Önder ALTINAL - Şehrivan
Demokrasi Platformu öncülüğünde açıklama yapan KESKsözcüsü Tül, 3 aydır Feqiyê Teyran Parkı’nda oturma eylemi yapan ve 2 gün önce Ankara’ya yürüme kararı alıp güvenlik güçleri tarafından müdahale edilen İŞKUR işçilerine ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamaya HDP Van Milletvekili Özdal Üçer, DBP Van İl Başkanı Musa İta, HDP Van İl Başkanı Harun Okay ve birçok STK temsilcisi katıldı. Açıklamada konuşan KESK Dönem Sözcüsü Latif Tül, ülkede her gün AK Parti’nin farklı bir tahribatıyla karşılaştıklarını söyleyerek, “Demokrasi, emek ve hak mücadelesi veren STK’lar olarak AKP’nin haksız uygulamalarına karşı kayıtsız kalamayız ve dolayısı ile nerdeyse her gün karşınızdayız” diye konuştu.
“İŞ-KUR MAĞDURLARI AÇLIKLA TERBİYE EDİLMEK İSTENİYOR”
Ülkede olduğu gibi bölgede de Van’da da AK Parti’nin tahribatlarının sürdüğünü dile getiren Tül, “İlimizde AKP iktidarının yarattığı insan hakları ihlallerinden bir diğeri olan İŞKUR mağdurlarının işine son verilmesini haksız bulduğumuz için bir kez daha karşınızdayız. 2011 yılında meydana gelen 2 büyük depremin ardından Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında İŞKUR bünyesinde çeşitli kurumlarda işe alınan 7 bin 286 işçinin görevine, yerel seçimlerinden sonra son verildi. Depremden sonra AKP iktidarının politikaları sonucu, ekonomisi çökme noktasına getirilen kentte, yoksulluğun, işsizliğin insan yaşamını esir aldığı bir süreçte, yaklaşık üç yıldır çalıştırılan ve her dönemde verilen sözlerle oyalanan İŞKUR mağdurları adeta açlıkla terbiye edilmek isteniyorlar” diye aktardı.
TÜL: 3 YIL KADRO SÖZÜ VERİDİ
2011 Van depreminden sonra Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında işe alınan İŞKUR işçilerini 3 yıl boyunca kadro verileceği sözlerinin verildiğini belirten Tül, “İşçilerin Ankara’ya doğru yaptıkları yürüyüş esnasında güvenlik güçlerinin şiddetine maruz kaldı. Yürüyüşe geçmeden önce yapılan basın açıklamasının ardından yürüyüşe geçen ve Edremit ilçe girişindeki polis kampı önüne kadar ilerleyen gruba, çevrede yoğun güvenlik önlemi alan polis ekipleri izin vermedi. Her eylemde olduğu gibi bu kez de polisin yoğun gaz ve orantısız güç kullanması neticesinde olaylarda etkilenen 15 kişi ambulansla hastaneye kaldırıldı” dedi. Tül ayrıca, “Şiddetin olmadığı basit eylemlerde polisin kullandığı biber gazlı müdahalelerin AİHS(Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi)’nin 3. Maddesinde öngörülen ‘Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz’ hükmüne aykırı olduğunun AİHM kararları ile sabittir. Dolayısıyla görevleri bu halka hizmet etmekten ibaret olanların, her hak taleplerinde şiddete yönelmelerinin, yasalarla ve özellikle barış sürecinin ruhuna uygun olmadığının bilinmesi gerekir.” Dedi.
“ÇALIŞMAK İSTEYEN BİNLERCE İNSAN VAR”
Sorunlar için etkili proje ve çözümlerin üretilmesi gerektiğini dile getiren Tül, ayrıca okullarda öğrencilerin hijyenik ortamlarda yaşamadığını oysa ki temizlik yapmak için bekleyen birçok insanın olduğunu söyledi. Tül son olarak şunları kaydetti: “Kentin sorunlarına ilişkin kalıcı ve etkili projelerle çözüm sonuç olarak, yoksulluğun ve sefaletin kucağına itilmek istenen bu kentin sorunlarına, kalıcı ve etkili projelerle çözüm çareleri üretilmelidir. Asgari ücretle bile çalışmaya hazır olan İŞKUR deprem mağdurlarıyla birlikte, işsizlik sorununa acil çözüm bulunmalıdır. Bu vesileyle okulların ve diğer kurumların acil talebi olan elamanların bir an önce işe alınarak bu kurumlar, pisliğe mahkûm olmaktan kurtarılmalıdır. Van genelinde 1359 civarında okul bulunmaktadır. Bu okullarda on binlerce öğrencimiz hijyenik olmayan koşularda yaşayarak sağlıkları tehlikeye atılmaktadır. Oysa enerjisi yerinde olup çalışmak isteyen binlerce işsiz insanlarımız sadece buralarda görevlendirilerek hem işsizlik sorunu hem de temizlik ve sağlık sorunları giderilir. Ayrıca, Afet bölgelerinde uygulanan İŞKUR elemanlarına kadro verilmesi girişimi ayrımcılık yapılmadan bu işçiler için de uygulanmalıdır. Van Sivil Toplum Örgütleri ve Odalar olarak, kentimizde cari olan sorunlar karşısında duyarsız kalmayacağımız gibi, bu işçilerin sorunlarının çözüme kavuşturulmasına kadar onların haklı mücadelelerini destekleyeceğimizi deklere ediyoruz.”
Açıklamanın ardından STK, Oda temsilcileri ve grup sessiz bir şekilde dağıldı.
