ŞEHRİVAN HABER: HAMİT KARAKUŞ- Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın katılımıyla düzlenen ‘Türkiye İçin Değişim Başlıyor, Van İş Dünyası Buluşması’nda kentteki STK temsilcileri önemli konularla toplantıda yer aldı. Birçok STK temsilcisinin önemli konuları dile getirdiği toplantıda Van Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Memet Aslan, iş dünyasının tercümanı oldu. Halı hazırda sıkıntılı süreçten geçen esnafın da üreticinin de çözüm beklediği konuları ve genel talepleri Bakan Albayrak’a ileten Aslan, iş dünyasının duygularına tercüman oldu. Sıfır faizli kredi desteğinden sigorta prim desteğine, vergi yapılandırmasından bankalarla yaşanan sorunlara kadar birçok konuyu bakana ileten Aslan, ayrıca kentte üretilen yerel ürünlerin tercihi ve sahiplenilmesi konusunda da talepte bulundu.

ASLAN: İŞ DÜNYASININ SIKINTILARI TEK TEK SIRALADI

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın katılımıyla düzlenen ‘Türkiye İçin Değişim Başlıyor, Van İş Dünyası Buluşması’ toplantısında açıklama yapan Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Memet Aslan, kentteki iş dünyasıyla ilgili önemli sorunlara değindi. Aslan, 2011 yılında yaşanan depremi anımsatarak ötelenen vergileri kısmi af ve yeni bir yapılandırma yapılması gerektiği ifade etti. Aslan, yerel kalkınmanın önünü açmak adına milli kaynakları kullanılması, istihdamı özendirmek ve işverenlerin ödemiş oldukları sosyal sigorta priminin işveren payının hazine tarafından karşılanması ve iyi günde de kötü günde bankaların iş dünyasının yanında durması gerektiğinin altını çizerek Bakan Albayrak’tan destek talebinde bulundu.

“HÜKÜMETTEN TALEBİMİZ, SIFIR FAİZLİ KREDİ”

Türkiye’nin jeostratejik konumu ve jeopolitik durumuyla her zaman yüksek risk taşıdığını ifade eden Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Memet Aslan, mali yapının küresel risklere ve dış şoklara karşı mukavemet kazandırmak için ekonomik parametrelerin sağlam tutulması şart taşıdığını kaydetti. Aslan, “Kaliteli büyüme ve istikrarlı istihdam için teknolojik, katma değeri yüksek, ihracat odaklı üretimler yapmak zorundayız. Sürdürülebilir iç ve dış borç stoku, denk bütçe ve makul cari açık ve diş ticaret açığı için imalat sanayi sektörünü güçlü kılmamız şarttır. Son bir yıldır üreticimiz, tüccarımız ve esnafımız hammadde fiyatlarının ve girdi maliyetlerinin aşırı artmasına bağlı olarak ciddi bir işletme sermayesi kaybına maruz kalmışlardır. Hükümetimizden talebimiz işletmelerimize sıfır ya da çok düşük faizli işletme sermayesi kredisi verilmesidir. İşletme sermayesi kredisi limiti ise en az 150 bin, üst sınır ise işletmelerin finansal tablolarına göre 1 milyona kadar çıkarılmalıdır” dedi.

ASLAN: VERGİ YAPILANDIRMASIYLA İLGİLİ AF VE YAPILANDIRMA TALEBİ

2011 yılında yaşanan yıkıcı depremlerden sonra ötelenen ve daha sonra yapılandırılan vergilerden ötürü esnaf tacir ve üreticilerin ciddi sıkıntı yaşadığını ve yapılandırılan vergiler ödeme güçlüğünden dolayı mükelleflerin genelinin vergi yapılandırmasının bozulduğunu ifade eden Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ötelenen vergilere kısmi af ve yeni bir yapılandırma yapılmasıdır. Ülkemiz enerjide büyük oranda dışa bağımlıdır. Bu bağımlılık üretim maliyetlerinin yükselmesine, ülke sermayesinin dışarıya gitmesine, ithalata, dış ticaret açığına ve döviz bağımlılığına yol açmaktadır. Bundan kurtulmanın yolu ülkemizin yer altı ve yer üstü kaynaklarını etkin, verimli ve yerinde kullanmakla olur. Biz il olarak ülkenin en verimli güneş enerjisi kapasitesine sahibiz. İlimize kurulacak güneş enerjisi tesislerinin özendirilmesi, enerji lisansı konusunda kolaylık sağlanması, teknik ve finansal destek sağlanması temel arzumuzdur”

