Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı(DAKA) Genel Sekreteri Dr. Emin Yaşar Demirci, ilde bulunan gazetecilerle Bak Hele Bak Kahvaltı Sarayı'nda bir araya geldi. DAKA İdari ve Mali İşler Birim Başkanı Halil İbrahim Güray, Planlama Programlama ve Koordinasyon Birim Başkanı Bade Altuner'in de katıldığı toplantıda, DAKA'nın bölgeye sunduğu katkılardan söz edildi.

 Basın mensuplarına iştiraklerinden dolayı teşekkür ederek konuşmasına başlayan Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı(DAKA) Genel Sekreteri Emin Yaşar Demirci, "Bugün sizinler bir nevi sohbet havasında ajansımızın yaptığı çalışmaları konuşmak istedik. Umarım bunun devamı gelir. Bildiğiniz gibi ajansımız Kasım 2008'de kuruldu. Ama faaliyetlerine 2009'da başladı. Ben de onun kurucu genel sekreterliğini yapıyorum" dedi.

 

"11 AYRI BAŞLIKTA MALİ DESTEK ÇAĞRILARI OLDU"

 Altı yıl içinde farklı alanlarda 11 başlıkta mali destek çağrısına çıktıklarını anlatan Emin Yaşar Demirci, "Son çıkacağımız mali destek programları ile birlikte yaklaşık 100 milyon TL hibeyi bölgedeki paydaşlarımıza vermiş oluyoruz. Eş finansla birlikte yatırım değeri 170-180 milyon TL olan meblağa ulaşmış oluyoruz. Bu da bölgede bin 800 ile 2 bin kişilik bir istihdam oluşturuyor. Bugüne dek 200'e yakın projeye destek verdik. Henüz hiçbirinden fire olmadı" dedi.

Ajans dendiğinde sadece mali destek çağrısı veya hibe desteğin akla gelmesini doğru bulmadığını anlatan Demirci, "Ajansımız, mali desteklerden çok daha önemli ve faydalı çalışmalara imza atıyor. Bunlardan bir tanesi 2014-2023 Bölgesel Kalkınma Planı. Bakanlık nezdinde de olumlu karşılandı. Yine 2023 Van Vizyonu çalışmamız oldu. Yakın zamanda nüshaları da çıkacak" dedi.

Bazı kültürel değerlerin stratejik anlamda çok büyük önem arz etmediğini memleketi Rize'ye mal olan 'Anzer Balı' örneği ile açıklayan DAKA Genel Sekreteri Emin Yaşar Demirci, "Anzer Balı dendiğinde Rize akla gelir. Bu mal kültürel değerdir, ama stratejik önemi fazla değil. Rize için üreteceği katma değer 3-4 milyon TL'dir. Bu rakamı da geçmez. Van, Hakkari, Bitlis, Muş için de stratejik değeri yüksek ürünlere yöneliyoruz. Artık klasik buğday, arpadan ziyade, farklı meyvecilik alanlarına, istihdama katkı sunacak alanlara yönetiliyoruz. Giyim, mobilya, inşaat gibi sektörlere, yine güneş enerjisi, bilişim sektörleri gibi sektörlerde ve farklı alanlarda da çalışmalar olabiliyor" ifadelerini kullandı.

"BÖLGENİN VE VAN'IN DA 2023 HEDEFLERİ OLMALI"

Ülkenin 2023 hedefi olduğu gibi, bölgenin ve Van'ın da böyle hedefleri olması gerektiğinin altını çizen Demirci, "Van'ın ekonomik büyüklükte 2023'de en az 7 kat büyüme hedefini ortaya koyması lazım. Tabi ki mali destek programlarımız devam edecek. Ama kalkınma ajansı dendiğinde, sadece hibe akla gelmemeli. 'Ben yatırım yapacağım, acaba hangi alanlarda yatırım yapmam uygundur?' sorularına muhatap olmak isteriz" dedi.

Mali destek programlarının sokaktaki insanlara dokunur yanının olmasını önemsediklerini dile getiren Demirci, "Mali destek programlarında katma değer eğer sokaktaki insana dokunursa anlamlı olur. Nisan ayında onaylanan bir destek programından örnek vereyim isterseniz. Hakkari'de inanç turizmine yönelik iki ayrı proje onayladık. Biri Yüksekova'daki kilise restorasyonu, diğeri de Şemdinli ilçesindeki Seyit Taha Hazretleri'nin Türbesi ve çevresinin düzenlenmesi ile ilgili proje. Biz 4 milyonluk bir hibe vereceğiz. Diğer kurumların da vereceği destekle 7-8 milyonluk bir harcama ile güzel restorasyonlar yapacak. İşte bu çalışmayla o bölgeye yılda en az 500 bin turist ziyarete gidecek düşüncesindeyiz. Yine yaklaşık 10-12 milyon TL destek sunulmuş olacak. Oradaki vatandaşların hepsi bu proje sayesinde ekonomik anlamda desteklenmiş olacak. Doğrudan veya dolaylı faydalanmış olacaklar. Dolayısıyla bu projeler, sokaktaki vatandaşa olumlu katkı sunmuş olacak" ifadelerini kullandı.

