Türkiye’de 1960 darbesi ile 1961 anayasasının getirildiğine dikkat çeken Soylu, anayasanın millete özgürlükçü bir anayasa olduğu belirtilerek halkın kandırıldığını ifade etti. Soylu, “1971 muhtırasında sizin ister büyümeniz olsun ister zenginleşmeniz olsun bizi hiç ilgilendirmiyor dediler. 1971 muhtırasında adın sanı olmayan bir kişiyi Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı yaptılar. Ne meclisten yetki almış, ne milletten yetki almış sadece birilerinin ‘evet biz bunu istiyoruz, artık Türkiye’de bunu istiyoruz, bunu gerçekleştireceğiz’ dedikleri için kimsenin sesi çıkmadı. Bunu hep beraber yaşadık. Gün oldu değerlerimize saldırdılar, köylümüzü aşağıladılar. Bizi eğitimden uzaklaştırdılar. 1961 ve 1982 anayasasının arasındaki 71 muhtırası tahkimatı da bunun için yaptılar. Kendi yönettikleri sistemin bozulmaması için yaptılar. 19 Mart 1971 muhtırasında hiç tanınmayan bir isim getirilerek başbakan yapıldı. Ferit Melenler, Naim Talu’lar ve daha birçok insan. Herkes oturdu ve kabul etti bu durumu.” Dedi.

 

Özalp ilçesindeki seçim bürosu açılışının ardından AK Parti Van İl Başkanlığında gençlerle bir araya gelen Soylu, "Tarihin çok önemli bir döneminde bulunuyoruz. 400 yıldır dünyayı Batı olarak nitelendiriyoruz, merkezini Avrupa olarak gördüğümüz güç unsurları yönetmektedir. 21. asra bambaşka başladık. Biz 400 yıllık trendi değiştiren ve dünyanın yeni güç merkezlerini oluşturan bir eğilimi ortaya koyduk" ifadesini kullandı. Soylu, Ortadoğu'da bir mücadele varsa, bunun merkezlerinden birinin de Türkiye olmasının, dünyayı 400 yıldır yönetenlerin, güçleri kaybolmasın diye Asya'ya yönelik kendi egemenliklerini devam ettirme gayretleri olduğuna dikkati çekti.

 

SOYLU: BATI'NIN EN TEMEL PROBLEMLERİNDEN BİRİ İNSAN KAYNAĞI

Soylu, batının en temel problemlerinden birinin insan kaynağı olduğunu, sürekli yaşlanan bir nüfusunun bulunduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Bizden 10 yaş daha ileri bir yaş ortalaması ortaya koymaktadır. Bu da dinamizminde rekabet etme gücünü ortadan kaldıracaktır. Batı'nın en büyük problemi budur. Onun için başka ülkelerden insan devşirerek kendi genç nüfusunu ayakta tutmaya çalışan bir anlayış ortaya koymaktadır. Eskiden Rusya ve ABD etrafında etrafında güç dengesi varken, bugün bütün dünya ülkelerinin kendi eksenlerinde gerçekleştirebilecekleri güç dengeleri var. Dünyanın bizim bulunduğumuz bölgede iki enerji çanağı var. Avrupa büyüyecekse enerjisini bu iki çanaktan alacak. Türkiye dışında bu enerji çanağının geçeceği güvenli bir merkez yoktur."

 

"BİZ, BATI İLE DOĞU ARASINDA EN KİLİT NOKTADAYIZ"

Çevre ülkelerden insanların Türkiye'de de yaşadığını, coğrafyanın içinin kendine ait çok önemli bir iklim oluşturduğunu, bütün ilişkilerini kurabilecek bir gücü ortak bir akılla devam ettirdiğini ifade eden Soylu, çok önemli enerji projelerinin Türkiye'den geçtiğini anımsattı.

