CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak’dan oluşan 5 kişilik heyet Van’a gelerek bir takım ziyaretler gerçekleştirdi. Van’ın birçok STK ve odasına ziyaret gerçekleştiren heyet Van’ın sorunlarıyla yakından ilgilendi.

 

Budak başkanlığında, Parti Meclis Üyesi Mustafa Moroğlu, Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, Denizli Milletvekili Melike Basmacı, Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ile Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü'den oluşan heyet, Van'da incelemelerde bulundu.

 

BUDAK: SORUNLARI GENEL MERKEZE İLETECEĞİZ

CHP Van İl Başkanlığını ziyaret eden heyet adına açıklama yapan Budak, 3 günden bu yana bölgede bazı temaslarda bulunduklarını, Yüksekova ve Hakkari ziyaretlerinin ardından Van'a geldiklerini anımsattı. Budak, yaptıkları görüşmelerde, ülkenin her zamankinden daha çok demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, özgürlüklere ihtiyacının olduğunu bir kere daha teyit ettiklerini belirterek, "Van'da da insanların birinci taleplerinin huzur ve barış olduğunu gördük. Ülkemizde huzura, barışa ve insanların bir araya gelmesine, konuşmasına ihtiyaç vardır. CHP'nin güçlü bir ekiple burada olmasının nedeni, halkla bir araya gelmek ve sorunlarla ilgili hazırlanan raporları genel merkeze iletmektir." diye konuştu.

 

“BİRİNCİ ŞART HUZUR VE BARIŞTIR”

"Demokrasiden ne kadar uzaklaşırsanız huzur ve refahtan da uzaklaşırsınız." diyen Budak, son 9 ayda dördüncü kez Van'a geldiklerini ve bölgenin sorunlarıyla yakından ilgilendiklerini söyledi. Hakkari ve Van'da CHP'ye teveccühün arttığına tanıklık ettiklerini dile getiren Budak, şöyle devam etti: "Burada en büyük sorunun işsizlik olduğunu görüyoruz. Genç ve kadın işsizliği yüksek düzeyde. Bu, nedeni 14 yıldır ülkeyi yöneten AKP'nin bölgeye bir gözünü kapatarak baktığının kanıtıdır. Yeni bir teşvik paketi hazırladılar, anahtar teslimi fabrika yapacaklarını söylediler, ama bu olmaz. Önce huzur, demokrasi, bağımsız yargı ve hukukun üstünlüğünün olması gerekiyor. Özel sektörün yatırım ortamı geliştirilmeden burada yatırım bekleyemezsiniz. Bölgede fabrikalar kapatılmış. Tütün, pancar kotası konuluyor. Yarın diğer alanlarda da kotalar konulacak. O zaman otu da, nohutu da, kuru fasulyeyi de ithal edersiniz. Bu nedenle tarım alanlarının üretime kazandırılması gerekiyor. Bunun için birinci şart huzur ve barıştır."

 

ANAYASA GÖRÜŞMELERİ

Budak, Türkiye'de başkanlık sisteminin tartışıldığını anımsatarak, AK Parti ve MHP arasındaki görüşmelerle ilgili şu değerlendirmede bulundu: "Türkiye'nin tek sorunu başkanlık sistemi gibi algı yaratılıyor. Dün de MHP ile AK Parti bir araya geldi. Nerede anlaştıklarını bilmiyoruz. Cumhurbaşkanının partili olması meselesinin dışında bildiğimiz bir şey yok. Neyi kabul ettiklerini ne vatandaşlar ne siyasi partiler biliyor. Bir anlaşmanın olduğunu söylüyorlar ama ülkenin başına ne geleceğini kimse bilmiyor. Türkiye'nin sorunu nasıl yönetildiğiyle alakalı değil, birinci sorunu güvenlik ikincisi de ekonomidir. Sorunların ortadan kaldırılabilmesinin ana sebebi tekrar demokrasiye dönüştür."

