Önder ALTINAL - Şehrivan ÖZEL


3 yıl önce meydana gelen depremden sonra kenti terketmemek ve ekonomik sıkıntılar yaşadığı işletmesini devam ettirmek için direnen Vanlı esnaf ve tüccar borcu borçla ödemeye devam ediyor. Deprem sonrası KOSGEB, banka kredileri ile anlık bir rahatlama için her yolu deneyen Vanlı esnaflar sonraki yıllarda ekonomi canlanmayınca tam anlamıyla krizin ortasında kaldı. Buna bir de vergi ve SGK borcu eklenen esnaf, tüccar önceki gün çıkan yapılandırmaya bile sevinemedi. Zira şimdiye kadar bankaralarda büyük miktarda krediler kullanan ve ödeyemeyen esnaf ve tüccarın yeni bir derdi daha var: Tefecilere olan borçlar!

Kişi başına düşen milli gelirin 3 bin 826 Dolar olduğu Van’da depremden sonra başlayan ekonomik darboğaz esnaf ve tüccara zor günler yaşatmaya devam ediyor. Depremden sonra önce iş piyasasının durduğu ardından da esnaf ve tüccarın yeniden toparlanmak için kredilere yüklendiği Van’da, depremden sonraki 3 yıl içinde hem nakdi kredi kullanımında büyük bir artış gözlenirken, ödeme noktasında ise senedi protesto edilen, kredisi takibe alınan ve icralık olan esnaf sayısı da aynı artışta seyrediyor. Bu borçlarına bir de 3 yıldır ertelenerek biriken vergisi, ve SGK primleri eklenince iyice çıkmaza giren Vanlı esnaf şu sıralar tam anlamıyla tefecilerden aldığı borçlar ile kredi borçlarını ödeme yoluna gidiyor. Son zamanlarda Van esnaf ve tüccarının en büyük sıkıntısı olan tefeci borçları da gün geçtikçe artarken önceki gün torba yasaya eklenmesi beklenen Van’ın vergi borçlarının silinmesi de gerçekleşmeyince hayaller tam anlamıyla suya düştü. İş dünyasının da ‘işsizlik’ ve ‘ödeneksizlik’ nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşadığı kentte beklenilen ekonomik çıkışın yakalanması için ise büyük bir mucize gerekiyor.

BANKALAR GERİ ÇEVİRİNCE TEFECİYE…

Van’da depremden sonra kredi kullanımında tüm limitleri zorlayan ve neredeyse kullanmadık kredi kullanmayan esnaf ve tüccar zor günler geçiriyor. Borcu borçla ödemek için direnen esnaf ve tüccarın büyük bir kısmı çareyi tefecilere de gitmekte bulurken önümüzdeki aylarda ekonominin hareketlenmemesi halinde Van’ı zor günler bekliyor. Zira son 3 yıl içinde kullanılan kredilerin büyük bir bölümü nakdi kredilerden oluşurken, Van bazında bakıldığında nakdi kredilerin yatırımdan çok özellikle deprem sonrası oluşan borçlara harcandığını görülüyor. Kentte kullanılan seçilmiş kredilerin toplamına baktığımızda bireysel kredilere oranla daha fazla bir kredi kullanımın olduğunu görülürken burada takibe düşen kredilerdeki artışa bakıldığında ise en fazla artışın toptan ticaret ve komisyonculukta olduğunu görülüyor. Öte yandan kentte kullanılan bireysel kredilere ise 2011 yılından sonra önceki yıllara oranlı belirli bir artışın olduğu ve yine aynı oranlarda takibe alınan kredilerin arttığını çok net bir şekilde görülüyor. Hal böyle olunca da bankalardan da geri dönmeye başlayan esnaf çareyi tefeciye başvurmakta buluyor.

ESNAF NE DURUMDA?

Şehrivan Gazetesi olarak bilgisine başvurduğumuz esnafların büyük bir bölümü de kredi kullanımı oranındaki artış ve tefecilik gerçeğini doğrularken, esnafın iş yapılmayan kentte tam anlamıyla kredilere mahkum olduğunu belirtiyor. Son torba yasa yapılandırmasına rağmen gidişattan kaygılı olduğu görülen esnafın kentteki ekonomik darboğaz ile ilgili analiz ve değerlendirmeleri ise şöyle:

“TEK TESELLİM TEFECİNİN ELİNE DÜŞMEMİŞ OLMAK”

