Orhan AŞAN-ŞEHRİVAN


Geçtiğimiz günlerde 3’üncü yılını dolduran Van depreminde bir kez daha gündeme gelen ağır hasarlı binalar Van’da adeta tehlike saçıyor. Ağır hasarlı oldukları için halkın can güvenliğini tehdit eden hayalet binalar, bir taraftan da her geçen gün madde bağımlıların mekanı haline geliyor. Hal böyle olunca bu binaların yaşattığı tehlike ikiye katlanıyor.

2011 Yılında yaşanan depremlerin ardından birçok konut hasar görürken, birçok konutta yıkıldı. Hasar gören konutlara yapılan incelemelerin ardından yıkım kararı verilirken, depremin üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen halen yıktırılmadı. Boşaltılan ve halen yıkımları gerçekleştirilmeyen konutlar tehlike saçıyor. Kentte başıboş bırakılan konutlar şimdiler de Madde ve alkol bağımlılarının mekanı haline geldi. Tehlike saçan bu konutlar vatandaşları da ciddi anlamda huzursuz ediyor.

19 BİN KONUT YIKILMAYI BEKLİYOR

2011 yılında yaşanan ve 644 vatandaşın hayatına mal olan büyük yıkım ardından Van ve ilçelerindeki hasar tespit çalışmaları yapıldı ve oluşturulan ekiplerin yaptığı çalışmalarda 45 bin konuta ağır hasar tespit edilip, yıkımına karar verildi. Ancak bu konutlardan sadece 26 bininin yıkımının tamamlandığı belirtildi. Vatandaşların aralarındaki anlaşmazlıklar mahkeme kararları ve bir takim sosyal nedenlerden dolayı halen 19 bin konut yıkılmayı bekliyor. Bu konutlar tehlike saçarken, vatandaşları da huzursuz ediyor.

BAŞIBOŞ BİNALAR HUZURSUZ EDİYOR

Daha önce yıkım kararı verilen ve daha sonra güçlendirme kararı verilen, en son tekrar yıkım kararı verilen Kupik siteleri bu binalardan sadece biri. Yıkım kararı verilmesinin ardından boşaltılan bina şimdiler alkol ve madde bağılılarının mekanı haline geldi. Çevrede oturan vatandaşlar, durumdan rahatsızlık duyarken binanın yıktırılması için defalarca yetkililer ile görüme yaptıklarını söyledi. Vatandaşlar, “Geceleri binanın içerisinde madde bağımlıları kol geziyor. Bu durumdan dolayı evimizden çıkamaz olduk. Bu binaların bir an önce yıktırılması lazım. Başıboş bırakılan binalar bizleri ciddi anlamda huzursuz ediyor.” Dedi.

“FUHUŞ VE TİNERCİ YATAĞI OLMUŞ!”

Kupik sitesi sadece bu binalardan biri. Buna benzer birçok binanın bulunduğu kentte vatandaşlar artık yetkililerin çözüm bulmasını istiyor. Bu anlamda savaştan çıkmış bir görüntü veren Kupik apartmanı bu binaların başında geliyor. Çevresinde yaşayanlar rahatsız. Adnan Meltem, binanın yıkılması veya güvenli bir hale getirilmesi için defalarca Valiliğe başvurmuş, ancak sonuç alamamış. Adnan Meltem adlı vatandaş da yanıbaşındaki tehlike saçan binanın yıkılması için çabalıyor. Apartmanın kötü niyetli insanların mekanı haline geldiğini söyleyen Meltem, şöyle konuştu: “Bu bina fuhuş, tinerci hırsız yatağı olmuş. Zaman zaman polise bildiriyoruz. Geliyorlar, sorunu hallediyorlar ancak sonrasında sorun tekrar ediyor. Kalıcı çözüm binanın derhal yıkılmasıdır. Hemen yanı başında oturduğumuz için can ve mal güvenliğimiz yok. Bununla ilgili makamlara başvuruda bulundum. Enkazın binanın ortadan kaldırılmasını istedim. 16 Ekim'e kadar kaldırılacak dendi ancak hiçbir şey yapılmadı. Dilekçemde de vurguladım. Benim malıma canıma herhangi bir zarardan Valilik ve asayiş kollukları sorumludur. Savcılığa da başvuracağım. İş tehlikeli bir hal aldı. Devlet burada beni koruyamaz bir halde. Bu tür binalarla ilgili tedbirde alınmıyor giriş çıkışlar engellensin. Bir an evvel binanın yıkılması lazım.”

