ŞEHRİVAN GÜNCEL: MERAL YILDIZ

 

Ak Parti Sivil Toplum Kuruluşları ve Halkla İlişkiler başkanlığı, yeni Türkiye'de Sivil Toplum Buluşmaları adı altında STK'larla bir araya geldi. Toplantıda önemli konulara dikkat çekilirken Van'daki sorunları dile getiren STK'ları Ak Parti Genel Merkez Halka İlişkiler'den sorumlu Başkan yardımcıları dinledi. Toplantıda gündeme getirilen konular dikkat çekerken Ak Partili isimler Van için 'Çözülmeyecek sorun yok' dedi.

 

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve Halkla İlişkiler başkan yardımcıları Van’daki STK temsilcileri ile bir araya geldi. Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) Genel Merkez Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Karabük Milletvekili Burhanettin Uysal, AK Parti Genel Merkez Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Milletvekili Ekrem Çelebi, Ak Parti Van İl Başkanı Zahir Soğanda ve Van il başkanlığı yetkilileri kentteki STK’larla bir araya geldi. Elite World Hotel’de düzenlenen toplantıda açılış konuşmasını yapan AK Parti İl Başkanı Zahir Soğanda, Van’ın Doğu Anadolu’nun cazibe merkezi olduğunu ve bu kapsamda her zaman Van’ı önemsediklerini belirterek, “Van, Doğu Anadolu’nun en büyük şehri olup, birçok ülkeyle bağlantısı olan, lokomotif bir kenttir.” Dedi. Çalışmaların el birliği ile yapılması halinde güzel sonuçların elde edildiğine dikkat çeken Soğanda, “Son zamanlarda şehrimizde alışveriş günleri yapılıyor. El birliği ile yapıldığında güzel bir çalışma olduğunun farkına varabiliyoruz. Güzel çalışmaların yapıldığı Van’da,  sivil toplumun önemi çok önemlidir. Ne kadar sivil toplum, o kadar insan haklarının savunulması demektir. Bizim burada hakim güçlere karşı, zulmü kusanlara karşı güçlü olmamız lazım ve tüm sivil toplum kuruluşlarımızın misyon üstlenmesi gerekiyor. Bu çerçevede sivil toplumlarımız özellikle son dönemlerde, mazlum olan halkı güçlü olan kesimlere karşı her daim koruma, kollama ve onlara yol gösterme misyonu taşımaktadırlar. Bu nedenle de bütün sivil toplum örgütlerine teşekkür ediyorum.” Dedi.

 

ÇELEBİ: AK PARTİ’NİN GETİRDİKLERİ ORTADADIR

 

AK Parti’nin özellikle anayasa konularında aldığı kararları mutlaka istişare ettiğini vurgulayan AK Parti STK ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Ekrem Çelebi ise “AK Parti’nin temel özelliği, bir karar alınmadan önce sizlerle istişare edilir. Önümüzde bir anayasa var. Bizde bu yüzden sizlere bir form dağıttık.  Sizin kanaatleriniz ne olursa olsun doldurduğunuz bu formları sizden aldıktan sonra Ankara’da rapor haline getirip, Sayın Başbakanımıza arz ediyoruz. Dolayısıyla bunlar hem devlet hem hükümetin bir öngörüsü haline geliyor. Biz bu nedenle sizin yanınızdayız” ifadelerine yer verdi. Doğu ve Güneydoğu’da ümmetin çocukları üzerinde oyunlar oynanıldığına dikkat çeken Çelebi, “Geçmişte bu ülkede hiçbir insan ben Kürdüm diyemiyordu. Bu ülkede bırak ben Kürdüm demeyi, bir kaset bile dinlenemiyordu. Hem insan hakları konusunda hem özgürlükler konusunda AK Parti’nin getirdikleri ortadadır. Bu duygularla toplantının hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, katılımınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum.” Diye konuştu.

 

UYSAL: SIKINTILARI BAŞBAKANA ARZ EDECEĞİZ

 

