Referandum çalışmaları kapsamında Van’a gelen Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci, gazetecilerle bir araya gelerek, referandum çalışmalarını ve Kapıköy Sınır kapısıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Referandumda iyi bir sonuç almak için farklı noktalara dokunmak gerektiğini anlatan Çiftci, referandumda alınacak sonucun Van için ciddi katkılar sağlayacağını belirtti. Kapıköy Sınır kapısı ve kente gelen İranlı turistlerle ilgili de açıklama yapan Çiftci, “2016 yılında 238 bin, 2017’nin ilk üç ayında ise kentimize 102 bin İranlı girişi var. Son 14 günde de bu sayı 33 bine ulaştı.” Dedi.

 

16 Nisan’da yapılacak olan referandum çalışmaları kapsamında Van’a gelen ve ilçelerde çalışma yürüten Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci, gazetecilerle bir araya geldi. Yaptıkları çalışmalarla ilgili gazetecilere bilgi veren Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci, güçlü bir ‘evet’ çıkması durumunda Van için ciddi sonuçlar elde edileceğini belirtti. Salon toplantıları dışında sahada ciddi bir çalışma yürütülmesi gerektiğini aktaran Çiftci, farklı noktalara dokunmak gerektiğini söyledi. Nevruz tatili nedeniyle Van’a gelen İranlı turist sayısını ve Kapıköy’ün durumuyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Çiftci, İranlı turistlerin kentin ekonomisine çok ciddi katkı sağladığını ve 2016 yılında 238 bin, 2017’nin ilk üç ayında ise 102 bin İranlı turistin kente giriş yaptığını söyledi.

 

 

ÇİFTCİ: İRANLILARIN GELMESİ VAN İÇİN ÖNEMLİ

İranlı turistlerin kente büyük ilgi gösterdiğini ve oluşacak huzur ortamıyla sayının daha da artacağını ifade eden Çiftci, “İranlıların Van’a gelmesi ilin ekonomisi için çok önemlidir. Bizim buradaki Sivil Toplum Kuruluşlarının, Belediyelerin, Kurumların ve İdarelerin yaptığı çalışmalar da önemlidir. Bu çalışmalar yapıldığı takdirde hükümet nezdinde her türlü desteği ve kaynağı alırız. Festivaller için çok ciddi kaynaklar ayrılıyor, bu doğrudur. Öncellikle bunu tespit etmek gerekiyor. Ama o stratejiyi belirlemek lazım ve ona göre bir çalışma sergilemek gerekiyor. Bir şey hemen olmaz, kültüre ihtiyaç vardır. İranlıların Van’a gelmesi belki nevruzda daha yoğundur ama bölgenin rahatlaması, bölgenin huzur bulması, bölgenin biraz daha iyi tanıtılması üzerine, İran ile iyi ilişkiler üzerine daha da artacaktır. Suriye’deki savaştan dolayı İran ile diyaloglarımız ister istemez belli bir sıkıntı içindeydi. Bunlarda bir rahatlama olunca çok ciddi bir akış oldu.” Dedi.

 

 

“VAN’I KİMSE TUTAMAZ”

2016 ve 2017 yılında Van’a gelen İranlı turist sayılarıyla ilgili de bilgiler veren Çiftci şöyle konuştu: “2016 yılında 238 bin, 2017’nin ilk üç ayında 102 bin İranlı girişi var. Son 14 günde de 33 bin giriş var. Bunlar çok önemli rakamlardır. Kapıköy Sınır Kapımız tam anlamıyla hizmet vermelidir. Ben özel sektörlerinde üzerlerine düşeni yapacağına inanıyorum. Buradaki yerel idarelerinde destek sağlaması gerekiyor. Burada şu çok önemlidir, Vanlılık, Van bilincini mutlaka oluşturmalıyız. Eğer Van kent kültürünü oluşturabilirsek, biz bütün sorunları aşarız. Vanlılık ruhunu oluşturmak zorundayız. Van’ın ortak paydasını oluşturabilirsek sorunlarımız kalmaz. Tabi bunlar zamanla oluşacak şeylerdir ama her şeye rağmen ilk adımlar önemlidir. İran’da milyar dolarlık çok ciddi bir pazar var, bizim bu pazarı en iyi şekilde pazarlamamız gerekiyor. Yani bu çok önemli bir şeydir. Bizim bundan çok ciddi katkı elde etmemiz gerekiyor ve süreklilik arz edecek şekilde ayarlamamız lazım. Turizm bunun bir ayağı olacak elbette ama esas ayağı bu şehre ivme katacak ayağı, ekonomiyi kalkındıracak, geliştirecek, büyütecek, taşıyacak ayağı sınırdır. Sınır kapılarının doğru bir şekilde açılıp, doğru bir şekilde işletilmesi, buradaki ekonomik ithalat ve ihracat rejiminin sağlıklı hale getirilip ciddi ihracat yapmasıdır. Üretim üsleri kurulup burada İran’a ve Irak’a tüm bölgeye bu ihracatı yapmamız tabi ki ilk hedefimizde İran var ve İran bize daha yakındır. 300 kilometre sınırımız olan bir ülkedir ve bakirdir. Eğer başarabilirsek bundan en ciddi katkıyı da nihayetinde Van alacak. Bunu yaptıktan sonra kimse Van’ı tutamaz.”

