YAKININI ARIYOR”

Olaydan saatler sonra asıl dramın farkına hastanelere akın ettiklerinde vardıklarını kaydeden Arslan, “Akın akın hastanelere geldi insanlar. Herkes yakınını, arkadaşını aramaya başladı. Yakınlarını arayanlar aradıklarının ölüp ölmediğinden bile habersizdi. Oraya gelenlerin çoğunun akıbeti belli değil şuanda. 165 kişi hala yakınını arıyor. Orda kalan arkadaşlarımız hala akıbeti bilinmeyen insanların arandığının bilgisini verdi. Zaten o kadar parçalara ayrılan insanların kimliklerinin tespit edilmesi o kadar kolay değil. Sevgili arkadaşlar çok fazla kaybımız var. Peki neden? Barış istedik diye, çocuklarımıza barışı getireceğiz diye. Barışı istemenin karşılığı bomba mı olmalıydı. Biz savaşı dayatanlara inat barışı istemekten ve barışı haykırmaktan başka hiçbir şey yapmayacağız.” Dedi.

 

BAYGÜMÜŞ: ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKAR

Arslan’ın ardından yaşadıklarını anlatan Haşem Baygümüş de, yaşadıkları acıyı asla unutmayacaklarına vurgu yaparak, “Ateş düştüğü yeri yakar. Bu katliamlar ilk değil ki son da olsun. Son da olmayacak. Bizler barışa gönül verenler olarak Ankara’ya gittik ve bombalarla patlattılar bizi. Canlarımızı, arkadaşlarımızı, dostlarımız, ailelerimizi katlettiler. Allahtan yaşamlarını yitiren yoldaşlarımıza rahmet ve yaralılara da acil şifalar diliyoruz.” Dedi. Baygümüş’ün ardında bir konuşma yapan Mehmet Yiğit, “Orada bir can pazarı vardı. Van kitlesinin 50 metre ötesinde bir bomba patladı ve insanlar bir anda havaya uçmaya başladı. Ambulans yoktu. Her şeyden önce polis ve Tomalar geldi. Her şey çok acı verici. Keşke orada onların yerinde ben ölsem ben yaralı olsaydım.” Diye belirtti. Son olarak kısa birer konuşma yapan Barış Ulutaş ve Figen Çolakoğlu, patlamada canlı çıktıkları içi utanç duyduklarına vurgu yaptılar. Kısa bir konuşmada Lezgin Botan yaptı. Botan patlamada yaşamlarını yitirenlere başsağlığı diledi. Yapılan konuşmaların ardından parkta yaşamlarını yitirenler anısına mum yakılarak karanfil bırakıldı.

 

DOKTORLAR HASTA KABUL ETMEYECEK

Ankara’da gerçekleşen katliama tepkiler çığ gibi büyüyor. Katliamın ertesi günü Sıhhiye Meydanı’ndan toplanan TTB, DİSK, KESK, TMMOB yaşanan katliama tepki amacıyla Türkiye genelinde "Hayatı Durdurun" çağrısı üzerine iki günlük grev kararı aldı. Ankara’da 10 Ekim 2015 Cumartesi günü meydana gelen, milyonların emek, barış, demokrasi talebini kana bulayan büyük katliam, 11 Ekim 2015 Pazar günü Sıhhiye Meydanı’nda düzenlenen anma etkinliği ile bir kez daha lanetlendi. Barış mitingi düzenleyen sendikalar, katliama tepki olarak Türkiye geneli 2 günlük grev kararı alındı. Konu hakkında Van Tabipler Odası Başkanlığı Pazartesi ve Salı günü hastaneye gidecek vatandaşlara uyarıda bulundu. Van Tabipler Odası Başkanlığının verdiği bilgilere göre gerçekleşecek grev çerçevesinde doktorlar, Pazartesi ve Salı günleri hastanelerde “Diyaliz, Kanser, ve Acil hastaları” dışında hastalara bakmayacak. 