AK Parti STK ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Burhanettin Uysal da sivil toplum örgütlerinin siyasi görüşlerinin olmadığını vurgulayarak, “Sivil toplum örgütleri toplumların isteklerini, toplumların birlikte huzur ve mutluluk içerisinde yaşayabilmesi için ne yapılması gerekiyorsa siyasi bir sonuç beklemeksizin görüşlerini bildiren örgütlerdir. AK Parti olarak sivil toplum örgütlerine çok önem veriyoruz. Mecliste sayısal çoğunluğumuz var. Sizlere veya başkasına sormadan kanunlar, yasalar çıkarabiliriz ama bunun ne kadar uygulanabilirliği olabilir. Her sivil toplum örgütünün bir talebi olabilir. Eğer siz bu düşüncelerinizi bizlere açık bir şekilde ifade edecek olursanız, bizler de harfini değiştirmeden bunu Başbakana arz edeceğiz.” Diye konuştu. Uysal’ın ardından söz hakkı alan Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet takva, sivil toplum hâlihazırdaki doğal muhalefeti olduğuna dikkat çekerek, “Biz burada belirlemelerimiz yaparken asla nezaketimizden vazgeçmeyeceğiz. Tabi doğası gereği muhalefetti derken isteyen taraftır ve isteyen taraf her zaman muhaliftir. Dolayısıyla bu söylemlerimizi bu algı içerisinde söylerseniz sanırım daha faydalı bir sunuca varabiliriz. Şimdi anketinizde iki soru var ben İki anket doldurdum ve daha sonra diğer iki anketi de dolduracağım. Öncelikle birinci maddenizin hükümetinizin terör mücadele kapsamında yürüttüğü politikalara ilişkin düşünceleriniz nelerdir. Ben bu görüşmelerimi Çankaya köşkünde başbakanımızla da arz etmiştim.” Diye belirtti.

 

TAKVA: HAYATIMIZ ÇATIŞMALARIN ALTINDA SÜRDÜ”

 

Yürütülen politikaların etkin sonuç doğuracağını düşünmediğini kaydeden Takva, “Hükümet terörün bir sonuç olduğunu gerçeğinden hareket doğuran bu sonuç ve Saiklerle mücadele etmeyi planlamalıdır. Terörü doğuran sebeplerin kaldırılması yönünde çabalarla ülkenin demokratik gelişimini katkıda sağlayacağını düşünüyorum diye bir cevap yazdım anketinize. Şimdi tabi bölgemiz aşağı yukarı yaklaşık otuz ila kırk yıldır olağan hal ile yöneltiliyor. Dolayısıyla ben kırk altı yaşında bir yurttaş olarak burada ömrünü kırk yılını olağan olmayan olağan üstü hal bir bölgede geçirmiş bir yurttaşım. Dolaysıyla benim hayatımın neredeyse tamamı tabi çocukluk yaşlarımızı saymazsanız ve ara dönemleri saymazsak sürekli çatışmaların, operasyonların, terörün yoğunlaştığı bir alanlar da geçmiş oluyor bu bizim hak ettiğimiz bir durum değil açıkçası. Dolayısı ile bizim hükümetten beklentimiz artık insanların yedi yüz seksen dört bin km kare içerisinde olağan bir yaşamı karşılayacak bir hayatı içselleştirmesidir. Biz elbette politikacılarımızdan, iktidarlılarımızdan, devletimizden bu alanda bir yaşam kurgulandırmalarını ve bunun alt yapısını oluşturmalarını ve bu yönden beklentilerimizi ifade etmek istiyorum. İkinci sorumuz yeni anayasaya ihtiyacı konusunda görüşleriniz ve ak partinin bu hususta yürüttüğü politikalar. Yeni anayasa tabi Türkiye’nin en temel ihtiyaçlardan bir tanesidir. Yani bunu herkes başta hükümet olmak üzere bu ihtiyaca vurgu yapıyor dolayısıyla bu tartışılmaz realitedir. Çünkü değişen koşullar içerisinde bizim 1980 anayasası çerçevesinde yapacağımız değişiklerle ülkeye geleceğe 2023 vizyonuna taşıma imkânlarına sahip değiliz bu anlamda. Bu temel bir ihtiyaçtır.” İfadelerini kullandı.

 

“PRATİK NE YAZIK Kİ BU SONUÇLARI DOĞURTUYOR”

 

Ak partinin iletişime açık kapsayıcı ve ortaklaştırıcı bir anlayıştan asla bir adım geri atmaması ve bunda ısrarcı olması gerektiğine vurgu yapan Takva, “Beklenti bireyi önceleyen etkin temsil etik demokratik bir anayasadır. Bunu bir yerde formüle edin bu ikinci soruyu. Şimdi ilimizin hakikaten yaşam olduğu spestik sorunlar var. Öncelikle bu Suruç katliamdan sonra meydana gelen hükümet konsepti devlet konsepti yeni konsept bizim bölgemizde ne yazık ki bir ekonomik ambargo oluşumuna bir sebeptir. Ben bunu hükümetin bilerek böyle olması gerektiği yönünde anlayışla hareketle bu politikayla yürüttüğüne inanmıyorum açıkçası bu görüşüm net ve her yerde de söylüyorum. Pratik ne yazık ki bu sonuçları doğurtuyor ne oluyor, işte diyelim Türkiye’de iki tane kamu bankası var bunun yanında tüm bankalar özel sektöre ait şimdi bu tür çatışmalı ortamlar bankların çağdaş tefecilerin olma sebebiyetidir. Ne yapıyor işte bölgede kredi limitlerini kapattılar minimize ettiler sigorta şirketleri bile buraya acentelik vermiyorlar ve sigorta yapmıyorlar. Bankalar faiz oranlarını yükselttiler ya da teminatları kabul etmiyorlar bu nedenle batıdan teminat istiyorlar. Dolayışla bunun gibi pratikte hükümetin ön görmediği belki önceden düşünülmediği şekilde ekonomik bir ambargo ile karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek istiyorum.” Diye konuştu.

