Şehrivan Gazetesi olarak 4 yıl önce yaşanan büyük acı sonrası Vanlıların sıkıntıların dinledik. Peki, Vanlılar 4 yıl önce yaşadıkları büyük acı sonrası şimdi ne durumda? Ekonomik sıkıntıların ve borçların hat safhada olduğu kentte, durumlar hiç iç açıcı değil.

 

Tarih 23 Ekim 2011 Pazar. Saatler 13.41’i gösterdiğinde Van yıllarca yaralarını sarmaya çalışacağı 7,2’lik depremi yaşıyordu. Van’ı Van olmaktan çıkaran, kentte on binlerce evin yıkılmasına neden olan ardından meydana gelen depremlerle birlikte de 644 can alan o deprem Van halkının hala hafızalardaki yerini koruyor. Depremin üzerinden yıllar geçmesine rağmen o travmadan kurtulamayan halk üç yıl boyunca süren artçılarla ‘deprem’ kelimesini adeta unutamaz hale gelirken, ekonomik olarak da bir türlü o depremin yaralarını saramadı. Yapılan yatırımlar, verilen destekler, açılan kredilerle o günden bugüne ayakta kalmaya çalışan Van’ın esnafı, tüccarı, işadamı tüm zorluklara rağmen hayata tutunmaya çalıştı. İnşaat sektörü duran, emlak piyasası yerle bir olan kentte 4 yıldır depremle gelen kriz sürerken şu sıralar da çatışmalı sürecin de etkisiyle adeta deprem ilk günkü sıkıntılarıyla yaşanmaya devam ediyor. Bunu da şüphesiz en çok on binlerce insan farklı illere göçerken inatla memleketinde kalan esnaf ve tüccar yaşıyor. Şehrivan olarak biz de işte tam dört yıl önce bugün yaşanan sarsıntıyla büyük bir kriz sürecine giren esnafı dinledik. Herkesin derdi, yarası, sıkıntısı büyük lakin neredeyse tamamının ortak düşüncesi aynı: “Bize her gün deprem…”

 

DEPREM BİTTİ AMA ETKİSİ BİTMEDİ…

Van depreminin üzerinden 4 yıl geçti. Tam 4 yıl önce Van 23 Ekim tarihinde 7,1’lik depremde sarsıldı, yıkıldı ve dağıldı. Van depremin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen halen depremin izlerini taşıyor, halen yaralarını sarmaya çalışıyor ve halen ekonomik sıkıntılar yaşıyor. Depremin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen Vanlılar yine borçlu ve borç ödüyor ya da ödemeye çalışıyor. Şehrivan Gazetesi olarak 4 yıl önce yaşanan büyük acının ardından diğer taraftan yaşanan ekonomik daralmayı, vergi ve SGK borçlarını, esnafın ve vatandaşın mağduriyetini yeniden gün yüzüne çıkardık. Esnafın deprem üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen kullandığı sözcük, Van’ın halen depremi üzerinden atmadığını ve yaşadığı sıkıntıları apaçık bir şekilde ortaya koyuyor. Gazete olarak görüştüğümüz Vanlı esnaflardan Süleyman Çakırgöz yaşadıklarını sıkıntıları şu cümlelerle açıkladı: “Kent olarak bugünde depremi yaşıyoruz. Biz aslında her gün deprem yaşıyoruz.”

 

ÇAKIRGÖZ: İŞLER YOLUNDA GİTMİYOR

Gazete olarak ilk görüştüğümüz esnaf Derya Yapı Yetkili Süleyman Çakırgöz oldu. Çakırgöz gazetemize yaptığı açıklamada ilk olarak şunları kaydetti: “Bankalardan krediler çekiyoruz borçlarımızı kapatmak için. Başka bir yerden para alıp bankaya veriyoruz. Yani sizin anlayacağınız Ali’den alıp, Veli’ye veriyoruz. Tezgâhımız dönmüyor. Ülke zaten ekonomik anlamda sıkıntılı bir süreç yaşıyor. Bölgemizde biraz savaş ortamında kaynaklı, deprem sonrası yaşanan sıkıntılardan kaynaklı bir daha çıtası yüksek bir sıkıntı yaşıyor. Bize işte işlerin iyi olduğu, ekonominin yüksek olduğu ve kişi başı gelir dağılımının tamamı çarpıtılarak bizi ikna etmeye çalışılan bir çaba söz konusudur. Ama biz artık bunu kabul etmiyoruz. Çünkü içi bizi yakıyor. Krediler çekiyoruz, çeklerimizi ödeyemiyor ve zor durumdayız. Biz diğer esnaf arkadaşlarımıza göre bir daha iyi olsak da, diğer arkadaşlarımız ile konuşuyoruz. Yaşadıkları sıkıntıları biliyoruz. Çoğu arkadaşımız inanılmaz sıkıntı yaşıyor ve icralık oluyor. İşçilerinin maaşlarını veremeyen çok sayıda arkadaşımız var. Yani sizin anlayacağınız işler yolunda gitmiyor.”