ASLAN’DAN YEREL ÜRÜN VURGUSU

OSB üretimlerinin en büyük girdi maliyetini enerji oluşturduğunu ifade eden Aslan, “Kendi enerjimizi üretmek için EPDK’ya güneş enerjisi izni için başvurumuzu yapmış bulunmaktayız. Bu konuda sayın bakanımızdan ve finans sektörünün kıymetli temsilcilerinden talebimiz bizlere teknik, alt yapı ve finansman desteği sağlamalarıdır. İlimiz gelişmişlik endekslerinin çoğunda ülke ortalamasının çok altında bulunmaktadır. Cumhurbaşkanımızın buyurdukları gibi yerel kalkınma yerli ve milli kaynakların kullanımı ile mümkündür. Bizim de ilimizdeki üreticiler olarak talebimiz yerelde üretilen ürünlerimizin yerelde kullanımları ile ilgili kamu kurumlarına telkinde bulunulmasıdır”

“SOSYAL SİGORTA PRİMİ İŞVEREN PAYININ HAZİNE TARAFINDAN KARŞILANMASINI TALEP EDİYORUZ”

Asgari ücret artışına değinen Aslan, “Dün belirlenen 2020 asgari ücret artışı hazine ve maliye bakanlığımızın hedeflediği 2020 enflasyon rakamlarının iki katına yakındır. İş dünyası olarak çalışanlarımızın ve emekçilerimizin daha iyi şartlarda yaşamlarını sürdürmeleri temel arzumuzdur. Ancak enflasyonun iki katına yakın asgari ücretin artışı reel sektör üzerine ciddi bir yük bindirmektedir. Hükümetimizden ve sayın bakanımızdan talebimiz bu yükün paylaşılmasıdır. Asgari ücrete verilen desteğin iki katına çıkarılarak devam ettirilmesi, ilimizin GSYİH‘dan aldığı pay, kişi başına düşen milli gelir ve işsizlik rakamlarının göz önünde bulundurularak, yatırımların önünü açmak ve istihdamı özendirmek için işverenlerimizin ödemiş oldukları sosyal sigorta primi işveren payının hazine tarafından karşılanması en büyük talebimizdir” dedi.

ASLAN: BANKALAR İYİ GÜNDE DE KÖTÜ GÜNDE DE YANIMIZDA DURMALIDIR

Bankaların ticari işletmelere kredi limitlerinin tahsisinde ciddi zorluklar yaşattıklarının altını çizen Aslan, son olarak şu ifadeleri kullandı: “İşletmelerimizin vermiş oldukları ipotek ve teminatlar reel piyasayla uyuşmayan gerçeklikten uzak cari piyasa değerinin üç-dört katı altında bir ekspertiz değeri sorunuyla karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu da limit tahsisinde ciddi problemler yaratmaktadır. Bankaların ekspertiz şirketleri ilimizin hak etmediği ölçekte yüksek bir risk primi öngörmektedirler. Ancak hepinizin malumu ilimiz tarihi derinliği ve ticaret kapasitesi bakımında ülkenin en gözde illerinden biridir. Aynı zamanda güvenlik açısından da ülkenin en güvenli illeri kadar güvenlidir. Bankacılık sektörünün değerli temsilcilerinden beklentimiz bu ikircikli tavra bir an evvel son vererek işletmelerimizin vermiş oldukları ipotek ve teminatları gerçek değerleri ile işlem yaptırarak kredi limitleri tahsis etmeleridir. İş dünyası olarak bankacılığımızın iyi gündeki dostluklarını kötü günde de devam ettirmelerini, güneşli günde yanımızda oldukları gibi yağmurlu günde de yanımızda durmalarıdır” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim