Özlü Söz: Allah dostları o kişilerdir ki, insanlar dünyasının görünüşüne baktıkları zaman onlar dünyanın iç yüzüne bakarlar.  Hz. Ali (ra)

 

Allah Fatır Suresi 5. ayetinde; " Ey insanlar! Allah'ın vaadi haktır, dünya hayatı aldatıcıdır. Aldatıcılar sizi Allah'ın adını kullanarak aldatmasın" buyurur. Bu ayet Allah'ın büyük bir ikazı olarak aldatıcıların aldatmasına fırsat verilmemesi gerektiğini beyan eden büyük bir uyarıdır. Ama ne yazık ki bugün insanlar ve kurdukları sistemlerle ençok Allah'ın adını kullanarak aldatmaktadır.

 

İslam hilafetini kendilerine engel gören siyonizm, Hristiyan alemini de yanına alarak muharref Tevratta sınırları Nil nehri ile Fırat nehirleri arasındaki topraklarda büyük İsrali devletini kurmak için hedefini belirledi ve bunu ne yazık ki kısmi olarak gerçekleştirdi. Müslümanların Kurana dayalı siyaset sahnesinden indirilişlerinin ardından İslam toprakları parçalandı ve işbirlikçilerin yardımı ile ırklara dayalı devletler oluşturuldu.

 

O tarihte sabataist Yahudilerin eliyle kurulan Türkeye Cumhuriyeti bugüne kadar hep batının siyasi, ekonomik, eğitim ve sosyal aktivitesinin etkisinde kalarak bugünlere geldi. Kemalistlerin öncülüğünde kurulan daha sonra milliyetçi ve muhafazakar sağ iktidarların eliyle kontrol edilen devletin hamisi hep batı oldu. Ve ne yazık ki bu ülke batının hegemonyasından hiç kurtulmadı ve bağlılığa da devam ediyor.

 

Kemalist yöntemlerle yıllarca yönetilen ve İslama olan düşmanılığını her dönemde gösteren batı hayranı yöneticilerin artık indirilme zamanı gelmişti. Çünkü İslam dünyasında Kurana dayalı uyanışların tehlike arzettiğini gören batı İran İslam İnkılabından sonra tamamen hazırola geçti. Eğer tez elden tedbir alınmazsa Müslümanları kendi coğrafyalarında Kurana dayalı bir sistemi oturtmaları İsrailin ortadan kaldırılmasına, petrol ve doğal gaz ile su kaynaklarının artık kendilerine akmayacağını çabuk anladılar.

 

İlk dönemde ANAP'ı kurduran batı bununla yetinmedi. Milli Görüşün tehlike arzettiğini ve mutlaka önlenmesi gerektiğini düşünen ABD Milli Görüşün önünü kesmek ve içinde halkın teveccühünü kazanan genç siyasetçilerine kapılarını açmak onlar için bulunmaz bir fırsattı. Ve nitekim öyle de yaptılar. ABD kendine bağlı bir siyasal İslamı iktidar yapabilmesi için bugüne kadar desteklediği Kemalist siyasetçileri ve militarist güçleri bertaraf etmeliydi. Ve nitekim öyle de yaptılar. Ergenekon olayı onun için organize edilmişti.

 

R.Tayyip Erdoğan ABD kontrolündeki siyasal İslam için keşfedilmişti. Geçen yazılarımda bununla ilgili detaylı bilgileri aktardım. Nasuhi Güngör'ün Yenilikçi Hareket adlı kitabında AKP'nin nasıl kurulduğunu ve kimlere gidilerek destek alındığını anlatan bilgiler vardı. Daha sonra Abdurrahmen Dilipak; "AKP; ABD, İsrail ve İngiltere tarafından bir proje partisi olarak kurduruldu" dedi. Araştırmacı yazar Ali Bulaç'ta bu olayı doğruladı.

 

Ve her yönü ile ABD tarafından organize edilerek iktidara getirilen AKP, dün siyaseti küfür olarak gören ve siyasetin şeytani olduğunu söyleyen radikal İslami görüşe sahip olanlar bugün artık Amerikancı siyasetin organizesi ile bu görüşlerden sıyrılarak AKP'yi adaylık konusunda adata hücuma uğratmışlar.

