Devlet Su İşleri (DSİ) Van 17’inci Bölge Müdürlüğü’nün geçtiğimiz günlerde ilana çıkan İş Güvenliği Uzmanı ve İş Yeri Hekimi ihalesi bir anda ortalığı karıştırdı. Önümüzdeki günlerde yapılacak olan OSGB hizmet alımı için ihaleye çıkacak olan DSİ'nin eklediği bir şart Van’daki şirketlerin tepkisini aldı. Hem Van hem de Muş için aynı ilana çıkan DSİ 17. Bölge Müdürlüğü Van’daki şartnameye ISO belgesini koyunca, Van’da faaliyet gösteren firmaları DSİ’yi ihaleyi birilerine peşkeş çekme ile suçladı!

30 Haziran 2012 tarihinde yayınlanan ve 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle de resmen başlayan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olarak bilinen Ortak Sağlık Güvenlik Birimi (OSGB) hizmeti Van’da yeni bir tartışma yarattı. Van’da da geçtiğimiz yıl Ocak ayından bu yana uygulamaya konulan ve 6 şirket tarafından sunulan OSBG hizmeti kurumlar tarafından da hizmet işi olarak alınmaya başlandı. Fakat OSGB hizmetinin DSİ 17. Bölge’de yapılacak olan ihalesi bir anda tartışma yarattı. Bölge Müdürlüğü tarafından hem Van hem de Muş için alınacak olan OSGB hizmetinde sunulması gereken maddeler içinde TSE belgesi istenince, Van’daki şirketler DSİ’ye tepki gösterdi. Bu şirketlerden birisi olan Büyükşehir OSGB Şirketi yetkilileri aynı hizmet işi olmasına rağmen Van’da bu belgeyi isteyip Muş’ta istemeyen DSİ’yi ihaleleri peşkeş çekmek ile suçladı. İşin bir firmaya adrese teslim ihale olması için bu şekilde ilana çıktığını belirten şirket yetkilileri kuruma sert tepki gösterdi.

ŞİRKET İHALE İÇİN ‘SKANDAL’ DEDİ!

DSİ 17. Bölge Müdürlüğünün Van ve Muş illeri için 2 ayrı tarihte (25.11.2014 ve 27.11.2014) düzenleyeceği “iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi” hizmet alım ihaleleri için kurumun istemiş olduğu şartlar Van’da görev yapan şirketleri ayağa kaldırdı. İhale konusu aynı işler için ayrı şartlar koşan DSİ 17. Bölge Müdürlüğü’nün ihalesini ‘haksız şartlar ve çifte standart’ olarak değerlendirin isyan eden iş güvenliği uzmanı ve OSGB firma yetkilisi Ayhan Timur, tepkisini dile getirerek kurumu yetkililere ve kamuoyunun şikayet etti.

“BUNUN ADI ÇİFTE STANDART”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığından 2 yıl önce OSGB yetkisi alarak Van ve sınır illerinde iş güvenliği uzmanlığı ve işyeri hekimliği hizmeti veren firmanın yetkilisi Ayhan Timur, tartışma konusu olan ihale ile ilgili açıklamalarda bulunarak tartışmalı ihale ile ilgili olarak tepki gösterdi. Şartnamede yer alan bir belgenin bir çok firmada olmadığı bilindiği için adete adrese teslim üzere konulduğunu iddia eden Timur, o ihale ile ilgili olarak; “Van’da şuan bizim gibi 7 tane OSB yetkili firması var. DSİ geride bıraktığımız 1 yılda iş güvenliği hizmetini birkaç defa doğrudan temin usulüyle yaptı ve biz de firma olarak her defasında gidip teklifimizi verdik. İşi alamadık ama bugüne kadar işi alan firma da zaten aynı. Şimdi ise DSİ 17. Bölge müdürlüğü açık ihale usulü ile 25.11.2014 tarihinde Van-Hakkari bölgesi ile 27.11.2014 tarihinde Bitlis-Muş bölgeleri olmak üzere İş Güvenliği Uzmanlığı ve İşyeri Hekimliği hizmet alım ihalesi yapacağını duyurmuş. Biz de Bakanlık yetkilisi firma olarak ihaleye girmek için idari ve teknik şartnameyi temin ettik ve bir baktık ki bu ihalenin adı açık ama ardı kapalı. Çünkü her iki ihalenin konusu aynı olmasına rağmen birinde Türkiye’de bir ilk gerçekleştirilerek bu iş alanında kalite belgesi istenmiş öbüründe ise böyle bir şart istenmemiş. Kaldıki istenen malum belge bizde olmadığı gibi Van’da çoğu firmada da yok. Şu an bu duruma göre biz bu ihaleye malum belgeden dolayı katılamıyoruz. Türkiye’de hiçbir kurum şimdiye kadar böyle bir belge istemiş değildir. Madem böyle bir belge istediniz o halde Van için istediğiniz belgenin aynısını neden Muş için istemiyorsunuz? İkisi de aynı iş değil mi? aynı hizmet değil mi? aynı kurum değil mi? Böyle bir çifte standart olabilir mi? Van’da bu işe girecek firmalardan ekstra olarak kalite belgesini istemenizin anlamı, mantığı ve hukuku nedir? Bu belge Van’da kaç firmada var? Ve neden aynı belgeyi Muş için istemiyorsunuz? Eğer niyetiniz kalite standardı belgesi olan firmalar bu işe girsin ise o halde Muş’un ne günahı var? Böyle bir saçmalık olabilir mi? Burada kim de olsa bu işte bir bit yemi olduğunu açık ve net bir şekilde anlar. Burada hak hukuk, adalet, şeffaflık, iyi niyet olabilir mi? Ben bakanlıktan yetkimi boşuna mı aldım? Bu işi yapabilmenin şartı bellidir. O da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından alınması gereken yetki belgesidir.”

