Sürekli geriye döner, onun yazdıklarını tekrar tekrar okurum. O günün şartlarında neyi, nasıl değerlendirdiği ve yazdıkları ile gündem belirlemedeki becerisinden faydalanmak ve tecrübe edinmek için sürekli göz atarım yazdıklarına.

Babam Aziz Aykaç’ın arşivini karıştırırken yine şöyle bir yazıya takıldı gözüm.

Tarih 24 Temmuz 2009.

Aziz Aykaç’ın da kendisinin de bahsettiği gibi Vali Karaloğlu’nun Van’a atanmasının üzerinden en fazla 20 ya da 25 gün geçmiş.

“Vali Münir Karaloğlu için oluşan iyimser umutlar boşa çıkmayacak inşallah.” Cümlesiyle söze başlayan Aykaç, hemen Karaloğlu’nun ana gündem maddesini açıklamış, tek gündemin yatırım olduğunu belirterek, “Münir Karaloğlu, kentte yatırım atağı başlattı bile. Tüm gözler valinin üzerinde, kulaklar onun söyleyeceği sözlerde ve vereceği mesajlarda.”

Yazımı Aziz Aykaç’ın daha Vali Münir Karaloğlu’nu tanımadığı, bilmediği, henüz Van’a hiçbir çivi bile çakmadan önce yazdığı yazı ile çerçeveliyorum ki Karaloğlu’nun ilk geldiği günkü beklenti ile şu an Van’da yaptıklarının büyüklüğü anlaşılabilsin.

Yani ortada yersiz bir methiye dizme var.

O gün yazılanlarla bugün gelinen noktayı karşılaştırayım, gerisi sizin takdiriniz.

Hemen Aziz Aykaç’ın yazının başında verdiği satırların bir kısmını paylaşayım sizinle:

“Vanlı iş adamları, yatırımcısı, sanayicisi yıllardır eksikliğini hissettiği ve bu eksikliği büyük ölçüde yaşadığı bir rehber, bir önder beklentisi içerisinde idi. Şimdilerde bunun rahatlığı yaşanıyor Van’da. Vali Münir Karaloğlu, her saat, her gün, her an bir yerlerde, bir denetlemede, yaşanan sıkıntıların tedavi reçetesini hazırlama aşamasında ve uğraşında. Kısa sürede de olsa edindiğim intiba böyle. Bu intiba sadece benim değil, konuştuğum her Vanlı insanın ortak iyimser kanaati.”

Gelelim günümüze. Vali Karaloğlu, yatırımcının, sanayicinin yaşadığı o eksikliği doldurdu mu?

Bence fazlasıyla doldurdu. Karaloğlu, görevinin büyük bir bölümünü de deprem felaketinin yaşandığı zaman diliminde yapmasına rağmen yatırımcının ve sanayicinin önünde hep büyük bir lider profili çizdi. Üstelik bunu yaparken de hiç öyle gurur, kibir, enaniniyetin yanından bile geçmedi. Vanlı yatırımcı, sanayici, işadamı, esnaf, tüccar; adına ne derseniz diyin her yatırımcıya kendi çapında teşvikler sundu.

Van’da büyük yatırımların gerçek olmasına da vesile oldu, en küçük esnafın açtığı bir dükkanında açılışına bizzat katılıp, “Büyük bir eksikliğin olduğu sektöre yatırım yaptın” deyip geleceğin iş adamlarının yetişmesi için yeni girişimcilerin sırtını sıvazladı.

Peki ya bahsedilen her saat, her an bir yerlerde bir denetlemede olup, tedavi reçetesi uğraşı verdi mi?

Alasını yazdı: Depremi fırsat bilen tek bir kurum amirine, müteahhite ve nicelerine ‘aman’ bile vermedi. Her daim bünyesinde yapılan işleri denetledi. Kah bir okul inşaatını gezip müteahhiti fırçaladı, kah kurum amirlerine ağzına geleni söyledi. Ona “Nasılsa validir, her işten anlayacak hali yok ya” gözüyle bakan kimseye göz açtırmadı. Halen de Van’a devlet eliyle yapılan tüm işleri yapanların ensesinde!

