2 yıl önce 23 Ekim 2011 tarihinde 600'den fazla kişinin hayatını kaybettiği Van depreminde 15 saat enkaz altında kalan, yanındaki 3 arkadaşını ve 2 bacağını kaybeden 26 yaşındaki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Halil Öztemel, kendisine teklif edilen malulen emekliliği kabul etmeyerek ilk önce tekerlekli sandalyede ardından da takılan protez bacaklarla derslerine girmeye başladı. Kadınhanı Şakir Ersoy Ortaokulunda haftanın 5 günü tam gün eğitim veren Halil Öğretmen, dersleri öğrencilerine bazen akülü arabasıyla, bazen de koltuk değneklerinin yardımıyla ayağa kalkarak anlatıyor. Protezleri teknolojik olmadığı için güvenli olmayan ve yürümekte zorlanan Halil öğretmen, teknolojik protez bacak takılmasıyla koltuk değneklerini atarak rahat bir şekilde yürümeyi arzu ediyor.

 

"5 ÖĞRETMENDEN BEN VE BİR ARKADAŞIM KURTULDU"

 

Van depreminde enkazın altında 5 öğretmen arkadaşıyla 15 saat kalan Halil Öztemel, depremde geçirdiği anları anlattı. Halil Öğretmen, ”2 yıl önce bugünün, normal bir günden hiçbir farkı yoktu. Normal başladı her şey. 10 saniye içerisinde biranda hayat değişti, alt üst oldu. Çok şükür uzun bir uğraşın sonucunda enkazın altından çıkmayı başardık. Oradan 3 arkadaşımız sağ çıkamadı, bir tane arkadaşımla birlikte enkaz altından çıkmıştık. Hastane süreci uzun sürdü, protez süreci başladı. Çok şükür tekrar okula ve öğrencilerimin arasına dönmeyi başardım. Tabi ki zor günler geçirdik. Okula geri dönmek, öğrencilerin arasına girmek o zor günlerin hafiflemesinde çok büyük etkisi oldu. Bu manada öğrencilerin arasına geri dönebilmek benim için büyük bir moral oldu. O günlerin unutulması ve acıların hafiflemesine de destek oldu, görevimin başındayım. O zor günlerden çıktık ayakta kalabildik. Hayatımızdan mutluyuz" dedi.

 

"BİRBİRİMİZİ UYANIK TUTARAK HAYATTA KALDIK"

 

Enkaz altında kaldığı 15 saatin uzun bir süre olduğunu ifade eden Halil Öğretmen, “Bayılmadığımı, uyumadığımı ve ayık kaldığımı hatırlıyorum. 2 arkadaşımızdan ses yoktu, 3 arkadaş beraber ve sağdık. Bir birimizle sürekli diyalog halindeydik, birbirimizi teselli ederek, destek olarak, bir birimizi uyanık tutmaya çalışarak vakit geçirdik. Bir taraftan da sesimizi duyurmaya çalıştık. Çok şükür sesimizi duyanlar oldu, 15 saat sonra olsa bile. Bize sağ olarak ulaştılar, bizi çıkardılar. Tuğba isimli arkadaşımız çıktıktan sonra hastane yolunda vefat etmiş, Gül öğretmenim ise çok şükür sapa sağlam çıktı, benim gibi görevine devam ediyor. O da ben de hayatımıza devam ediyoruz. Vefat eden arkadaşlarımızın ailelerine büyük acısı kaldı” şeklinde konuştu.

 

"KOLTUK DEĞNEKLERİNDEN DE KURTULMAK İSTİYORUM"

 

Hastanede tedavisi tamamlandıktan sonra tekerlekli sandalye ve ardından protez bacakla hayata döndüğünü vurgulayan Halil öğretmen, “Yeni atanmış bir öğretmendim, emeklilik hakkım olmamasına rağmen bakanlık emeklilik hakkı verdi. Ben kendimi iyi hissedip, sağlıklı olduğum için istemedim, kabul etmedim. Yeni başladık göreve dedim, daha yeni mezun olmuşuz, başlayıp bitirmek olmaz dedim geri çevirdim. Birde genciz çok şükür. Her ne kadar tekerlekli sandalye ve baston olsa bile bu görevi yapabilecek akla, zihne, sağlığa sahibiz. Bu devam ettiği sürece ben de görevime devam etmek istedim. Hiçbir zaman da emekliliği düşünmedim. Tekerlekli sandalye ile göreve başladım, protezin takılması uzun sürdü. Protezler takıldı ayağa kalktım Allah’a çok şükür. Bastonlarla da olsa ayakta durabiliyorum. Fakat daha iyi daha güvenilir bir hayat yaşamak için daha iyi protezlere ihtiyacım var. Bu noktada bakanlığımız elinden gelen desteği göstereceğini söyledi. Her türlü yardıma hazır olduklarını söylediler. Bizzat Milli Eğitim Bakanımız ve Dışişleri Bakanımız ilgilendi. Desteklerini ve ilgilerini esirgemediler. Ben artık biran önce, teknolojik protezlerin takılıp, bu bastonlardan kurtulmayı, biraz daha güvenlik yürümeyi bekliyorum" diye ifade etti.

 

"O GÜNÜ UNUTMAYA ÇALIŞIYORUM"

 

23 Ekim’de hayatının değiştiğini belirten Halil Öztemel öğretmen, ”O günü unutmak mümkün değil. 23 Ekim’i yaşamayan insanlar, sadece 23 Ekim’i gün olarak hatırlarlar. Bizim unutmamız mümkün değil. Her ne kadar aklımızda olsa da hayat devam ediyor. Hayat devam ettiği sürece de, o günlere bağlı kalmak doğru değil. Okulda öğrencilerin arasında, ailemin içerisinde o günleri bana hatırlatacak hiçbir olay olmadığı için, o günleri hatırlamak fazla aklıma gelmiyor. Aslında unutamıyorum ama hatırlamak istemediğim için unutmaya çalışıyorum” diyerek sözlerini tamamladı. Halil Öğretmenin öğrencileri de, öğretmenleri çok sevdiklerini ve biran önce koltuk değneklerini atarak daha rahat bir yaşam sürmesini umut ettiklerini dile getirdi.

Editör: TE Bilisim