DSİ HAKKINDA ŞİKAYETTE BULUNDULAR!

Öte yandan istenen TSE yetki belgesinin henüz yeni yeni enterge olunan OSGB hizmetleri için istenmesinin düşündürücü olduğuna da vurgu yapan Timur, olayın yaşanmasının altında kasıt olduğunu belirterek bunun usulsüzlük olduğunu ve ilgili mercilere şikayette bulunduklarını da belirtti. Timur ayrıca; “Bu belge zaten ülkemiz mevzuat ve şartlarında tek başına yeterlidir. Kaldı ki bu işte bizim gibi yetkili firmaların en kıdemlisinin mazisi 3 yıl. Bizim de 2 yıl. Yani biz hangi arada gidip o belgeyi alsaydık? Bugüne kadar böyle bir şartı kimse koşmamış istememiş. Bu şartı koşanların ya Türkiye’den haberi yok ya da belgesi olan firmalarla ilişkisi çok. Bunun başka bir izahı var mı? Daha bu alanda Türkiye’de bizim gibi firmaların tamamı bu işe yeni yeni entegre oluyor, bakanlık dahi yeni yeni entegre oluyor, kimse kimseden böyle bir belge istememiş. Amacınız nedir? Ben burada iyi niyetli bir amacın olmadığına inanıyorum. Bu gayet açıktır. Burada büyük bir haksızlığın yanında büyük bir skandalın olduğu da açık ve nettir. Bu durum şeffaflığa aykırı bir lekedir. Ben bu haksızlığı kabul etmiyorum. Dolayısıyla bu durumu başta Mülki idare amirimiz sayın Valimize, adalet makamlarına ve kamuoyu vicdanına havale ederek, şikayetimi paylaşıyorum. Lütfen gereği yapılsın ve hak hukuk dahilinde Türkiye’de normal şartlarda ne yapılıyorsa DSİ 17. Bölge Müdürlüğünde de aynısını yapılsın.”

“YANLIŞTAN DÖNÜLMELİ”

Yaşanan bu durumun sadece kendileri için değil diğer şirketler için de bir adaletsizlik olduğunu belirten Timur, söz konusu işlerin bu kurum tarafından adeta bizzati adres gösterilerek yayınlandığını iddia etti. Kurumla ilgili şikayetlerinin yanında, hemen yapılan bu hatadan dönülmesi gerektiğine dikkat çeken Timur, konuyla ilgili son olarak ise; “Biz bu yetkiyi bakkaldan değil Çalışma bakanlığından aldık ve yetkili olduğum işe skandal bir şart yüzünden giremiyorum. Böyle bir şey kabul edilir mi? OSGB yetkisi dışında ilave şartlar saçmalıklar sadece şaibeye ve art niyete hizmet eder. Ben tüm kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmek istiyor ve bu saçmalığın düzeltilmesini talep ediyorum.” Sözlerine yer verdi.

OSGB NEDİR?

Bilindiği gibi 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 30 Haziran 2012 tarihinde yayınlanmış, 01 Ocak 2013 tarihinden itibaren hayatımıza girmeye başlamıştı. 50'nin altında çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıftaki iş yerlerinde iş yeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hemşiresi istihdamı 01 Temmuz 2013'ten 01 Ocak 2014 tarihine, az tehlikeli sınıftaki işyerleri ve kamu kurumlarında 01 Temmuz 2014'ten 01 Temmuz 2016 tarihine ertelenmiştir. Buna göre, 50'nin altında çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıftaki iş yerlerinde iş yeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hemşiresi hizmetlerinin sunumu 01 Ocak 2014 tarihinden itibaren zorunlu hale gelmiştir.”

Editör: TE Bilisim