 

 

KAPIKÖY AĞUSTOSTA AÇILIYOR

Modernize edilen Kapıköy Sınır Kapısının Ağustos ayı içerisinde hizmete açılacağı müjdesini de veren Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci, “Bakanlıkta göreve başladığım günlerde Kapıköy’deki çalışmaları başlatmak için Bakan beyle görüştüm. Sınır Kapısının Van için çok önemli olduğunu belirttim. Tabi ondan sonra ciddi bir süreç başladı ve o gün Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu geldi. Bana yapmayı düşünmediklerini söylediler. Bende yapacaksınız dedim ve yapmayı kabul etti. Sonra Cumhurbaşkanımızın o konuda çok güçlü bir iradesi var. Bakanlığın en son projesi olan Kapıköy’ü Allaha hamdolsun temelini attık. Tabi bunun sonuçlandırılmasında Bakan beyinde çok büyük katkısı oldu. Kendisi senin memleketin, benim memleketim diyerek proje için bürokratları seferber etti. İnşallah Ağustos ayında açmayı düşünüyoruz. Orada güçlü bir çalışma mantığı olacak. Özel sektörün çalışması kamuyla aynı değil, alt bodrum katları bitirilmiş, zemin üst seviyeye gelmiş ve bodrum katların hepsi kullanılacak. Oradan sonra bir kat daha yapılacak zaten zeminin üstü bir kattır, başka yok. Bir taraftan kalıplar sökülürken, diğer taraftan ince işlerine başladılar. Ben oraya gittim ve inceledim. Burası tam manasıyla bittiğinde, açılışını yaptığımızda İran tarafını da zorlayacağız. İran tarafında da yolda bir çalışma başladı. Bakanlıktan görev alır almaz hemen İran Başkonsolosumuzu görevlendirdik, buradan bölge müdürümüzü görevlendirdik. Kısım kısım 26 kilometreye kadar tutanak yazıp bize gönderdiler ve onlarda ulusal hükümetin bütçesinden yapmaya başladılar. Tabi bu bitmesiyle birlikte 7/24 açık kalınca Van ekonomisine ciddi bir artış sağlayacak. Ayrıca bu turizmi de etkiyecek. İnsanlar daha güzel bir ortam görecekler. Sürekli Türkiye’ye akış olacak. Dolayısıyla biz birçok alanda da güzel işler yapacağız. Buna uygun ihracatçı kültürü oluşacak.” Dedi.

 

 

