Ekonomi, turizm, kültür sanat derken dillerden düşmeyen çözüm süreci şimdi de bilim insanlarının büyük bir bekleyiş içine girmesine vesile oldu. Yaklaşık 30 yıldır Doğu ve Güneydoğu’da süren çatışma ortamı bölgenin ekonomiden, eğitime; sağlıktan tarıma kadar birçok alanda geri kalmasına sebep olurken, 7’den 70’şe herkes barış ortamının sağlanmasından sonra yaşanacak gelişmeleri beklemeye başladı. Ekonomistler, yatırımcılar, turizmciler, sanayiciler şimdiden bölgede yatırım için sıraya girerken, PKK’nın tam anlamıyla çekilmesini bekleyenler arasına akademisyenler de girdi. Üniversitelerdeki akademisyenler de yıllardır bölgede güvenlik sorunlarından dolayı saha çalışmalarına dayalı araştırma yapamadı. Bölgedeki güvenlik sorunu sebebiyle birçok arkeoloji çalışması yarım kaldı. Şimdi o çalışmaları tozlu raflardan indirip yeniden hayata geçirme vakti!

 

Ülkede barış tek mesele haline gelmişken, akademisyenler ve bilim adamları da hareketli günlerin yaşandığı çözüm sürecine gözünü dikti. Yıllardır çatışma ortamının yaşandığı dağlarda bilimsel çalışmalar yapamayan bilim insanları, örgütün çekilme kararının ardından soluğu  bölgede aldı. Başta bölgedeki akademisyenler olmak üzere bilim insanları yıllardır yapamadıkları araştırmalar için hazırlıklarını yapmaya başladı. Bu isimlerden birisi de. YYÜ Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Rafet Çavuşoğlu. Bölge güvenli hale geldiğinde Van Gölü Havzası’nın kültür varlıkları envanterini tamamlayabileceklerini söyleyen Çavuşoğlu, yeniden çalışmalara başlamanın vakti geldiğini kaydetti. Öte yandan Jeoloji Mühendisliği Bölümü Araş Gör. Özgür Karaoğlu ise Türkiye’nin dört bir yanından çok sayıda bilim adamının bölgeye gelerek araştırma yapacağını ifade etti. Bu isimlere ek olarak Doğu ve Güneydoğu’da bilimsel çalışmaları bekleyen bir çok bilim adamı PKK’nın çekilme kararını sevinçle karşılandı. Bilim adamları, arkeoloji, jeoloji ve botanik alanında çalışmaların yapılabileceğini dile getirdi.

 

HAKKÂRİ SAKLI HAZİNE GİBİ!

 

YYÜ Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Rafet Çavuşoğlu, bugüne kadar Van Gölü Havzası’nın kültür varlıkları envanterinin çıkartılamadığını belirtiyor. Çavuşoğlu şu örneği veriyor: "Vatandaşlarımız Urartu’nun eski yerleşim yerlerinde bazı kalıntılar bulduklarını bize iletiyor. Ancak güvenlikle ilgili tereddütlerden dolayı gidemiyoruz. Ama önümüzdeki süreç içerisinde iyi bir sonuç çıkarsa artık arazide daha rahat çalışırız. Hem daha iyi sonuçlar elde etmiş oluruz. Şu anda da tabi ki çalışmalarımız oluyor ancak güvenlikten dolayı eksik kalıyor. Özellikle Hakkâri bölgesinde olan araştırmalarımızı da inşallah bundan sonraki süreçte tamamlayacağız.”

 

SİLAHLAR DEĞİL, BEYİNLER KONUŞSUN…

 

Güvenlik sorununun ortadan kalkmasıyla yurtiçi ve yurt dışından birçok bilim adamının araştırma yapmak üzere bölgeye geleceğini düşünen Çavuşoğlu, Güvenlik sıkıntısı ortadan kalkarsa dört bir taraftan bölgeye bilim adamının araştırma yapmak için geleceğini düşünüyorum.” diyor. YYÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Araş Gör. Dr. Özgür Karaoğlu da güvenlikten dolayı jeolojik çalışmaların yeterince yapılamadığını dile getiriyor. Özellikle Van Gölü güneyinde kalan Bitlis Masifi, Hakkari bloğu gibi alanların Jeolojik anlamda çok önemli olduğunu kaydeden Karaoğlu, şunları söylüyor: “Bunlarla ilgili çok az saha çalışması var. Coğrafyası gereği çok zor bölgeler. Açıkçası güvenlik nedenlerinden dolayı jeoloji camiası olarak çok fazla cesaret edemedik. Bundan sonra inanıyorum ki sadece bu bölgedekiler değil, Dünya’nın ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen bilim insanları buralarda güven içinde çalışmalar yürütecektir."

 

ENDİŞELİ ÇALIŞMALAR SON BULACAK

 

YYÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç Dr. Özdemir Adızel de dağlarla ilgili hiçbir proje vermediğini ifade ediyor. Genelde sulak alanlarla ilgili projeler üzerinde çalıştığını dile getiren Adızel, artık bu alanlarda da çalışma yapılabileceğini ifade ediyor: “Ağrı dağını, Erek dağını ve Gevaş’taki Çadır dağında çalışma yapan arkadaşlarımız Botanikçi arkadaşlarımız var. Onlar biraz endişeyle gidip geliyorlardı. Ama şimdi inşallah korkmadan daha keyifle gideceğiz.”

Editör: TE Bilisim