Yeniden Aykaç’ın yazdıklarına dönüyoruz:

“Herkes ‘Yeni Teşvik Yasası’ hangi illere ne kadar yatırım imkânı sağlar tartışmasında iken, Vali Karaloğlu, kenti adeta yatırım atağına geçmiş bulunmaktadır. Ayrı bir yönetici profilini çizmeye devam eden Vali Karaloğlu; ‘Hedefimiz Van'ı bir üretim merkezi haline getirmektir’ diyerek büyük bir uğraş içerisine girmiş halde. İran ile İthalat-ihracat ile Sınır Ticaretini önemseyen Vali Münir Karaloğlu, özellikle 75 milyonluk İran pazarına odaklandıklarını ve bunun için çalışmalara başladıklarını söylüyor.”

Van yatırım aldı mı? Aldı. Hem de deprem öncesine kadar yatırımcılara yatırım dilenen Van’ı, yatırımcıya, “Hizaya geç bakalım, bu işler parayla değil sırayla” havası kazandırdı. Bunu yaparken de önce Vanlı yatırımcıya seslendi: “Önce siz yapacaksınız ki, dışarıdaki yatırımcı da gelip bir şeyler yapsın.” (Bknz: Gökçenay Group. Bugün Gökçenay Group ve benzeri şirketlerin Van’a yaptığı yatırımların Van’da yatırım yapmak için en büyük örnek olduğunu düşünenler arasındayım)

2011’de Van koca bir deprem yaşadı. Bırakın Vali’yi Van’ın yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan kendi halkı bile “Bu memleket yıkıldı artık, gayri durulmaz buralarda” derken, o sağa sola koşturarak “Durun yahu durun. Nereye gidiyorsunuz? Bu kent eskisinden daha güzel bir Van olacak.” dedi mi demedi mi?  Dedi, dediğini de yaptı.

Üretim nerde üretim diyeceksiniz şimdi…

“Orda dur. Önce yerli yatırımcımız yatırımını yapsın. Sonra devlet eliyle yapılması gerekenler bir yapılsın” mantığı ile hareket eden Karaloğlu’nun görev süresi boyunca, Tektil Kent’in temeli atıldı, Büyük Urartu Müzesi’nin inşaatı tamamlanmak üzere, Bir örneğini daha haftasonu gördüğümüz festivaller Van’ın dört bir yanına saçıldı. Çevre yolunda büyük aşama katetildi. Büyükşehir resmen ilan edildi. Van’ın adeta çehresi değişti. Yerli yatırımcı da yatırımını yapmaya başlayınca, sıra dışarıdan yatırımcıya geldi. Karaloğlu’nun bile başta Kocaeli’de bildiği tanıdığı Türkiye’nin önde gelen iş adamları Van’a gelmek için ikna oldu. Üretim için gelen yatırımcıya “Hop dedik”. Karaloğlu geldiğinde 2’inci etapta çark etmiş Organize Sanayi Bölgesi (OSB)’de bugün yatırımcı 5’inci etap için sıra bekliyor. Yüzün üzerinde yatırımcıya “Parayla değil, sırayla” borusunu biz Vanlılar öttürüyoruz. Olayın geldiği noktaya bakıp siz karar verin.

Aykaç’la devam;

“İranlı 2 firma ise enerji ve turizm yatırımı için Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) ile bağlantı kurduğu öğrenildi. Ayrıca Global Holding ve iştiraki Pera Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'nın (GYO) ortaklaşa gerçekleştireceği alışveriş merkezi ve otel projesine hız verildi. Bir hafta önce merkezin ruhsatının alındığını doğrulayan Global Holding yetkilileri, önümüzdeki kısa süreçte bu projenin start alacağı konusunda açıklamalarda bulundular.”