KAPIKÖY BİTİNCE…

Ticaret Merkezinin Van’a kazandırılması konusunda çalışmaların tamamlandığını ve en kısa sürede yapımına başlanacağını aktaran Çiftci şöyle konuştu: “Allah nasip ederse biz orada yeni bir model üretiyoruz. Ticaret merkezleri oluşturuyoruz ve Ekonomi Bakanlığının sınır ticareti var. Tüm tabana yayılan, bütün esnafın kullanabileceği bir yapı içerisinde kendimiz yapacağız. Çok modern, çok düzgün, kontrolü bizde olacak ve birçok sınır merkezindeki sıkıntıların olmadığı bir yapı üzerinde inşallah bitirdik. Kapıköy Sınır Kapsı tam anlamıyla işletildiğinde oradaki herkes kendine çeki düzen verecek, vermek zorundadır. Oradaki görevliler kılık kıyafetlerine, hitap diline çok dikkat edecekler. İran’dan gelen vatandaşlar bizim misafirlerimizdir. Tabi ki biz onları başımızın üstünde ağırlayacağız. İran konsolosluğu önemli bir şeydir ama her şey değil. Van’da olmasında ciddi faydalar var ama olmamasında da ezici bir durum değildir. Açılması insanlarımıza psikolojik olarak bir moral olur. Çok ciddi değildir ama mutlaka yapılması gerekenler noktasında konsolosluk istiyor. Tabi bu iki ülkenin anlaşmasıyla olur. Yine gündeme getiririz. İnşallah oradan bir sonuç elde ederiz.”

 

 

“KAPIKÖY VAN’IN KADERİNİ ETKİLEYECEK”

Van’a laboratuvar kurulması için gerekli bütçenin ayrıldığını ve kısa sürede Van’a kazandırılacağını aktaran Çiftci, “Uluslararası düzeyde Türkiye’de 6 tane laboratuvarımız var.  Yedincisini inşallah biz bakanlık olarak Van’a kazandıracağız. Bu laboratuvar için 20 milyon bütçe ayırdık. Laboratuvar denince çok basit gibi geliyor, fakat ithalat ve ihracat rejiminde ihraç ve ithal edilen ürünlerin tamamı buralardan geçiyor. Türkiye’de bulunan laboratuvarlarımız İstanbul, Ankara, Kocaeli, İzmir, Mersin ve İskenderun’da bulunuyor. Bu bölgede yok, dolayısıyla burada günlük 2 bin TIR girişi var, 2 bin de çıkış var. Gürbulak, Sarp, Öncüpınar, Üzümlü, Esendere sınır kapıları hep böyledir. Bunların hiçbirinde yok. Biz inşallah birini Van’a kazandırmak için karar verdik. Yatırım programına koyduk ama arsasında ufak bir sıkıntı var. Orada 100’e yakın kimyager çalışacak ve Van bölge olacak. Bütün talihler burada yapılacak. Burayı bir üs haline getirecek. Orada inşallah bir depolama merkezi de kuracağız. Bunlar hepsi olduğunda ticaret çok ciddi artacak. İnsanlar ihracat ve ithalatın ne olduğunu öğrenecek. İnsanlar bu zamana kadar ithalat ve ihracat için farklı noktalara gidiyordu fakat bundan sonra inşallah işlemlerini Van’da görecekler. Van Kapıköy Sınır Kapısı bölgenin kaderini etkileyecek bir yapı olacak. Ben buna canı gönülden inanıyorum.” Dedi.

 

 

1 NİSAN’DA VAN’A BÜYÜK YATIRIM!

Cazibe merkezleri projesi kapsamında Van’a 1 milyar 600 miyonluk bir yatırım yapılacağını ifade eden Çiftci, “Cazibe Merkezleri projesinin şuan 1 milyar 600 milyonluk yatırım var. Bu çok önemli bir rakamdır. Ama burada kapıları düzgün yaparsak, ulaşımı sağlam yaparsak buradan çok ciddi sonuçlar alabiliriz. Biz olabildiğinde birçok insanı buraya yönlendiriyoruz. Uluslararası bir firma geldi burada ofisini açtı. 1 Nisan itibariyle istihdama başlayacak. Bu firma ilk etapta 650 kişi işe alacak. Sonra bin 200’e kadar çıkacaklar. Onlara geçici olarak tekstil kentte 4 bin 800 metrekarelik bir alan tahsis edildi. Kendisiyle birlikte birkaç tane daha firma getirdi. 1 Nisan itibariyle istihdam kabullerini alacaklar, sonrasında Organize Sanayi Bölgesi 10 bin metrekarelik bir yer yapıp ciddi yatırımlar yapacaklar. İnşallah bunun gibi birçok yatırımcı burada bu yatırımlara başlayacak. Kimya sanayi, enerji sanayi de ciddi yatırımcılar var. İnşallah bunların Van’a ciddi katkıları olacak.” Dedi.