 

SP: NEFRETLE LANETLİYORUZ

Saadet Partisi Van İl Başkanı Özay İlhan, Ankara’da 97 vatandaşın hayatını kaybettiği hain saldırı ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

 

Ankara’da meydana gelen menfur saldırıyı nefretle lanetlediklerini belirten İlhan, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi. İlhan, “Milletimiz, özellikle son birkaç aydır artan terör olayları ve menfur saldırılarla karşı karşıyadır. Her seçim öncesi farklı bir manipülasyon çabasına giren bir takım karanlık güçler, bu kez de Türkiye’nin başkentindeki bir sivil toplantının katılımcılarını kurban olarak seçmişlerdir. Ülkemizin birlik ve beraberliğini bozmaya yönelik, bu hain çabalara karşı milletiyle ve devletiyle her zamankinden daha fazla sağduyuya ihtiyacımız var. Ülkemiz son dönemde, kanlı bir planın hedefi haline getirilmiştir. Son birkaç haftadır uluslararası arenada yaşanan güç savaşları da dikkate alınınca başkentimizde meydana gelen bu olay daha da ciddi bir meseledir. Birkaç yıldır uygulanan yanlış dış politik uygulamaları ülkemizi adeta taşeron örgütlerin hedefine koymuş, başkentimiz dahi provokasyonlara açık hedef haline getirilmiştir.” Dedi.

 

İLHAN: GÜVENLİK ZAFİYETİ OLDUĞU AÇIK

İstihbarat ve güvenlik zafiyetinin olduğunu dile getiren İlhan son olarak şunları kaydetti: “Bir ülkenin başkentinin göbeğinde, böylesine alçakça bir saldırı planlanıp, organize edilip, gerçekleştirilebiliyorsa, bir istihbarat ve güvelik zafiyetinin olduğu açıktır. Seçime gidilen bu süreçte ivedilikle devletin bütün sinir uçları bundan sonra meydana gelebilecek menfur saldırıları önlemek için acil durumuna geçmeli. Yaşanan bu saldırı ile ilgili de devletimiz, hiçbir şaibeye meydan vermeyerek, bütün yönlerini araştırıp, maşaları ve maşaları tutan elleri ifşa etmelidir. Bu karanlık olayın bir an evvel aydınlatılması ve faillerinin adalete teslim edilmesi en büyük temennimizdir. Bu menfur saldırıda hayatlarını kaybedenlere Cenab-ı Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Ailelerinin acısını yüreğimizde hissettiğimiz bu saldırılar sonucunda Allah, milletimizi ve devletimizi bundan sonra yaşanacak her türlü felaketlerden korusun.”

 

SENATODAN BAŞSAĞLIĞI MESAJI

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Senatosu, Ankara’da meydana gelen patlamayla ilgili bir başsağlığı ve kınama mesajı yayınladı.

 

YYÜ Senatosu’nun yayınladığı mesajda, “10 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da meydana gelen elim hadise aziz milletimizi derinden yaralamıştır. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Senatosu olarak cumhuriyet tarihimizin bu en kanlı terör eylemini şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Ölenlere rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralılara acil şifalar ve ailelerine sabırlar diliyoruz. Hiçbir kutsalı tanımayan, tek amacı kan dökmek olan, halkı tedhiş ve korkuyla sarsmaya çalışan terör örgütleri, bu çabalarına ulaşmak için Ankara’da oldukça vahşi bir eyleme başvurmuşlardır. Bu kanlı eylem bir kez daha göstermiştir ki terör, çoluk çocuk demeden, genç yaşlı ayırt etmeden sivil halkın kalbine kadar inebilmekte, masum insanları yok etmek için hiçbir sınır tanımamaktadır. İnsanlık onurunu ayaklar altına alan bu kanlı eylem, tarihin sayfalarına kapkara bir leke olarak kaydedilecektir. Milletçe yastayız. İçimiz kan ağlamaktadır. Yüreğimiz alev alev yanmaktadır. Fakat bedbinlik, yılgınlık, korku ve özellikle de ümitsizlik bizlere yakışmaz. Şurası açıkça bilinmelidir ki terörün istediği de aynen budur. Bu vahşi yaratıklar, aramıza korku ve endişe tohumları ekerek geleceğimizi karartmayı hedeflemektedirler. Bilhassa içimize nefret tohumları ekerek Kürtlerle Türkleri karşı karşıya getirmek ve bu yolla Ortadoğu’nun en güçlü kalesini de ortadan kaldırmak istemektedirler. Bu kalleş oyunu bozmanın tek yolu yine aziz milletimizin irfanından geçmektedir. Halkımız her zaman olduğu gibi sağduyulu davrandığı müddetçe bu vahşi yaratıkların istediklerini elde etmeleri imkânsızdır. Bizler bir olduğumuz müddetçe terör gayesine ulaşamayacak ve yüce devletimiz kahhar eliyle onların kökünü kazıyacaktır” denildi.