 

Türkiye üzerinde oynanan oyunların, ülkenin yönetilemez hale getirilmek istenmesinin, "Dünyanın en pahalı arazisini istediğimiz gibi yönetebilir miyiz" gayretinin tamamen bundan kaynaklandığını ifade eden Soylu, ülkenin olarak batı ile doğu arasında kilit bir noktada bulunduğunu vurguladı.

 

Soylu, şöyle devam etti: "Suriye ve Irak üzerinde oynanan oyunlar, Türkiye üzerinde oynanmak istenenler, esas itibarıyla yıllarca dünyayı yönetmeye çalışanların gayreti şeklinde okunmalıdır. Peki, biz nasılız? Biz, batı ile doğu arasında en kilit noktadayız. Biz 1699 yılından itibaren gerileme dönemindeyiz. Dönem dönem bunu aşmaya çalıştık. Kurtuluş mücadelesinden bir millet olarak ortaya çıktık. Bu coğrafyada hep ihanetlerin, bu birliğimizin ortadan kalmasına yönelik olarak gördük. Milletimizin birliğini zayıflatabilmek için yüzlerce adım attılar. Aynen bugün Hollanda'nın yaptıkları, Almanya'nın yaptıkları, bu çerçeve içerisinde yapmak istediklerinin sonuçlarındandır. Aynı hikayeyi bugün görüyoruz. 21. asra iyi başladık. 300 yıldır bu coğrafyada en güçlü zaman dilimindeyiz. Kendi insansız hava uçağımızı, kilit füzesini, Altay tankını yapan bir Türkiye var. Bugün altyapısını tamamlayan bir Türkiye var. Bunların yanı sıra şehir hastanelerinden enerji santrallerine kadar büyük adımlar atan bir ülkeyiz."

 

Gezi olayları, 17-25 Aralık yargı darbesi, 6-7 Ekim olayları ve 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye'de milletin kendi istikametini çizmemesi, yarınların hedefini koyan Türkiye'yi alıkoyma mücadelesi olduğunu belirten Soylu, 1961'de bu ülkede silahların gölgesinde bir anayasa yapıldığını, vesayet odaklarının, millete güvenmeyenlerin, demokrasinin üzerine bir katman daha getirdiğini kaydetti.

 

SOYLU: BÜTÜN DARBELERDE BATININ ROLÜ VARDIR

Soylu, Türkiye'nin 21. yüzyıla iyi başlamasının ve Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderin birtakım hesapları alt üst ettiğini, birilerinin "Neden Türkiye'ye hükmedemiyoruz?" diye çıldırdığını ifade etti.

 

Bakan Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Artık treni kaçırdılar. Türkiye'de ne zaman darbe yaptılarsa, halkımız onlara sandıklarda cevap verdi. Bütün darbelerde Batı'nın rolü vardır. İstihbarat örgütlerinin rolü vardır. Bu kez darbeyi başaramadılar. Biz onlara 16 Nisan'da öyle bir cevap vereceğiz ki bir daha Türkiye üzerinde oyun oynamaya cesaret bile edemeyecekler. Bunu da demokrasiyle yapacağız. Yıllarca 'Bu millet demokrasiyi hak etmiyor' dediler. Türkiye demokrasiyi bütün dünyadaki ülkelerden çok daha fazla hak ediyor. Biz demokrasiye çok fazla bedel ödemiş bir ülkeyiz. Erdoğan bütün dünya tarihine siyaset yapma biçimi, ülkeye kazandırdığı özgüven ve bütün gücü kazanmasına rağmen insanlığını bir milim kaybetmemesiyle dünyaya örnek olabilecek bir liderdir. Cumhurbaşkanımızın davetine uymasak, bugün bunu reddetmiş olsak, Cumhurbaşkanımızı gezi olaylarında, 17-25 Aralık darbesinde, 15 Temmuz'da dışarıdan izleyen biri olsak anamızdan emdiğimiz süt bize helal olmazdı. Ülkelere böyle liderler yüz yılda bir gelir ve bu da bizim için büyük bir şanstır."