 

"BU YILKİ İLK MALİ DESTEĞİMİZ DÖRT İLE EŞİT ŞEKİLDE DAĞITILACAK"

Bugüne dek birçok alanda projelere destek sunduklarını anlatan Demirci, "Hayvancılık, meyvecilik gibi çok güzel projelere hibe desteklerimiz oldu. Hayvancılık projeleri başarı açısından iyi düzeyde. Bu sene üç mali destek programı ayarlandı. Birincisi 6 Nisan'da çıktığımız üretime ve turizme yönelik küçük ölçekli alt yapı projesi. Burada yine tarihi eserlerin restorasyonu. Türbe veya kilise çok büyük farklılık arz etmiyor. Bizim önceliğimiz kalkınma amaçlı projeler. Bazıları Diyanet'in alanına giriyor. Yine OSB'ler, belediyeler, üniversiteler projeler sunabilir. Limiti 300 bin TL ile 3 milyon TL arasında değişiyor. İller arasındaki rekabeti ön görmedik. Buraya ayırdığımız kaynağı, dört eşit parçaya böldük. Yani; Van, Bitlis, Hakkari ve Muş'a, il başına 3 milyon 375 bin TL'lik kaynağı bulunuyor. Bunun anlamı budur; bir tane 3 milyon 375'bin TL'lik proje de çıkabilir, 11 tane toplam bedeli 3 milyon 375 bin TL olan projeler de çıkabilir" diye konuştu.

Dört ile aynı kaynağın ayrılmasının adil olup olmadığı ile ilgili soruyu da yanıtlayan Demirci, "İlk projemiz böyle, ama ikinci ve üçüncü projelerde il farkı gözetilmeyecek. Teorik olarak çok iyi projeler Bitlis'ten gelirse hepsini onlar alabilir. Van da alabilir. Zaten bugüne dek gerçekleşen projelere baktığımızda en fazla faydalanan il, firmaların ve nüfusun çokluğu avantajıyla Van oldu. En az Hakkari faydalandı. Nüfusa göre bölüştürmeye kalksak Van tüm desteklerin yaklaşık %55'ini alır, bu da adil olmaz bence. Hibelerden %44 ile en fazla faydalanan il zaten Van'dır, bunu da belirtmiş olalım" ifadelerini kullandı.

 

"VAN'IN EN ÖNEMLİ AVANTAJLARINDAN BİRİ GÜNEŞLİ GÜN SAYISININ FAZLALIĞI"

Van'daki güneşli gün sayısının fazla olmasının büyük bir avantaj olduğunu anlatan Demirci, "Bu bölgede ciddi bir güneş enerjisi potansiyeli var. Özellikle Van bu açıdan şanslı. Yakın zamanda, 29 Nisan'da, EPDK'da, lisanslı üretimle ilgili bir işlem gerçekleşti. Lisanslar satıldı. Van için gerçekleşen fiyat 2 milyon 950 bin TL. Türkiye ortalamasının nerdeyse yüzde yüz oranında. Yani burada yatırım yapacak firma, bir megavatlık üretim yapabilmek için EPDK'ya 2 milyon 950 bin TL ödedi. Bu rakam, kendisinden sonra en yüksek il olan Konya'da 1 milyon 500 bin TL. Aradaki farkı görmeniz için bu rakamları verdim. Ama yatırılan miktarın Van'da kalması için çalışmalar yapılması gerekir. Katma değerin daha çok bu bölgede kalmasını sağlayacak stratejiler oluşturmalıyız" dedi.

Mayıs ayındaki mali destek çağrılarında rekabet düzeyine ağırlık verdiklerinin altını çizen Demirci, "Örneğin bir firma bize, enerji maliyetinin çoğunu güneş enerjisiyle karşılayacağını belirterek bir yatırım yapmayı düşündüğünü söylerse, destek alma şansı artacak. Yine engelli olması, kadın olması avantajdır. Eğer iki ilden de engelli ve kadın varsa, o zaman bölgesel gelişmişlik farkı devreye girecek. Yani Van'dan engelli bir kadın ve Hakkari'den engeli bir kadın başvurduğunda, biz Hakkari'dekine öncelik vereceğiz. Kaynak kullanma açısından bugüne kadar baktığımızda en az Hakkari faydalandı. Onları teşvik etmek için pozitif bir ayrımcılık var. Dediğim gibi bugüne dek en çok proje %65 oranıyla Van'dan geldi. Van, oran olarak %44'lerde. Ama bazı alanlarda Van geride kaldı. Örneğin hayvancılık projeleri konusunda Muş çok iyi. İkinci il ise Bitlis. Van'dan iyi proje gelmedi" ifadelerini kullandı.

Demirci, Akdamar Adası'nı ışıklandırmak amacıyla güneş enerjisi projesi uyguladıklarını belirterek, "Adayı ışıklandırmak amacıyla güneş enejisi projesi uyguladık. Ama oradaki işletmelerin yanlış tüketimleri sonucu zaman zaman arızalanabiliyor. Ürettiği kapasitenin üstünde bir yüklenme oluyor. O işletmeler kışın ısınma amacıyla, yazın ise klima olarak veya soğutucu olarak kullanıyor. Buna bir önlem alınmalı" diye konuştu.


KAYNAK-BÖLGE

Editör: TE Bilisim