Kent konseyi Van’ın en önemli sorunlarından birini masaya yatırdı. Van’ın yeşil alanları, boşaltılan askeri alanlarını ve diğer kurum arazilerini tartışmaya açan konsey kentin önemli sorunlarından birinde teşhisi koydu. Yapılan toplantıda yeşil alanlarla ilgili ilginç değerlendirmeler ortaya atılırken, yeşil alanlarımızın kâğıt üzerinden öteye gitmediği sonucu ortaya çıktı.

Van Kent Konseyinin dünkü toplantısında önemli konular görüşüldü. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sedat Töre’nin de katıldığı toplantıda, Halk otobüslerinin tutum ve davranışları, Vangölü sahillerinin işgal edilmesi ve askeri alanların TOKİ’ye devriyle ilgili konular görüşüldü. Toplantıda konuşan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sedat Töre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Belediyeler ve yerel yönetimleri devre dışı bıraktığını söyledi. Ayda bir kez bir araya gelen Kent Konseyi üyeleri dünkü toplantıda kentle ilgili önemli gündem maddelerini görüştü. Toplantıya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sedat Töre, yardımcısı Erhan Aksoy, Konsey üyeleri, İpekyolu, Tuşba ve Edremit Belediyesinden yetkililer, CHP İl Başkanı Cemal Şen ve STK temsilcileri katıldı. Konsey, halk otobüslerinin tutum ve davranışları ile yolcu taşıma mesafesine göre ücretlendirme ve durak yerlerinin belirlenmesi, Vangölü sahil şeridinde bulunan büfelerin durumunun görüşülmesi ve askeri alanların TOKİ’ye devredilmesiyle ilgili konular görüşüldü. Katılımcılarında gündem maddeleriyle ilgili görüş bildirdiği toplantının açılış konuşmasını Kent Konseyi Başkanı Ümit Keser, toplantıda kent adına önemli konuların görüşüleceğini ifade ederek, toplantıya katılanlara teşekkür etti.

ŞEN: HALK OTOBÜSLERİ KURAL TANIMIYOR

Konseyin ilk konuşmasını gündem maddelerini Kent Konseyi gündemine taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Cemal Şen yaptı. Şen, kentin önemli bir stratejik konumda olduğunu söyleyerek, “Kentimiz sadece kendi havzasında bulunan ilçeleri etkileyen ve gelişmelerini tetikleyen bir kent değildir. Kentimiz tüm Doğu Güneydoğunun en önemli kalkınma noktasıdır. Bu amaçla bu kentin güzelliği, gelişimi ve insanların barış içerisinde yaşaması açısından son derece önemlidir. Özellikle geçen toplantımızda birinci gündem maddesi olarak ele aldığımız ulaşımla ilgili endişelerimizi ve sıkıntılarımızı ortaya koyduk. Özellikle halk otobüslerinin gelişi güzel duraklarda durması, durak tanımamazlığı, keyfi uygulamaları ve yeşil ışıklarda dakikalarca durarak trafiği alt üst ettiği çok ciddi bir olumsuzluğa neden olmaktadır. Mesafe konusunda ise halk otobüsleri ayrı bir sıkıntı. Bir vatandaş 6-7 kilometre uzaklıkta bulunan Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine de, şehir merkezsinin yani yaklaşık 700 metre uzaklıktaki eski Araştırma hastanesine de aynı ücreti ödüyor. Bu ücret vatandaşlık adına haksız bir ücrettir. Bu konuda özellikle Büyükşehir Belediyesinin ve ulaşımda sorumlu olan diğer kurum ve kuruluşların el birliği yaparak, bu soruna çözüm bulmalıdır.” Dedi.