 

 

 “VAN’IN SORUNLARI KARŞISINDA GERİ DURMADIM”

Belediye Başkanlığı, Milletvekilliği ve şuanda Bakan yardımcılığı görevinde her zaman Van için çaba sarf ettiğini söyleyen Çiftci şöyle konuştu: “Allah nasip etti ve genç yaşta iki dönem belediye başkanlığı yaptım. Bir dönem de milletvekili olarak hizmet ettim. Milletvekilliğiyle hizmet ederken, tabi herkesin bir bakış açısı var. Bazıları hiçbir şey yapmadığımızı söyler, bazıları da yaptığımızı ifade eder. Ben şahsen şunu belirtmek istiyorum. Ne yaptıysam en iyisini yapmaya gayret gösterdim. En iyi yaptım ve işimi severek yaptım. Milletvekilliği ve icra makamlarının bir farkı var. Belediye başkanısınız, projenizi kendiniz yapıyorsunuz, kendiniz üretiyorsunuz, kendiniz halka tanıtıyorsunuz, kimsenin sahiplenme şansı yoktur. Milletvekilliği rica makamıdır. Milletvekili olarak bir hizmet yaparsınız, uğraşırsınız, gayret sarf edersiniz. Bizim Anadolu illerinin talihsizliğidir. Hizmeti buraya getirirsiniz, bu yatırım ya hükümete yansır veya valiye yansır. Eğer yapılmayan bir şey varsa o da muhakkak milletvekilleri engellemiştir. Böyle bir algı var ama ben milletvekilliği dönemimde Van’ın prensip temel konuları ve temel yatırımları noktasında hiçbirisinde geri durmadık. İki dönem Erciş’te belediye başkanlığı yaptığım için Erciş ön planda tutuldu, ama biz Van milletvekiliydik. Birçok kişi vekilliğim sürecinde benim Erciş milletvekili olduğunu ifade ederdi, ancak ben Van’ın bütün ilçelerindeki yatırımları takip ederdim. Asla ayrım yapmazdım. Van’ın ne kadar proje ve çalışmalarını takip ettiysek 13 ilçede de o kadarını takip ettik. Milletvekilliği dönemimde ben Van’ın 13 ilçesine giderek, yaptığım tüm hizmetleri anlattım. Van’ın temel sorunları karşısında hiç geri durmadık.”

 

 

“VAN İÇİN HER ZAMAN TARAF OLDUM”

Van’dan gelen tüm projeleri bire bir takip ettiğini aktaran Bakan yardımcısı Fatih Çiftci, “Van için bir şeyler üretmek isteyen kim olursa olsun hepsiyle iyi bir diyalogumuz oldu. Sahiplenmemiz oldu ve şuanda onların bize getirdiği Van’ın sorunları, projeleri, takibi noktasında çalışmalarımız sürüyor. Olabildiğince biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Bütün makamların gelip geçici olduğunu biliyoruz ama yaptığınız işi en iyi yapmak ve Allah rızası için o memleket için bir şeyler üretmek çok çok önemlidir. Van için her zaman taraf olduk ve olmaya devam edeceğiz. Van’da yapılan Üreten Türkiye konuşuyor toplantısı Türkiye’de son yılların en büyük fotoğrafıydı. Çok önemli isimler ağırladık, İki bakan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin başkanı, 17 önemli kuruluşun temsilcisi ve birçok davetli katıldı. Benim buradaki amacım program Van’da yapılsın. Van’da ekonomide bir hareketlilik olsun, bir dinamizm olsun, Van’ın tüm sorunları tartışılsın, konuşulsun, üreten ticaret erbabının elinde bunlar ifade edilip analizler çıkarılsın ve bu analizler hükümet nezdinde bir politika olsun ama özelde de doğru konuşmak gerekirse referandum sürecinde ‘evet’e bir katkısı olsun istedim.” İfadelerini kullandı.