 

TAKVA: ŞÜKRANLARIMIZ SUNUYORUZ

Yüksekova’da terörle mücadele sürecinin olduğunu hatırlatan Takva, “Yüksekova kendi insanlarında Van’la sürekli organik bağı olan, ticaret yapan Van mesela kendi bölgesinde sadece kendisine hizmet eden bir kent değil ağrıya Muşa Bitlis ve Hakkâri’ye ve çevredeki tüm kentlere hizmet eden önemli bir merkezdir. Sürekli nüfusu artan sürekli bir yaşam alanı olarak kurgulanan bir kent. Şimdi sadece size bir rakam vereyim Yüksekova esnafından tüccarından sadece Vanlı esnafın tüccarın lisbiritürlerin on milyondan fazla alacağı var. Bu adamların ödeme gücü yok. Şimdi bunun öngörülmesi lazım. Pratikte bunlar çok düşünülen şeyler değil. Tamam, yok edelim,  yapalım kamu düzeni ama bunun doğruluk sonuçlarını da öngörmek geriyor. Yine Van özelinden baktığımız zaman özellikle deprem sürecinde hem hükümetin o dönemin kabinesinin Türkiye halkının Van ile kurmuş olduğu bağ inanılmaz bir bağdı ve biz bunun için şükranlarımız sunuyoruz.” Dedi.

 

“BİZ SADECE SINIR KORUYANLAR OLARAK KALMAK İSTEMİYORUZ”

 

Depremde 30 bin konutun yıkıldığını 7 bin işyerinin kullanılamaz hale geldiğini anımsatan Takva sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu 30 bin konut yeniden bir yıllık gibi kısa bir sürede işte Afet konutları yapılmak suretiyle aşağı yukarı 18 bin afet konutu yapılan suretiyle hak sahiplerine dağıtıldı ve bir yılda insanlar çadırdan kalıcı konutlara taşındı amenna. Allah razı olsun. Fakat ne oldu şimdi inanılmaz derecede bir borçlanma durumu söz konusu.  18 bin konut çarpı 400 lira aidat ödüyoruz aşağı yukarı aylık sekiz milyon TL. 367 milyon biz KOSGEB’ten acil destek kredisi kullandık o dönem altı bin esnafımız yararlandı. Borçlandık, Van ekonomik bu performansını karşılayacak durumda değil ve biz bunu ödeyemeyiz. Artı 2011 Van depreminden sonra vergilerimiz ertelendi ne oldu 2016 altıncı ayına tarihlendi ve şuan Türkiye’nin en borçlu kentiyiz. Bu bizim bölgemizi de etkiliyor, Van esnafı bunula mücadele etmeye çalışıyor ama çevre illerden de Hakkâri, Muş Bitlis ve kendine bağlı ve hizmet verdiği tüm yerleşim alanlarının birçok derin ekonomik sorunlar yaratıyor. Bu çatışmalı alanların terörle mücadele de mesellerine gelince bu sorunlar derinleşmeye başladı. Dolayısıyla çok derin sorunlarımız var. Bu sadece hükümetimizle alakalı değil. Cumhuriyetin kurulmuş felsefesi ile ilgilidir. Bakın sınır kentlere Türkiye'de ne yazık ki güvenli kentler olarak algılanmış. Yani insanlar Van'da mutlu ve huzurlu yaşasınlar diye kurulmuş bir şehir değil. Bu sadece Van için değil Artvin'den Hatay'a kadar tutun tüm kara sınırındaki şehirlerin ekonomik durumları aynıdır. Marmara Bölgesinin ve Edirne'nin de aynıdır. Biz sadece sınır koruyanlar olarak kalmak istemiyoruz. Bunlarla da görevlendirdiğimiz insanlar elbette bazı pozitif ayrıcalıklarla donatmamız lazım. Türkiye'de ne yazık ki bu konuda değişim yaşamadı.”