“SAHİLLER DENETLENMELİ”

Vangölü sahillerinin işgal edilmesi maddesi üzerine de değerlendirmelerde bulunan CHP İl Başkanı Cemal Şen, “Vangölü bu havza için çok önemli ve hayati bir öneme sahiptir. Eğer Vangölü olmazsa Van havzası, kent ve etrafından bulunan ilçelerinde yaşayan insanların yaşama şansı olmaz. Tüm bunlar için Vangölü hayati önem taşımaktadır. Sahil boyunca gelişi güzel balıkçı, köfteci ve buna benzer birçok baraka, kulübe ve büfe şeklinde sahil şeridine serpilmiş durumdalar. Peki tüm bunların katı atıkları nereye akıyor. Gölün kirletilmemesi konusunda Belediye Başkanları, Belediye yetkililerinin ve kamu kurum ve kuruluşlarının bu konuda ne tür girişim ve projeleri vardır. Bunların açıklanmasını bekliyoruz. Özellikle sahil şeridinde gelişi güzel yapılan işletmelerin ruhsatlarının bir an önce dizayn edilerek, kontrol ve denetim altına alınması gerektiğini düşünüyorum.” İfadelerini kullandı.

ŞEN: KAYGILIYIZ

Son günlerde kentin en çok konuşulan gündemi olan askeri alanların TOKİ’ye devriyle ilgili Kent Konseyinin gündemine getirilen madde üzerinde de değerlendirmelerde bulunan Şen, “Askeri birliklere ait 7 noktada gayrimenkuller var. Bu gayrimenkuller depremden önce askeriye tarafından kullanılmaktaydı. Ancak depremden sonra bunlar yıkıldı. Bu gayrimenkuller Emlak İstimlak Müdürlüğü tarafından TOKİ’ye devredilmesi sağlandı. TOKİ’nin kuruluş amacına baktığınızda; devlet anlayışını harekete geçirmek ve vatandaşlara ucuz kaliteli konut edindirmelerini sağlamaktır. Bu alanların TOKİ’ye devri konusunda çok ciddi şüphelerimiz ve kaygılarımız var. Bu alanlar kendi yandaşlarına peşkeş çektirilerek ciddi bir rant elde edeceklerdir. Kentin yeniden betonlaşmayla tanıştırma noktasında ciddi endişelerimiz vardır. Bu konuda özellikle başta Büyükşehir Belediye Başkanımız, İlçe Belediye Başkanlarını, Kamu Kurum Kuruluşlarının yetkililerini ve STK temsilcilerini bu konuda tavır geliştirmeye çağırıyoruz. CHP olarak bu konuda kentin betonlaşması, sahillerin denetimlerinin sağlanarak daha temiz sahillerin oluşması noktasında ve ulaşımdaki sorunların çözümü konusunda üzerimize düşecek olan sorumlulukları yerine getirmeye ve her zaman için Kent Konseyinin yanında yer almaya hazır olduğumuzu belirtiyoruz.” Dedi.

KESER: KARARLAR TAVSİYE NİTELİĞİNDEDİR

CHP’li Şen’in ardından konuşan Kent Konseyi Başkanı Ümit Keser, ulaşımla ilgili sorunu tartışıp, Büyükşehir Belediye Meclis toplantısına göndermek istediklerini söyleyerek, “Kent konseyinin almış olduğu kararlar Büyükşehir Belediye Meclis toplantısında görüşülmek üzere tavsiye kararı niteliğindedir. Ulaşım konusunda Büyükşehir ve diğer Belediyelerimizin çalışma ve çabalarının hangi aşamada olduğunu öğrenmek istiyoruz.” Dedi.

