Başkan Recep Tayyip Erdoğan Esenboğa Havalimanı'nda Paris'e hareketi öncesinde dün Hakkari'de yaşanan patlamayla ilgili bilgi verdi.

7 ŞEHİDİMİZ VAR


Başkan Erdoğan "Hakkari'de bir mühimmat depomuzun patlaması sonucu 7 şehidimiz var, bunun dışında 25 yaralımız var." ifadelerini kullandı.

MÜHİMMATIN MİADININ DOLMASI GİBİ BİR ŞEY OLMAZ


Erdoğan patlamanın ayrıntılarına ilişkin, "Dün gece Milli Savunma Bakanım oraya gitti. Gece ciddi bir faaliyet mümkün değildi. Zaman zaman patlamalar devam ediyordu. Oradaki generallerimizle devamlı irtibat halinde olduk. Mühimmatın miadının dolması gibi bir şey olmadığını bana bildirdiler. Kısa süre önce Kara Kuvvetleri'miz orada bir çalışma yapmış. Burada sadece topla alakalı, teknik ekibin bir çalışması var. O teknik ekip, topla alakalı olarak ne açıklayacak onu şu an bilemiyoruz. Açıkladıkları zaman bunu kamuoyuyla paylaşacağız. Savunma bakanım ekibiyle orada, teknik ekip orada. Bu işi çok ciddi bir şekilde takip ediyoruz." diye konuştu.

Milli Savunma Bakanlığı, Hakkari’ Süngü Tepe Üs Bölgesi'ndeki patlamanın atış esnasında ağır silah mühimmatından kaynaklandığı değerlendirilen bir kaza olduğunu duyurmuştu.

Başkan Erdoğan şöyle konuştu:

"İnsani yardımlarda dünyada ilk sırada yer alıyoruz. Milli gelire göre dünyanın 1 numarası biziz. Peki bizim bu çabamıza nasıl karşılık veriliyor diye sorarsınız, sınırlarımız içerisinde terör örgütleri vasıtasıyla bombalar patlatılarak cevap veriliyor.

Bugün Hakkari'de mühimmat deposunda yaşanan patlama nedeniyle 7 evladımız şehit oldu, 25 evladımız ise yaralandı."

Başkan Erdoğan'ın Atatürk'ü Anma Programında yaptığı konuşmasından satır başları şu şekilde:

ÜLKE VE MİLLET OLARAK HER ALANDA SIKINTILAR ÇEKTİK
"Pazar günü Paris'te 1. Dünya Savaşı'nın bitişinin 100. yılını anacağız. Bugün Gazi'yi anıyoruz. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra ülkemizin paylaşma gayretini gördük. Ülkemizi böyle bir tehdidin altına girmekten kurtaramadık. Önce şehir şehir sonra topyekün bir mücadele başlattık. Mücadelemizin zaferiyle yeni devletimizi kurduk. Ülke ve millet olarak her alanda sıkıntılar çektik. Doğrularıyla yanlışlarıyle, eksikleriyle fazlalarıyla bu dönemin hesabını milletimizin hafızası ve tarih yapmıştır.

TEK PARTİLİ YÖNETİMİN ACI HATIRALARINI HEPİMİZ BABALARIMIZDAN DEDELERİMİZDEN DİNLEDİK
Gazi Mustafa Kemal'in kendi iradesiyle yapmaya çalıştığı ve provokasyonlarla engellenen çok partili hayatı daha erken yapsaydık acaba bugün nerede olurduk? Gençlerimizin zihinlerini formatlamaya çalışmak yerine, onları medeni, özgür bir şekilde yetiştirecek bir eğitim sistemi kursaydık bugün nasıl olurduk? Özellikle Gazi'nin ölümüne yakın dönemlerde başlayıp, 1950'lere kadar süren tek partili yönetiminin acı hatıralarını her birimiz babalarımızdan dedelerimizden dinledik. Bize yalan söyleyen bir tarih anlatıldı, öğretildi. Bizi o yılların zulümlerine bizzat yaşayanların ağzından şahit olduk.

Türkiye 2. Dünya Savaşı'na girmemiştir ama savaşın sefaletini yaşamıştır. Anadolu insanı bu yükü sırtlanmak zorunda kalmıştır. Bu dönemde ülkemizi yönetenler, milleti baskıyla bunaltmıştır. 2. Dünya Savaşı bitip de dünyada yeni bir demokrasi ve ekonomi düzeni kurulduğunda, Türkiye'nin belli adımlar atması zorunlu hale gelmiştir. Bu değişim iradi değil mecburidir. Tek parti ekibi elinden gelse Türkiye'yi Alman Nazizmi, İtalyan Faşizmi ve Sovyet komünizmden birine sürükleyecek zihindedir.

TÜRKÇE EZANIN SAVUNULMASI O DÖNEME ÖZLEMDİR
Türk milleti darbelere, cuntalara ve vesayet güçlerinin oyunlarına rağmen iradesine sahip çıkmıştır. Bugün tek parti döneminin zulümlerinden biri olan Türkçe ezanın bugün kamuoyu önünde savunulması o döneme özlemdir. Ezanın Arapça olması evrensel olduğunun ifadesidir. Nereye gidersen git, Allah-u Ekber dendiği zaman ezan okunduğunu anlarsın. Bunu değiştirmek bizi değerlerimizden uzaklaştırmaktır.

Ülkemiz siyasetinin en önemli sorunu milletin değerleri ve kültürüyle kavgalı anlayışın devam ettirilmesidir. Geleceğin dünyasında sadece demokrasinin, özgürlüklerin, güvenlik ve refah arayışının olduğuna inanıyor, biz de bu istikamette çalışıyoruz. İnşallah gençlerimize emanet ettiğimiz 2053 ve 2071 vizyonları üzerinde yükselecek geleceğin Türkiye'si bu tür tartışmaları geride bırakacaktır. Ecdad yüzünü Batı'ya dönmüştü ama her fırsatta Doğu'yu da güvenliğe kavuşturması gerekiyordu. Bugün de aynısını yapıyoruz. Bugün de asıl mücadele alanımız Batı'dır. Bunun için Dünya 5'ten büyüktür diyoruz. Bunun için 'one minute' diyoruz. Bunun için 3.5 milyon Suriyeli barındırıyoruz. Bunun için insani yardımlarda dünyada ilk sırada yer alıyoruz. Milli gelire göre dünyanın 1 numarası biziz."

Editör: TE Bilisim