 

“VERGİ TERKİNİ POLİTİK BAKIŞLA İLGİLİDİR”

Vergi terkiniyle ilgili de konuşan Çakırgöz, “Ben vergi terkininde şuna inanıyorum. Vergi terkini bana göre hükümet partisinin politik bakışıyla da ilgilidir. Oy oranı yüzde 60-70’ler üzerinde Ak Partiye oy vermiş bir şehir olsaydık, bu konuya biraz daha esnek bakabilirlerdi. Bir nevi cezalandırılıyor. Sınır kapısı bir var, bir yok. Bir açılıyor, bir kapanıyor. Bu başka bir formalite, peki açık olsa ne olacak? Minibüsler 2 torba şeker taşıyan adama ticaret yaptırmayan bir anlayış var. Siyasal iktidar beklentilerini alamadığı Van’da her türlü sıkıntıyı halka yaşatarak bunun diyetini yaşatmaya çalışıyor. Ekonomide bunun başında geliyor normal olarak. Zaten ekonomik anlamda ciddi çöküşten geçiyoruz. Van’da bundan hükümetin elinden nasibini alıyor. Ama yatırım yapacağı yerin ona nasıl bakacağıyla ilgilidir. Bu şekilde ona paralel düşündüğüne inanıyorum. Yani kısacası seçmenin ağırlığının, HDP seçmeni oluşundan dolayı hükümetin bir adım atılmasına sevk etmiyor. Ben politik baktıklarını düşünüyorum. TOKİ’nin yaptığı AFET konutları buna örnektir. Bu TOKİ’ler bize hibe edilmedi bu yüzden buna AFAD konutları diyemezler. Burada bir ticaret yaptılar ve bunları bize sattılar. Dünya adına AFET konutları denilip satışları yapılan ilk projedir bana göre. Konu TOKİ’ye gidiyor ama TOKİ’de depremle alakalı olduğu için söylüyorum bunları. Bu konutları depremden bağımsız düşünemeyiz.” Dedi.

 

ERDİNÇ: UMUDUMUZU KORUYORUZ

Depremden sonra yaşanan sorunlarla ilgili görüştüğümüz Canan Erdinç adlı esnaf ise şunları kaydetti: “Depremden sonra kent olarak büyük bir ekonomik düşüş yaşadık. Bu düşüşten dolayı borçlandık. Borçlanmalarımız artık hat safhaya geldi. Elimizde avucumuzda ne var ne yok satmaya başladık. Her zaman umutlu olduk ve yaşanan sıkıntıların biteceğine inandık. Ancak gelin görün ki 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından süreçte bozuldu. Süreç bozulduktan sonra yaşanan savaş ortamı hem hayatımızı hem de ekonomimiz çok kötü etkiledi. Zaten bir kazanç elde edemiyorduk. Şimdi hiçbir şey yapamıyoruz. Çok iyi bir şekilde işleyen bir Kapıköy Sınır Kapımız vardı, ne yazık ki süreçten dolayı oda kapandı. Şimdi yeniden açıldı ama ben önceki gibi insanların burayı çok tercih edeceklerini düşünmüyorum. Çünkü yaşanan olumsuzluklar insanların zihninde çok kötü bir algı oluşturuyor. İnsanları burayı savaş bölgeleri gibi görüyor ve gelmek istemiyorlar. 4 yıl önce depremle başlayan sorunlarımız halen devam ediyor. İnşallah bu sorunlar her zaman umutlu olduğumuz gibi yine büyük umutlarımızla sona erer.”

 

ÇALIŞKAN: UÇAN KUŞLARA BORCUMUZ VAR

Konuyla ilgili görüştüğümüz esnaflardan Yaşar Çalışkan depremde yapılan ve ardından son 5-6 aydır ödemeleri başlayan TOKİ ödemelerinden dolayı çok sıkıntı yaşadığını ifade etti. Çalışkan, “4 yıl önce yaşanan iki büyük depremin ardından zor günler geçirdik. Ben iş yerimin olduğu bina hasar gördü ve yıkıldı. Bende 2 yıl sonra ancak toparlandım ve dükkânımı başka yerde açtım. Depremden sonra evimde hasara aldı ve bende TOKİ’lere yerleştim. Ekonomik durumumuz depremden sonra bir türlü düzelmedi. Sürekli borç ödemek zorunda kaldık. En son 5-6 aydır TOKİ ödemeleri başladı. O ödemelerden sonra tam bir dert ve sıkıntı yığını oluşmaya başladı. Borçlarımız arttı. Krediler çektik, kredi ödemelerini yapamaz hale geldik. Depremden sonra başlayan vergi ve SGK ödemelerini yapmakta güçlü çekiyoruz. Tüm bunlara birde ülkenin sorunları eklenince biz Vanlılar uça kuşlara kadar borçlu olduk.” Şeklinde konuştu.