TÖRE: UKOME ÖNEMLİ KARARLAR ALDI

Kentteki halk otobüslerinin tutum ve davranışlarıyla ilgili açıklama yapan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sedat Töre, “Birinci gündem maddesinden başlayacak olursak, özellikle halk otobüslerinde görev yapan şoför ve muavin arkadaşların tutum ve davranışları ve yolcu taşıma mesafesine göre ücretlendirme noktasında tabi ki 6360 sayılı yasayla Belediyemiz Büyükşehir Belediyesi olarak yeniden örgütlendi ve ulaşımla ilgili olarak Ulaşım ve Koordinasyon Merkezi kuruldu. Merkez bu anlamda bir bütün olarak il sınırında yürütülecek olan ulaşım faaliyetlerine ilişkin, tek yetkili merci olarak ortaya çıktı. Kentin ulaşımıyla ilgili bütün bileşenlerinin de zaten içerisinde yer aldığı birimimiz kuruldu. Bunun da kısa adı UKOME. Şuana kadar UKOME’nin 4 toplantısı gerçekleştirildi. Bu toplantılarda bu sorunlarla ilgili kararlarımız var. Ulaşım Daire Başkanlığınca şuana kadar yapılan tespitler ışığında uygulanan müeyyideler var. Şuana kadar birçok müeyyide uygulanmış durumda. Fakat kısa mesafelere ilişkin taşıma ücretleri noktasında özellikle ulaşım tarafından indi-bindi olarak adlandırılan bir durum. Bu konuyla ilgili yaptığımız toplantıda özellikle ilçeler arası ücretlendirmeye ilişkin bazı kararlar alındı. Bu kararlarla ilgili Şoförler odasının yeniden güncelleme talebi vardı. Buna ilişkin alınan bir karar vardı. Fakat bu kısa mesafelere ilişkin olarak özellikle ana kent dediğimiz, İpekyolu, Tuşba ve Edremit ilçelerindeki taşımaların ücretlendirilmesine ilişkin burada çıkacak kararı biz UKOME gündemine taşıyıp tekrar bir tartışma süreci başlatabiliriz.” Dedi.

TÖRE: SORUN DAĞINIK İMAR

Töre, sahillerin durumuyla ilgili de açıklamada bulunarak, “Özellikle Edremit sahil kenarına ilişkin büfelerin durumunun görüşülmesi önemli. Edremit Büyükşehir Belediyesi yasasından sonra dağınık bir imar durumu ile katıldı Büyükşehir Belediyesine. Bu anlamda eskiden Van Belediyesi mücavir alanları içerisinde olan çeşitli mahallelerimiz Edremit ilçemize bağlandı. Bu anlamda parçalı bir imar durumu ortaya çıktı. Bu imar durumunun bir an önce tek imar durumuna dönüştürülmesi, bir bütün olarak Edremit imar planının yeniden revize edilmesi gerekiyor. Buna ilişkin Büyükşehir Belediye Meclisinde çeşitli kararlar alındı.” Dedi.

“İMAR PLANLARI BAŞKENTTE YAPILMASIN”