 

KADINLAR SALDIRIYI KINADI

Rojin Kadın Yaşam Merkezi, Ankara’da yaşanan katliamı kınamak amacıyla Rojin Kadın Yaşam Merkezi’nde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirdi. Rojin Kadın Yaşam Merkezi bahçesinde yapılan açıklamada, “Döktüğünüz kanda boğulacaksınız, Ankara katliamını lanetliyoruz” yazılı pankart ile “Katil Erdoğan”, “İnadına barış” ve “Hesabını soracağız” dövizleri yer aldı.  Çok sayıda kadının yer aldığı açıklamada konuşan Rojin Kadın Yaşam Merkezi Eğitim ve Araştırma Birimi’nden Şehriban Özüoral, binlerce insanın barış için Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gittiğini belirterek, “Sarayın saltanatı uğruna kan dökenlere ‘dur’demek için gelmişlerdi” diye sözlerine başladı.

 

ÖZÜORAL: AFFETMEYECEĞİZ

Özüoral, bombaların binlerce polisin gözü önünde patlatıldığını ifade ederek, “Şu ana kadar belirlenebilen 128 kardeşimiz hayatını kaybetti, yüzlerce kardeşimiz yaralandı. Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız ve isyandayız” dedi. Özüoral, HDP’nin Diyarbakır mitinginde, Suruç’ta ve son olarak ta Ankara’da benzer katliamların gerçekleştirildiğini söyleyerek şöyle devam etti: “Amaçları bizi korkutarak bizi yıldırarak, bizi sindirerek, on üç yıllık zulüm ve hırsızlık düzenlerini sürdürmeye çalışmaktır. Amaçları Gezi isyanından bu yana diktatörlüğe karşı direnen milyonlarca yurttaşın iradesini kırmaktır. Amaçları halkın iradesine rağmen kaçak saraydaki iktidarlarını devam ettirmeye çalışmaktır.” Katliamlara rağmen bir arada yaşamı savunmaya devam edeceklerini ifade eden Özüoral son olarak, “Korkmayacağız, yılmayacağız, unutmayacağız ve affetmeyeceğiz” diyerek halkı katliamlara karşı direnişe çağırdı.

 

AYKAÇ: YASTAYIZ, İSYANDAYIZ!

Gazete olarak Ankara saldırısıyla ilgili görüştüğümüz TMMOB Makine Mühendisleri Odası Van İl Temsilciliği, saldırıdan dolayı üzgün, öfkeli ve yasta olduklarını ifade etti. Temsilcilik adına görüştüğümüz Muhammed Ali Aykaç şu ifadelere yer verdi: “10 Ekimde Ankara'da Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için toplanmıştık. Türkiye'nin dört bir yanından gitmiştik. Emek, Barış, Demokrasi taleplerimizi haykırmak için gitmiştik. İşçilerin, kamu çalışanlarının, işsizlerin, yoksulların, mağdurların sesini duyurmak için gitmiştik. "Savaşa İnat Barış Hemen Şimdi!” demek için gitmiştik. Devlet eliyle aylardır sivil çocuk demeden kan dökenlere "Dur!” demek için gitmiştik. Savaşa karşı barışı; baskı, şiddet ve zora karşı özgürlükleri ve demokrasiyi; yolsuzluğa, hırsızlığa ve sömürüye karşı emeğin mücadelesini hep birlikte yükseltmek için gitmiştik. Başvurusu Ankara Valiliği'ne yapılmış (ve Valilikçe uygun görülmüş), bütünüyle barışçıl bir miting için gitmiştik. Türkülerimizle, halaylarımızla, pankartlarımızla, sloganlarımızla ve coşkuyla miting alanına yürüyüşümüz başlarken patlattılar bombaları. Türkiye'nin göbeğinde, Ankara Garı'nın, binlerce polisin gözü önünde patlattılar. Şu ana kadar belirlenebilen 128 kardeşimiz hayatını kaybetti, yüzlerce kardeşimiz yaralandı. Üzgünüz, Öfkeliyiz, Yastayız ve İsyandayız! Hiç kimse bize bu katliamın faili meçhul olduğunu söylemesin.”

 

“BOMBALARI TANIYORUZ”

Katilleri tanıdıklarını ve amaçlarının ne olduğunu bildiklerini ifade eden Aykaç, “18 Mayıs'ta Adana ve Mersin'deki, 5 Haziran'da Diyarbakır'daki, 20 Temmuz'da Suruç’taki patlamalardan tanıyoruz; "aynı seriden” olduğunu biliyoruz. Katilleri tanıyoruz. Amaçlarını biliyoruz. Amaçları; bizi korkutarak, bizi yıldırarak, bizi sindirerek zulüm ve zorbalık düzeni oluşturmaya çalışmaktır. Amaçları; zulme ve zorbalığa karşı direnen milyonlarca yurttaşın iradesini kırmaktır. Amaçları; kan gölüne dönen ülkede her şeye rağmen sahiplenilen barış direnişini kırmaktır. Emek, Barış ve Demokrasi Mitingimiz kana bulayanlara sesleniyoruz: Bütün vahşetinize, bütün şiddetinize, bütün katliamlarınıza rağmen eşit, özgür, demokratik bir ülkede bir arada yaşamı ve barışı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz! Bizi korkutmaya, bizi yıldırmaya, bizi sindirmeye çalışanlara sesleniyoruz: Korkmayacağız, yılmayacağız, unutmayacağız ve affetmeyeceğiz! Ölen Arkadaşlarımızı Anmak, Faşist Katliamı Protesto Etmek İçin Yastayız/12-13 Ekim Pazartesi-Salı Günleri Bütün Türkiye'de Grevdeyiz! Bütün Sendikaları, Bütün Meslek Örgütlerini, Bütün Siyasi Partileri, Örgütlü-Örgütsüz, Hangi Sendikanın Üyesi Olursa Olsun Bütün İşçileri-Bütün Kamu Çalışanlarını, İnsanlığa Sahip Çıkan Bütün Yurttaşlarımızı Katılmaya Çağırıyoruz!” İfadelerine yer verdi.

 

BOZKURT: YAŞANANLAR ENDİŞE VERİCİ

Ankara’da yaşanan saldırıyla ilgili Organize Sanayi Bölgesi’nde OSB Yönetim Kurulu Başkanı Şemsettin bozkurt tarafından açıklama yapıldı. Bozkurt yaşanan saldırının son derece endişe verici olduğunu belirterek, “10 Ekim 2015 tarihinde Başkent Ankara’da gerçekleştirilen patlamalar sonucunda, yaşamlarını kaybettiğimiz yurttaşlarımızın acısından dolayı tarifsiz bir üzüntü içerisindeyiz. Şiddetin ve terörün her türlüsünü lanetliyor. Bu insanlık dışı saldırılarda hayatını kaybeden tüm yurttaşlarımızın ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır, bütün yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz. Şiddetin ve kaosun hızla ve sistematik olarak ülkemizin üzerine çöktüğü bugünlerde ülkemizin başkentinde ve merkezi bir yerde barışçıl bir halk buluşması sırasında böyle bir saldırının gerçekleştirilmiş olması vatandaşlarımızın can güvenliği ve ülkemizin toplumsal barışı adına son derece endişe ve kaygı vericidir.” İfadelerini kullandı.

 

“HERKES ORTAK BİR DURUŞ SERGİLEMELİ”