 

BUDAK: NET OLARAK TAVRIMIZ BELLİDİR

Olağanüstü Hal ve Kanun Hükmünde Kararnamelerin büyük haksızlık olduğunu savunan Budak, "Anayasa Hükmünde Kararname" ile ülkeye yönetmeye çalışan bir iktidarla karşı karşıya olduklarını öne sürdü. Budak, bu uygulamalara son verilerek demokrasiye dönüşle ilgili önemli adımların atılması gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti: "MHP ile AKP'nin anlaşıp anlaşmadıklarını da bilmiyoruz. Meclise gelecek ve biz bu konuyla ilgili görüşlerimizi söyleyeceğiz. CHP parlamenter sistemden, tam demokrasiden, laiklikten ve hukukun üstünlüğünden yanadır. Bunlar bizim vazgeçilmezlerimizdir. Net olarak tavrımız bellidir. Biz tek adam rejimine de başkanlık sistemine de karşıyız. Seçimle gelen seçimle gider söylemini parti olarak her zaman dile getirdik. 4 siyasi parti aynı netlikte darbeye karşı olduğu bildirgeyle ortaya koymuştur. Orada da mevcut siyasi iktidarın seçimle gidebileceğini, darbeyle gidemeyeceğini söylemiştik. Gözaltına alınan milletvekillerimizle ilgili de aynı sözleri ifade ettik. Seçimle gelen seçimle gider."

 

CHP heyeti parti binasında yapılan basın toplantısının ardından Beşyol’da bulunan esnafa ziyarette bulundu. CHP heyetinin ilk ziyaret noktası Van Şoförler ve Otomobilciler Odası oldu. Şoförler Odası Başkanı Emin Tuğrul’la Van’ın sıkıntıları hakkında kısa bir sohbet eden heyet daha sonra Tes-İş ve Tabipler Odasını ziyaret etti. Buradaki ziyaretlerin ardından Van Ticaret ve Sanayi Odasına bir ziyaret gerçekleştiren heyet Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva’dan Van’ın genel sorunlarıyla ilgili bilgi aldı.

 

TAKVA: BÖLGENİN ÇOK CİDDİ BİR DEMOKRASİ SORUNU VAR

Budak ülkede yaşanan genel sorunlarla ilgili açıklamalarda bulunduktan sonra Takva, kentin yaşadığı sıkıntıları dile getirdi. Öncelikle CHP heyetine teşekkür eden Takva, “Bizim Cumhuriyet Halk Partisinden somut bir beklentimiz var. Öncelikle bölgenin çok ciddi bir demokrasi sorunu var. Bölgede çatışmalı ortamı ortadan kaldırmaya ve sermayenin rahatlıkla zemin bulabilmesine katkı sağlayacak katkılara ihtiyaç var. Türkiye’nin en temel sorunlarından bir tanesi bölgeler arasındaki gelişmişlik farkı olduğu meselesini stratejik bir yaklaşımla Türkiye’nin gündeminde tutmak gerekiyor. Fazla gelişmiş bir bölge ile az gelişmiş bir bölge arasında 10 kat fazla bir fark var.” Dedi.

 

“BİZ SADECE SINIRDA BEKÇİLİK YAPMAK İSTEMİYORUZ”

Takva konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizim odamız 1961 yılında kurulduğunu varsaydığımızda burada ticaretin ne kadar çok geç örgütlendiğinin de bir örneğidir. Türkiye’nin 19’uncu büyük iliyiz. İran gibi bir ülkeyle 300 km bir sınırımız var ama yine de dezavantajlı durumdayız. Elbette bunda politikaların etkisi büyük. Bölgeler arasındaki gelişmişlik fark çokta kabul edilebilir bir durum değil. Biz TBMM’nin sorunların çözümü konusunda iradeye sahip olduğunu biliyoruz. Bu konuda çalışmalar yapılması gerektiğini biliyoruz. Biz bu ilde önemli olan bir sınır olan İran sınırını bir asker gibi koruma niyetinde olmadığımızı bilin isteriz. Biz bunu her platformda da dile getiriyoruz. Biz sadece sınırda bekçilik yapmak istemiyoruz. Sınırda eğer bir zenginlik varsa bu zenginlikten de pay alan, yasal yollarla kayıt altında olacak şekilde ticarete dönüştürmek isteyen bir kitle var burada. Ülkemize bundan sonra bu gelir paylaşımında daha farklı bir pay almak suretiyle de hizmetlerimize devam etmek istiyoruz.”