 

"KILIÇDAROĞLU NASIL GENEL BAŞKAN OLDU?"

"Yargı bir zümrenin elinde olursa adalet ortadan kalkar. Adaletin ortadan kalktığı yerde kardeşlik, birlik, beraberlik, millet duygusu ortadan kalkar." diyen Soylu, bu sistem ile milli iradenin denetimi altında milletin yargısının olacağını söyledi. Uzun zamandan beri Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarlarının insanları zenginleştirdiğini, üst sınıftan alt sınıfa gelir devşirdiğini dile getiren Soylu, 16 Nisan'ın sadece 18 maddenin oylanması meselesi değil, bir medeniyetin kararı olduğunu aktardı.

 

Soylu, ana muhalefet partisi CHP'nin, terör örgütleri PKK ve FETÖ'ye gittiğini, gençlerden de bunu her yerde anlatmasını isteyerek şöyle konuştu: "Kılıçdaroğlu nasıl genel başkan oldu? Kasetle değil mi? Bunu bütün ülke biliyor, peki kaseti kim yaptı? FETÖ. Bugün ittifakları nasıl izah edilebilir? Ya korkuyor ya diyeti var ya da esirdir. Siyaset yaparsınız ama ülkenin beka meselesi gelince iş değişir. Kandil, 'Eğer evet çıkarsa biz bittik' diyor. Merak etme sen biteceksin. CHP, Kılıçdaroğlu'nun aklıyla PKK ile aynı noktaya koşuyor. Millet bunun hesabını sorar. Adam SSK'yı batırdı, CHP'yi de batıracak. Herkes Kılıçdaroğlu’nun sonunu görüyor. Barolar Birliği Başkanı kendi planını yapıyor. İstanbul Barosu Başkanı kendi planını yapıyor. Bir de eski başkan var, o da 'Acaba bundan sonra ben nasıl bir sistemle buna devam ederim' diyor. Bir de aradan cambaz gibi kendini kurtarmaya çalışan Kılıçdaroğlu var. Bu seçimi kaybedeceksin. CHP senin arkana tenekeyi takacak ve seni gönderecek. Bu millet PKK ve FETÖ ile yaptığı işbirliğinin Hollanda ve Almanya ile el altında sürdürdüğün işbirliğinin bedelini sana net bir şekilde ödetecek."

 

SOYLU: OYUNLARIN KURULMASINI ENGELLEYECEK GÜCÜMÜZ VE KUDRETİMİZ VAR

Terörle mücadeledeki kararlılıklarının karşılığını almaya başladıklarını, Cazibe Merkezleri Programı'na 90 milyar liralık yatırım talebinin geldiğini vurgulayan Soylu, terörün tam bitmesiyle bu bölgelerin turizm, üretim, tarım alanında ülkenin en önemli strateji merkezi olacağını anlattı.

 

Soylu, terörü tasfiye ettikten sonra Ortadoğu'ya barışı da kendilerinin getireceğini bildirerek, "Şu anda bütün çevremizdeki ülkelerde oyun kurma kabiliyetine sahip olmayabiliriz, ama oyunların kurulmasını engelleyecek gücümüz ve kudretimiz var. Biz onların hakkından çok rahat geliyoruz. Terörün dilinden konuşuyoruz. Kan akan muslukları unutmadık. Yüzüne tebessüm konduranların güç kazandığı zaman, nasıl pençelerinden kan akıttıklarını biliyoruz. Hangi ahlaksızlıkları yaptıklarını, millete nasıl pusulalar gönderdiklerini biliyoruz. Hepsinin hakkından geleceğiz. Hiçbir endişeniz olmasın. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıdır, biz terör lügatını Türkiye'nin kendi defterinden silip atacağız." ifadesini kullandı.

