Özlü Sözü: Milliyetçilikten daha tehlikeli ve üzücü olan Ehl-i Sünnet Ve'l Cemaat'la Şii'ler arasında ihtilaf çıkarıp, Müslüman kardeşler arasında düşmanlık ve fitne düşürücü propaganda ve telkinlerde bulunmaktır.
İmam Humeyni
***
İslam coğrafyasında takip etmekte gerçekten zorlandığımız çok hızlı olaylar gelişmekte. Bugün hangisini takip edelim aman bunu kaçırmayalım diye söylendiğimiz olaylar gelişiyor.
Özellikle Amerikan'ın İslam coğrafyasına müdahale ettiği günden bu yana olaylar ivme kazanarak gelmesi bize dünü aratır hale getirmiştir.
İsrail her geçen gün daha da vahşileşerek katliama dönüştürdüğü Filistin'e müdahaleye bugün ne yazık ki kendisini dünyanın patronu sayan Amerika; "Dünyada yalnız kalabileceğimizi bilsek yine İsrail'i destekleriz" sözü bütün demokratları bütün barış söylem yalakalarını ve sözde insan hakları savunucularını susturmuş....
C. Başkanı seçilen Erdoğan miting meydanlarında İsrail'in vahşi katliamını lanetlerken ve onları terör devleti ilan ederken Amerika'ya "bu katilleri bu hukuk tanımazları ve orantısız güç kullanan İsrail'i nasıl desteklersin" gibi bir sözle eleştirmedi ve karşısına almadı. Acaba kendisini iktidarda destekleyen Amerika'ya ses çıkarmaması seçimleri kaybetme korkusu muydu?
Yoksa Erdoğan'ın ağzından hiçi düşürmediği Pensilvanya'da oturan zatın kendisinin yerine yeni bir oluşuma Amerika tarafından hazırlama korkusu ile mi Amerika'yı hiç eleştirmedi.
Seçim sonrası Amerika tarafından yeni bir dizayn ile açılacak cephenin halk bazında hiç güven vermediği ortada. Amerika eğer gerçekten Erdoğan'ı gözden çıkarmışsa karşı muhalefet veya çatı muhalefet vitrin değişikliğine zorunlu olarak gitmeye zorlanacak.
F. Gülen uzun yıllardır bürokraside adamlarını yetiştirdi ve AKP ile birlikte girdiği siyasal süreçte elemanları deneyim sahibi de oldular. O zaman geriye yeni bir siyasal parti kurmak kalıyor. Sermaye ve medya desteği ile buda sağlanırsa Erdoğan'ın bundan sonra işi zora girecek.
Bu düşünülen hamle gerçekleşirse o zaman Erdoğan başkanlık sistemi için gücünü ortaya koyacak. Ve partisine yeni bir genel başkan ve aynı zamanda başbakan seçerken Amerika'nın alternatif olarak düşündüğü siyasal oluşumun halk bazında önünü kesmek Erdoğan'ın öncelikli işi olacak gibi....
Erdoğan Amerika ile birlikte Suriye meselesinde tökezlediler. Muhalefet görünümü altında destekledikleri terör gruplarının doğurduğu IŞİD artık halkların korkulu rüyası haline geldi. El Kaide, El Nusra gibi örgütlerin ilk etapta Suriye'de rejimi 3 ayda yıkarız hesapları tutmayınca bu defa farklı bir organize ile IŞİD ortaya çıkarıldı.
IŞİD üzerine birçok yazılar yazıldı ve Ebubekir El Bağdadi liderliğinde hilafetin ilan edilmesi İslami literatürde yeri olmayan ve zamana bırakılmak sureti ile gelişen gerçek hilafetin yerine üç ay gibi kısa bir sürede oluşturulana bu terör örgütünün hilafet ilanı İslami hilafet gelişim ve oluşumu ile hiçbir şekilde bağdaşmamaktadır.
IŞİD'in rolü Şii'lere karşı bir tekfir olayını başlatın katliama girişmek ve ardından İran ile Hizbullah'ı küresel bir savaşın içine çekmektir. Ellerindeki silah ve araçlar belli bir güç odağı tarafından sağlanmazsa bu militanların Vahhabilik öğretisi ile bu şekilde hareket edip her tarafa korku salması mümkün değildir.
Ebubekir El Bağdadinin Erdoğan'ı kendisine biat etmeye çağırması ve eğer biat etmezse düşman ilan edeceğini söylemesinin ardından NATO Genel Sekreteri Rassmussen " Biz bu tehdidi ciddiye alıyoruz ve bu konuda Türkiye'yi koruruz" sözü Türkiye'nin içine çekilmek istendiği girdabı işaret ediyor.
22 ülkenin statü ve sınırlarını değiştirmeye azimli olan Amerika bugün bu stratejik planını devreye sokmuş görünüyor. Irak'ı Oded Yinon planına göre üç parçaya bölmesi hemen hemen belirlendi. Geçen gün IŞİD'in Erbil'e yönelmesinin ardından Amerika müdahale etti. Neden? Amerika ileride İsrail'e siper olacak bir Kürdüstan'ı IŞİD'e yem etmez. Hemen göstermelik bir hava saldırısı ile IŞİD'e bir göz dağı verildi. Musul'a giren IŞİD'e ses çıkarmayan Amerika neden bölgesel Kürt yönetimini istemi doğrultusunda IŞİD'e müdahale etti sorgulamak lazım.
İşte bütün bu hengamenin içinde Erdoğan C. Başkanı seçildi. Erdoğan tıpkı Özal gibi Amerika'nın oynamaya çalıştığı oyunu iyi etüt ettiği için seçimlere hazırlanırken tedbirlerini aldı ve bundan sonra da almaya devam edecek. Seçim döneminde tıpkı eski Milli Görüş dönemindeki söylemleri ile halkı motive etmeye çalıştı. Herkes onu bu söylemleri ile ikinci tura kalmadan Cumhurbaşkanı olarak seçti.
Erdoğan etrafında oynanan oyunun farkında, içte çatı muhalefeti Amerika'nın istemi doğrultusunda F. Gülen grubu ile bir siyasi oluşuma girecekler gibi. Bu olduğunda ülkede yine siyasi çalkantı ve medyanın hedef göstereceği tipler tv ekranlarında birçok yorumcunun konusu olacak.
Yıllarını Siyonizm'in Müslümanlar üzerinde yapacağı oyunları deşifre etmekle adayan Erbakan Hoca eğer sözleri hayata geçirilmiş olsaydı bugün içinden çıkamayacak oyunlar bugün meydana gelmezdi. Bu vebal Hocasının karşısına dikilerek "Ben Erbakan'ın gölgesinde siyaset yapamam" ve daha sonra "Milli Görüş gömleğini çıkardım" diyen Erdoğan Cumhurbaşkanlığı koltuğunda çok zor işler bekliyor.
Ne demişler Amerika'nın bir tek dostu var o da İsrail'dir. Bundan dolayı Amerika'nın atına binen daima yayadır.
Selam ve dua tevhit ehline...