 

“KAMU KAYNAKLARINA İHTİYACIMIZ VAR”

Van’ın spesifik sorunları olduğunu dile getiren Takva, “En temel sorunumuz bölgede yatırım ortamının yaratılması konusunda dezavantajlı olduğumuz. Örneğin enerji. Sonra yollar. Kentler arasındaki ulaşım sorunu. Kamu yatırımlarının tam anlamıyla hayata geçirildiği konusunda şüphelerimiz var. Bölgesel dengeler göz önünde bulundurularak yatırımlar gerçekleştirilmeli. Bizim burada yerel kalkınmayı sağlamamız için kamu kaynaklarına ihtiyacımız var. Van ve benzeri şehirler kendi kaderlerine terk etmemek gerekiyor. O yüzden de kamu kaynaklarına ihtiyacımız var. Van yedi tüketen bir üreten bir şehir olmamalı. Bunun gerçekleşmesi için ise spesifik sorunların ortadan kaldırılması gerekiyor.” Diye belirtti.

 

TAKVA: ÇEVRE YOLU 10 YILDIR TARTIŞILIYOR

Takva, Van’ın Doğu Anadolu’nun en büyük kenti olduğunu dile getirerek, “Van 1 milyon 200 bin nüfusu olan devasa bir kent bölgenin en büyük kentiyiz bir çevre yolu meselemiz var. İnanılmaz bir şey aşağı yukarı 10 yıldır kurumlar arasındaki keyfi uygulamalar nedeniyle bir türlü hayata geçirilemiyor. En son 18.madde ile hayata geçirilmesi karar alındı. Bu kararın uygulanmasına dair hiç bir inancımız ve kanaatimiz yoktur. Türkiye’nin birçok kentinde kentsel ulaşımı rahatlatacak, kentin gelecek 50 yılını belirleyecek prespektife hizmet edecek çevre yolları kamulaştırma marifetiyle yapılmasına rağmen bizim 10 yıldır bu bir tartışma konusudur. Yerel yönetimle merkezi hükümetin yerel temsiliyeti arasındaki çekişmelerinden dolayı bir türlü hayata geçirilemiyor. Çok büyük bir mağduriyet var, kısmi uygulama ile ortaya çıkan tasarruflar var bu tasarrufların el değiştirmesi var ve neredeyse insan hayatına kast edecek bir çıkmazı, bir kaos ortamını yaratan sorunumuz var. Keza biz 2011 yılında sizlerde buradaydınız geldiniz iki yıkıcı büyük deprem yaşadık. Deprem öncesinde biz Türkiye’deki 81 vilayet içinde GSMİ olarak 75’inci sıradaydık şimdi 77’inci sıradayız. Deprem öncesi ekonomik performansımız ile deprem sonrası ekonomik performansımız arasında iki kadem kötüye giden bir durum söz konusu.” İfadelerini kullandı.

 

“BİR DUYARLILIĞA İHTİYACIMIZ VAR”

Takva şöyle konuştu: “Depremden sonar 5 katrilyonluk kaynağın bölgeye aktarıldığından söz ediliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümet yetkilileri bunu ifade ediyor. Fakat bu kaynağın nasıl kullanıldığı konusunda ya da halkın refahına doğrudan nasıl etki ettiği konusunda bizim net bir bilgimiz olmamakla beraber deprem sonransın da inanılmaz derece borçlanmış bir kentiz, bireyleriz, Türkiye’nin en borçlu kentiyiz. Biz bunu hak edecek uygulamanın tarafı olmadık. Ancak doğal afet sonucunda hayatımız böyle bir çıkmazın içine girdi. 2011 yılından itibaren bizim gelir ve kurumlar vergisi çıkmazımız devam ediyor.  Dün itibariyle mücbir sebep hali sona erecekti ama 2017 altıncı ayın 30’una uzatıldı. Bu konuda 1999 Kocaeli depremindeki benzer bir uygulamanın Van’da muhakkak hayata geçirilmesini gerekiyor. 550 milletvekiline iki kez bizzat yazı yazarak ve hiç bir parti ayırmaksızın Türkiye’nin temel meselesi olduğuna dair bir sorun olduğunu dile getirdik ama maalesef talebimiz çok karşılık bulmadı. Bu konu ile ilgili 30’a yakın milletvekili bununla ilgili yaptıkları çalışmaları bize gönderdiler. Bu konuda da bir duyarlılığa ihtiyacımız var. Bu konu ile ilgili en son 2 ay önce bir yazı yazdık.”  