Askeri alanların TOKİ’ye deveri konusunda belediyeler ve yerel yönetimlerin bakanlık tarafından devre dışı bırakıldığını söyleyen Töre, “Askeri alanların TOKİ’ye devri konusunda gerçekten çok ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Sorunda imar kanununun 9’ncu maddesinden kaynaklanan bir sorundur. İmar kanununda bütün dünyada imar ve kentin planlanmasına ilişkin yetkiler yerel yönetim yani Belediyelerde olmasına rağmen, Türkiye’deki imar kanunundaki 9’ncu madde de bu yetki maalesef merkezileştirilmiş durumdadır. Bir kentin yerelinin bilgisi ve tartışması kararlaşması olmadan başkentlerde imar planında değişikliklere gidilebiliniyor. Bakanlık kendisine böyle istisnai bir yetki kanunen vermiş durumdadır. Fakat bu yetki istisnai yetki olmasına rağmen maalesef o kadar çok uygulanmakta ki kentlerde belediyeler yerel yönetimler bu hususta devre dışı bırakılmaktadır. Dolayısıyla kent konseyi olarak burada bir çağrı yapmak gibi bir görevle karşı karşıyayız. Özellikle başkentten imar planlarının tadilatlarının artık yapılmamasının bu yetkinin tamamen yereldeki dinamiklere bırakılması talebini gündemleştirebiliriz. Malumunuz depremden sonra Van Belediyesi ve Çevre Şehircilik Bakanlığı ortak bir imar planı hazırladılar. Bu imar planı gerekli olan tüm süreçler tamamlandıktan sonra ilana çıktı ve kesinleşti. Fakat Bakanlık ve Van Belediyesi bunu ortaklaştırmasına rağmen maalesef kesinleştikten sonra birçok kez merkezden yani Ankara’dan bizzat Bakanlık tarafından çeşitli tadilatlara tabi tutuldu. Daha önce birlikte yeşil alan olarak belirlenen birçok alan yeşil alan kapsamından çıkarılıp farklı tadilatlara tabi tutuldu. Asıl sorun işte budur. Van’daki imar planındaki en büyük sıkıntılardan biri budur. Kentin hiçbir yerel dinamiğiyle tartışma yürütülmeden Ankara’da kapalı kapılar ardında bazı bedeller karşılığında merkezi tadilatlar yapılıyor. Belediyeler Çevre Şehircilik İl Müdürlükleri bu imar planlarını askıya çıkardıktan sonra haberdar ediliyor. Bu uygulamalara son verilmesi gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi meclisinden geçen imar planında Bakanlıkça vasıfları değiştirilen yerlerin tekrar yeşil alana dönüştürülmesiyle ilgili kararlar var. Gerçekten Büyükşehre dönüşüm sürecinin vermiş olduğu bir yoğunluktan dolayı Kent Konseyinde yapılan çalışmalara katılamadık. Büyükşehir Belediyesi adına bunun öz eleştirisini de vermek istiyorum. Bundan sonraki toplantılara yoğun şekilde mesai harcayacağımızı belirtmek istiyorum.” Şeklinde konuştu.

KESER: 30 DEFA İMAR PLANI DEĞİŞTİRİLİR Mİ?

İmar planında yapılan tadilatların halk tarafından da bilinmesi gerektiğini ifade eden Kent Konseyi Başkanı Ümit Keser, “Kent Konseyi en çok Büyükşehir Belediyesinin katılımıyla gelişip güçlenmektedir. Aldığı kararları da daha çok genişleyip gelişiyor. Kent Konseyinin çalışmalarında asıl kapsayıcı kucaklayıcı Büyükşehir Belediyeleri olduğu için yapılan çalışmaların yansıması orada kendini bulduğunda daha da geliştirici oluyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu söylemek istiyorum. 9’ncu madde eskiden Bayındırlık Bakanlığında olan yetki şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanlığında. Aslında Bakanlık tarihine baktığınız zaman bu yetkiyi çok az kullandığını görürsünüz. Fakat mevcut iktidar yerelden bahsederken daha çok merkezi bir faaliyet yürütüyor. Bu uygulama bölgedeki Belediyeleri ciddi anlamda etkiliyor. Eleştiriyi iki taraflı yapalım. İmar planları tadilatlarının başkentlerde yapılmasını teknik anlamda kabul etmiyoruz. Ama yerel de de sadece Belediye meclisinin bunda yetkili olmasını da kabul edemeyiz. Yerinde yerelden yönetim bilimsel olarak yürümüş olan bir planlama sürecinden sonra en ufak bir plan değişikliği aslında yapmamalıdır. Kent planlama sürecinde bir problem yaşadı. Depremin akabinde Bakanlık hemen TOKİ’lerle ilgili kararlar almak üzereyken, aslında çok iyi niyetli olan Belediyelerin de revizyon planları yapılması istendi. Fakat öyle iki başlık oluştu ki, merkezi hükümet acaba bizim taraftarlarımızın durumu ne olacak. Belediyelerde acaba bizim taraftarlarımızın durumu ne olacak gibi bir kaygıya tutuştu. Dolayısıyla bilimsel yürümesi gereken süreçte gözle görülür aksamalar meydana geldi. 30 defa bir imar planı askıya çıkarılıp her yeri değiştirilebilinir mi?. Bir memlekette böyle bir şeyden bahsetmek olabilir mi?.” Dedi.