 

Terörle mücadeledeki kararlılıklarının açık ve net olduğunu, bunu kararlılıkla devam ettireceklerini vurgulayan Soylu, milletin huzur istediğini, terörün tasfiye edilmesinden mutlu olduklarını söyledi. Soylu, bugün niçin kırsalda mücadele ettiklerini, belediyeleri terör dayanağı haline getirmeye çalışanlara karşı verdikleri mücadeleyi bildiklerini anlatarak sözlerini şöyle tamamladı: "Birilerinin maşası olarak bu ülkenin kalbine kurşun sıkacaksın, belediyeler üzerinden tahkimat yapacaksın, insanları kandıracaksın, arabaların ile silah taşıyacaksın, milletin geleceğine bomba bırakacaksın, sonra bu hükümet ve devlet de seni bırakacak öyle mi? Devlet dediğin milletin huzuru, birliği, bekası için vardır. Kararımız net ve açıktır, arkasında kim olursa olsun biz ne yaptığımızı biliyoruz. En yakın zamanda sınırlarımızın dışında onlara hadlerini bildiren, onları nasıl fare kaçar gibi hale koyduysak, yarın onları orada aynı hale koyarak milletimizin 'Oh olsun şükürler olsun ki bunlardan kurtulduk' dedikleri bir noktaya getireceğiz. Değil terörü desteklemek, teröre yüz verene de tahammülümüz olmadığını söylemek istiyorum. Terörün dilinin ne olduğunu ve o dile nasıl cevap vereceğimizi biliyoruz. Aynı mücadeleyi uyuşturucuya karşı da ortaya koymuş durumdayız. Teröriste hangi muamele yapılacaksa uyuşturucu satıcısına da aynı muameleyi yapacağız. Okulların önünde uyuşturucu satarak çocuklarımızı zehirleyecekler öyle mi?"

 

SOYLU: ADIN SANI OLMAYAN BİR KİŞİYİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞBAKANI YAPTILAR

Ak Parti’deki programının ardından bir otelde kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşu liderleriyle ile bir araya gelen Bakan Soylu, burada da terörle mücadelede kararlı olduklarının altını çizdi. Bakan Soylu ile birlikte programa Van Valisi İbrahim Taşyapan, Van İl Emniyet Müdürü Mehmet Suat Ekici, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Arif Çetin, Ak Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk, Ak Parti İl Başkanı Zahir Soğanda ve partililer katıldı. Programda konuşma yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 15 yıldır Ak Parti hükümetinin büyük yatırımlar yaparak, ülkeyi kalkındırmak için büyük işler yapıldığını belirtti. Türkiye’de 1960 darbesi ile 1961 anayasasının getirildiğine dikkat çeken Soylu, anayasanın millete özgürlükçü bir anayasa olduğu belirtilerek halkın kandırıldığını ifade etti. Soylu, “1971 muhtırasında sizin ister büyümeniz olsun ister zenginleşmeniz olsun bizi hiç ilgilendirmiyor dediler. 1971 muhtırasında adın sanı olmayan bir kişiyi Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı yaptılar. Ne meclisten yetki almış, ne milletten yetki almış sadece birilerinin ‘evet biz bunu istiyoruz, artık Türkiye’de bunu istiyoruz, bunu gerçekleştireceğiz’ dedikleri için kimsenin sesi çıkmadı. Bunu hep beraber yaşadık. Gün oldu değerlerimize saldırdılar, köylümüzü aşağıladılar. Bizi eğitimden uzaklaştırdılar. 1961 ve 1982 anayasasının arasındaki 71 muhtırası tahkimatı da bunun için yaptılar. Kendi yönettikleri sistemin bozulmaması için yaptılar. Aynısını 28 Şubat’ta yaptılar. Oysa biz onlara hiç benzemedik. Bizim hiçbir halimiz onlara benzemez.” Diye belirtti.