 

TAKVA: MİLLETVEKİLLERİMİZİN SERT BİR DİLLER BELİRTMESİ GEREKİYOR

Maliye bürokrasisi ile 2 aydır randevu talep ettiklerin ancak cevap alamadıklarını belirten Takva, “Maliye bakanı kendisi bizi davet etmesine rağmen sonraki randevu talebimizi Kabul etmiyor. Gelir idaresi Başkanlığı randevu talebimize olumlu cevap vermedi. Ankara’da oturmanın oradaki insanlara bir ayrıcalık sağlamak yerine onların hizmetinde olmaları gerektiği bilincini de burada sayın milletvekillerimizin sert bir diller belirtmesi gerekiyor. Bizim ödediğimiz vergiler olmazsa hiç biriniz maaş alamazsınız bu böyle bir şeydir. Ankara bürokrasisi ne yazık ki gittikçe daha çok merkezileşen bir yapıda gittikçe aramıza duvar örüyor. Partinizin bu konuda duyarlılığına ihtiyacı var.” Dedi.

 

“BİR DEĞİŞİM DÖNÜŞÜM ELBETTE OLSUN”

Takva, “Güncel meseleler üzerine konuştuğumuz zaman yeni anayasa değişikliği meselesi var. Biz Türkiye’nin yararına olabilecek her türlü değişimi iş dünyası olarak destekleriz, detaylara çok girmeyiz. Önemli olan yapılacak her türlü değişikliğin halkın refahında, hayatında ne tür değişiklik yapacağını bizim bilmemiz lazım. Son 2 aydır bir takım görüşmeler oluyor Ak Parti ile MHP arasında ama bu görüşmelerin halkın hayatına nasıl temerküz edeceğini bilmiyoruz. Ülke ekonomisine bu iş nasıl etki edecek bir fikrimiz yok. Bir değişim dönüşüm elbette olsun yani bir tartışma konusu yapmıyoruz. Bunun iş dünyasında karşılığı nasıl olacak, halkın rutin günübirlik yaşamında nasıl yansıyacak bilmiyoruz. Politikacılarında bu konularda bir politikası olduğunu da görmüyoruz maalesef. 80 milyon insan yaşıyor bu ülkede hiç bir politik yaklaşım bu 80 milyonun gelecek ile ilgili kaygılarını bertaraf edip ya da görmezden gelip bir politik açılım yaratamaz, yaratabildiğini düşünür bu bir yanılsamadır.” Diye belirtti.

 

Türkiye’de 23 ilin cazibe merkezi ilan edildiğini dile getiren Takva, “Şimdi çok komik bir durum ile karşı karşıyayız. Türkiye’de doğudan batıya göç hareketini engellemek için 4 il cazibe merkezi ilan edildi. Bu iller: Kars, Van, Diyarbakır, Şanlıurfa sonra bu 4 il 8 ile çıktı. Bu 8 merkez ile beraber 15 il daha bağlandı ve 23 il oldu. Bu açıklanmamış olsaydı belki de bu 23 il önceki uygulamalar gibi 40’a, 50’ye çıkacaktı. Şimdi biz bütün illeri bu bakış açısıyla cazibe merkezi ilan edemeyiz. Van özelinden baktığımız zaman bizim ilimiz sadece kendine hizmet eden bir şehir değil. Yıkıcı deprem oldu, depremden önce nüfusumuz 950 bindi şimdi 1 milyon 200 bin oldu. İnsanlar inat ve ısrarlar bu kentte yaşamak istiyorlar.  O zaman sizin bu kentte yatırım ortamını iyileştirmeniz gerekiyor.  Bununla ilgili alınmış bir karar yok, velev ki alındı Kalkınma Bakanımız bundan 1 ay önce Cazibe Merkezlerinin kısmi tanıtımını Van’da yaptı. Kendi ifadesidir “Biz Van’ı ihmal ettik, Van’ı yeteri kadar geliştiremedik” diye konuştu.