Seçkin Ekici-Memur: Depremden sonra devlet evleri hasar gören kiracılara belli bir ücret verdi. Ben bu ücreti alıp bankadan kredi çekerek kendime bir ev yapmaya karar verdim. Aldığım kredinin de ödemesini her ay yapmak zorundaydım. Şimdi bile deprem sonrası aldığım kredinin ödemesine devam ediyorum. Halimizi siz düşünün. Ödemekte gerçekten büyük zorluklar çekiyorum. Tek masrafım sadece buda değil. 3 tane çocuğum var. Bir tanesi yeni okula başladı, diğerleri de liseye devam ediyor. Bankalar zaten tetikte bekliyor. Taksitleri ay sonuna yetiştirmek için canla başla çalışıyorum. Tefecilerin de Van’da var olduğunu çok iyi biliyorum. Hatta yakınlarımdan da tefecilere mahkum olanları tanıyorum. Onlar bankalardan daha beter. Şu an benim tek avunduğum şey zaten tefecinin eline düşmemektir.

“ESNAFIN BAŞKA ÇARESİ YOK”

Mahsun Güneş-Market Sahibi: Ben ömrümde bir defa kredi çektim. O krediyi ödeyene kadar da zaten canım çıkmıştı. O zamanlar bankalar milleti de esnafı da resmen yoluyordu. Bundan 6-7 yıl öncesine kadar esnaflara da millete de tanınan doğru düzgün bir hak yoktu. Ben dükkanımı daha kurmadan kredi alıp o yolla kurmak istemiştim. Gelir düzeyimiz de pek fazla iyi değildi ama krediyi aldık sonunda. Krediyi ödeme gününden bir hafta geciktirince icra tebligatı gelmişti. Resmen şok olmuştum. Gidip eş dost aracılığıyla para bulup ödemelerimi zamanında yapmaya çalışıyordum. Sonunda o kredinin ödemesi bitince bir daha kredi için yolum bankaya düşmedi. Tefecilik ile ilgili duyumlar çok bu aralar. Gerçi duydum bu tür işlere bulaşan kişiler olduğunu ama çok şükür kendim hiç bu yola girmedim. Ama gidişat esnafa başka yol da bırakmıyor.

“ESNAFIN YAŞADIĞINI ONLAR YAŞASAYDI…”

Baki Arvas-Mobilyacı: Şu anda ekmeğimi kazandığım bu dükkan bile banka kredisi ile yapılmış. Artık o kadar mahkum olmuşuz ki bankalara her günümüzde her işimizde bankalara gidiyoruz. İşçimiz var bankadan sigorta primi yatırıyoruz, vergimiz yine aynı. Bankaların bu şekilde para kazandığı ve vatandaşın da rahatça kredi çektiği bir dönemdeyiz. Ben aldığım krediyi ödeme imkanını çok şükür ki buldum. Çok önceden almıştım. Kredi taksitlerini ödeye ödeye bitirdim. Ama şimdi pek sağlam bir işi olmayan insanlar bile bankaya gidince bir şekilde kredi alıyor. Bankalar bu işin bilincindedir aslında. Kredi veriyorlar ve bir faiz ile sonradan geri alıyor. Banka kredi verdiği kişinin ne olursa olsun parayı ödeyeceğini bildiği için isteyen kişiye krediyi veriyor. Tefeciler onlardan da beter. Ben oldukça yakın bir dostumun tefeciden borç para aldığına şahit oldum. Gerçekten emniyet güçlerinin de bu konuda yaptığı bir çalışma yok. Van nereye gidiyor anlamıyorum. Esnafların yaşadığını idareciler yaşasaydı herhalde Van’da bir gün duramazdılar.

“BORÇLARIMIZI ÖDEYEMİYORUZ”

Salih Ertem – Hırdavatçı: 3 yıl önce yaşadığımız depremden sonra büyük yaralar aldık ve hatta şehrimizi terk etmek zorunda kaldık. Hal böyle olunca dükkanlarımızı da kapatıp gitmek zorunda kaldık. Ama belli bir süreden soran geri döndük ve işimizin başınıza geçtik. Ama o geri dönüş süresi içinde elde avuçta var olan bütün paralarımızı bitirdik. Bu yüzden dönüşte toparlanmak için kredi çektik. Daha sonrasında ödemelerimizi maalesef yapamadık. Bankalara bir sürü borcumuz var. Bunun yanı sıra birde depremden önce var olan borçlarımız ha bire ertelendi ve bir türlü vergi terkini çıkmadı. Banka borçlarımızın üzerine birde bu borçlar eklenince işlerimiz tam çıkmaza girdi. Şu anda ne vergilerimizi ne de borçlarımızı ödeyemiyor ve her geçen günde borcun içinde kalmaya devam ediyoruz. Bunun dışında bahsetmiş olduğunuz tefecilik konusuna gelecek olursak. Van’da ciddi anlamda canlı paranın olmamasından dolayı büyük sorunlar yaşanıyor. Tabi bunu fırsat bilenlerde tefecilik adı altında bu fırsatı iyi değerlendiriyor ve insanlara vermiş oldukları paraları misliyle geri alıyorlar.

