Van şehri kurulduğundan beri maalesef düzenli bir şehir planına sahip olamamıştır…

 

Nüfus artışı ile meydana gelen çarpık kentleşme, beraberinde birçok yeni sorunu getirmiştir.

 

Bunlardan biri de Van’ın ana arterlerinde ve özellikle girişlerinde görmek mümkün…

 

Van’a dört ayrı yoldan girilebiliyor.

 

Bu girişlerde de göze ilk çarpan, daha doğrusu, gözü rahatsız eden ilk şey; molozlar, çöpler ve estetik olmayan görüntüler…

 

Büyük bir kente girdiğinizin farkına bile varamazsınız…

 

Özalp tarafından girildiğinde çöpler ile karşılaşıyoruz ve öyle kötü bir koku var ki öncelikle tüm camlarımızı sıkı sıkı kapatmamız gerekir.

 

Erciş tarafı girişinde ise daha çok beton, briket, fabrika vb. gibi görüntüler ile karşılıyoruz.

 

Edremit ve Gürpınar girişlerinde de benzer görüntüleri görmek mümkün…

 

Van şehrine girişlerde mevcut kötü görüntüleri kaldıracak, Van’a ait, Van’ı temsil eden veya Van ile özdeşleşen değerlerin ve anıtların konması önemli olacaktır.

 

Bu anıtlar, girişlerdeki orta refüjlerde ağaçlandırma ve yeşil alanlar ile desteklenmelidir.

 

Örneğin; Van Kedisi heykeli Erciş girişine, Edremit tarafına eski Van Evi, Özalp girişine Flamingo heykeli, Gürpınar girişine de Semaver anıtı konularak güzelleştirilebilir.

 

Ülkemizde diğer birçok kente girerken o kent ile ilgili çok güzel anıtlar bulabiliyoruz. Hatta hemen durup bir fotoğraf çekerek bunu sosyal medya hesaplarımızda paylaşarak bu güzelliği, bu şehrin kendine has özelliğini binlerce insanın görmesini sağlayabiliyoruz.

 

Aslında bu paylaşımımız o kentin turizmine önemli bir katkı sağlıyor.

 

Bu konuda yerel ile merkezi yönetim bir araya gelerek Van’ın geleceğine yönelik 50 yılı kapsayan bir şehir planlaması yapmalıdır.

 

Sadece girişlerde de değil tüm ana arterler boyunca daha estetik ve çevreci bir görüntünün olması için çalışmalıdırlar.