 

“VAN’IN MENFAATLERİ ÖN PLANDA OLMALI”

Van’la ilgili her türlü projeye destek olduğunu söyleyen Çiftci, “Bakın ben bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Allah nasip etti, ben burada çalışmaya başladım. Ankara’daki Vanlı arkadaşlarımızla her zaman iyi diyaloglarımız oldu. Dostluklar ayrı, dava arkadaşlığı ayrıdır. Kapıdan içeri giren hiçbir Vanlıya ben onun fikriyle, zikriyle bakmadım. Bana getirdiği şeyle baktım ve hiç ötekileştirmedim. Bundan dolayı zaman zaman eleştirildim. Zaman zaman bu siyaset malzemesi yapılmak istendi. Ben Van ile ilgili doğru, önemli proje ve herkese sahip çıktım, çıkmak zorundayım. Bakın ortada bir Kayseri, bir Gaziantep örneği var. Bu şehirler hiçbir suret ve şartta insanların fikrine, zikrine bakmıyor. Şehrin geleceğine bakıyor. Ortak menfaatine bakıyor ve o şehirle alakalı projeleri ortaya konmasına bakıyor. Bunu hangi parti getirirse getirsin herkes bir masanın başında toplanıp o şehir için mücadele ediyor. İnsanların siyasi fikri ayrı olabilir. Ben AK Partiliyim, bir başka arkadaşım farklı bir siyasi partiden olabilir, ama bu şehrin menfaatleri söz konusu olduğunda biz bunu ortaya koyup konuşabilmeliyiz. Bundan sonraki süreçte bunu yapmalıyız.” Dedi.

 

“BAŞKANLIK SİSTEMİNİ HEP SAVUNDUM”

Başkanlık sistemiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bakan yardımcısı Fatih Çiftci, “Ben öğrenciliğimden bu güne kadar başkanlık sistemini savunan ve arzulayan bir insandım. Tam bir Amerikan Başkanlık sistemi istiyordum. Şimdi daha farklı bir sistem geldi ama bu bile benim hayallerimin önemli bir kısmının gerçekleşmiş olması anlamına geliyor. Ben parlamenter sisteme çok sıcak değildim ve öyle inanıyordum. Başkanlık sisteminin mutlaka Türkiye’ye gelmesi kanaatindeydim. Bunu her zaman böyle de ifade ettim. Başkanlık sisteminin Türkiye’yi daha iyi noktalara taşıyacağı kanaatindeyim. Anayasa değişikliği oylanır oylanmaz yani partimiz start vermeden ben Van’a geldim. 3 gün boyunca Van’da çok çeşitli programlar yaptık. Programlar kapsamında 82 Sivil Toplum Örgütünü ziyaret ettik. Ziyaretlerimiz de bu Sivil Toplum Örgütlerinin içerisine baktığımızda bunlardan 60 veya 70 tanesi geçmişte bize veya Ak Partiye muhalif duruş sergileyenler olarak bilinenlerdi. Ben ziyarette kendi kanaatimi ve düşüncelerimizi ifade ettim. Kendi düşüncelerini de sorduk. Ziyaretlerde Sivil Toplum Örgütlerimiz de sorun ve sıkıntılarını bizlere anlattılar. Bunun akabinde de tamamı referandumda ak parti ile birlikte olacaklarını ve referandumda ‘Evet’ diyeceklerini ilan ettiler. Basında da geniş yer aldı bu ifadeler. Sonrasında Erciş’e ziyaretler gerçekleştirdik. Orda da STK’larla bir araya geldik. Burada da STK’larımız çıkıp aynı açıklamayı basın önünde paylaştılar. Daha önce bu arkadaşlarımız biz farklı değerlendirdik. Ama hamdolsun bu STK’larımız böyle bir açıklamada bulundu. Bu açıklama iyi ve güzel bir sinerji yarattı. Buna benzer birçok referandum çalışması yürüttük.” Dedi.

 

“FARKLI NOKTALARA DOKUNMALIYIZ”

Referandum çalışmaları kapsamında merkez ve ilçelerde çalışmalar sürdürdüklerini ifade eden Çiftci şöyle konuştu: “Biz iyi bir çalışma yürütmek istiyorsak farklı noktalara dokunmaz zorundayız. Hiçbir hesap, kitap ve gelecek kaygısı olmadan herkese kucak ve vizyonumuzu açıp kendi insanımızı bu sürece hangi şekilde olsa olsun dahil etmek zorundayız. Öncelikle referandum ve başkanlık sisteminin ülkeye kazandırmasına inanacaksınız. Birilerinin öne çıkıp çıkmaması değil, bu işten ciddi bir sonuç almak önemlidir. Van’da çok iyi sonuçlar almamızın Van için de katkı sağlayacağına inanıyorum. Ben referandumda alınacak sonucu Van için ciddi anlamda önemsiyorum. Biz insanlara dokunduğumuzda ve ulaştığımızda ciddi sonuçlar elde edeceğiz. Algılar anlamında salon toplantıları elbette ki önemlidir ama bir süre sonra görsellik ve körlük meydana getiriyor. Sahadaki gerçek anlamda ulaşmamız gereken kararsız, ortada veya gri alanda bulunan insanları ikna noktasında gerekli adımlar atılması gerektiğine inanıyorum. Bundan dolayı özellikle bu tür noktalara yöneldik. Tüm ilçelerimize ziyaretler gerçekleştireceğiz.”