 

“BİZ NEDEN AVRASYA TÜNELİNİ YAPTIK”

Bir ülkede başbakanın asılmasının ardından siyaset yapmanın kolay olmadığına vurgu yapan Soylu, “Bir dışişleri bakanı asıldıktan sonra siyaset yapmak kolay mıdır. Akşam saatlerinde F16’larla vatandaşların üzerine kurşun yağdırılan bir anlayışla siyaset yapmak kolay mıdır? Bu millet büyük ve asil bir millettir. Biz bize bırakılan Türkiye’yi daha iyi yerlere getirmek için mücadele ediyoruz. Yıllarca başımıza basmadılar mı siz beceremezsiniz diye. Biz neden bu kadar çok büyük işler yapmak için uğraşıyoruz. Biz neden Avrasya Tünelini yaptık. Sadece vatandaşlarımız daha rahat etsinler diye yaptık.” Dedi.

 

SOYLU: VAN’I TERÖRÜN MERKEZİ HALİNE GETİRMEYE ÇALIŞTILAR

Soylu, “Şu güzelim Van, bütün Türkiye’nin, Ortadoğu coğrafyasının aşkla, şevkle baktıkları Van, güzellikler coğrafyası, güneşin coğrafyası, asaletin coğrafyasını karmakarışık, keşmekeş bir vilayet haline getirmeye çalıştılar. Van’ı terörün merkezi haline getirmeye çalıştılar. Kimlerin talimatıyla, kimlerin adamları olarak bunları gerçekleştirmeye çalıştılar. Bize yakışacak bir hal midir bu? Üç beş eşkıyanın bu ülkede huzuru bozması, kardeşliğimizi, birliğimizi bozması, üretimimizi engelleyebilmesi, ticaretimize ket vurması, insanlığımızın, dostluğumuzun, kardeşliğimizin, komşuluğumuzun ortadan kaldırabilmesi sağlayabilecek bir şey midir? Buna müsaade mi etmeliyiz. Gelip her yerde, herkesin han kurmasına, bin yıldır bu coğrafyada kardeş olarak yaşayan, birbiriyle beraber olan, kız alan kız veren, bir birindin hiçbir zaman rahatsız olmadığı, yüzüne baktığı zaman kendisini gören, bu anlayışı bertaraf edip tersine çevirmek isteyenlere müsaade mi etmeliydik bu coğrafyada. Bu çok açıktır çok nettir. Biz müsaade etsek, Allah müsaade etmez.” İfadelerine yer verdi.

 

“VAN TÜRKİYE’NİN CAZİBE MERKEZİDİR”

Van’ın sokaklarında İranlı turistleri gördüğünü ifade eden Soylu, “Neden önceleri gelmiyorlardı. Terörden dolayı gelmiyorlardı. Van Türkiye’nin en yerleşik yerlerinden bir tanesidir. Hain tezgahları, hangi oyunları ortaya koymaya çalıştıklarını hepimiz biliyoruz. Nasıl milleti bir birine kırdırmaya çalıştıklarını hepimiz biliyoruz. Burası Türkiye’nin cazibe merkezidir. Burası doğunun kalesidir. Terör olaylarının tamamını elimizin tersi ile atmalıyız.

13 yaşındaki bir kızı dağa götürüp orada onu bir terör makinesi haline getirmeye çalışıyorsa imam da, öğretmen de, politikacı da, kaymakam da, devlette, hepimiz de sorumluyuz. Buna o hakkı vermemeliyiz. Nerede ise gidip onu bulup çocuğumuzu o hainlerin, o alçakların elinden alıp, anasının kucağına getirip, ‘Anne bu senin emanetindir. Bu öğretmen olacak, bu doktor olacak, bu hemşire olacak, demeliyiz.” Diye belirtti.  

