Bakan Yılmaz, Elit World Business Hotel’de Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) tarafından düzenlenen ve Muş, Hakkari, Van ve Bitlis illerini kapsayan “Güçlü Girişimcilik, Mali Destek Programı” konulu konferansa katıldı. Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, çözüm sürecinin engellenmeye çalışıldığına vurgu yaparak, “Yatırımcı bölgede huzur ister, güven ister. Güvenli bir ortam ister. Bu anlamda çözüm süreci son derece önemli. Çözüm süreci az önce de vurgulandı; elbette siyasi boyutları var, başka boyutları var ama, refahımızla bire bir bağlantılı bir süreç. Ben bazı yerlerde teşvik politikalarından bahsederken, işte altıncı bölge; bugüne kadar hiçbir dönemde olmayan teşvikler veriyoruz. Fakat en büyük teşvik huzur ortamıdır. En büyük destek güven ortamıdır. Dolayısı ile çözüm süreci, doğu ve güneydoğu için aslında en büyük teşviktir. Ekonomik anlamda da büyük bir teşvikti. Bunu diğer teşviklerimizle birleştirdiğimizde, altyapıyla birleştirdiğimizde, çok daha elverişli yatırım ortamı oluştuğunu görüyorsunuz. Dolayısı ile bizim bu sürece çok sahiplenmemiz lazım. Özellikle de iş dünyasının çözüm sürecine çok destek olması lazım, çok sahiplenmesi lazım. Bunu bozmaya çalışanlara karşı da çok dik duruş sergilemek lazım” şeklinde konuştu.

“HEDEFTEKİ EN ÖNEMLİ KONU ÇÖZÜM SÜRECİ”

Ülke gündemine ilişkin son süreçte yaşanan olaylara atıfta bulunan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Son dönemdeki yaşadıklarımıza bakın; Mayıs’tan sonra yaşananlara bakın, 17 Aralık’tan sonra yaşananlara bakın. Türkiye’de birçok şey hedefleniyor; istikrar hedefleniyor, Türkiye’nin uluslararasındaki inisiyatifleri hedefleniyor, ama bana göre hedefteki en önemli konu çözüm sürecidir. Birileri bu çözüm sürecinin bitmesini istiyor. Birileri, ‘Türkiye kendi içinde kavga etsin, kardeş kavgası devam etsin, Türkiye enerjisini boş yere harcasın ve yine o eski çatışmalı günlere geri dönsün istiyor. Fakat biz, titizlikle, hassasiyetle bu çözüm sürecine sahip çıkmak zorundayız. O bölgenin bir insanı olarak da ben bunu söylüyorum. Otuz sene çok ciddi maliyetler ödedi Türkiye. En büyük maliyeti de o bölgelerimizde; doğuda, güneydoğuda yaşayan insanlarımız ödedi. O bölgedeki işadamlarımız ödedi. Çok ciddi sermaye kaybına uğradı işadamlarımız. Çok ciddi bir nitelikli insan kaybına uğradı bu bölgelerimiz. O nedenle bu çözüm sürecine sahip çıkmamız lazım. Çözüm sürecini hedefleyenler, aslımda ülkemizin ve bu bölgelerimizin geleceğini hedefliyorlar. Çoluk çocuğumuzun geleceğini hedefliyorlar. Gençlerimizin geleceğini hedefliyorlar. Bunlara kesinlikle müsaade etmememiz lazım. Çözüm süreci; güçlü hükümetlerle ve güçlü yönetimlerle yürüyebilecek bir süreçtir. Bunlar kolay süreçler değildir. Başbakanımızın dediği gibi; gövdenizi taşın altına koymadan, bütün riskleri almadan bu tür süreçleri yönetemezsiniz. Geçmişte de, ‘90’lı yıllarda da, daha önceki süreçlerde yaşananları da hep birlikte biliyoruz. Güçlü yönetimi hedefleyenler, güçlü liderliği, Türkiye’nin istikrarını hedefleyenler, bunu zayıflatmaya çalışanlar; aslında doğrudan çözüm sürecini hedefliyor. Çözüm sürecini aksatmak istiyorlar. Bunu bir şekilde bozmak istiyorlar. Çok değişik kanatlardan, çok değişik çevrelerden bu tür saldırılar, sabote etme çabaları görüyoruz. Fakat, halkımızda büyük bir sahiplenme var” diye konuştu.

Bakan Yılmaz, konferanstaki açıklamalarının ardından katılımcılar ile toplu fotoğraf çektirerek otelden ayrıldı. Öte yandan konferansa Bakan Yılmaz’ın dışında Muş Valisi Vedat Büyükersoy, Hakkari Valisi Necmettin Kalkan, Van Valisi Aydın Nezih Doğan, Bitlis Valisi Veysel Yurdakul ile birlikte bu illeri temsil eden çeşitli dernek, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı. 

Editör: TE Bilisim