 

VAN’DA EVET ÇIKARSA…

“Gittiğimiz yerlerde de olabildiğince farklı noktalara dokunmaya çalışıyoruz. Kırsala bir şey diyemem kırsalda halen insanlarımızda bir tedirginlik var. bunu çok net bir şekilde görüyorum. İnşallah bunlarda en kısa sürede ortadan kalkacaktır. İnsanlar hür iradeleriyle ne yaparlarsa yapsınlar. İstedikleri kararları versinler bizde buna saygı göstereceğiz. Benim düşüncem biz dokunulmayanlara dokunduğumuzda ciddi sonuçlar elde edeceğiz. Önemli bir ölçüde kararsız bir kesim var. bu kararsız kesimler kanaatimce belli bir noktaya gelmiş eğer stratejik adımlar atılırsa ciddi sonuçlar elde edeceğiz. İlçe merkezleri ve kırsal kesime dokunursak çok ciddi bir sonuç elde edeceğiz. İyi bir ‘evet’ çıktığı zaman Van için ciddi sonuçlar elde edilecek. Van’a ciddi şeyler yapılıyor ama ciddi sonuçlar elde edilmiyor. Ben bu sürecin Van’ın hem ekonomisine hem de gelişimine katkı sunacağını kanaatindeyim. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız toplantılarda o şehirle ilgili yapılanları ve yapılacakları ifade ediyorlar. Vatandaşlarımızın bir beklentisi var bu beklentiye yönelik açıklamaların yapılacağı kanaatindeyim.”

 

“REFERANDUMDA 55-60 BANDINDA OY BEKLİYORUZ”

16 Nisan’da yapılacak referandumda ülke genelinde alınacak oy oranıyla ilgili de kanaatini bildiren Çiftci, “Bizim insanımız hiçbir zaman için kendi insanına yanlış yapmaz. Kürtlerin en büyük özelliği misafirperverliğidir. Ama en büyük tahribatı oradan vermeye çalıştılar. Bazen siyasi ve ideolojik hırslar ve körlükler insanlara istemediği şeyler yaptırtabiliyor. Bu herkes için geçerlidir. Eğer insanımız çok gerilmezse insanlarımız buna prim vermeyecektir. Toplumumuzun Cumhurbaşkanımıza karşı ciddi bir sempatisi var. Cumhurbaşkanımızı sanki Kürt düşmanıymış gibi gösteren bir algı da yaratıldı. Bunların gerçekle hiçbir bağı yok. Çözüm sürecini de başlatan Sayın Cumhurbaşkanımızdı. Ben çözüm komisyonunda görev almış bir milletvekiliyim. Ben bütün bölgeyi ziyaret ettiğim ve gezdiğimde her kesimle görüştük. O görüşmelerimizde herkesin söylediği ortak bir şey vardı. ‘Bu işi çözerse o çözer’. Ama bu süreci bir şekilde birileri zehirledi. Bunu da kabul etmek gerekiyor. bu referandumda da çalışmalarımız aralıksız devam edecek. Benim kafamda daha net bir fotoğraf oluşacak. Ama her halükarda iyi bir sonuç çıkacağına inanıyorum. Van’da ne olursa olsun mutlaka sağ duyu hâkim olacaktır. Ben Türkiye geneli için referandumda çıkacak sonuçla ilgili değerlendirme yapacağım. Van için iyi bir sonuç çıkacağı kanaatindeyim. Türkiye genelinde ise kanaatim 55 ile 60 bandında bir evet çıkacağıdır.” Şeklinde konuştu.     

Editör: TE Bilisim