KESER: SADECE BEN YAPARIM DEMEK YANLIŞ

Bakanlığın da Belediye Meclisinin de planlamaları tek başına yapmasına karşı olduklarını söyleyen Keser, “Ne merkezin ne de sadece Belediye meclisinin planlamaları tek başına yapmasını kabul etmiyoruz. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerekiyor. Denetimlerin de buradan yapılması lazım. Bir plan tadilatı üçüncü şahısları zengin ediyor da halkı eziyorsa hemen sonuçlanması lazım. Bir başka seçimi beklememesi gerekiyor. Ne olursa olsun 9’ncu maddeye dayanarak bir kentin planını sadece ben yaparım demek kadar da yanlış bir şey olamaz. Yani merkeze de yerelden direk Belediye Meclisi yetkisine de karşıyız. Hükümet birçok yasayı olduğu gibi TOKİ’ye devretti. Dolayısıyla TOKİ çok güçlü bir hale geldi. Kontrolsüz güç, güç değildir diye bir söz var. Her ne olursa olsun 9’ncu maddeye dayanarak TOKİ’nin bu alanlara konut yapmasını sağlamak yanlıştır.

ÇELİKBİLEK: SORUN PLANSIZLIK

Katılımcılara Vangölü kıyı şeridiyle ilgili bilgilendirmelerde bulunan Büyükşehir Belediyesi Şehir Mühendisi Doğan Çelikbilek, “Belediye olarak seçimlerin ardından Büyükşehir statüsü kazandık. Kıyı şeridiyle ilgili bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Kıyı çalışması başlattık. Vangölü kıyılarıyla ilgili arıtma problemimiz sorun olarak karşımızda duruyor. Kıyı şeritlerinde bugüne kadar herhangi bir plan yapılmamıştır. İlk defa kıyıları kullanma yetkisi verildi. Koruma kullanma dengesi adı altında nasıl planlama yapılacağı şeklinde ilk kez böyle bir çalışma yapılıyor. Bu çalışmalar kapsamında Bakanlığın 2012 yılında başlattığı bütünleşik kıyı planı vardı. Biz Bakanlık yetkilileri ile görüşerek planın ne aşamada olduğunu sorduk. Büyükşehir Belediyesinin bu konuyla ilgilenmesi Bakanlığında dikkatini çekti. Bu sorunla ilgili bir çalışma başlattık. Bu çalışmamızla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Sahildeki büfeler boyutuna baktığımızda aslında bu sorunun biraz da plansızlıktan kaynaklandığını söyleyebiliriz. Büyükşehir Belediyesi planlama konusunda ilk kez bir planlama çalışması başlatmaktadır.” Dedi.

“VALİLİK İMARDA YEŞİL ALAN”

