Yuh çekin yuhh çekin diye bağırıyordu yaşlı komşu teyzemiz.
Halbuki biz yoldaki turistlere ‘hello hello’ diye selam veriyorduk. Önlerine sıçrayıp bizi görmelerini, bir selam vermelerini bekliyorduk.
Ne olduğunu anlamadan yaşlı teyzemizin söylemesiyle 'hello' lar yuhlara dönüştü .
Yürüdü gitti turistler; sarı saçlı, yeşil gözlü ablalar abiler.
Yıl 1982 öyle hatırlıyorum döndüm yaşlı teyzenin yanına, ne diye yuhalattın bize o kadar turisti diye sordum. "Gavurdurlar" dedi. Bastonuna yüklendi yavaş yavaş evine doğru yürüdü. Üç beş yıl geçmeden gavur dediklerimizin eli ayağı kesildi, gelmez oldular.
Şimdi gelelim ilimizde birincisi yapılan ikincisi de yapılmasına az zaman kalan Gezgin Fest'e.
Gezgin Fest ile ilimize gelenler, gençler şimdi gavur mu?
Hep birlikte yuhalayalım mı?
Sanatçılara domates mi fırlatalım?
Boykot edelim Van’a ayaklarını basmasınlar; Van bizim, bizim kalacaktır naralarıyla şehrimize gelenleri kabul etmeyelim.
Hem tanıtıma ihtiyacımız yok bizim otlu peynirimiz, kedimiz bize yeter.

Çocukluğumdaki yuhlayın diyen ses simdi şehrin sesi olmuş Gezgin Fest’i yuhlayın.

#Gezginfestedokunma
#Gezginfestehayır
tagları ortada dolaşırken ne yapalım diye düşünüyor insan. Ben bütün yüreğimle dokunmayın diyorum.

Müzikten sanattan sevgiden korkmayın korkacağınız şey boş beyinler olsun.
Dokunmayın diyorum.
İnsanlar gezsin, görsün, eğlensin, gittiği yerin ülkesinin bir parçası olduğunu bilsin, tarihini doğasını öğrensin.
Dokunmayın diyorum.
Türk, Kürt, Laz, Fars, Ermeni ; genci, ihtiyarı binlerce insanı aynı ruhta bir araya getirmiş bir festivali istememekte bir anlam bulamıyorum.
Dokunmayın diyorum.
Bir şehrin kalkınması tek bir sütun üzerinden olmaz, bütün bileşenler bir araya gelmeli:

Tarım, hayvancılık, sanayi, turizm, sanat bırakın. Van’ımız büyükşehir olsun.
Dokunmayın diyorum.
Hayır diyenlere bakıyorum, Mohsen Namjoo’nun şarkısı bu tepkiyi destekliyor. Çok zor değil, gelmez olur biter.
Sözün özü ilinizi tanıtmak için bir şey yapmıyorsunuz,
bari yapanlara engel olmayın, onlar gavur değil ülkemizin çocukları.

Yuhalamak yok, kovalamak yok; ‘hello’ var, merhaba var sevgiyle misafirperverlikle hoşgeldin var.