Bilindiği üzere İpekyolu bölgesinde devamlı etkili ve verimli çalışmalar yürüten Kuşan bu çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Kahvaltıda engellileri tek tek dinleyen ve sorunlarına çözüm arayan Kuşan, her insanın aynı olmadığı ve her insanın aynı şartlarda hayata gelmediği bu yüzden herkesin üzerine önemli görevlerin düştüğünü belirterek, engellilerin her zaman yanında olduğunu belirtti.
‘HER İNSAN AYNI DEĞİLDİR’
Kahvaltıdan sonra bir konuşma yapan İlçe Başkanı Yavuz Kuşan şu sözlere yer verdi: “İnsan hayatı bahşedilmiş en kutsal emanet, en değerli varlıktır. İnsanoğlu, kendisine lütfedilen bu güzel emaneti kendisine yakışır bir şekilde devam ettirmekle yükümlüdür. Fakat insanlara yaşam koşulları ihsan edilirken imtihan yeri olarak gördüğümüz bu hayatta herkesin aynı koşullarda, aynı şartlarda, aynı standartlarda hayatını idame ettirmediğini, farklılıkların olduğunu görüyoruz. İnsanlar, farklı ırk, dil, karakter ve vücutlar ile dünyaya gelirler. Her insanın hayatını devam ettirmesine olanak sağlayan uzuvlar, görmesini, dokunmasını, konuşmasını, yürümesini, hareket etmesini sağlar. Ancak bazı insanlarımız doğuştan veya sonradan bu özelliklerden birini veya birkaçını kaybedebilir, hayatlarının geri kalan kısmını bu şekilde sürdürebilirler. Bu durumda toplumda engelli bireyler olarak adlandırdığımız kardeşlerimizden meydana gelen topluluklar oluşur. Bu insanlarımız her şeye rağmen, sahip oldukları diğer özellikleriyle hayatta tutunmaya ve yaşamaya devam ederler. Çünkü onlar için bitiş çizgisi henüz gelmemiştir ve son nefese kadar yaşam mücadelesi, var olma, kendisi kabul ettirme çabası sürer.”
KUŞAN: HEPİMİZE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞMEKTEDİR
Bu durumda toplum olarak bize birçok görev düşmektedir. Engelli kardeşlerimizin hayat şartlarını, fiziki ve sosyal koşulları onların da istifade edebileceği şekilde dizayn etmek, onların hayatlarını kolaylaştırmak hepimizin en önemli görevidir. Asr-ı Saadet döneminden bu yana engelli vatandaşlar toplumun aziz ve kıymetli bireyleri olarak kabul edilmiş, onlara sevgi, saygı ve özen gösterilmesi hususu hep gözetilmiştir. Ancak gelişen ve dönüşen dünya, hızlı hayat şartları, şehirleşme ve çarpık kentleşme gibi dış sebeplerden dolayı engeli kardeşlerimiz zorluklar yaşamaktadır. Bu zorluklar özellikle son dönemlerde hükümetimiz bünyesindeki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Rehabilitasyon Merkezleri ve bu konuyla görevlendirilmiş kamu-özel sektör tarafından iyileştirilmeye çalışılmaktadır. Kent planları ve şehir koşulları, eğitim ve sosyal imkânlar engelli bireylerimizin istifade edebileceği ölçülere getirilmekte, evde bakım, istihdam, eğitim ve sosyal hayata katılımı sağlama girişimleri ile onlara bu toplumun bir parçası oldukları hissi aktarılmaktadır.
‘BİZLER DE BİRER ENGELLİ ADAYIYIZ’
Temeni ve dileklerimizde hep Allah Korusun dediğimiz o "engel" olarak görülen gerçeklere herkes bir adım yakın mesafededir. Toplumda rol model olan ünlü ses sanatçısı İbrahim Tatlıses örneği bize göstermiştir ki, insan yaşamının ileri 5 dakikasında dahi ne olacağı konusunda en ufak bir bilgiye sahip değildir. Her an bir kaza, düşme, yaralanma veya başka bir nedenle bu duruma gelebilme durumuyla karşı karşıyayız. Bizler de birer engelli adayıyız. Bu durumda bizlere düşen görev, empati kurmak, engelli kardeşlerimize sahip çıkmak, onların engellerini birer kusur değil, onlara verilmiş birer imtihan olduğu gerçeğini unutmadan ve kendi durumumuzun da öyle olabileceğini de düşünerek hareket etmemiz gerekmektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle engelliler haftasının daha çok farkındalık ve bilinç uyandırmasını temenni ediyorum.
Meltem DAĞER – Zehra COŞAR / Şehrivan