Askeri veya diğer kamu kurum arazilerinin yasada terk edildikten sonra Büyükşehir Belediyelere devredilmesi gerektiği yer almasına rağmen bu alanların TOKİ’ye devredildiğini söyleyen Çelikbilek, “Yasada kamu arazisi olup, belediyelerin yapması gereken işler sınıfına giriyorsa bunların Belediyelere devredilmesi gerekiyor diyor. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak bir arsanın Belediyeye devredilmemesini üzerine yasal hakkımızı kullanarak dava açtık ve yasal süreç başlattık. Eski devlet hastanesinin yeri yine Haziran ayında TOKİ’ye devredildi. Aslında bu alan imar planından toplantı, konser tiyatro gibi kültür ve sanat etkinliklerinin yapılacağı alan olarak görünmektedir. Bu alan Belediyeye devredilmesi gereken bir alandır. Ancak bu alan Haziran ayında TOKİ’ye devredilmiştir. Valilik binasının olduğu alan imar planında yeşil alan olarak görünüyor. Aslında kentin yeşil alan ihtiyacını gidermek anlamında bilinçli olarak bu alanlar yeşil alan olarak imar planında yer almaktadır. Yeşil alan olmasına rağmen Valilik bu alanı yeniden güçlendirerek buradan çıkmamak için diretmiştir. Buna benzer birçok alan daha mevcuttur. Vatandaşa kağıt üzerinde yeşil alan olarak gösterilen bu alanlarda bulunan binaların yıkımı gerçekleşmemiştir. Yani insanları kağıt üzerinden kandırmışlardır. Planlar yapılırken kişi başı yeşil alan ihtiyacı sağlanması gerekiyor. Aksi taktirde o planın geçerliliği yoktur. O nedenle Valilik yeri yeşil alan olarak gösterilmiştir. Bakanlık bu alanı boşaltmayacağı için bu alanı yeşil alan olarak göstermiştir. Bakanlık tüm Vangölü kıyılarını yeşil alan olarak göstererek, kentin yeşil alan ihtiyacını gidermeye çalışmaktadır. Aslında bu insanları kandırmaktan başka bir şey değildir. Sırf yeşil alan miktarı artsın diye enerji nakil hatlarının altları gibi birçok alanı yeşil alan olarak gösterilmiştir. Halen mevcut askeri binaların birçoğu Bakanlığın imar planında park olarak gösterilmektedir. Ancak bu alanlar halen askeriye tarafından faal olarak kullanılmaktadır.” Dedi.

KESER: TOKİ İLE BELEDİYE KARŞI KARŞIYA GELEBİLİR

Askeri alanların TOKİ’ye devri konusunda önümüzdeki günlerde büyük sorunların oluşacağını söyleyen Kent Konseyi Başkanı Ümit Keser, “TOKİ’ye devri yapılan alanların yeşil alanları dönüştürülmesiyle ilgili önümüzdeki süreçte Belediye ile TOKİ’nin karşı karşıya geleceğiniz düşünüyoruz. Bizim bir tarafta yer almamız gerekiyorsa, kentten yana taraf olmamız gerekiyor. Bu konuda da vatandaşların bilgilendirilmesi gerekiyor. Benim düşüncem ne kadar boş kamu kurum kuruluş alanı varsa hepsinin yeşil alan olmasını istiyorum. Kamu kurum alanları nerde vatandaşın yeşil alan ihtiyacı varsa orada olmalıdır. Bakanlık her yeri betonlaştırmak istiyor. Ama bizler bu alanların bir metrekaresini betona çevirmesine izin vermeyeceğiz. İmar planı içerisinde bulunan yeşil alan olarak belirlenen alanların TOKİ’ye devredilmek suretiyle betonlaştırılacağı düşüncesiyle söz konusu alanları halkın yararına sosyal donatı alanları olarak dönüştürülmesi konusunda Belediye Meclisi tarafından gerekli girişimlerin yapılması üzerine karara başlanarak Belediye Meclisine gönderilmesine karar vereceğiz” Şeklinde konuştu.

ASKERİ ALANLAR BELEDİYE MECLİSİNE GÖNDERİLDİ

Yapılan toplantıda askeri alanların TOKİ’ye devri konusunda söz konusu alanların halkın yararına sosyal donatı alanları olarak dönüştürülmesi üzerine Belediye Meclisi tarafından gerekli girişimlerin yapılması kararı alınırken, karar katılımcıların oylamasına sunuldu. Kararı oy birliğiyle kabul eden Kent Konseyi, daha sonra halk otobüslerinin tutum ve davranışı, yolcu taşıma mesafesine göre ücretlendirme ve durak yerlerinin belirlenmesi maddesini ve Vangölü sahil şeridinde bulunan büfelerin durumun görüşmeye devam etti.


Orhan AŞAN-Şehrivan

Editör: TE Bilisim