Ramazan ayının gelmesi ile birlikte her yıl olduğu gibi bu yıl da yemek davetlerinin, kurum ve kuruluşların dağıttı yardım malzemelerinin yoğun gündeminden geçilmiyor. Her yıl bu mevsimde yoğun bir çaba harcayan gönüllülerin yardımları gönüllere taht kursa da bunun sadece bir ay geçerli olması bu yardımı alanların yüreğini burkuyor. İşte tam bu nokta sadece bir ay değil yılın her ayında vatandaşın yanında olan bir kurum öne çıkıyor. Bu işi sürekli kılarak yardımın en hayırlısını yapan Van Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (VSYDV) Ramazan’da da her daim sıkıntısında yanında olduğu vatandaşı unutmuyor.

 

Bu anlamda bir ay değil her ay vatandaşın yanında olan bu kurumun Ramazan ayında yaptıkları da yine diğer aylarda yaptıkları kadar dikkat çekiyor. Biz bir ay değil her ay boyunca yoksulun yüzünü güldüren bu kurumun, bu mübarek ayda yaptıklarına şahitlik edip bir kez de neler yaptıklarını kendilerinden dinlemek istedik ve Van Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakfı genel müdürü M. Suat Aydoğan’ın kapısını çaldık. Vakfın ramazan ayında ve dışında yaptığı çalışmalardan bahseden Aydoğan, çalışmaları her ay düzenli olarak yaptıklarını ve bu yüzden belli dönemlerde bir yoğunluk yaşanmadığını belirtti. Aydoğan Ramazan ayında her ay düzenli olarak yardım dağıttıkları aileler dışındaki vatandaşlara ek olarak 5000 koli yardım paketi dağıttıklarını söyledi. Muhtaç ailelere gereken yardımı ve desteği zamanında ve düzenli olarak yaptıkları için ramazanı rahat geçirdiklerini belirten Aydoğan şu anda ihtiyacı olan ailelerinde durumdan memnun olduklarını ve ihtiyaçlarını karşıladıklarını söyledi. Fakirliğin bir kader olmadığını da söyleyen Aydoğan “İnsanların ekonomik durumu her an değişebilir. Bizim yapmamız gereken zor anlarda onları toplumdan soyutlamamaktır.” Dedi.

 

DURUMA GÖRE, DÜZENLİ OLARAK

 

Durumu iyi olmayan ailelerin yaşantısına ve ihtiyaçlarına göre destekte bulunduklarını belirten Suat Aydoğan “4-5 sene öncesine kadar yardımlar belli mevsimlerde yapılıyordu. Bayram öncesi, ramazan ayı öncesi veya fakirliğin yoğun olduğu mahallelerde yardım önceden belirlenen tarihlerde yapılıyordu. Fakat yaklaşık 4 senedir Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı her ay düzenli olarak yardım yapmaya başladı. Örneğin eve gelir sağlayacak bir kişi yoksa ya da geliri sağlayacak kişi iyi bir durumda değilse bu ailelere düzenli olarak her ay verilen yardımı yapıyoruz. Hem gıda yardımı olarak hem de nakdi yardım olarak gereken desteği veriyoruz. Dolayısıyla biz bu işi 12 aya yaydık herhangi bir aya özgü yapılan yardım anlayışını değiştirdik. Anne, baba yok, çocuklar yetim bunları düzenli hale getirdik, eşi vefat etmiş, bayan dul yardımını düzenli hale getirdik, evde aile reisi engelli, iş yapamaz durumda bunu düzenli hale getirdik. Veya bedensel güç kaybı olan bireylere raporunun derecesine göre yardım ediyoruz herkes ile özel olarak ilgilenip yardımı sonradan sağlıyoruz. Van’ da bu sistemi oturtmuş durumdayız dediğim durumda olan aileler gerekli yardımı her ay düzenli olarak alıyor. Ama ramazan ayı içerisinde de ramazan beklentisi oluşuyor. Yani aileler aya özgü bir yardım beklentisi içine daha giriyorlar. Ramazan ayı içerisinde de bu bakış açısı değişmiyor.” dedi.  