MERKEZ KOMUTANLIĞI BİNASI DA TERK EDİLDİ

Başıboş bırakılan bu binalardan biri de daha önce askeriye tarafından kullanılan Merkez Komutanlığı binası. Merkez Komutanlığı binanın hasarlı ve eski olması nedeniyle binayı boşaltarak Hacıbekir Kışlasına yerleşmesinin ardından bu binada yıktırılmadan kaderine terk edildi. Merkezde ve işlek caddelerden olan Milli Egemenlik Caddesi üzerinde bulunması nedeniyle geceleri alkol ve madde bağımlıların mekanı haline geldiğini söyleyen vatandaşlar, bu binanın yeşil alan ve park yapılmasını istiyor. Civarda oturan vatandaşlar yakınlarda bir yeşil alan ve parkın olmamasından şikayetçi olurken, yetkililerden buranın yeşil alan ve parka dönüştürülmesini istiyor. Tüm bunlar yaşanırken, bu tehlike saçan binalardan sadece bazıları. Buna benzer kentte birçok bina bulunurken, yetkililerin bir an önce harekete geçmesi ve hem kenti bu kötü görüntüden kurtarması hem de tehlike saçan bu binaların bir an önce yıktırması gerekiyor.

TEKEL BİNASI BU TEHLİKEDEN KURTARILDI

1940’lı yıllarda inşa edilen Tekel binası bu kötü görünümden kurtarılarak, civarda bulunan esnafın rahat bir nefes alması sağlandı. Gazetemizin de defalarca gündeme getirdiği Cumhuriyet Caddesi’nin tarihi yapılarından olan Tekel Binası için yetkili isimler sonunda harekete geçerek, özellikle ek binaları madde bağımlıları tarafından mesken tutulan ve sürekli olarak ateşe verilen o yapı geçtiğimiz mayıs ayından alınan karar ile yıktırılırdı. Mayıs ayında yıktırılan bina cadde üzerindeki esnaf ve vatandaşları mutlu ederken, sadece cadde üzerindeki tarihi bölüme dokunulmadı. Yıllardır devlet kurumlarının paylaştığı o bina ve arazi ise Osmanlı döneminden bu yana Nesih Aslan adlı bir vatandaşa ait çıktı. Tapusu Osmanlı’dan yana kendilerinde olan Aslan ailesinin mensubu Nesih Aslan devlet kullanmasına rağmen vergisini kendisinin ödediği o arazi ve binada hak sahibi olduğunu kanıtladı. 10 yılı aşkındır bunun mücadelesini veren Aslan, ilk iş olarak da tarihi binanın arka tarafında kalan ve Van’ın ayıbı haline gelen o binayı yıkmakla başladı. Aslan, yıkım öncesinde o binadan 100’e yakın kişiyi çıkardıklarını belirtmişti.

MADDİ SIKINTILAR GEÇİT VERMİYOR!

Van Afet ve Acil Durum İl Müdürü Cafer Giyik ise yıkımla ilgili aksaklıkların yakında son bulacağını söylüyor. “Tehlikeli binalara müdahale etmek istediğimizde karşımıza dava süreci çıkıyor. Hukuki süreç bitmeden vatandaşın binasına müdahale şansımız yok”’ diyen Giyik, ödenek sıkıntısı yaşandığını da kabul ediyor. Deprem sonrası ağır hasar kararı verilen binalarla ilgili bin 300 kadar açılan davanın olduğunu kaydeden Giyik, ağır hasar kararı verilen binanın yıkım sorumluluğunun vatandaşa ait olduğunu hatırlattı. Giyik, hukuki sorun yaşanan binaları da dava süreçleri bittiğinde hemen yıkacaklarını söyledi: "Çalışmalarımız bitti. AFAD başkanlığına bildirdik. Dava süreçlerini müteakip diğer problemlerin de çözülmesiyle beraber biz bunların tamamını yıkacağız. Yine incelemelerimiz de tehlike arz etmesine rağmen vatandaşlarımızın ağır hasarlı konutları onararak oturduğunu veya kiraya verdiğini maalesef üzüntüyle takip ediyoruz. TOKİ’den ev vermemize rağmen eski evlerini ikinci yazlık bir ev olarak kullanıyorlar. Bunlar ciddi sıkıntı ve sorunumuz. 7 bin 500 davalı konutumuz var. Geriye kalanlar ödenek tahsisleri ve diğer problemlerden kaynaklı. Şu ana kadar yıktığımız 20 bin konuttan dolayı kimseden tek bir kuruş para talep etmedik. Tamamen kamunun kaynaklarıyla yıkımı yapıyoruz. Kupik apartmanı ile ilgili kararı da aldık. Yakın zamanda yıkacağız.”

Editör: TE Bilisim