“BORCU BORÇLA ÖDÜYORUZ”

Ahmet Akkuşçi – Terzi: Depremden nce ve deprem döneminde var olan vergi borçlarım ve diğer var olan borçlarımın hiçbir ödemesini yapamıyorum. Buda elbette ki beni çok kötü bir şekilde etkiliyor. Var olan bu borçlarımın ödemelerini yapamadığım gibi ayıca her geçen günde daha çok borcun altına giriyorum. Buda beni ve ailemi huzursuz ediyor. Sizin anlayacağınız bir uçan kuşa borcum yok ama bu gidişle oda olacak. Tefecilik konusu ise sadece deprem döneminde veya depremden sonra ortaya çıkmış bir şey değildir. Bu sorun depremden öncede vardı. Ama elbette ki şimdi ki gibi yaygın değildi. Şimdilerde ise bu daha da yaygınlaştı ve inşalarda her zor kalığında bankalarda evrak ve bir sürü belgeyle uğraşacağına, tefecilerden para alıyor. Alıyor ama maalesef birçoğu yeniden geri ödeme yapıyor ve işler tam anlamıyla çıkmaza giriyor. Vatandaşlarımızda haksız değil elde avuçta para olmayınca ancak bu çıkmaza girmek zorunda kalıyor. Van’ın ekonomik durumu çok kötü gerek vergiler gerekse de var olan borçlar ve elde avuçta olamayan nakit paralar insanlarımızın sorunlarını iki katına çıkarmış durumda. Bu anlamda yetkililerin vatandaşa yardım etmek için yeni adımlar atması gerekiyor.

“EVİMİZE GÜLE EĞLENE GİDEMİYORUZ”

Suat Zait Aysan – Bilgisayarcı: Depremden önce Van’da işlerimiz çok iyiydi. Ama depremden sonra zarar gören binamız ve zarar gören malzemelerimizi toparlamak çok zor oldu. Bizde herkes gibi aldığımız bu yaralardan kurtulmak için krediye başvurduk ve kredimizi aldık. Daha sonrasında ödemeler konusunda elbette ki sıkıntılar. Akşam evimize deprem öncesi gibi güle eğlene gidemiyoruz elbette ki yüzümüz düşüyor ama buna rağmen şükrediyoruz. Sizin de bildiğiniz gibi biz burada bir günde sayısız insan mecburiyetten tefeciler ile muhatap oluyor ve o insanların ne gibi sıkıntılarının olduğunu iyi bir şekilde anlayabiliyoruz. Tefecilik yüzünden başı belaya giren yüzlerce insanda tanıyorum.

“HAYATIMIZ BORÇ OLDU”

Fuat Gürel – Kuaför: Benim depremden önce dükkanım tam şehir merkezinde ve çok büyük bir yerdi. Yerin yanı sıra yanımda çalışanların sayısı 12 kişiyken depremden sonra dükkanımın yerini değişmek ve çalışanlarımın da sayısını değiştirmek zorunda kaldım. Bununla beraber yeni dükkan için bir miktar kredi çekmek zorunda kaldım. Kredi çektim ama ödemeleri bir türlü toparlayamadım ve ödemelerimi çok gecikti. Bunun üzerine yeni borçlar ve faizler ortaya çıktı. Şimdilerde ise sadece bir eleman ile çalışıyorum. Ancak gelin görün ki bu elemanımın parasını bile zar zor çıkarıyorum. Bu anlamda sizin de belirttiğiniz gibi tefeciye gitmeyi bile düşündüm ama var olan ailem ve sonradan dükkanımın başına bir şey gelir diye ondanda çekindim. Ama tefeciye bulaşan arkadaşlarımda var. Tefeciden para almak çözüm değil. Çünkü başkasına olan borcumu tefeci borcu ile kapatıyorum daha sonra tefeciye borçlanıyorum. Anlayacağınız hayatımız borç borç oldu, başkada bir şey olmadı.

Editör: TE Bilisim