Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van İl Başkanlığı il binasında kameraların karşısına geçerek, 7 Haziran sonrası yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Basın toplantısına HDP Milletvekili Lezgin Botan, Milletvekili adayı Nadir Yıldırım ve İl Eşbaşkanı Veysi Dilekçi katıldı. Toplantıda konuşan İl Eşbaşkanı Veysi Dilekçi, Ak Parti geçici hükümetinin son günlerde Van’da skandal uygulamalara imza attığını söyledi.

 

HDP Van milletvekili Lezgin Botan, milletvekili adayı Nadir Yıldırım ile İl Eşbaşkanı Veysi Dilekçi, son günlerde yaşanan gelişmeleri İl Başkanlığında düzenledikleri basın toplantısında değerlendirdi. Toplantıda ilk olarak konuşan Eşbaşkan Dilekçi, vatandaşların tehdit edildiğini iddia ederek, partilerinin meşru seçim çalışmalarını bile polis ve havuz medyası işbirliğiyle kriminalize edildiğini söyledi. YSK’nın sandık taşımama kararına rağmen ilçe seçim kurullarının bu karara uymadığını ifade eden Dilekçi, “YSK kararına rağmen alınan kararlar, Kürtleri siyasi yaşamdan tecride dönük siyasi iradenin ilk pratik adımlarıdır. Hükümet, yurttaşların seçme hakkını kullanmaya dönük engellemelerden derhal vazgeçmelidir.” Dedi. 

 

DİLEKÇİ: VATANDAŞ VE MUHTARLAR BASKI ALTINDA

Açıklamasında ilçelerdeki tehdit iddialarına tek tek yer veren Dilekçi şöyle konuştu: “Çatağa bağlı Konalga mahalle sakinleri ve korucular, Konalga Jandarma Karakolu’na gelen sivil bir grup tarafından karakola çağrılarak AKP dışında herhangi bir partiye oy çıkması durumunda ölümle tehdit ediliyor. Köy sakinleri ‘Biz belki MHP’ye vermek istiyoruz’ şeklinde ki itirazına bu kişiler ‘Hayır, AKP dışında bir partiye oy vermeyeceksiniz, böyle bir şansınız yok. Sandığa gideceksiniz AKP’ye oy vereceksiniz. Sandıktan çıkan sonuçlara tek tek bakacağız ve size ona göre davranacağız. İstediğimiz olmazsa ölürsünüz. Korucularında silahını alırız’ deniliyor. Erciş ilçesine bağlı Zilan bölgesinde bulunan ve HDP'nin her seçimde oyların neredeyse tamamını aldığı İncesu, Doğancı ve Şehirpazar mahallelerine askerler tarafından baskılar uygulanıyor. Altındere Jandarma Karakolu tarafından çağrılan 3 mahallenin muhtarlarına, mahallenin yurttaşlarını karakolda toplamaları ve her bir kişinin boş kağıda 10 imza atmaları konusunda baskı uygulandığı çok net bir biçimde ortaya çıktı. Muhtarların, bu konuda yurttaşların vekili olmadıklarını ifade etmeleri üzerine Jandarma Karakolu Komutanı'nın ‘Bunu yapmazsanız hakkınızda işlem yaparız’ tehdidinde bulunduğunu öğrendik.”

 

‘SEÇİM KURULLARI SUÇ İŞLİYOR’

YSK’nın sandıkların taşınamayacağı yönündeki kararına rağmen İlçe seçim kurulları YSK kararını dinlemeyerek anayasal suç işlemeye devam ettiğini kaydeden Dilekçi, “Partimizin meşru seçim çalışmaları bile polis-havuz medyası işbirliğiyle kriminalize ediliyor. Başta Sabah, Yeni Şafak ve Milat gazeteleri iki gün önce polis tarafından servis edildiği çok açık olan parti çalışmalarımızı çarpıtarak HDP’nin halktan tehditle oy aldığı şeklinde ki algı operasyonlarını sürdürüyor. İşte AKP’nin sandık güvenliği dediği olay budur. AKP 7 Haziran seçimlerinde elde edemediği sonuçları 1 Kasım’da cebren ve hile ile elde etmeye çalışacak. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar halkımızın iradesi karşısında yine başarısız olacaklar. Seçme ve seçilme hakkı siyasi hakların temelidir. Saray ve emrindeki AKP, HDP’nin, bırakın baraj altında kalmasını, önce baskı ve katliamı esas alan terör politikalarıyla seçimlerden çekilmesi için her türlü yolu denemektedir. Bu politikayla Kürtlerin ekseriyetle oy verdiği partiyi seçimde devre dışı bırakmanın anlamı Kürtlerin seçilme hakkını fiilen elinden almaktır. ​Güvenlik sebebiyle alınan bu kararlar sıradan ve seçim sonuçlarını önemli ölçüde etkilemeyecek adımlar gibi algılanabilir. Oysa YSK kararına rağmen alınan kararlar, Kürtleri siyasi yaşamdan tecride dönük siyasi iradenin ilk pratik adımlarıdır. Hükümet, yurttaşların seçme hakkını kullanmaya dönük engellemelerden derhal vazgeçmelidir.” Dedi.