 

TAKVA: ŞEHİRDE İŞSİZLİK YÜZDE 30

Van’ın Türkiye'nin en borçlu kenti konumunda olduğunu ifade eden Takva, “En fazla ticari kredi kullanan kentidir. Van yaralarını borçlanarak sarıyor. Van tarihi bir kenttir. Turuva Hatuşaş ve Tuşba Anadolu’nun üçlemesidir. Van önemli medeniyetlere başkentlik yapmış. Tarih boyunca beş kez yıkılmasına rağmen nüfusu hiç azalmamıştır. Van'ı siyasi olarak değerlendirmemek lazım. Figen hanıma söyledim dedim ki biz siyaseten Diyarbakır'ın gölgesinde kalmak istemiyoruz. Ama bölge ve idari olarak da Erzurum'un gölgesinde kalmak istemiyoruz. Bu kişisel bir görüş değil. Bakın bölge idare mahkemesi Erzurum'a taşındı. Doğu Anadolu ihracatçıların Erzurum'da ne işi var. Sınır kenti de değil. Biz nüfus olarak Türkiye'nin 19'oncu sıradayız. Israrla iki deprem yaşamasına rağmen nüfusu artan bir kentiz. Şehirde işsizlik yüzde 30'dur. Bu büyük bir tehlikedir. Ne ben nede bu salonda oturan ve herkes ülkenin birlik ve bütünlüğünü ve aynı bayrak altında yaşamama gibi bir sorunu yoktur. Ben sesimi kiminle nasıl merkezi hükümete ulaştıracağım. Eğer bu anlamda iyi bir mekanizma geliştiremezseniz sesimiz burada boğulur yok olur. Derdimizi kime anlatacağız. Ben derdimi her gün 8 milletvekiline yazıyorum. Bütün sorunları yazıyorum onlara. Çözüm odaklı bir anlayışla ancak sonuca ulaşırız. Bu anlamda yereli çok iyi dinlemeniz gerektiğini düşünüyorum.” İfadelerini kullandı.  

 

KOÇ: ESNAF BORÇLU VE SICAK PARA AKIŞI YOK

 

Takva’nın ardından Van Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Veysel Koç yaptığı konuşmada Van’ın boğuştuğu sorunlara dikkat çekerek, “Yüksekova’da başlatılan operasyonların ardından Van’a yoğun bir göç yaşandı. Ve kiralar bir anda uçuşa geçti. Bu çok büyük bir sorun. Bankalar kredi vermiyor, esnaf borçlu ve sıcak para akışı yok. Yüksekova’dan fakir göç yaşanırken Van’dan da batıya zengin göçü var. Onlarca esnaf kepenk kapattı. 640 esnaf şuan kepenk kapatmış ve bu sayı daha da artacak gibi görünüyor.” Dedi.

 

“ALLAH AŞKINA NE OLURSUNUZ EKİP OLUN”

 

Yapılan konuşmaların ardından Ak Parti Genel Merkez Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Karabük Milletvekili Burhanettin Uysan yaptığı konuşmada, “Bu tür toplantılarımızı bir ilde yaptık. Ama inanın ki Van bir başkaydı burada çözülmeyecek sorun yok. STK'larımız birçok Sıkıntıya dile getirdi. Bu sıkıntılar çözülmeyecek sıkıntılar değil. Herkese çok teşekkür ederim.” Dedi.  Ak Parti Genel Merkez Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Ekrem Çelebi ise “Ben bu bölgenin çocuğuyum. Van bu bölgenin Paris'idir. Konuşmalarınızın genelinde çözüm sürecinin devam etmesi yönündeydi. Birçok büyük sıkıntıyı dile getirdiniz. Siz bu bölgede nitelikli sermayeyi bir araya getirmediğiniz müddetçe bir sonuca ulaşılmaz. Sizin mutlak suretle sermayelerinizi iyileştirmeniz lazım. Önceki hükümetler döneminde birçok yasak vardı. Ama Allah'a şükürler olsun şimdi öyle bir sorun yok. İlin gelişmesi birazda ekip olmaya bağlıdır. Allah aşkına ne olursunuz ekip olun. Siz valinizle, belediye başkanlarınızla, il başkanlarınızla, teşkilatlarınızla, STK'larınızla bir olun. Birlik olduğunuz zaman Erzurum,  Antep olursunuz. Sizden en büyük ricam teröre kesinlikle karşı çıkmanız. Katılımınızdan dolayı sonsuz teşekkürler.” Diye belirtti. 

 

 

 

 

Editör: TE Bilisim