Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, çalışma hayatı için yeni bir paradigmanın oluşturulması gerektiğini belirterek, “Bir yandan yokluk, bir yandan tıksırınca tüketilen servetler varsa, bu nimetlerin yokluğundan değil adil paylaşımın olmadığındandır” dedi.

 

Van-Şişli Öğretmenevi’nin toplantı salonunda gerçekleştirilen kongre, İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Birçok sendika başkanlarının katıldığı program, Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi’nin divan başkanlığına seçilmesiyle sürdü. Ardından bir konuşma yapan Selvi, sendikal hareketlerin önemine değindi. Eğitim ve çalışma hayatının her bireyin önem verdiği bir alan olduğunu anlatan Selvi, “Hem eğitim hem de çalışma hayatı söz konusu olduğu zaman toplumun nabzının attığı, önemli bir faaliyet alanından bahsetmiş oluruz. Bu anlamda eğitim ve çalışma hayatının temel dinamiğini oluşturan çalışanların temsilcileri sendikalarda aynı oranda önemli ve kıymetli, görev ve sorumlulukları da aynı şekilde kıymetli kılmaktadır. Bu anlamda emek ve eğitim hayatında bir farklı soluk olmak için bir araya gelen bir takım kardeşlerimizin ateşini fitillendirdiği bir dinamiğin mensubuyuz. Esasında emek mücadelesi insanlık tarihi kadar eskidir. Eğer siz insan ve yaşamdan bahsediyorsanız, çalışanın alın teri diye bir şeyi mutlaka gündeminize almak zorundasınız. Allah’ın verdiği nimetleri yine Allah’ın yarattığı insanlığın hizmetine adil bir şekilde sunmak için emek ile ilgili bir düzenlemeyi mutlaka yapmak zorundasınız. Bir tarafta sefa, bir yandan sefalet varsa, bir yandan yokluk, bir yandan tıksırıncaya kadar tüketilen servetler varsa, bunlar nimetlerin yokluğundan değil adil paylaşımın olmadığındandır” dedi.

 

Tüm sorunlar karşısında sendikal hareketlerin çok farklı bir önemi olduğunu da sözlerine ekleyen Selvi, “Çalışma hayatında yeni bir paradigmaya ihtiyaç vardır. Çalışma hayatının işverenlerin inisiyatiflerine terk edildiği yerde adaleti temin etmek mümkün değildir. Bu tecrübelerle ortaya çıkmıştır. Çalışanların üzerinde kendi siyasal kazanımlarını elde etmelerine rağmen onların hayatında eşitlik gibi taahhüdü yerine getirmemiş olanların da vereceği bir şey yoktur. Özü itibariyle onlar modernizmin inşa ettiği dönemde materyalist temelde kurulmuş yapılardır, bunun için üretemediler. Halbuki insan Allah’ın kendisine ihsan ettiği üstün vasfı yine o yüce değerler ışığında yeniden tarif etmek suretiyle çalışma hayatında yeni bir paradigma inşa etmek durumundadır. Bu sorumluluk özellikle Müslümanların sorunudur” ifadelerini kullandı.

 

Kongre, başkanlık için yarışan Süleyman Şakar ve Osman Ayşin’in birer konuşma yapması ile devam etti. Faaliyet ve denetim raporlarının okunmasının ardından iki listenin yarıştığı seçimlere geçildi.

Editör: TE Bilisim