Bozkurt, başta siyasi partiler olmak üzere herkesin ortak bir duruş sergilenmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Bozkurt son olarak şunları kaydetti: “Daha önce Suruç, Diyarbakır ve son olarak Ankara’daki patlamalarla en üst noktasına ulaşan şiddet ve toplu katliam sarmalı ile ilgili olarak, yurttaşlarımızın can güvenliği ve huzurunun tam olarak sağlanması ve bu yönde gerekli adımların atılarak. Yaşanan tüm gelişmelerin tekrardan aklıselim ile ve toplumsal barışımızı gözetecek şekilde gözden geçirilmesi ve bu olayların suçlularının bir an evvel ortaya çıkarılarak insanlık adına kamu vicdanı ve toplumsal barış için kamuoyu ile paylaşılması bizim açımızdan hayati önem taşımaktadır. Başta siyasi partilerimiz olmak üzere, hepimizin kullandığı dil ve üslup her türlü terör ve şiddet olaylarına karşı ortak bir duruş sergilemeli. Şiddet ülkemizin gündeminden tümüyle sökülüp atılana kadar kararlı bir mücadelenin içerisinde olmalıyız. Toplum olarak sağduyumuzu kaybetmeden, demokrasiye inanarak ve sahip çıkarak ülkemizin toplumsal barışa kavuşacağına yürekten inanıyoruz.”

 

YAKUT: SALDIRI BARIŞA YAPILMIŞTIR

Van Aktif Sanayici ve İş Adamları Derneği (VASİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Halit Yakut çok sayıda insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olan Ankara'da terör saldırısıyla ilgili kınama mesajı yayımladı. Yapılan saldırının tüm insanlığa yapıldığını söyleyen Yakut, “Saldırıyı gerçekleştirenleri kınıyorum” dedi. Yakut mesajında, “Barışa giden insanlara yapılan saldırı hem barışa hem de bütün insanlığa yapılmıştır. Bu insanlık suçunu ancak aklı, ruhu ve vicdanı iflas etmiş kişiler ve gruplar işleyebilir. Yapılan insanlık dışıdır ve hiçbir durumda kabul edilemez. Bu saldırılara karşı birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.  Herkes elini değil artık bedenini taşın altına koymalı. Saldırının failleri de bir an önce bulunmalıdır. Bu vesile ile gerçekleştirilen menfur terör saldırısını şiddetle kınıyor, bu saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum.” İfadelerine yer verdi.

 

TUNÇ VAN’DA TOPRAĞA VERİLDİ

Ankara’da yaşanan saldırıda hayatını kaybeden Ramazan Tunç, Van’ın Bahçesaray ilçesinde toprağa verildi. Ankara’da yaşanan saldırıda hayatını kaybeden Ramazan Tunç (24), Bahçesaray ilçesine bağlı Cevizlibelen Mahallesi’nde toprağa verildi. Defin sonrası köy meydanına taziye çadırı kurulurken, baba Mehmet Tunç ise taziyeleri kabul etti. Aynı patlamada ağır yaralanan ve hastaneye kaldırılan Ümran Tekdağ’ın ise tedavisinin sürdüğü öğrenildi. Taziyeye gelen ve burada açıklamalarda bulunan HDP Van Milletvekili Adem Geveri, Ankara’da yaşanan patlamayı lanetledi. 7 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye’de talihsiz bir sürecin yaşandığını ve bu sürecin getirmiş olduğu olaylardan dolayı her gün kurbanları karşılamak zorunda kaldıklarını anlatan Geveri, “Halkımızın tekrar başı sağ olsun” ifadelerini kullandı.

 

EMEK’TEN ANKARA’YI UNUTMADI

Ankara’da yaşanan saldırıyla ilişkin bir açıklamada Emek Partisi’nden geldi. Emek Partisi tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İçerisinden geçtiğimiz süreç, başta Kürt halkımız olmak üzere ülkenin işçilerine, emekçilerine yoğun saldırıların olduğu bir süreç. Yakın geçmişte 7 Haziran’da tek başına iktidar olamayan AKP tarafından halklara ölüm ve yoksulluk dayatılıyor. 13 yıldır tek başına iktidar olmuş AKP hükümeti ve bugünün saray iktidarı, halkların barış emek demokrasi taleplerini çözmek bir yana var olan sorunları çözümsüzlüğe itiyor. Bugün Kürdistan’da birçok kentte sokağa çıkma yasağı uygulayarak halka ateş açanlar, kentleri kan gölüne çevirenlerin amacı demokrasi ve barış mücadelesini püskürtmek; halklarımızın eşit ve özgür temelde bir arada yaşama isteğini kanla boğmak, işçi ve emekçilerde korku yaratarak halk düşmanı iktidarlarını ilelebet sürdürmektir.”