 

EDİŞ: BORÇLARIMIZ TERKİN EDİLSİN

Gazete olarak görüştüğümüz Serkan Ediş adlı vatandaş, depremden sonra Van’ın hızlı bir şekilde toparlandığını, ancak insanların ekonomik anlamda sıkıntılar çektiğini ifade etti. Ediş şu ifadelere yer verdi: “Van olarak 2011 yılında 2 büyük deprem yaşadık. O dönemleri gerçekten unutmak çok kolay değil. Ama insanlar her zaman acılarını ve yaşadıklarını çabuk unuturlar. Aslında bu çok iyi bir şey insanlar yaşadıkları zorlukları kolay unutmasalardı, her zaman canları yanardı. O günleri unuttuk ama zaman zaman yine hatırlıyoruz. Özellikle de böyle tarihli zamanlardan. Van olarak büyük acılar yaşadık, o acıları unuttuk. Ama unutmadığımız şeylerde var. Daha doğrusu unutamadığımız şeyler var. Mesela deprem öncesi ekonomimiz ve deprem sonrası ekonomimiz. Depremden önce Van olarak iyi bir ekonomiyle sahiptik. Ama depremden sonra oluşan ve bir türlü ödenemeyen borçlar bizi mağdur etti. Buda yetmezmiş gibi biz bu kenttin insanları hiçbir zaman kimseye muhtaç olmazken bu sefer bankalara, dostlarımıza ve akrabalarımıza borçlarımızdan dolayı mahcup olduk. Bir vergi ve SGK borcumuz var. Devleti AFET bölgesi kapsamında bunu terkin etmesi gerekiyordu ancak yapmadı. Deprem sonrası hiç bir şey istemedik. Ama şu anda tek isteğimiz bu kadar kötü ekonomi içinde bu borçlarımızın terkin edilmesidir.”

 

YÜKSELER: İLK GÜNKÜ GİBİ DAĞILMIŞIZ

Depremin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen halen toparlanamadıklarını ve borçlarla işlerini yürüttüklerini ifade eden restoran sahibi Salih Yükseler, “Depremden bu yana sürekli borç içindeyiz. Depremde iş yerimi kaybettim. Yeniden sıfırdan başlayarak işime devam etmek istedim ama ne yazık ki bir türlü toparlanamadım. Deprem öncesi işlerimiz çok iyiydi ancak ardından biriken borçların ödenmemesi, aldığımız kredilerin aksaması, birinden aldığımız borcu başka bir borçla kapatmamız beni sıfırdan başlatmak yerine sıfıra düşürdü. Ben yeniden toparlanmak için açtığım iş yerini, şimdi borçlardan dolayı kapatamıyorum. Hükümet vergi borçlarını silerse toparlanacağımızı düşünüyorum. Çünkü o borç bizi perişan duruma getirdi. Tüm kazancımızı oraya ödüyorum. Depremin üzerinde 4 yıl geçti. Ama emin olabilirsiniz ki 4 yıl önceki deprem günü ile bugün arasında hiçbir fark yok. Yine kafamız rahat değil. Dağılmışız, ne yapacağımızı bilmiyoruz. İnşallah böyle devam etmez.” İfadelerini kullandı.

 

SEYYAR SATICI PARA KAZANAMIYOR

Sorunlar ilgili görüştüğümüz bir seyyar satıcıda, depremin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen halen büyük sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Seyyar satıcı şu sözlere yer verdi: “15 yıldır küçük ev eşyaları, saat, çakmak ve kullanışlı el aletleri satarak geçimi sağlıyorum. Örnek olarak eskiden insanlar çakmakları olmasına rağmen bendeki malzemeyi görünce yine ilgi gösteriyor ve alıyordular. Ama şimdi değil bir çakmak, el feneri ya da başka bir şey almak insanlar sattığım malzemeler bakmıyorlar dahi. Bazen parklarda insanlarla konuşuyoruz. İnsanlar bazen sıkıntılarını dile getiriyorlar. İnanın bana bir gün olsun bir insan bana benim durumum iyi demiş değil. İnsanların hepsi çok sıkıntı yaşıyor. Memurundan tutun, normal vatandaşına, asgari ücrette çalışan insanlara kadar herkes dertli. Benimde işim bu seyyar bir şekilde satıcılık yapmak ve para kazanmak. Ancak kentte parasızlık olunca bende işsiz kalıyorum. Bende para kazanamıyorum.”


ŞEHRİVAN GÜNCEL: MERAL YILDIZ – ÖNDER ALTINAL

Editör: TE Bilisim