 

TAKVA: 1 AY OLDU BİR TÜRLÜ GÖRÜŞEMİYORUZ

Cazibe merkezi toplantılarını önce siyasi parti il başkanlarıyla, İl valileriyle, milletvekilleri ve belediye başkanları ile değerlendirdiklerini o günde en son olarak iş dünyası ile paylaşmak üzere Van’da bulunduklarını kaydeden Takva, “Bize üçer dakikalık söz hakkı tanıdılar. Bunu ben Bakana söyledim “siz zaten herkesle paylaşmışsınız” ama bunun asli unsuru olan iş dünyası ile ne yazık ki en son da görüşmeyi uygun görmüşsünüz bize de 3 dakikalık söz hakkı veriyorsunuz. Aklımızda binlerce soru ve endişe varken biz bunu değil 3 dakikada 33 dakika da anlatamayız. Sonra bizi davet etti mutlaka gelin dedi. O günden bu yana 1 ay oldu bir türlü görüşemiyoruz. Bize gelin diyorsunuz biz heyecanlanıyoruz hemen ertesi gün resmi yazışmaları yapıyoruz, talep ediyoruz. Ya bunu yapmayın ya talep etmeyin ya da siz de gelmeyin.” Şeklinde konuştu.

 

“KALKINMA BANKASININ TÜRKİYE’NİN KALKINMA POLİTİKALARINDA ETKİN BİR ROL OYNADIĞINI DÜŞÜNMÜYORUM”

Takva şöyle konuştu: “Mecliste bu ifade edilmeli 23 ilin ön potansiyelleri belirlenmiş Van’da tıbbi aromatik bitkiler desteklenecek.  Van’ın geleneksel üretim potansiyeli küçükbaş hayvancılık destekleniyor ama büyük baş hayvancılık yok, mobilya sektörü yok.  Tamamıyla Ankara’da Hazine Müsteşarlığı tarafından hazırlanmış bir şey var. Bununla beraber bütün başvuruları Kalkınma Bankası üzerinden hayata geçirme üzerinden bir yaklaşımları var. İllerde Kalkınma Ajansları gibi katılımcı ve demokratik olduklarını düşündüğümüz kurumlar var ve Kalkınma Bakanlığına bağlı teşkilatlar olmasına rağmen tüm bu başvuruları Ankara merkezli yaklaşımla hayata geçirme gibi bir durum söz konusu bu kabul edilebilir değil.  Kalkınma Bankasının ben Türkiye’nin Kalkınma politikalarında etkin bir rol oynadığını düşünmüyorum. Genel Başkanınız Kılıçdaroğlu Van’a geldiğinde biz toplantı yapmıştık bu dokunulmazlıklar meselesinde müsterih olmamamız yönde bunun yeniden Türkiye’de toplumsal değişim dönüşüme mahal vermeyecek şekilde ya da kaos ortamı olmayacak şekilde sözü vardı. Maalesef bu konuda alınan kararlara CHP’nin dâhilinde açıkçası bölgede bugün yaşadığımız daralmanın, arada kalmışlığın temel sorunların bir tanesidir. Bu konuda CHP’nin çok daha ön görülü bir politik yaklaşım içerisinde hareket etmesine duyduğumuz ihtiyacı da ifade ediyorum.”

 

Takva’dan sonra kısa bir açıklama yapan Budak, ilgilerinden dolayı Takva’ya teşekkür etti.

Van TSO’ya yapılan ziyaretin ardından Van Ticaret Borsası ve Van Organize ve Sanayi Bölgesine de bir ziyaret gerçekleştiren CHP heyeti Van’da ayrıldı. 


ŞEHRİVAN GÜNCEL: MERAL YILDIZ / ERDAL ERBAŞ

 
Editör: TE Bilisim