 

“ANCAK ISRARLI MÜCADELEYLE SAVAŞ SON BULUR”

Savaşın, ancak ısrarlı mücadeleyle son bulacağının belirtildiği açıklamada, “Bu katliamın sorumlusu iktidarlarını normal yoldan sürdüremeyen, içeride ve dışarıda halkları savaşa ve kaosa sürükleyen iktidardaki savaş hükümeti ve saray iktidarıdır. Türkiye’de her milliyetten her inançtan halklarımızın emek barış demokrasi talebine özgür geleceğine yapılan bu katliamla birlikte, susmamız sinmemiz, hak arama mücadelemiz baskılanmak isteniyor. Bugün yaşanan katliamların ölümlerin hak gasplarının son bulması yolu ısrarla inatla yılmadan usanmadan emek barış demokrasi mücadelemizi yükseltmemizden geçmektedir. Olası katliamların, önüne geçmek, savaşın son bulmasını sağlamak insanca bir yaşam yaratmanın yolu ancak halklarımızın ısrarlı mücadelesiyle yaratılabilir.” Denildi.

 

YILDIZ: YÜREĞİMİZ BİR KEZ DAHA YANDI

Ankara’da yaşanan terör saldırı ile ilgili bir açıklama da Türk Eğitim Sen Şubesi’nden geldi. Şube adına yazılı açıklama yayınlayan Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Kutbettin Yıldız, “Her gün ülkemizin dört bir yanından gelen saldırılarda kaybettiğimiz evlatlarımızın acısını yaşarken, 10 Ekim günü Ankara Gar binası önünde toplanan vatandaşlarımıza karşı gerçekleştirilen kahpe saldırı ile yüreklerimiz bir kez daha yanmıştır. Birliğimize, dirliğimize ve kardeşliğimize karşı girişilen bu saldırı nice yüreklere ateş düşürmüş,  nice ocakları söndürmüştür. Terörün etnik kökeni, ideolojisi, dili, inancı, cinsiyeti, yaşı ne olursa olsun ayrım yapmadan, insanlığa karşı girişilen en alçakça saldırı olduğu bu menfur olayla bir kez daha görülmüş, terörün ırkının, dilinin, dininin, mezhebinin, renginin ve ideolojisinin olmadığı bir kez daha anlaşılmıştır. Bir yanda 7 Hazirandan bu tarafa tam 157 evladımız şehit edilirken diğer tarafta da sivil vatandaşlarımızın da canlarına kastedilmektedir.” Dedi.

 

“HER TÜRLÜSÜNE LANET OLSUN”

Katledilen insanlar için yüreklerinin yandığını ifade eden Yıldız şu ifadeleri kullandı: “Şu ana kadar Ankara'daki saldırıda 500’ü aşkın vatandaşımızın yaralandığı 100’ü aşkın vatandaşımızın hayatını kaybettiği ifade edilse de 80 milyon yurttaşımız da yüreklerinden yaralanmıştır. Nedensiz yere, suçsuz bir insanı öldürenin bütün insanlığı katletmiş sayıldığı mümtaz bir dinin mensuplarıyız. Hiç kimsenin masum birinin yaşama hakkına müdahale etmesini, elinden almasını kabul etmemiz mümkün değildir. Bugün şehitlerimiz için yüreklerimiz yanmakta, katledilen vatandaşlarımız için yüreklerimiz parçalanmaktadır. Bu ülkenin doğusuyla, batısıyla, güneyi ve kuzeyiyle her köşesindesin vatandaşlarımız bizim için birdir; aynı değerdedir. Biz Türk Eğitim-Sen olarak, nereden gelirse gelsin, kime karşı gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin, terörün her şekline ve her türlüsüne lanet olsun diyor, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyoruz.”