 

Bu radikal İslami görüşe sahip mücahitler daha önceleri Türkeyede uygulanan sistemin tağuti bir sistem olduğunu ve İslam adına bu sistemde yer alıp siyaset yapmanın küfür olduğu iddiasındaydılar. O dönmede Rahmetli Erbakan Hocanın formüle ettiği Milli Görüşün siyasi platformda İslam Birliğini kurma isteği bu radikal Müslümanlar tarafından değerlendirmeye bile gerek görülmüyordu. Hakim olan görüş Tağuti bir sistemde Müslümanlar siyaset yapamazlardı görüşüydü.

 

ANAP serüveni bittikten sonra ABD sahneye AKP'yi çıkarırken Erdoğan'a öyle bir misyon ve karizme yükledi ki herkesi siyasete heveslendirildi. Hatta bir konuşmasınada Erdoğan; "Biz on yılda birçok kimsenin gazını aldık" derken bir gerçeğin altını çiziyordu. Daha evvel siyaseti şeytani bir amel olarak gören o dönemin mücahitleri yavaş yavaş kadro ve makamlar ile bol para yüzü görünce mücahitlik bir kenara bırakıldı. İhalelerin verildiği birçok mücahit bir müddet sonra müteaahit oldu.

 

Ve ok yaydan çıkmıştı bir kere. Bol para gören radikal İslami görüş sahipleri bir anda paranın açtığı bütün kapılardan girdiler. Siyaset artık onlar için AKP saflarında İslam için çalışmak sloganı olarak formüle edildi. Oysa AKP'nin ABD tarafından iktidara getirildiklerini bildikleri halde görmemezlikten geldiler ve o meselenin hep üstünü örtmeye çalıştılar. Bu radikal İslami görüş sahiplerinin en büyük eksiği İslamı hep tercüme kitaplardan tahsil edip sloganik bir yapı sergilemeleriydi. İslami öz kaynaklardan okuyanların büyük bir kısmı da bu oyunu farkedemedi. Ve dillerinde hep şu söz vardı; "Biz onlara oy vermezsek CHP gelir" nakaratıydı.

 

AKP'nin ABD tarafından iktidara getirildiğini 12 yıldır yazdım ve her defasında karşımda bu eski mücahit şimdiki müteaahitleri gördüm. Beni sürekli eleştirdiler ve AKP'nin başarılarından söz ederek artık siyaset sahnesinde kendilerinin yer alması gerektiğini düşünerek seçimlerde aday olmak için birbirlerini ezercesine geçmişte girdiler ve bu seçimde de girecekler. AKP'yi Amerika iktidara getirmiş getirmemiş meselesi inanın hiç umurlarında değil. Tek dertleri geldikleri birçok mevki makama siyaseti de ekleyip egolarını tatmin etmek.

 

Biz çok iyi biliyoruz ki Allah bizi Kuranla imtihan edecek. Ve Allah Kuranda Müslümanların düşmanlarını da kendilerine bildiriyor. Maide Suresi 82. ayetinde; "İman edenlere düşmanlıkta en ileri olanlar Yahudiler ve müşriklerdir" ayeti günüzün AKP aday adaylarına hiç bir tesiri yok. Onlar iktidarın Amerika tarafından verilmesini bile umursamıyorlar.

 

Allah Bakara Suresi 120. ayetinde; "Siz Yahudi ve Hiristiyanların dinlerine tabi olmadığınız müddetçe onlar sizden asla hoşnut olmazlar" buyurur.

 

Yine Maide Suresi 51. ayetinde Cenab-ı Hak; "Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları kendinize veli edinmeyin. Onlar birbirinin velileridirler. Sizden kim onları veli edinirse o onlardandır. Allah zalimler toplumuna hidayet vermez" buyurur. Bu ayet AKP taraftarları tarafından hiçbir şekilde dile getirilmez. Çünkü hedef AKP saflarında vekillik kapmaktır.

 

Milli Görüşün İslam Birliği projesine dudak büküp Erbakanın hayali diyen radikaller bugün AKP'den aday olabilmek için dün inkar ettiklerini bugün gerçekleştiriyorlar. Ne diyelim herkes yaptıkları ile yarın Allaha hesap verecek.

 

Selam ve dua ile...