 

YAZ AYI SAKİN KIŞ AYI YOĞUN

 

Her mahallede inceleme görevlilerinin olduğunu belirten Aydoğan “Yaz ayındayız insanların Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na olan istekleri bir nebze de olsa azalıyor. Çünkü sıcak aylardan dolayı bireyler il dışına çıkarak, köyüne dönerek farklı işlerde çalışıyorlar. Yoğunluk genellikle kış aylarında kömüre ihtiyaç olduğu zamanlarda oluyor. Aslında yoğunluğun azalmasının sebeplerinden biri de bizim oluşturduğumuz sistem. İnsanlar her ay yardım aldığı için ani bir ihtiyaçları, herhangi bir aya mahsus ihtiyaçları olmuyor. Biz ramazan da durumu, bizim düzenli olarak yardım dağıttığımız ailelerden biraz daha iyi olanlara ramazan ayına özgü bir yardım dağıttık. Bizim mahallelerde inceleme görevlilerimiz var. Herhangi bir değişiklik olunca ya da bize başvuru da gecikmiş olan aileler olunca bilgileri güncelliyorlar. Bu güncellemeler sonunda durumu ikinci dereceden kötü olan ailelere yaklaşık 5.000 koliyi buradan araçlara yükleyip dağıttık.” Dedi.

 

AVM’ DEN FARKI YOK

 

Bütçelerine ek bir bütçe kazandırarak ikincil dereceden fakir ailelere de destek sağladıklarını söyleyen Aydoğan “Üstelik bugüne kadar bizden yardım almamış ve mağduriyetleri sonradan anlaşılmış ailelere de nakdi yardım yaptık. Normalde ramazan ayı içerisinde bu gibi vakıflara ek bir bütçe ek bir destek sağlanır. Bizden düzenli olarak yardım alan 3000 aile var. Fakat kayıtlarda düzenli olarak yardım almayan öğrenci maaşı, kömür gibi belli zamanlara özgü yardım alan 20.000 kişi için de bu ek bütçeyi kullanıyoruz. Bizim düzenli olarak bir yardım dağıtmamız için dağıtacağımız yardımları alacak olan kişiler dilekçeleri ile gıda bankamıza geliyorlar. Eğer gelen aile bizim düzenli yardım dağıtma kıstaslarımıza uygun ise mütevelli heyetimiz onların yardım almasını onayladıktan sonra aylık nakit ve aylık gıda şeklinde düzenli yardımı başlıyor. Eğer alacağı yardım nakit ise gelip buradan yani Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından çekini alıyor gidip bankadan tahsil ediyor. Alacağı yardım gıda ise yine gelip çekini alıyor gidip bizim bir alışveriş merkezinden farkı olmayan gıda bankamızdan aile fertlerini sayısına göre alacağını alıyor.” Diyerek ekledi.

 

“KÜFRE EN YAKIN ŞEY FAKİRLİKTİR”

 

Fakir ailelere gereken yardımın ileride durumlarını düzeltmeleri için yapılması gerektiğini dile getiren M. Suat Aydoğan “Fakirliği olumlu bir sonuç olarak görmüyoruz fakat her ülkede olduğu gibi ülkemizde de maddi durumu bu şekilde iyi olmayan aileler var. Peygamberimizin (s.a.v) bir hadisi vardır “Küfre en yakın şey fakirliktir” diye. Dolayısıyla durumu iyi olmayan insandan her türlü tepki beklenebilir. Gündeme baktığımızda insanları intihara en çok sürükleyen şeyin fakirlik olduğunu görüyorsunuz. Fakat bunun bir kader olarak belirlenmesi uygun olmaz. Durumu iyi olmayan vatandaşlarımız belli destekler alarak çocuklarını okutabilir ve ileride bu tür sıkıntılardan kurtulabilir. Bizler de bir takım eğitim seminerleri ile insanları bu gibi bir durumdan kurtarmayı da başarabiliriz bunun içinde çalışıyoruz. İnsanların ekonomik durumu her an değişebilir. Zaten çocukların da ebeveynlerinden gelen o kültüre maruz kalmaması, okula devamının sağlanması için de bizim bazı yardımlarımız çocuk okula devam ettiği sürece veriliyor. Buda çocukların eğitimine katkıda bulunuyor. Tabi hayatın bazı gerçeklerini soyutlayarak bir kenara itemeyiz devlet olarak bu insanların elinden tutmalı ekonomik durumu değişinceye kadar gereken desteği sağlamalıyız.” Diyerek sözlerini noktaladı.


 

ÖMER FARUK TOKTAŞ/ŞEHRİVAN ÖZEL

Editör: TE Bilisim