 

YILDIZ: MUTLAKA SORGULANMALIDIR

Yaşanan saldırıdan dolayı sorumluların sorgulanması gerektiğini ifade eden Yıldız, “Cumhuriyetimizin başkentinde, Emniyet, MİT, Genel Kurmay Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı gibi devletimizin kalbinin attığı bir bölgede, nasıl olup da teröristlerin ellerini kollarını sallayarak tarihin en ağır saldırısını gerçekleştirebildikleri mutlaka sorgulanmalıdır. Saldırıların toplu katliamlara dönüştüğünü, vatandaşlarımızda korku ve panik havasının hakim olduğunu, terör saldırılarının ve buna bağlı can kayıplarının sıradanlaştığını üzülerek görmekteyiz. Hal böyleyken, ülkemizi kan gölüne döndürme azminde olanların, büyükşehirlerimize kadar sızarak eylemler gerçekleştirebiliyor olması, bir istihbarat ve buna bağlı bir güvenlik zafiyeti yaşandığının en büyük ispatıdır. Eğer Cumhuriyet tarihimizde geride bıraktığımız 92 yılda yaşamadığımız acıları son bir kaç ay içerisinde yaşamışsak, elbette bunun bir bedeli de olmalıdır.” Sözlerine yer verdi.

 

“İSTİHBARATIMIZ HALA BİR TÜRLÜ UYANAMAMAKTADIR”

Saldırıdan dolayı hesap sorulması belirten Yıldız, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun hesap sorması gerektiğini söyledi. Yıldız son olarak şunları kaydetti: “Dünyanın her yerinde terör saldırısı ve ölümler yaşanabilir. Dünyanın her yerinde istihbarat açığı, güvenlik zafiyeti olabilir. Ama dünyanın her yerinde, bu saldırıları önlemekle görevli olanlardan da hesap sorulur.  Ortadoğu'da bizden habersiz yaprak bile kımıldamaz diyen Sayın Başbakan, bugün nasıl olup da bir bomba ile 13 polisimizin, 16 askerimizin katledilebildiğini, Devletimizin merkezinde bombaların patlatıldığını, 100’lerce vatandaşımızın canına kast edildiğini izah etmek, bu işin sorumlularından hesap sormak zorundadır. Gidenler gitmekte, gözü yaşlı analar, babalar, evlatlar geride kalmaktayken, hiç kimsenin bu sorumluluğu üstlenmemesi kabul edilemez. İçte ve dışta, en değerli varlığımız devletimizi yok etmek için faaliyet gösteren sayısız odak varken, istihbarat teşkilatımızın nelerle meşgul olduğu, İçişleri Bakanlığı'nın hangi konulara öncelik verdiği sorgulanmalıdır. Yurdumuz bir kan gölüne dönmüşken, istihbaratımız nasıl bir gaflet uykusundadır ki, hala bir türlü uyanamamaktadır!”

 

SAĞYİĞİT: HAYATI DURDURMALIYIZ

Eğitim Sen Van Şubesi Hukuk Sekreteri Kayhan Sağyiğit, katliamın faillerin bulunması talebiyle 2 günlük greve gidip hayatı durduracakları ifade etti. Sağyiğit, "Bu olayın aydınlatılması ve açık belli olan faillerin cezalandırılması gerekir. Mücadeleyi yükseltmek amaçlı hangi sendikadan olursa olsun tüm emekçileri greve çağırıyoruz. Adana, Mersin, Diyarbakır, Suruç ve en son Ankara'da bomba patlatıldı. Bu olaylar bir birinden bağımsız değildir. Bunun hesabı sorulana dek mücadelemiz devam edecektir. Barış şehidi olan arkadaşlarımızın anılarına sahip çıkmak için mücadelelerini ve miraslarını devam ettireceğiz her ne olursa olsun. Tüm halkımıza bizlere güç vermesi için hayatı durdurmaya çağırıyoruz.”

 

GÜNEŞ: SALDIRI BARIŞ İSTEYENLERE YAPILDI

SES Van Şubesi Yürütme Kurulu üyesi Özcan Güneş ise faillerin bulunması için örgütlülüklerinin en üst seviyede olacağının altını çizerek, "Barışa en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanda arkadaşlarımıza alçakça bir saldırı gerçekleştirildi. Bu olay kendinden bağımsız değildir. Öncesi Diyarbakır, Adana ve Suruç'ta yapılan bombalı saldırıların bir devamıdır. Mücadelemizi büyütmek için grev kararımıza destek için tüm halkımızın ve farklı sendikalardan arkadaşlarımızın da destek verilmesi gerekir. Çünkü bu saldırı barışı isteyen herkesin refahını isteyen arkadaşlarımıza yapıldı. Daha öncede katliamlar yapıldı ve hiç birinin failleri ortaya çıkarılmadı. Bu katliamın faillerinin hesap vermesi için eylemimiz ve örgütlülüğümüz en üst seviyede olacak. Bu katliamın failleri bellidir.” İfadelerini kullandı.

