Önder ALTINAL - Şehrivan


 

KESK Şubeler Platformu TBMM’ye sunulan ‘Taşeron yasa tasarısı’ torba yasasına tepki göstermek amaçlı Van’ın en işlek yerlerinden birisi olan Feqîyé Teyran Parkında basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Eğitim-Sen Başkanı Gülcan Kaçmaz, SES Şube Başkanı Cengiz Paycu ve KESK Bileşenler ve ayrıca 14 gündür grev yapan İş-Kur işçileri katıldı.

ERDEMİR: EMEKÇİLERİN HAKLARI TIRPANLANIYOR!

AK Parti’nin 12 yıllık iktidarı boyunca emekçilerin sahip olduğu en temel hakları tırpanladığını söyleyen Erdemir, “Milyonlarca çalışanı ilgilendiren konunun doğrudan muhatabı olan sendikaları sürecin dışında bırakmış, hiçbir şekilde görüşlerine başvurmamıştır. Üç işçi Konfederasyonun Başbakan’la yaptığı görüşmede taşeronlaştırmayı çalışma yaşamının temel istihdam biçimi haline getirecek bazı maddelerin tasarıdan çıkarılacağı sözü verilmiş ve birinci madde tasarıdan çıkarılmışsa da, bu kez Plan ve Bütçe Komisyonu’nda başa dönüldüğü yetmezmiş gibi hukuk ilkelerini ve iş güvencemizi de fiilen ortadan kaldıracak bazı madde eklemeleri yapılmıştır” şeklinde konuştu.

“HUKUK DEVLETİ ASKIYA ALINMAKTADIR”

Plan ve Bütçe Komisyonu’nda eklenen maddelerle yargı kararlarının uygulanmaması ve uygulamayanların ceza kovuşturmasının engellenmesi hükmüyle hukukun temel ilkelerinin ayaklar altına alındığını vurgulayan Erdemir, “Tasarının bu şekilde yasalaşması halinde yasama yargının üzerine çıkarılmış, keyfi uygulamalar yasal kılıfa büründürülmüş olacaktır. Düzenleme bu haliyle yasa kararlarının bağlayıcılığı ilkesini ifade eden Anayasanın başta 2. Ve 125. Maddesi olmak üzere uluslararası sözleşmelere de aykırıdır” diye kaydetti. Temel hukuk ilkelerinin tümüyle AKP’nin ve sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda katledildi. Torba yasaya eklenen madde ile yargı kararlarının herkesi bağlaması ilkesi, siyasi iktidarın yapmış olduğu atamalar, görev değişiklikleri, nakiller, göreve son verilmelerde uygulanmayacak ilkelere dönüştürülmüştür. Yargı kararlarını uygulamayan kamu görevlileri yasal korumaya alınmaktadır. Keyfi uygulamalar ödüllendirilmekte, hak arama yolları kapatılmaktadır. Adeta “Derdini Marko Paşa’ya anlat” dönemi başlatılmaktadır” dedi.

ERDEMİR: İŞ-KUR’LULARIN SESİ DUYULMAMAKTADIR

Erdemir ayrıca 15 gündür Feqiye Teyran Parkında çeşitli etkinlikler yapan İş-Kur işçilerinin de sesleri duymazlıktan geliniyor dedi. Erdemir şöyle devam etti: “Mevcut uygulamada öngörülen süre 30 gündür. Özellikle son yıllarda kamuda işten atma, göreve son verme, sürgün ve atamaların yoğunlaştı. AKP’nin kamu emekçisine reva gördüğü güvencesiz çalışma koşulları, ülke genelinde çalışan bütün statüleri etkilemektedir. Nitekim ilimizde depremden sonra alınan 7286 İş-Kur işçisi, bir güvenceleri olmadığı için işten atılmış ve kendi kaderlerine terk edilmiş durumdadırlar. 14 gündür işten çıkarıldıkları için grev yapan İŞKUR işçilerinin çeşitli eylemler gerçekleştiriyor, seslerinin Valilik ve AKP hükümeti tarafından duymazlıktan geliniyor. Şu an torba yasayla Kamu Emekçilerine yapılmak istenen de budur” dedi. İki yıl sonra da aynı göreve değil, ‘kazanılmış hak aylık derecesine uygun başka bir kadroya’ atayabilecektir! Diğer önemli bir noktanın da aynı maddedeki düzenleme ile atama işlemlerinde ‘telafisi güç veya imkânsız zararın yargıcın belirleme yetkisinin yargıcın elinden alındığıdır. Yargı atama durumlarında zarar oluştuğunu görse de ‘telafisi güç zarar var’ diyemeyecektir. Oysa mevcut uygulamada idari yargıda hangi durumların telafisi güç zararlara yol açacağının takdiri yargıca bırakılmıştır.”

“BİZ BU ZEHRİ İÇİRMEYECEĞİZ!”

Mağdurların durumu ne olursa olsun, yasa buyurduğu için telafisi güç zarar olarak nitelendirilemeyeceğini aktan Erdemir, “Keyfi atamalarda yürütmeyi durdurma kararının verilebilmesi için ‘telafisi güç veya imkânsız zarar ve açık hukuka aykırılık’ unsurlarının birlikte gerçekleşmesi zorunludur. Torba yasa atama kararının telafisi güç ya da imkânsız zararlara yol açamayacağı hükmünü getirerek gerçekte atanma kararlarında idarenin yürütmeyi durdurma kararı vermesini olanaksız hale getirmektedir. Tasarının yasalaşması halinde idare yasanın tanıdığı sınırsız yetkiyi kullanmaktan çekinmeyecek, işten atmalarda hukuk ilkeleri kaygısı gütmeyecektir. Emekçiler lehine olan yargı kararlarını by-pass edecek maddeler derhal düzenlemeden çıkarılmalı, taşeronlaşma yasaklanmalıdır. Hükümeti emekçilerin sabrını daha fazla zorlamamaya ve emek karşıtı politikalardan vazgeçmeye davet ediyoruz. Konfederasyonumuz yasanın bu haliyle yasalaşmasına ve yeni Somaların yaşanmasına izin vermeyecektir. ‘Biz bu zehri içmeyeceğiz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Editör: TE Bilisim