İran ile ticaret noktasında artık hepimiz de biliyoruz ki, İran ayak sürten bir politika izliyor. Van ile İran arasında bir türlü sağlanamayan ticaretin sebebi de Van’ın yönetici ve seçilmişlerinin değil İran tarafının uluslar arası politikasının bir sonucu. Buna rağmen Karaloğlu döneminde Karaloğlu ve yine başta Kayhan Türkmenoğlu olmak üzere o dönemin milletvekillerinin büyük çabası oldu. Aşama katetildi. Ama olmadı… İran’ın bu politikası bitmeyene kadar da olmayacak, hepimiz biliyoruz. Global’ın yatırımına gelince. Aykaç’ın beklentisi gerçek oldu. Global ile tüm görüşmeler yapıldı, hazırlıklar başlandı. Fakat dönemin meclis üyeleri dava açtı. 4-5 yıl süren dava sonucunda Belediye Garajı yeniden belediyeye iade edildi. Global A.Ş. 30 milyon (eski parayla 30 trilyon) TL’si belediye olmasına rağmen bu parayı talep etmedi. Şirket bu sürede yatırımından tüm olumsuzluklara rağmen vazgeçmedi. Hatta geçtiğimiz günlerde gazetemizin de manşetine taşındığı üzere: Bekir Kaya’nın serbest kalması ile görüşmeler yeniden olumlu bir şekilde başladı. Global’in Van yatırımı an meselesi.

Yine Aziz Aykaç demiş ki, “Kocaeli Ticaret Odası ile Van Ticaret ve Sanayi Odasını, kardeş oda olması için ön ayak olan Karaloğlu, bugüne kadar Kocaeli’nin 3 firmasının Van’da yatırım yapması için fırsat ortamı yarattı ve adeta o firmaları Van’a kazandırma safhasına ulaştı. Vali Karaloğlu bu konuda da önemli bir görüş sahibi. Konu hakkında konuşan Vali Karaloğlu şu sözlerinin altını çizdi; “Kocaeli'nin yatırıma ihtiyacı yok. Fakat Van kenti yatırıma aç. Van'a geldiğimiz zaman önce bu bölgede hangi sektörlerin iş yapabileceğini tespit ettik. Tekstil-konfeksiyon ile turizm özellikle ilgilendiğimiz iki sektör. Ayrıca hükümetin hazırladığı son Teşvik Kanunu içinde Van, 4’ncü bölge olarak geçiyor. Bana göre 4’ncü bölge içinde en avantajlı kentlerden biri Van. Kocaeli'ndeki sanayiciye bu avantajları anlatarak yatarım yapmaları için çaba gösteriyoruz”

VATSO’nun o dönemki Başkanı Mirza Nadiroğlu, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ferit Dağdeviren ve daha bir çok ilin önde gelen isminin bulunduğu heyet Türkiye’nin dev tekstil kentlerini gezdiler rapor ettiler. Teşvik yasası, DAKA’nın desteği ölçüldü biçildi. Sonuç: Van yeni bir sektöre açılmak için gün sayıyor: Tektil Kent Projesi devam ediyor:

Üstad Aziz Aykaç bir paragrafında yine,

“Van için büyük bir şans teşkil edebilecek Vali Münir Karaloğlu’nu değerlendirmek, çalışmalarına destek çıkmak bu kentte yaşayan her ferdin olduğu gibi, özellikle STÖ ve yatırımcı, sanayici işadamlarının görevidir diye düşünüyorum. Van halkı, Van Milletvekilleri, Sivil İnisiyatifleri, basını, yatırımcısı, iş adamı, sanayicisi hep birlikte Vali Karaloğlu’nun başlattığı hizmet yarışına katılmalıdır.” diyor. Şöyle durup bir düşünüyorum. Vali’ye değil Van’ın tüm dinamiklerine yapılan o çağrıya kimler ayak uydurdu diye…

Karaloğlu, misafir sanatçı gibi davranmalarına rağmen il adına yaptığı tüm her şeyin içine milletvekillerini kattı. STK’ları dinledi. Çoğu zaman ilin önde gelen meslek kuruluşları ve Sivil Toplum Örgütü liderini yanına aldı. İş adamlarının zaten en büyük destekçisi oldu. Sivil inisiyatiflerle ilişkisi devlet düzeyinde idi zaten. BDP’li belediye ile bir türlü istenilen noktada buluş(a)madı. Bunda siyasi etkenlerin olduğunu hepimiz biliyoruz zaten. Basın ile ortak çalışması bugün Van’ın ülke gündemindeki yerini net bir şekilde gösteriyor zaten. Yani sivil inisiyatifler ve STK’larda istenilen beklentisi oluşmasa da Aykaç’ın Vali tarafında her şey beklendiği gibi gitti.

Aykaç daha sonra Vali Münir Karaloğlu’nun yaptıkları ve yapacakları ile ilgili daha birçok konu ele aldı, çok şey yazdı, çizdi. Karaloğlu büyük işler başardı, Aykaç büyük yazılar yazdı.

Vali Karaloğlu görev süresinin yarısındayken, babam Aziz Aykaç’ı kaybettik. (Bir kez daha rahmetle anıyoruz) Ama o gitti diye her şey bitmedi. Onun başlattığı o gözlem sürecini biz devam ettirdik. Dediğim gibi Aykaç’ın yazdığı her şeyi tekrar tekrar okuduk. Gelecekte bize ışık tutar temennisiyle hep aklımıza kazıdık.

Şimdi durup şöyle bir bakıyorum. Daha Vali’nin gelişinin üzerinden 2-3 hafta öncesindeki bu öngörüler ve beklentileri okuyorum. Bir de sadece bir kaçını saydığım şu gelişmeler.

Nihayetinde siyasetçi değil. Ne onun yaptıklarının birileri tarafından sayfalarca yazılmasına bir ihtiyacı var, ne de benim kendisine methiyeler dizme zorunluluğum. O yüzden yaptıklarını sıra sıra dizmeyeceğim. Yaptığı güzel işleri ‘devlet baba’ bilsin yeter. Üstelik Karaloğlu ‘Devlet Baba’nın beklediğinin çok da fazlasını yaptı bu kente. Yapmaya da devam ediyor.

Yaşım itibariyle Van’ın siyasi arenasını hatırlayabildiğim kadarıyla göz önüne aldığımda sonuç birkaç dönemki vekilleri de işin için kattığımda görebiliyorum ki, Karaloğlu Van için büyük şans. Onun uzanamadığı siyasi güçlere vekiller, vekillerin hatırı geçmeyen bürokratlara onun sözü geçti belki de. O yüzden il adına istikrarlı bir gelişim süreci yaşandı nihayetinde. Mamafi, Vali Karaloğlu’ndan yoksun olduklarını düşündüğümde vekillerin şu an bu rahatlığı sergileyemeyecekleri konusunda eminim. Vali’nin olması vekiller için de büyük şanstı kim ne derse desin.

Zira Aziz Aykaç da yazısının son bölümlerinde aynı şeyi söylüyordu adeta. Karaloğlu’nun gözünde gördüğü o ışığı, kıymetini bileceklere şöyle yansıtmıştı; “Siyasetçilerin yelpazesinde, onun bunun gölgesinde kalmayacağı net şekilde görülen Vali Karaloğlu’nda hizmet aşkı, azim ve istek var. Bunu görmemek mümkün değil. İşin ehli Vali özlemiş, arar olmuştuk yıllardan beri. İşte o Vali şimdi ilimizde. Her zaman böyle Vali’nin yolu uğramaz bu kentte. Her zaman böylesi bir şans yakalanmaz kuşkusuz.”

 

Çoğu gitti azı kaldı, Karaloğlu buradayken kıymetini bilmek lazım.

Babama Not: Gözün arkada kalmasın, o bu işi başardı.