 

SPORDAN TERÖR SALDIRISINA ORTAK KINAMA

Türkiye Voleybol Federasyonu 2. Ligi Erkekler B Grubu takımlarından Erciş Şekerspor ile TVF Spor Lisesi oyuncuları Ankara’daki terör saldırısını birlikte kınadı. Ankara’daki terör saldırısının ardından ülke genelinde üç gün ilan edilen yas nedeniyle Voleybol Federasyonu tarafından birçok maç oynatılmayarak ileri bir tarihe ertelendi. Deplasmanda karşılaşacağı Erciş Şekerspor ile oynayacağı maç için iki gün önce Ankara’dan Erciş’e gelen TVF Spor Lisesi Voleybol Takımı oyuncuları, ertelemenin ardından maçın oynanacağı Erciş Kapalı Spor Salonu’nda rakibi ile birlikte ısınma antrenmanı yaptı. Antrenman öncesi her iki takım oyuncuları da birlikte açtıkları pankartla Ankara’daki terör saldırısını kınadı.

 

“YAPANLARA VE YAPTIRANLARA LANET OLSUN”

Din-Bir-Sen Van Şube Başkanı Yusuf Adli, Ankara’daki saldırıyı kınadı.

 

Açıklamalarda bulunan Yusuf Adli, Ankara Tren Garı önünde meydana gelen ve 95 kişinin ölümü ile 246 kişinin yaralanmasına yol açan saldırıyı kınayarak, vatandaşları sakin olmaya ve provokatör eylemlere karşı dikkatli olmaya çağırdı. Adli, “Sivil toplum kuruluşlarınca Sıhhiye’de gerçekleştirilecek olan ‘Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ öncesinde Ankara Tren Garı önünde yürüyüşe geçen vatandaşların yoğun bulunduğu sırada meydana gelen patlamada çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti. Hain terör saldırısını lanetliyor; yüzyıllarca üzerinde birlikte kardeşçe yaşadığımız topraklarımıza, birlikte yaşama isteğimize nifak tohumları ekmeye çalışanları lanetle kınıyorum. Bu saldırı topyekun millete ve ülkemize yapılmıştır. Bu saldırıyı yapanları ve yaptıran canileri lanetliyorum. Bu insanlık suçunu ancak aklı, ruhu ve vicdanı iflas etmiş kişiler ve gruplar işleyebilir. Terörizmin ve teröristlerin hedefi ise insanlıktır, kardeşliğimizdir, milletimizdir, ortak geleceğimizdir, birlikte yaşama irademizdir.” Sözlerine yer verdi.

 

ADLİ: OMUZ OMUZA VERME GÜNÜDÜR

Adli günün omuz omuza verme ve birlikteliğin olma günü olduğunu belirtti. Adli son olarak şunları kaydetti: “Milletimizi derinden sarsan hain saldırıyı kınıyor, terörü bir kez daha lanetliyorum. Bu alçak terör saldırısına karşı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da birlikte mücadele vermeye devam edeceğimizin bilinmesini istiyorum. ‘Bir insanın ölümü bütün insanlığın ölümüdür’ anlayışına sahip olanların, teröre karşı topyekun el ele, omuz omuza olma günüdür. Ülkemize, milletimize ve birliğimize yönelen canice saldırıları bir kez daha kınıyor, geleceğini kan ve rant üzerine kurmuş terör örgütlerini lanetliyor, bu saldırıyı yaptıranlar bir an önce bulunmalı ve hesap sorulmalıdır. Teröre yardım ve yataklık yapanlar, vatandaşların canına kastedenler insan olamaz. Bu vesile ile bir kez daha mecliste grubu bulunan siyasi partilere çağrıda bulunuyorum, terörün caydırıcı olabilmesi için idam yeniden gelmelidir. Saldırıda ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralı vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyor ve Allah’tan şifa diliyorum. Ülkemizi kana bulayan bu canileri lanetliyorum.”


ŞEHRİVAN GÜNCEL: ÖNDER ALTINAL – MERAL YILDIZ

Editör: TE Bilisim