 

“DEVLET DEDİĞİN HALKIN HUZURU, NAMUSU, BEKASI İÇİN VARDIR”

Soylu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün niçin kırsalda mücadele ettiğimizi, belediyeleri terör yuvası, terör dayanağı haline getirmeye çalışanlara, o muameleyle karşılık verdiğimizi biliyoruz. Birilerinin maşası olarak kurşun sıkacaksın, belediyeler üzerinden tahkimat yapacaksın, insanları kandıracaksın, arabalarında silah mühimmat taşıyacaksın, kepçelerinle çukurlar açacaksın, bu milletin geleceğine bomba koyacaksın, ondan sonra bende seni orada tutacağım ha. Buraya yatırım gelmesini engelleyeceksin, Yüksekova havalimanı yapılacak diye işçileri kaçıracaksın, Van’a yol yapan şantiyeyi basacaksın, oradaki insanları tehdit edeceksin, sonra bu devlet, bu millet hadi sana yolun açık olsun diyecek ha. Nerde var böyle bir devlet. Devlet dediğin halkın huzuru, namusu, bekası için vardır. Orada duracaksın. Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Bilin ki en yakın zamanda sınırlarımızın dışında onlara hadlerini bildireceğiz.” Şeklinde konuştu.

 

SOYLU: VAN’A MİNNETTARIZ

Van’da en büyük sorunun işsizlik olduğunu dile getiren Soylu, işsizliğin ortadan kalkması için terörün net olarak ortadan kalması gerektiğinin altını çizdi. Soylu, “Değil terörü desteklemek, teröre yüz vereni de, moral verene de tahammülümüz yoktur. Daha yeni başladık. Terörün dilinin ne olduğunu biliyoruz ve ona o şekilde cevap veriyoruz. Uyuşturucu da ülkede büyük bir sorun. Teröriste hangi muameleyi yapıyorsak uyuşturucu satıcısına da aynı muameleyi yapacağız. Aldığımız tedbirlerle, yol kontrolleriyle trafik kazalarında büyük bir düşüş yaşandı.” Dedi. Van’ın asil bir memleket olduğunu belirten Soylu, Van’ın her insanıyla, ortaya koyduğu anlayışla birlikte bugüne kadar bazı kesimlerin tarumar etmesine müsaade etmediğinden dolayı kendilerine minnettar olduklarını söyledi. Soylu, “Burası sanayinin şehri, turizmin şehri, burası ticaretin şehri, tarımın ve üretimin şehri ve burası geleceğin şehri. Van bu niyetini hiç kaybetmeyecek. Ama buraya gelip bilmek lazım, hmek lazım, bakmak lazım, anlamak lazım. Buraya gelmezsen oy oranını nasıl arttıracaksın. Özalp’e gitmeden oranın sorunlarını nasıl anlayacaksın. Bunları bilmezsen anayasayı anlatırken de ne diyeceğini bilmezsin.” İfadelerini kullandı.

 

SOYLU’DAN FERİT MELEN AÇIKLAMASI

19 Mart 1971 muhtırasında hiç tanınmayan bir ismin getirilerek başbakan yapıldığını söyleyen Soylu, “Ferit Melenler, Naim Talu’lar ve daha birçok insan. Herkes oturdu ve kabul etti bu durumu.” Dedi. Türkiye’yi yarınlara taşımak için önemli adımların atıldığına da dikkat çeken Soylu, “Hani diyor ya, bizi küçük adım, korkak adım atmaya alıştırdılar. İşte 16 Nisan’dan sonra korkak adım atmayacağız. 16 Nisan’dan sonra büyük adımlar atacağız. 3 bini 11 bine çıkardık. Şimdi 25 bine çıkarabilmek için tam fırsatıdır. İşte bu büyük millet bu fırsatı yarınlara taşıyacak adımı inşallah 16 Nisan’da bir ‘evet’ ile buluşturacak ve bu millet, bu memleket aydınlık dolu geleceğe kavuşacak. İşte biz bunu ancak Recep Tayyip Erdoğan ile başarabiliriz” şeklinde konuştu. 


ŞEHRİVAN GÜNCEL: MERAL YILDIZ

Editör: TE Bilisim