 

‘HUKUKİ VE SİYASİ MÜCADELE DEVAM EDECEK’

HDP olarak, bölgede seçme ve seçilme hakkını ve Anayasa’yı fiilen ortadan kaldıran darbe suçları ve failleri hakkında gerekli yasal süreçleri başlatarak hukuki ve siyasi mücadeleyi yürüteceklerini belirten Dilekçi, “AKP’nin kirli oyunlarının, yoksul Türkiye halklarının birleşik siyasi demokratik gücü olan partimiz HDP tarafından boşa çıkarılacağı konusunda hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Partimiz başta Barış şehitlerimiz olmak üzere halklarımızın siyasi iradesine ve ortak yaşam mirasına her zamankinden daha çok sahip çıkacaktır.” Şeklinde konuştu.

 

YILDIRIM: GERGİNLİKTEN HDP SORUMLU DEĞİL

Dilekçi’nin ardından konuşan HDP Van Milletvekili adayı Nadir Yıldırım ise, Ak Partinin bölgede baskı uygulayarak halkı yıldırmaya çalıştığını ifade etti. Van’da kamu kurumlarının tamamen Beşir Atalay’ın talimatları doğrultusunda hareket ettiğini ve muhatap bulamadıklarını aktaran Yıldırım, “İlçe Seçim Kurulları bile AKP tarafından pasifize edilmiştir. Van’da AKP’nin devlet terörüyle karşı karşıyayız. Polisler AKP memurları gibi çalışmaktadırlar. Van’da oluşacak gerginlikten biz HDP olarak sorumlu değiliz. Bunun sorumlusu Beşir Atalay ve AKP’nin adayları gibi hareket eden mülkü amirler sorumludur. AKP sindirme politikalardan vazgeçmelidir. AKP’yi aklıselim davranmaya davet ediyoruz. Tekrar ediyorum ortaya çıkacak vahim sonuçların sorumlusu AKP olacaktır.” Dedi.

 

‘POLİS ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ’

Son olarak konuşan HDP Van Milletvekili Lezgin Botan ise, “Uzun yıllardır bölgede seçim çalışmaları yürüten bir çalışan olarak bu kadar kontrolsüz hareket eden parti adına çalışan kamu mensupları ile karşılaşmadım. Şu anda tamamen AKP’nin güvenlik gücü olmuş polis ve asker ordusuyla karşı karşıyayız. Biz seçim çalışmalarımızı yürütmekte zorlanıyoruz. Bu kapsamda bir yürüyüş yapacaktık, ancak polisin hakareti ve müdahalesi ile karşılaştık. Yürüyüş sırasında polis karnıma silah dayayıp beni ölümle tehdit etti. AKP 1 Kasım’da baskı tehdit ve şantajla alacakları bir sonucun hiçbir meşruiyeti olmayacaktır. Kamu görevlilerin hukuk çerçevesinde hareket etmeye davet ediyorum. Hukuk dışına çıkan mülkü amirler seçim sonrası yargı önünde hesap vereceklerinden hiç şüpheleri olmasın bu hukuksuzluğun peşini bırakmayacağız. Bizim çalışmalarımıza tahammülü olmayan bizi siyasi parti olarak kabul etmeyen AKP seçmenimize karşı her türlü saldırıyı yapmaktan geri kalmıyor. Dünde vekil adayımız ve il Eş Başkanımızın da aralarında olduğu seçmenimizin hukuksuz bir şekilde gözaltına alınması bunun en açık ifadesidir.” Şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim