Van'da, 23 Ekim 2011'de meydana gelen depremin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen yakınlarını kaybetmenin acısını ilk günkü gibi yüreklerinde hisseden depremzedeler, kurdukları yeni hayatlarla yaşama tutunuyor.

Beş yıl önce yaşanan 7,2 büyüklüğündeki depremde en çok yıkımın meydana geldiği Erciş'te enkaz altından kurtarılan depremzedeler, kurdukları yeni hayatlarla acı dolu günleri atlatmaya çalışıyor.

Depremin yaşandığı gün tüm akrabalarıyla halasının evinde bir araya gelen Tuba Yıldız, Koçak Apartmanı'nın yıkılmasıyla enkaz altında kaldı.

 

Annesini ve iki halasını kaybetti

Depremde 20 yakınıyla enkaz altında kalan ve 28 saat sonra AFAD ekiplerince sağ kurtarılan Yıldız'ın hastanede sol bacağı diz altından kesildi. Daha sonra Ankara'ya sevk edilen ve 5 ay boyunca hastanede tedavi gören Yıldız, 28 kez ameliyat masasına yattı. 

Depremde annesini, iki halasını, halasının kızını, iki amcasının kızını ve dayısının oğlunu kaybeden Yıldız, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Ailece toplanarak halamın evine gittik. Daha eve yerleşemeden deprem oldu ve bina yıkıldı. Bir ayağım kolon altında kaldı. Evde 20 kişi vardık ve 8 kişi sağ kurtulabildik. O gün çok kötü şeyler yaşadık ama bugüne kadar çok şey değişti. Her şey daha iyi oldu. O gün her şey bitti sanıyorduk ancak sonuçta hayat devam ediyor. Depremden sonraki günlerde bugünleri yaşayacağımı biri söylese inanmazdım. Depremde bacağımı kaybettim. Protez kullanıyorum. 28 kez ameliyat geçirdim. Şu anda iyiyim. Yuva kurdum, işe girdim mutluyum. O günden bu yana hayatımız daha iyi oldu. İlk zamanlar depremden korkuyorduk ama şimdi o kadar korkmuyoruz."

Kurtarma ekiplerinin sabah 09.00'da bulunduğu yeri tespit ettiğini ve çok zor bir yerde kaldığı için akşam 17.00'de çıkarabildiklerini belirten Yıldız, o günleri bir daha yaşamamak için Allah'a dua ettiğini dile getirdi. 

 

Evlenerek yeni bir hayata adım attı

 Tuba Yıldız'ın babası Nevzat Altınkaynak da yakınlarını kaybettiği binanın yıkıldığı anı gördüğünü ve bunu ömrü boyunca unutamayacağını söyledi.

Kızının kurtarıldıktan sonra Van'a götürüldüğünü ve burada bacağının kesilmesi için kendisinden izin istendiğini aktaran Altınkaynak, kızının sağlığı için buna izin verdiğini ifade etti.  

Enkaz altında kalmadığını ancak yakınlarının kurtarılmasını beklerken onlar kadar acı çektiğini vurgulayan Altınkaynak, şöyle dedi:

"Çocuklarım, akrabalarım enkaz altında kalmıştı. Onların çıkarılmasını beklerken çok büyük tedirginlik yaşadık. Sonrasında hastanelerde sıkıntılar oldu. Eşimi kaybettim depremde. Çok büyük acılar çektim. Sonra çocuklarım ve kızım yalnız kaldığım için evlenmemi istedi. Yeni bir yuva kurdum. Bir çocuğum oldu. Hayat her şeye rağmen devam ediyor. Onlar enkaz altındayken 'Acaba kim sağ, kim öldü?' diye endişe ediyorduk. 28 saat, 32 saat enkaz altında kalan akrabalarımız oldu. 7 yakınımı kaybettim. Psikolojik sorunlar yaşadık ancak şu an iyiyiz. Hayatımıza devam ediyoruz."

Depremde çocukları 3 yaşındaki Mustafa ve 11 aylık Yağmur'la yıkılan Koçak Apartmanı'nın enkazında kalan Nazan Altınkaynak da  24 saat sonra kurtarıldı. 

Çocuklarını kollarının arasına alarak enkaz altında koruyan Altınkaynak, çok zor anlar yaşadığını, çocuklarını bağışladığı için Allah'a şükrettiğini dile getirdi. 

Editör: TE Bilisim